Türkiye'deki konutların % 80'i sigortasız

2008'de mortgage sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemeye başlamasıyla birlikte kredi kullanımının artması, konut sigortalarında da artışı beraberinde getirecek..

Konut kedilerinde yakalanan yükseliş ivmesi konut sigortaları üzerinde de etkili oldu. Kredi kullanımı sırasında zorunlu tutulan konut sigortalarının büyümesinde itici güç oldu. 2007 yılında emlak sektörü yüzde 7 büyürken, bu büyümeye paralel olarak konut sigortasında da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10'luk bir artış yakalandı.

"Mortgage sistemi konusundaki belirsizlikler ve boşluklar doldurulabilmiş olsaydı konut sigortasında büyüme daha yüksek olurdu" diyen Sigortam.net Pazarlama ve CRM Direktörü Özgür Zeybek "Mortgage sistemiyle bir konut alırken sistem gereği yıllık hayat sigortası, deprem sigortası ve konut sigortası yaptırma zorunluluğu bulunuyor. Tüm sigorta branşlarında olduğu gibi konut sigortası yaptırmak da toplumumuzdaki sigorta bilinciyle doğru orantılı olarak artacak" dedi. Yılların birikimleriyle satın alınan konut ve eşyaları korumanın kolay ve ucuza mal olduğu bilincinin oluşması gerektiğine dikkat çeken Zeybek, "Yaklaşık olarak toplam 120 bin YTL değerinde olan konut ve eşyaları olan bir ev, İstanbul gibi bir yerde 117 YTL'lik bir ödeme ile güvence altına alınabilmektedir" dedi.

Konutların yüzde 20'si sigortalı

Türkiye'deki toplam konut sayısı göz önüne alındığında, konut sigortası yaptırılma oranının çok yetersiz seviyelerde kaldığını anlatan Zeybek, Türkiye genelindeki yaklaşık 12 milyon 990 bin konuttan sadece 2 milyon 623 bin tanesinin Zorunlu Deprem Sigortasına (DASK) sahip olduğunu hatırlattı. Buna göre tapuya kayıtlı konutlardan sadece yüzde 20'sinin DASK güvencesi satın aldığını ifade eden Zeybek, şu bilgileri verdi:

"DASK kapsamında, bir konut için verilebilecek azami teminat tutarı tüm konutlar için 110 bin YTL. En riskli deprem bölgesinde yer alan bir konut için ödenecek prim tutarı ise 114 YTL. Yani 114 YTL karşılığında 110 bin YTL'lik teminat elde ediliyor. Bugün DASK maalesef istenen tempoda artmıyor. Aynı şekilde, deprem olduktan sonra büyük artış yaşanan konut sigortalarında da özellikle son 2-3 yılda artış oranları yavaşladı. Bu yavaşlamada en önemli nedenleri "bana ve evime birşey olmaz" anlayışı, sigorta bilinci eksikliği ve ekonomik olarak hala Avrupa standartlarını yakalayamamış olmamız olarak ortaya çıkmaktadır.'

Kredi kullanımı büyümeyi artırıyor

Konut kredi kullanımının konut sigortalarını etkilediğini söyleyen Zeybek, "Kredi faizleri 2006'da yüzde 0.90 seviyesine kadar gerilemişken 2007 yılında yeniden 1.30'lar seviyesine yükselmesi ve mortgage yasasının konut finansmanı anlamında henüz beklenen etkiyi yaratmaması konut satışlarının hız kesmesine neden oldu" dedi.

İstanbul'un 2010 yılı konut ihtiyacının 3 milyon 300 bin olarak saptandığını hatırlatan Zeybek, "İstanbul'da konut yapımı 2008'de de hızla devam edecek gibi gözüküyor. İnsanların konuta olan ihtiyacı bu seviyelerdeyken ve mali durumları peşin parayla konut almaya yeterli değilken doğal olarak konut kredilerine ilgi artacaktır. Bankalar müşterilerine konut kredisi verirken kendisini riske sokmamak adına konut sigortasını zorunlu tutuyor. Bu durum konut sigortası artışında çok önemli bir yer tutuyor. Burada biz sigortacıları üzen nokta ise konut sigortalarında artışın maalesef konut kredileri ile artma eğiliminde olması ve sigortalı yaşama bilincinin hala arzu edilen noktalara ulaşmamış olması" diye konuştu.

Mortgage ile poliçe sayısı artacak

2008 yılına yönelik en önemli konulardan biri ise mortgage sisteminin hayata geçirilmesi ile birlikte yapılacak mortgage sigortaları olacak. Yakın bir dönemde bu sisteme bağlı sigortalar ile ilgili genel şartların yayınlanması bekleniyor. Sisteme ait sigortalarının yanı sıra zorunlu deprem, konut ve yıllık hayat sigortalarının poliçe sayılarında da önemli bir artış olacağı tahmin ediliyor.

(Esra Sahici-Hürriyet)