23 / 11 / 2024
fuzul

Uluslararası Mutfak Eşyaları Fuarı gerçekleşti!

Uluslararası Mutfak Eşyaları Fuarı gerçekleşti!

İtalya’da gerçekleşen Uluslararası Mutfak Eşyaları Fuarı’na katılan Sema Ereren, gözlemlerini Habertürk okuyucuları için yazdı. İşte Ereren'in o yazısı...




Geçen hafta İtalya’da gerçekleşen Uluslararası Mutfak Eşyaları Fuarı’nda, yemek yapmanın aile hayatını desteklemek ve kendimizi ifade etmenin önemli bir yolu olduğunu bir kez daha gördük.


Milano’ya mutfak fuarına gidiyorum diye yola çıktım ama kendimi bambaşka bir ortamda buldum. Bu mutfaklar, evin salonundan daha şık; başka odaya gerek yok, 24 saat yaşanır. Aynı zamanda akıllılar da...


Etinizi ocağa koyun; o kendisi hangi sıcaklıkta ve kaç dakika pişireceğine karar versin. 1974’ten bu yana 2 yılda bir İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleştirilen, Avrupa’nın tek, dünyanın en önemli mutfak eşyaları fuarlarından Uluslararası Mutfak Eşyaları Fuarı Eurocucina’dan bahsediyorum.


Geçen yıl 160 ülkeden 320 bine yakın misafire kucak açtı. Bu yıl 24’üncüsü düzenlenen fuar, bugün sona eriyor. Fuarı ilk gününde ziyaret ettim. Whirlpool Corporation’un bilinen markalarından Hotpoint’in İtalya, Fransa, İngiltere, Türkiye ve Rusya’da değişen mutfak kültürü üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarını inceledim. Görünen o ki, mutfakta daha fazla değil, neredeyse evdeki zamanımızın hepsini geçreceğiz.

Rakamlara bakın, bana hak vereceksiniz: Araştırmaya katılanların yüzde 40’ına göre, aile hayatını desteklemek, aileye ve arkadaşlara daha çok vakit ayırmak için mutfağa giriyoruz ama kendimizi ifade etmenin de bir yolu olarak gördüğümüzden kolları sıvıyoruz.


İtalyan aşçıların yüzde 37’si, Türk aşçıların yüzde 43’ü mutfakta kişiliklerini yansıtırken, İngiltere’de bu oran yüzde 21’e düşüyor.


Fransa, İngiltere, Türkiye ve Rusya’da mülakata katılanların 1/5’i; İtalyanlar’ın 1/4’ü yemek pişirmeyi hobi ya da boş vakitlerde yapılacak keyifli bir aktivite olarak değerlendiriyor. İtalyanların sadece yüzde 11’i, Fransızların ise yüzde 18‘i yemek pişirmeyi hayatta kalmak için gerekli bir aktivite olarak görüyor. İngilizlerin yüzde 33‘ü yemek pişirmenin gereklilik olduğunu düşünürken, Rusların yüzde 46‘sı yemek pişirme gerekliliğini 1 numaraya koyuyor.


Hem yemek pişirmenin hem de yemek yemenin hazla eşdeğer olduğunu düşünen ve keyif arayanlar (yüzde 23) ya da yemek pişirmeye daha pragmatik yaklaşan, ailelerinin favori yemeklerini pişirmeyi seven ve sürekli geleneksel tariflere geri dönen gelenekçiler (yüzde 22). İtalyanlar, büyük oranda keyif peşinde, Fransızlar ise geleneksel tariflere önem veriyor. Araştırmaya katılanların yüzde 15’i sağlıklı pişirme teknikleri arıyor.


PİŞİRMENİN CAZİBESİ


Pişirme sürecinin asıl cazibesi, özellikle İtalya’da ve Türkiye’de aileyle paylaşılan bir zaman dilimi olmasından geliyor. Rusya’da katılımcıların dörtte biri mutfak aletlerinin sağladığı yardımı seviyor. Katılımcıların yüzde 38’i yeni tarifler denemekten keyif alıyor, yüzde 25’i her gün yemek pişirdikleri halde mönülerini çeşitlendirecek hayal gücüne sahip olmak istiyor. Katılımcıların yüzde 24’ü sonrasında temizlik yapmaları gerekmese, mutfakta yeni deneyler yapmaya daha açık olacaklarını söylüyor.


Araştırmaya katılanların yüzde 38’i yemek pişirmenin hazırlık evrelerinden, yüzde 23’ü doğrama, kesme ve karıştırma aşamalarından keyif alıyor. Pişirme evresinden sadece yüzde 15’i hoşlanıyor. Türkiye’deyse yemek pişirmenin en sevilen aşaması yemeği servis etmek. Türklerin yüzde 42‘si yemeği aile ve arkadaşlarıyla bağdaştırıyor.


'TÜRKİYE'DE TÜKETİCİNİN KALBİ OLMAK İSTİYORUZ'


Whirlpool Corporation Türkiye Direktörü Gabriele Esposito, çay tiryakilerinin bol olduğu Türkiye için çay makinesi tasarladıklarını söylüyor. Izgara ve tost makinesi de sadece Türkiye’ye özel yapılan ürünler. Esposito, “Türkiye’de hem tüketicinin hem de evin kalbinde olmak istiyoruz. Değişen trendlerle mutfaklar birleştirici bir yer haline geldi” diyor.




Sema EREREN/Habertürk


Geri Dön