Türkiye ev tekstili sektörü dünya sıralamasında ilk 4'te yer alıyor!

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) Başkanı Yaşar Küçükçalık, Mısır ve Suriye'deki olayların ev tekstili ve çeyiz ürünlerine ciddi etkileri bulunduğuna işaret ederek, "Ekonomileri derin yaralar alan bu ülkelerin alım güçleri de düştü. Sıkıntılı olan bazı ülkelerle ihracatımızda ciddi düşüşler var. Bu sorunun kısa sürede çözümlenmesi hem bölge, hem de dünya için çok rahatlatıcı olacak" dedi. 

AA muhabirine ev tekstili sektörünü değerlendiren Küçükçalık, Türk ev tekstili sektörünün yıllık 3 milyar dolar ihracat ve 12-13 milyar dolarlık iş hacmiyle dünya sıralamasında ilk 4'te yer aldığını belirtti. 

Ucuz iş gücü ve hammadde avantajı sebebiyle Uzakdoğu ülkelerinin ihracatta bazı avantajlar sağladığını, Türkiye'nin markalaşma ve katma değeri yüksek ürünler sunma noktasında avantajlarını koruduğu için tercih edilen ülke olduğunu ifade ederek, alım gücü yüksek pazarlara olan yakınlığın, sektördeki stratejik konumu güçlü kılan bir başka unsur olduğuna işaret etti. 

Yaşar Küçükçalık, "Contract Business" denilen otel, hastane, tekne vb. mekanlar için üretilen tekstil ürünleri alanının hızla genişlediğine dikkati çekerek, bu alanlarda sağlam temeller attıklarını, dolayısıyla gelecek dönemde yeni fırsatların çoğalacağını bildirdi. 

Kendilerini en çok düşündüren dezavantajın artan maliyetler olduğunu aktaran Küçükçalık, "Hem özgün tasarımlarla kaliteli üretim ve markaya yatırım yapmak hem de ucuza üretmek mümkün değil. Daha rekabetçi olabilmemiz için maliyetlerin sürekli iyileştirilmesi, gözden geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu. 

Küçükçalık, Fed kararı sonrası piyasaların ve dalgalı döviz kurlarının sektöre yansımalarına da değinerek, doların artmasının ihracatçıları sevindireceğini ancak diğer taraftan sık dalgalanan ve ani değişiklik gösteren bir kurla plan yapmanın sağlıklı olamayacağı değerlendirmesinde bulundu. 

Yaşar Küçükçalık, yakın coğrafyada gelişen iç karışıklıkların (Suriye, Mısır) sektörü olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Çevre ülkelerdeki gelişmeleri ne yazık ki üzüntü içerisinde izliyoruz. Türkiye'nin bu ülkelerle kültürel bağlarının yanısıra ekonomik bağları da güçlü. Biz bu bağların zarar görmesini istemeyiz. Ekonomileri derin yaralar alan bu ülkelerin alım güçleri de düştü. Sıkıntılı olan bazı ülkeler ile ihracatımızda ciddi düşüşler var. Bu sorunun kısa sürede çözümlenmesi hem bölge, hem de dünya için çok rahatlatıcı olacak" ifadelerini kullandı. 

Ev tekstili ihracatını genel olarak istikrarlı bir seyrin izleyeceği değerlendirmesini yapan Küçükçalık, son yıllarda olduğu gibi bu yıl da 3 milyar dolar civarında bir ihracat rakamı beklediklerini, yılın ilk 6 ayında 1 milyar 442 milyon dolar ihracat rakamına ulaştıklarını ayrıca bavul ticaretiyle de yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ihracatları bulunduğunun altını çizdi. Küçükçalık, 2013'ün hesapta olmayan dış gelişmelerin etkilerine karşın tahminlerine paralel ilerlediğini aktararak, yıl sonunda 3 milyar dolar civarında bir ihracat rakamına ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. 

"Türk Ev Tekstilcisi koydukları hedefleri yakalayabilmek için yeni pazar arayışına yoğunlaştılar. Ürün çeşitlendirmesi ve yeni pazarlarla, ihracatımızı geliştirmeye çalışıyoruz" diyen Küçükçalık, gerek derneklerin (TETSİAD) gerekse ihracatçı birliklerin sektörün tanıtımı ve ihracatın artması için yoğun çaba sarf ettiğini belirtti. 

Küçükçalık, en büyük hedeflerinin "Türkiye'yi ev tekstilinde marka yapmak" olduğunu açıklayarak, dünyanın herhangi bir yerindeki tüketicinin, ev tekstili ürünü alırken "Made in Türkiye" etiketini araması ve bu etikete güven duyması gerektiğini söyledi. Tasarım, tanıtım, markalaşma alanlarında vermiş oldukları yoğun gayretin meyvelerini daha fazla toplamak istediklerini vurgulayan Küçükçalık, sektörde yaşanan bazı sıkıntılara da dikkati çekti. 

Küçükçalık, Türkiye'de üretim imkanı olan ürünlerin ithalatına önlem alınması gerektiğine ve bunu pek çok ülkenin zaten yaptığına işaret ederek, üretim imkanları ve kalitelerinin çok iyi düzeyde olduğu halde aynı ürünün yurt dışından ithaline izin verilmesinin, kendi önlerinde set oluşturduğunu anlattı. 

Girdi maliyetlerinin yüksek olmasından yakınan Küçükçalık, şunları kaydetti: "Yüksek maliyetler bizim en büyük sıkıntımız. Bazı girdi kalemlerinde az da olsa sanayicinin koşullarının iyileştirilmesini bekliyoruz. 

Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için, tanıtım olanaklarımızın güçlendirilmesi gerekir. Bu amaçla çok iyi bir fuar alanına ihtiyacımız var. Bu konu bir devlet politikası olmalı, devletin önderliğinde TOBB, İhracatçı Birlikleri ve STK'ları bir araya gelerek bu oluşumu gerçekleştirebilir. 

Sektörümüzün iyi bir planlama ile uluslararası platformda tanıtımını yapmak istiyoruz. Bu konuda da desteğe ihtiyacımız var. Ayrıca işimiz gereği çok sık seyahat etmek durumundayız. Halen birçok işadamımız sık sık vize sıkıntısı yaşıyor. Bu sorunu da bir şekilde aşmamız gerekiyor." Sektörün önceki yıllara ilişkin ihracat büyüklüğünü paylaşan Küçükçalık, "Sektör olarak ihracatımız 2010 yılında 2 milyar 671 milyon dolar, 2011'de 2 milyar 972 milyon dolarve geçen yıl da 2 milyar 746 milyon dolar olmuştu. Bu yılın ilk 6 ayında ise 1 milyar 442 milyon dolar ihracata ulaşıldı" ifadelerini kullandı. 

Ankara Son Söz