24 / 12 / 2024

Turizmciler yönünü Rusya'ya çevirdi!

Turizmciler yönünü Rusya'ya çevirdi!

GTD Başkanı Bulut Bağcı, “Bu dönemde Rus piyasasını kaybetmemek için bizim de yapmamız gerekenler var. Fiyatları yarı fiyatına çekemeyiz ama 150 dolarlık oteli de 180 dolara çıkarmayalım. Ruble ile ticaret yapalım” dedi.




Genç Turizmciler Derneği (GTD) krizin eşiğindeki Rusya’da ofis açmaya hazırlanıyor. Rusya’daki gidişatın Türk turizmini çok etkilemeyeceğini savunan GTD Başkanı Bulut Bağcı, “Bu dönemde Rus piyasasını kaybetmemek için bizim de yapmamız gerekenler var. Fiyatları yarı fiyatına çekemeyiz ama 150 dolarlık oteli de 180 dolara çıkarmayalım. Ruble ile ticaret yapalım” dedi. 


Ekonomik krizin eşiğindeki Rusya, Türk turizmcileri alternatif yollar aramaya yöneltti. Turizm sektörünün en büyük pazarı Rusya’da, krizin uzun soluklu olmayacağını savunan GTD Başkanı Bağcı, olumsuz bir tablo çizmekten kaçındı. Rusya’daki gidişatın Türk turizmini çok etkilemeyeceğini savunan Bağcı, “Bu dönemde Rus piyasasını kaybetmemek için bizim de yapmamız gerekenler var. Fiyatları yarı fiyatına çekemeyiz ama 150 dolarlık oteli de 180 dolara çıkarmayalım. Ruble ile ticaret yapalım” dedi. Moskova’da 2015’in ilk çeyreğinde faaliyetlerine başlayacak ofisle Rus turizminin nabzını tutmayı hedeflediklerini anlatan Bağcı, “Doğru strateji ve tanıtımla 2023 hedeflerinde 50 milyar doları bırakın 70 milyar doları bile yakalarız” dedi. Bağcı gibi Rusya’da iş yapan turizmciler de krizin çok uzun sürmeyeceği düşünüyor. Luxury Turkey acentasının sahibi ve yaklaşık 10 yıldır Rusya’da yaşayan Mustafa Gül, iki ülke arasındaki turizm ilişkisinde bu sürecin tarihte bir ilk olabileceğini söyledi. “Operatörler, günde 5 kez charter kaldırırken şimdi ya bir uçak kaldırıyorlar ya da ortak uçuş yapıyorlar” diyen Gül, bu süreçte Türk şirketlerin güven tazelediğini ifade etti. Gül, “Rusya’da turizm tamamen tıkanmış durumda. Her şey kurlara bağlı. Kurlar böyle devam ederse turizmde yüzde 50’lere varan düşüş göreceğiz. Yılbaşı için geçtiğimiz yıla göre yüzde 60 gerileme var” değerlendirmesinde bulundu. Bu süreçte krizi fırsata çevirmek gerektiğini belirten Gül, “Tanıtım faaliyetlerimizi artırmalıyız. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2015’te, Rusya’daki faaliyetlerini revize edecek bir eylem planı hazırlıyor” bilgisini verdi. 


Alternatif bölgeler öne çıkarılacak 


Moskova Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşaviri Alper Özkan ise bakanlığın son dönemde Antalya dışında farklı destinasyonlar için araştırma yaptığını hatırlatarak şunları söyledi: “Bakanlık destinasyon çeşitlendirmek için Mersin ve  Adana  bölgesinde çalışmalar yapıyordu. Ege’de de çalışamalar yapılabilir. Sektörün desteğe ihtiyacı var, Rusya’da tanıtımlara ağırlık vermeyi düşünüyoruz.” Rus turistlerin taleplerinin aniden düşmediğine de dikkat çeken Özkan’a göre, daralma olacağı ağustosun sonlarından itibaren kendini göstermeye başladı. Özkan, “Ekimde , geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 29 düşüş yaşandı. Erken rezervasyon sekteye uğrayabilir. Ancak kötümser olmamak lazım. Tatil denince hâlâ akla ilk Türkiye geliyor” diye konuştu.


Tatili seven Ruslar yasak dinlemiyor


Turizmcileri kriz havasından uzak tutan en önemli etkenlerden biri Rusların tatil alışkanlığı. Ortalama her Rus vatandaşı yılda 4 kez tatil yapıyor. Bu konuda devletin sunduğu imkanlar oldukça geniş. Memurların her altı ayda iki haftalık tatili var. Bankalar da tatil kredisinde cömert davranıyor. Bu noktada turizmciler, "Ruslar yılda 4 olmasa bile en az 2 kez tatil yapmak isteyecek. Kendilerine uzatılacak eli önemsiyorlar. Bu konuya dikkat etmeliyiz" görüşünde. Rusların tatil alışkanlığı, Rus hükümetinin nisanda askerlere ve polislere getirdiği yurtdışı tatil yasağının da önüne geçiyor. Öyleki 2012'de 3 milyon 599 olan Rus turist sayısı, geçtiğimiz yıl yasağa rağmen arttı ve 4 milyon 269 bine ulaştı


Rusya çözümü içeride arayacak


AS/Nexia Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Rusya Sorumlu ortağı Cem Tezelman:

Rubledeki hızlı düşüş nerede duracak? Rusya daha sert önlemler alabilir mi? Soruların cevabını şu an net veremiyoruz. Ancak açıklıkla söyleyebilirim ki, ruble böyle bir diğer kaybını haketmedi. Rublenin değeri spekülasyonlara açık hale getirildi. Ukrayna ile Kırım konusunda kısa dönemde uzlaşma beklemek çok akılcı değildir. Petrol fiyatlarına baktığımızda, Rusya’nın tek başına petrol fiyatlarını belirleme veya müdahale etme şansı olmadığına göre, şu aşamada Rusya dışındaki gerekçelerle pozitif bir hava yakalamak mümkün görünmüyor. ABD’nin son 50 yılın en büyük petrol ihracatını gerçekleştirmesi de Rusya’nın çözümü içeride aramasına yol açacaktır. Rusya Merkez Bankası’nın faizleri 10.5’ten 17’ye çıkarması da bu ateşi henüz düşürmediğine göre ek önlemlere ihtiyaç duyulduğu açıktır. Bu bağlamda önümüzdeki günlerde rublenin değer kazanmasını yönelik tedbirlerle karşılaşmamız sürpriz olmayacaktır. Şahsen Merkez Bankası’nın ve Finans Bakanlığı’nın döviz rezervlerini kullanarak, USD/ ruble paritesine daha fazla müdahale edeceklerini düşünmüyorum. Yine ’Petrol Fiyat istikrar Fonu’ndaki rezervlerinde bu aşamada devreye sokulmayacağını düşünüyorum. Çözüm içeride aranırken rezervlere dokunmadan bir takım önlemler alınabilir. Bunların başında Rusya’nın ihracatçı şirketlerinin gelirlerinin bir bölümünü döviz cinsinden tutması konusunda düzenlemelere gidilebilir. Yabancı sermayeyi ürkütecek sermaye hareketlerinde, kambiyo işlemlerinde kısıtlamalara gitmek şu an gündeme getirilmemektedir. Ancak en kötü senaryoda bunların yüksek sesle telaff uz edileceğini göz ardı etmeyelim. Bütün bu gelişmelerden ülkemizin de tereddütsüz negatif etkileneceğini ifade etmek durumundayız. En başta turizm, daha sonra da ihracatçılarımızın gelirlerindeki azalmaları göreceğiz. Tek tesellimiz ambargo nedeniyle Rusya’nın bazı mal ve hizmet alımlarını Türkiye’ye kaydırabilecek olmasıdır. Ancak devalüasyon sonrası bunun ne kadar bize faydası olacaktır, onu da göreceğiz.



Dünya


Geri Dön