30 / 04 / 2024

Ünsal Keser: Her şeyden önce Van'da kentin bir kimliği yok!

Ünsal Keser: Her şeyden önce Van'da kentin bir kimliği yok!

Van'da 2011 yılında yaşanan depremin ardından kent dizaynı ve estetik duruşu yıllardır düzelmezken, kentin estetik yapısını korumak amacıyla kurulan "Kent Estetik Kurulu" da istenen hedefe ulaşamadan bilinmeyen bir sebepten dolayı fes edildi.




Kurulun fes edilmesini eleştiren Van Mimarlar Odası Başkanı Ünsal Keser, kette bir estetikten bahsedilmeyeceğini kaydederek, "Mevcut stoka bakıldığında kent kimliğinden bahsedebilmek imkânsız bir durum. Her şeyden önce kentin bir kimliği yok" dedi. 

'Kentin kimliği ve estetiği yok!' 


 Van'da 2011 yılında yaşanan depremin ardından toparlanmaya başlayan kent, yeşil alanı ile parkı ve sosyal kültürel alanları ile komple bütünlüklü bir şekilde yeniden düzenlemek yeline betonlaşmanın ötesine geçemeyen bir kent gerçekliği ile karşı karşıyayız. AKP hükümetinin depremi fırsata çevirerek kenti TOKİ'nin insafına terk ederken,  TOKİ  ise esas olarak kar marjını yükselterek kenti adeta beton yığını haline getirmeyi hedefliyor.Kamu kurumlarından boşalan alanların yeşil alana dönüştürülmesi, böylelikle kentin soluk borularına kavuşturulması için yapılan girişimler, halktan ve kentte bulunan Sivil Toplum Örgütlerinden gelen ısrarlı taleplere rağmen bu taleplere kulaklann UkaUlması, ciddiye alınmaması, kentin ve kentlilerin geleceğinden ziyade, ranlsal çıkarların esas alındığı tartışmalarını beraberinde getirmektedir. 2009 Seçimlerinden sonra belediye meclisi, "Kent üstelik Kurulu"nu oluşturarak, kent estetiğine birebir müdahale etme kararı aldı. Mimarlar, mühendisler ve öğretim üyelerinden oluşan Kent Estetik Kurulu ile daha güzel bir kent mimarisinin oluşturulması hedeflenirken, araya giren deprem nedeniyle hedefine ulaşamayan kurul, bir süre önce bilinmeyen bir sebepten dolayı fes edildi. Kurulun fes edilmesi ve kentin mimari dokusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Van Mimarlar Başkanı Ünsal Keser, belediyelere, valiye ve AKAD' a eleştirilerde bulundu. 


Keser, Çevre Şehircilik Müdürlüğü ile belediyelerin anlaşamadığını ifade etti. Van'da 2011 yılında yaşanan depremin ardından Kent Estetik Kurulu'nun kurulduğunu hatırlatan Keser, estetik kurulunda şehir için alınan kararlarda görüş bildirildiğini ancak bilinmeyen bir sebepten dolayı estetik kurulunun fes edildiğini belirtti. Estetiğin bir bütün olarak ele alınması gerektiğine vurgu yapan Keser, estetik kurallarına göre yapılan binaların fonksiyonlu, sağlam ve görsel anlamda göze hitap etmesi gerekliğini belirtti. 

Keser, kentte bir otopark sorununun, yol sorununun ve daha birçok sorunun varlığından bahsederek, sıkıntıların bir an önce giderilmesi gerekliğini ifade etti. 


'Van da yağma estetiği var' Kenlin kimlik kazanması için halkın yaşam şekline göre yapıların yapılması gerekliği konusunda öneri yapan Keser, dünyanın her yanında olduğu gibi TOKİ'leşerek şehirleşmeyeccğini belirtti. Keser, "TOKİ'ler için ben diyecek tek laf bulamıyorum. Şehirde tamamen bir TOKİ kimliği yaratılmış. 

Devletin saçma sapan politikaları halkı kutulara sıkıştırarak, sosyal yaşamdan uzaklaştım iniş" diye konuştu. Van'da halkın rahat nefes alabileceği tek bir noktanın olmadığına işaret eden Keser, bir zamanların "Yeşil Edremit'in beton Edremit" olduğunu kaydederek, "Şimdilerin Edremit'ine baktığımızda kesilen ağaçların yerine kal kal binalar yapılıyor, o yeşil kenti yok edip beton kent haline getiriyorlar. Şimdi kalkıp bir estetikten bahsedilebilir mi hiç. 

Yağma estetik ten başka bir açıklama yapılamaz" ifadelerini kullandı. 


'Gözü doymak bilmeyen rant sev dası tanımsız kent yaratmaya devam ediyor* Rant sevdalılarının çabalarıyla Van'ın her geçen gün biraz daha betonlaşmaya yaklaştığını ve kimliksizleşme yolunda ilerlediğine dikkat çeken Keser, "Belediye başkanlarını da zorluyorlar, meclisleri de. Böylece kentin estetiğini yaratıyorlar. 


Gelecekte kentin insansızlaşacağını, betonlaşmanın yaşamı bitireceğini 20 yıl sonra göreceğiz. Gözü doymak bilmeyen rant sevdası kimliksiz, kişiliksiz. tanımsız bir kent yaratmaya devam ediyor" diye belirtti. 


Keser, Van'ın şehir planı oluşturulurken planlara riayet edilmediğini belirtti. Keser, "Bir devletin anayasası bütün kanun, kural ve yönetmeliklere aykırı olmaması demektir. Biz şehir planlarını anayasa olarak görürüz. O zaman anayasa yaparken doğru yapılmalı. Doğru yapılmış bir anayasanız yoksa herhangi bir kuruluştan bahsedenleyiz. Bizlerde şehri kurmak ve yönetebilmek için doğru bir şehir anayasası istiyoruz" dedi. 


İnsanların kenti sahiplenme konusunda bilinçsiz olduğunu dile getiren Keser, "Bütün STK'larda, diğer odalarda, belediyelerde bu bilinçsiz insanlara dâhil. Bazı başkanlar diyor ki şehri açmak lazım. Mesela şu bina şöyle değil de böyle olsa daha iyi olur diyor. Bu senin masanda oturup da belirleyeceğine bir şey değil" ifadelerini kullandı. 


'Kentle estetikten bahsetmek imkansız' Van ilinin var olan sıkıntılarına değinen Keser, 2011 yılında yaşan depremin ardından kentle ciddi imar değişikliğini beklediklerini kaydederek, depremde hasar gören binaların yıkılacağını beklediklerini ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığına dikkat çekti. Depremden sonra Van Belediyesinin Çevre Şehircilik Müdürlüğü ile bir protokol imzaladığını, imar revizesinin yapıldığını Urlalan Keser, kendilerinin önerdiği imar projelerinin dikkate alınmadığını belirtti. Düzenlenen imar planına itiraz elliklerini ancak bu itirazlarının da dikkate alınmadığına işaret eden Keser, "Biz daha estetik, daha yaşanılır bir kent beklerken bir imarla karşılaştık. Hemen hemen her belediyeden şikâyetler var imara dair" dedi. Düzenlenen planlamanın katılımcı olması gerektiğinin altını çizen Keser, şehir planlarının şehrin anayasası olduğunu belirterek, "Düşünün anayasasında bu kadar itiraz, şikâyet olan bir kenlin eslelik olması değil kent olması bile bir tartışma konusudur" dedi. 


'Estetik kurallarına göre yapılan binaların fonksiyonlu, sağlam olması gerekir' Van'da imarın lam anlamıyla düzenli olmadığına işaret eden Keser, mevcut yapılan planların halk tarafından beğenilmediğine vurgu yaptı. 


Geri Dön