Türkiye'nin cazibesi artıyor!
2012 yılında 4,5 milyon turist kongre ve etkinlik için İstanbul'a geldi. Diğer illeri de kattığımızda bu rakam 6,5 milyon kişiye çıkıyor. Bu sirkülasyondan Türkiye'nin sağladığı net gelir ise 2,5 milyar dolar ve 5 milyar dolara çıkması hedefleniyor.
"Hot.E Hotel Investment Conference Europe" konferansında konuşan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, turizmde deniz, kum, güneş üçlemesinden uzaklaşarak, diğer turizm faaliyetlerinde de yükselen trendi yakalayan Türkiye'nin, Avrupalı yatırımcının gözündeki cazibesini daha da arttırdığını söyledi.
Avrupa'nın en önemli otelcilik yatırımları organizasyonu "Hot.E Hotel Investment Conference Europe" 24-25 Eylül tarihleri arasında Londra'da gerçekleştirildi. Konferansın A Focus on Turkey oturumuna katılan Çelikkanat, Avrupalı yatırımcılara Türkiye'deki yatırım fırsatlarını, turizm alanındaki teşvikleri, yerel bir ortakla çalışmanın önemini ve Türkiye'deki turizm potansiyelini anlattı.
Turizm gelirlerinin yüzde 30'u iş seyahatlerinden
Konuşmasında son bir yıl içinde dünya genelinde iş seyahatlerinin toplam seyahatler içerisindeki payının yüzde 15 oranında arttığını vurgulayan Çelikkanat, 2012 yılında ticari amaçlı seyahat harcamalarının 1,7 trilyon dolara ulaştığını vurguladı. Dünya turizm gelirlerinin yüzde 30'unun iş amaçlı seyahatlerden elde edildiğini hatırlatan Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Türkiye artık turizmde deniz, kum, güneş üçlemesinden ve her şey dahil sisteminden uzaklaşarak, iş amaçlı seyahatlerin, kongre turizminin, alternatif turizmin ve kültür turizmi gibi diğer faaliyetlerin de yükselen trendi ile doğru orantılı olarak dünya turizm pazarında büyüyor.
2012 yılında 4,5 milyon turist kongre ve etkinlik için İstanbul'a geldi. Diğer illeri de kattığımızda bu rakam 6,5 milyon kişiye çıkıyor. Bu sirkülasyondan Türkiye'nin sağladığı net gelir ise 2,5 milyar dolar ve 5 milyar dolara çıkması hedefleniyor. Kısacası, Türkiye'nin turizmdeki yeni trendi iş turizmi ve otel yatırımları da bu yöne doğru kayıyor.
Şehir içi otelciliğinin ülke ekonomisine sezonluk değil 12 aylık katma değer yaratması çok büyük bir artı ve şehir otelciliğindeki gelişim Türkiye ekonomisinin kazandığı ivmeyi gösteriyor. İstikrarlı büyümeyle İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya gibi büyük şehirlerin yanında Anadolu'daki şehirler de gelişiyor ve buralara otel yatırımları yapılıyor. Şehir otelciliğinde standartlarının yanı sıra hizmetlerini ayrıştıran ve bunu iyi pazarlayan zincirlerin önümüzdeki dönemlerde öne çıkacağını birlikte göreceğiz. Yerli ve uluslararası otel zincirleri bir yandan bünyelerindeki otel sayılarını arttırıp yaygınlaşırken diğer yandan müşteri profilinin değişen yapısına paralel yeni alt markalar geliştiriyorlar. Yatırımlar şehirlerin hangi segmentlerde otellere ihtiyacı olduğu belirlenerek yapılıyor. Örneğin otel işletme zincirleri başta İstanbul olmak üzere büyük illere 5 yıldızlı markalarıyla girmeyi tercih ederken yerine göre farklı yıldız kategorilerindeki otelleri ile de yer alıyor, ancak özellikle iç ve güney Anadolu'ya 3-4 yıldızlı markalarıyla gidiyorlar. ”
Devlet, Anadolu'daki yatırımları destekliyor
Bu arada Türk Hükümeti'nin özellikle Anadolu'daki yatırımları çok ciddi bir şekilde desteklediğine değinen Ferzan Çelikkanat, “2013 yılının ilk yarısına baktığımızda Anadolu'nun 47 ilinde 161 proje için 1,8 milyar liralık teşvik sağlandığını görüyoruz. Bu projelerden 131 tanesi komple yeni yatırım ve yatak kapasitesi 30 bin adet. Bu yatırımlar içinde yüzde 34'lük pay ile Antalya birinci sırayı alırken onu yüzde 16 ile İstanbul yüzde 5 ile Muğla ve Mersin izliyor” şeklinde konuştu. Yatırımlarda Hatay, İzmir, Gaziantep, Kocaeli ve Konya gibi illerin de ilk yüzde 10'luk dilimde yer aldığını kaydeden Çelikkanat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu arada Türkiye'nin politik ve stratejik pozisyonu icabı; Orta Doğu'dan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiye'ye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiye'yi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz.
Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiye'ye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60'ı Antalya ve İstanbul'u tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydın'da yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolu'nun her tarafına yayılacak. 1960'lı yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zinciri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yılda dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9'u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet gösteriyor.
Otel zincirleri artık Türkiye'nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı ve budget markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Biz de geliştirmekte olduğumuz otel projelerinde uluslararası çok büyük otel zincirlerinden ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venture'lar gibi işbirlikleri teklifi aldık ve alıyoruz. Bu da uluslararası zincirlerin kendi uluslararası müşteri portföyüne de güvenerek ne kadar iştahlı olduğunu gösteriyor. Markalar ellerindeki tüm alt markalarıyla birlikte pazara girme konusunda çok istekli; Hilton'dan Marriot'a, Sheraton'dan Accor'a kadar turizmin global oyuncuları ile birlikte pazara henüz girmemiş yeni markalar da Anadolu'ya geliyorlar.”
Dünya
