Türkiye inşaat sektörü yeni pazarlara yöneldi!

Gerek yerinde yapılan, gerek Türkiye'de yapılıp ihraç edilen endüstriyel yapılar için Ortadoğu pazarının her gün biraz daha zorlaştığı belirtiliyor. Dolayısıyla, inşaat sektörünün başta Afrika ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere yeni pazarlara yöneldiği gözleniyor. Bu yeni pazarların kısa vadede sektörün ihracatındaki daralmayı giderebileceği değerlendiriliyor. Sektör aktörleri, önemli konulardan birinin de, ihraç edilen mal ve hizmetin nicelik kadar nitelik yönünden de ilerleme kaydetmesi olduğunu vurguluyor. 

Türkiye'nin artan ihracatı ve ekonomideki gelişmeler son yıllarda sanayi yatırımlarını da tetiklerken, teşvikler de bu süreci destekler nitelikte. Sektör temsilcileri, bundan dolayı sanayi yatırımlarındaki artışın inşaat sektörünün ve endüstriyel yapılara yönelik faaliyet gösteren firmaların altın çağını yaşadığı yorumunu yapıyor. İnşaat sektöründe 2014 yılında yüzde 4 seviyelerinde büyüme gerçekleştiği tahmin ediliyor. Bu yıl da sektörün yüzde 4 ila 4.5 arasında büyümesi bekleniyor. 

İnşaat sektöründe endüstriyel yapılara bakıldığında, pazarın yüzde 5'ini oluşturduğu belirtiliyor. Sektör aktörleri 71 milyar dolar iç pazar büyüklüğü olan inşaat sektörünün yarısının altyapı, yarısının üstyapılardan oluştuğunu aktarıyor. Çelik endüstriyel yapıların ise inşaat sektöründeki pazar büyüklüğünün yaklaşık 2 milyar dolar olduğu bilgisi veriliyor. 

Türkiye inşaat sektörünin iç ve dış pazardaki toplam pazar büyüklüğü ise 97.1 milyar doları buluyor. Sektörün toplam istihdamdaki payı ise yüzde 7 dolayında. İnşaat malzemesi sanayiinde ise iç pazar büyüklüğü 54.8 milyar doları buluyor. Sektörün 2013 yılı ihracatı 21.3 milyar dolar olurken bu rakamın 2014 için 22 milyar dolara olduğu talimin ediliyor. 

Endüstriyel yapılarda gelişim devam edecek Ortadoğu'da yaşanan sürece işaret eden sektör temsilcileri, Türkiye'deki endüstriyel yapı yatırımlarını, Ortadoğu'daki karışıklıklardan çok küresel ekonomik durgunlukların etkilediğini ifade ediyor. 2009 yılma kadar yüzde 10'un üzerinde seyreden büyüme oranlarının, daha sonra dünyanın birçok yerinde eksilerde seyrettiği gözleniyor. Son yıllarda Türkiye, yüzde 1 ila 4 arasında büyüme kaydederken, bu oranın 2015 yılında da korunması hedefleniyor. Sektör temsilcileri, endüstriyel yapı sektörünün de büyüyeceğini ve havaalanları, AVM, ofis binaları, fabrika, depo. enerji santralleri gibi geniş bir yelpazeye dağılmış olan endüstriyel yapıların gelişiminin devam edeceğini aktarıyor. 

Türkiye'de endüstriyel binaların yarısından fazlası çelik taşıyıcı sistemli yapılardan oluşuyor. Endüstriyel yapılarda çelik yapılar çoğu kez malzeme özellikleri nedeniyle zorunlu olarak tercih edilirken, petrokimya tesisleri, hava limanları, hangar, yüksek depo gibi tesislerde çeliğin avantajlarından yararlanıldığı belirtiliyor. Türkiye'de konut yapılarında çok kullanılmayan prefabrikasyon teknolojisinin endüstriyel yapılarda kullanım oranı ise yüzde 85'i buluyor. Sektör aktörleri, prefabrikasyonun sanayi yapılarında başlıca tercih edilme nedenlerini, "Büyük açıklıkların geçilmesine olanak tanıması, beton kalitesinin kontrollü ve dayanıklılığın yüksek olması, yerli girdi kullanıldığından diğer malzemelere oranla daha ucuz olması, inşaatın yapım hızı dolayısıyla işletmenin çabuk devreye girebilmesi" sözleriyle aktarıyor. 

Küresel kriz nedeniyle prefabrik sektörü 2009 yılını düşüş ile kapatmasının ardından, üretimini giderek artırarak, 2013 yılında artıya geçti. 2013 yılında ürün bazında 1 milyon 26 bin metreküp üstyapı, 583 bin metreküp altyapı, 391 bin metreküp çevre elemanı ve 21 bin metreküp santrüfuj beton direk imalatı olmak üzere toplam 2 milyon 22 bin metreküp üretim gerçekleştirdi. 

2014 yılının ilk dokuz aylık verileri, üstyapı elemanları üretimi ile çevre düzeni elemanları üretim artışının sürdüğünü, ancak diğer üretim türlerinde düşüş yaşandığını gösteriyor. -2014'ün ilk dokuz ayında, 2013 yılının aynı dönemine göre üstyapı elemanları üretiminde yüzde 19, çevre düzeni elemanları üretimi yüzde 63 artarken, buna karşılık altyapı elemanları üretimi yüzde 36, elektrik direği üretimi yüzde 36 azaldı.Toplamda ise yüzde 4'lük bir üretim artışı yaşandı. 

Dünya Sektörel Ek