TOKİ'nin modernlik kent ve kentlilik semineri düzenlendi
Prof. Dr. İsmail Coşkun, Ev ve Şehir Seminerlerinde, modernlik, kent ve kentliliği değerlendirerek, varlık ve kentlilik ilişkisi arasında güçlü bağlar bulunduğunu söyledi
TOKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’nın düzenlendiği Ev ve Şehir Seminerlerinin 12’ncisi TOKİ İstanbul Halkalı binasında gerçekleştirildi. Modernleşmenin tarihsel ve günümüz yansımalarını değerlendiren Prof. Dr. İsmail Coşkun, modernleşmeyi '1500’lü yıllarda Batı Avrupa’da ortaya çıkan bir toplumsal süreç ve bunun toplamı’ olarak tarif etti. Bu sürecin baskın unsurunun kentliler olarak tanımlanan burjuvazi sınıfı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Coşkun, burjuva sınıfının çıkışını, aristokrasi ile mücadelesini ve yaşanan dönüşümle şehirlerde oluşan değişimi anlattı.
Modernitenin dönüştürücülüğü
Ortaçağdan Yeniçağ’a geçiş sürecinde; birkaç bin yıllık Çin, Mezopotamya ve Mısır uygarlığında olduğu gibi, Batı’da köklü tarihe sahip şehirlerin olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Coşkun, burjuvazinin ortaya çıkmasıyla Batı şehirlerinin dünyanın üretim merkezine dönüştüğünü söyledi.
Coşkun, burjuvazinin aristokrasiye galip gelmesiyle, şehirlerin birer ticaret ve lojistik merkezine dönüştüğünü söyleyerek, Batı’nın, bu süreçte tarihinde ilk kez üretim temelli modele dayanan bir uygarlığı yakaladığını vurguladı.
Türkiye’de kentliliğin tarihsel süreçte yerleşik hale gelmediğini ve taşıyıcı sınıflar olmadığını belirten Öztürk, kamu ve Batı fonları ile güçlü ilişkinin buna etki ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Coşkun, modernite ve kent kavramının ekonomi cephesindeki yansımasını ve TOKİ’nin konumu şu şekilde değerlendirdi: “19. yüzyılda demiryolu, maden neyse, günümüzde de inşaat aynı şey. İnşaat, bu anlamda motor sektör kıvamına gelmiştir. TOKİ önemli bir iş yapıyor. Toplumun da iyi yaşam talebi var. Baktığımızda devasa üretim yapan bir kurum burası. Hem toplumun taleplerine karşılık veriyor hem de ekonomideki diğer sektörleri harekete geçirici bir rol üstleniyor”
TOKİ Haber
