Türkiye neden yabancı yatırımcı için cazip bir ülke?
MIPIM Fuarı’nda “Neden Türkiye Yabancı Yatırımcı İçin Cazip Bir Ülke?” panelinde konuşan EVA Gayrimenkul Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, yaptığı sunumda verilerle Türkiye gayrimenkul sektöründe yaşanan gelişmeleri katılımcılarla paylaştı.
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, MIPIM Fuarı’nda düzenlenen “Neden Türkiye Yabancı Yatırımcı İçin Cazip Bir Ülke?” başlıklı paneldeki sunumunda, rakamsal veriler aktararak yabancı yatırımcı açısından Türkiye’de gayrimenkul yatırımının önemi üstünde durdu. Türkiye’de konut talebini etkileyen üç önemli faktörün olduğunu ifade eden Yazıcı, bu faktörlerin nüfus gelişimi, demografi ve hane halkı değişimi, yatırım eğilimleri ve mülkiyet durumu olduğunu kaydetti.
Nüfus ve demografi gayrimenkul sektörünü geliştiriyor
2006 yılında 68 milyon nüfusa sahip olan Türkiye’nin 2016 sonunda 80 milyona ulaştığını belirten Yazıcı, yıllık nüfus büyümesinin %1,4 olduğunu, Almanya, Fransa ve İspanya gibi ülkelere göre daha istikrarlı bir artışın görüldüğünü dile getirdi. Demografik dağılıma bakıldığında nüfusun %48’inin 30 yaşın altında olduğunu söyleyen Yazıcı, 40 yaş altndaki nüfusun ise %64’e yükseldiğini ifade etti. Yatırım eğilimleri ve mülkiyet durumu açısından bakıldığında ise ev sahipliği oranının %59, kiracılık oranının %22,4 olduğunu kaydeden Yazıcı, geri kalan nüfusun ise ailelerine ait evlerde yaşadığını belirtti. Türkiye’nin toplam nüfusunun %50’sinin 10 büyük şehirde yaşadığını söyleyen Yazıcı, bu şehirlerde yaklaşık 40 milyon insanın yaşadığını ifade etti.
Rakamsal verileri gayrimenkul sektörü açısından değerlendiren Yazıcı şunları aktardı: “Bu veriler gayrimenkul sektörünün büyümeye devam etmesinin zorunluluk olduğunu gösteriyor. Büyük şehirlerdeki mevcut konut stoğu talebi karşılayamıyor. Bazı segmentlerde arz fazlası olsa da, bu çok dar bir alanda ve çok limitli bölgelerde yoğunlaşmış durumda. Erişilebilir konut ihtiyacı devam ediyor. Nüfusun bu hareketliliği nedeniyle konut ihtiyacının en az önümüzdeki 10 sene daha devam etmesi kaçınılmaz. Konutta büyümeye ihtiyaç duyuldukça, buna bağlı olarak diğer segmentler de doğal olarak gelişiyor. Değişen yerleşim ve nüfus hareketliliği barınma, eğitim, eğitime bağlı öğrenci yurdu gibi ihtiyaçları geliştiriyor. Ticari alan dinamikleri, bunlara bağlı depolama alanı, lojistik gibi ihtiyaçlar da beraberinde geliyor. Diğer yandan, nüfus yaşlandıkça sağlıkla ilgili yatırım fırsatları da geliyor.”
Türkiye’de ayda 110 bin konut satılıyor
Türkiye’de ayda ortalama 110 bin konutun satıldığını vurgulayan Yazıcı, yılda 1,3 milyon konutun el değiştirdiğini, son üç yılda toplam konut satışlarının %16 artış kaydettiğini vurguladı. Konut kredileri kullanımına bakıldığında ise halihazırda satılan her üç konuttan birinin mortgage kredisi ile satıldığını dile getiren Yazıcı, son 12 ayda kullandırılan konut kredilerinin %14 büyüyerek 164 milyar TL’ye ulaştığının altını çizdi. Takipteki kredilerin konut kredileri ile aynı hızda büyümediğini ifade eden Yazıcı, bunun Türkiye’nin konuta bakışını ortaya koyan önemli bir gösterge olduğunu söyledi. Yazıcı, takipteki kredilerin toplam krediler içindeki payının sadece binde beş civarında olduğunu belirtti.
Konut fiyat artışında Türkiye
Türkiye’nin konut fiyat artış grafiği hakkında da bilgi aktaran Yazıcı, 2016 yıl sonu itibariyle Türkiye genelinde konut fiyatlarının enflasyonun üstünde artış gösterdiğini vurguladı.
Muğla, İstanbul ve Antalya yatırımda ilk üç sırada
Hangi ülkelerden yatırımcıların Türkiye’de hangi bölgelere yatırım yaptıkları konusuna da değinen Yazıcı, şunları aktardı: “2015 yıl sonu itibariyle hisseye isabet eden mülk edinimi bazında sırasıyla Suudi Arabistan, İngiltere, Kuveyt, Almanya, Katar, Irak, ABD, Rusya, Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlarının mülk aldıklarını görüyoruz. 2015’de Türkiye’yi tercih eden yatırımcıların ilk üç sıralamasında Muğla, İstanbul ve Antalya bulunuyor. 2016 yılı itibariyle yatırım alanı bazında bakıldığında ise ilk üç yatırımcı grubunda sırasıyla Suudi Arabistan, Almanya ve İngiltere bulunuyor. 2015 yılında ilk 10’da bulunup 2016’da listeden çıkanlar arasında Katar, ABD ve BAE görülüyor. İlk 10’a giren yeni ülkeler ise Lübnan, KKTC ve Afganistan. Edinim sayısı bakımından ise Iraklı yatırımcılar açık ara önde. Tercih edilen illerin ilk üçü ise yine Muğla, İstanbul ve Antalya. Ancak tercih edilen ilk 10 ilde değişim söz konusu. Ankara ve Bilecik’in listeden çıktığını, yerine Adana ve Samsun’un geldiğini görüyoruz.”
Sektörde güçbirliği başladı
2016 yılının gayrimenkul sektörü için zorlu geçtiğini belirten Yazıcı, ancak yeni dönemde sektörün tarihinde ilk kez birlikte hareket etme anlayışı geliştirdiğini ifade ederek şunları söyledi: “GYODER liderliğinde Ağustos 2016’da ‘Gayrimenkulde Güçbirliği ve Daha Güçlü Bir Türkiye’ kampanyası başlatıldı. Bu kampanyada hem bankalar hem de markalı konut üreticileri güçlerini birleştirdi. Yatırımcılara çok özel alım fırsatları sunuldu. Yatırımcılar da bu fırsatları değerlendirdi. GYODER üyesi 49 firmaya ait 122 proje ve 60 bin konut özel bir kampanya ve satışla halka sunuldu. 2,5 ay süren kampanya yoğun ilgi gördü ve takribi 675 milyon euroluk konut satışı gerçekleşti. Bunun Türkiye’de bir ilk olduğunu söylemekten gurur duyuyorum. İlk kampanyanın pozitif etkisinden sonra bugün aynı ekip tekrar daha farklı ödeme alternatifleri ile kampanya başlatmış durumda. Henüz tam rakamları açıklanmadı ama iyi gittiğini duyuyoruz. Şu anda yurtdışından bakıldığında farklı göründüğünü biliyoruz. Ancak bu nüfus kendi ticaretini yaratıyor, çalışıyor, alıyor, satıyor, tüketiyor. Biliyoruz ki her kriz kendi fırsatlarını yaratır. Türkiye bu fırsatları sunuyor. Türkiye gayrimenkul sektörü bu fırsatlar nedeniyle yabancı yatırımcı açısından cazip bir ülkedir.”