Uzmanlardan Marmara'daki 4 il için deprem uyarısı: O fay hattı incelenmeli, yapı stoku zemine göre yenilenmeli!
Yaklaşık 6 milyon kişinin yaşadığı Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova için deprem uzmanları önemli uyarılarda bulundu. İşte Güney Marmara'yı bekleyen deprem riski...
Marmara Bölgesi'nin Güney Marmara Bölümü'ndeki Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova şehirlerinde son aylarda deprem hareketliliği arttı. Uzmanlar deprem hareketliliğini yorumladı ve illerin zeminin genel olarak güçlü olmaması sebebiyle, kentsel dönüşümün hızlanması ve yapı stokunun yenilenmesinde yeni araştırmalar yapılması uyarısında bulundu.
Yaklaşık 6 milyon vatandaşın yaşadığı Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova, yüzyıllardır şiddetli depremlere neden olan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batı kolunun güneyinde bulunuyor. Tamamı birinci derece deprem kuşağında yer alan 4 şehirde, aktif fayların üretebileceği depremlerle ilgili bilimsel araştırmalar sürdürülürken, bazı kentlerde de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyeler tarafından kentsel dönüşüm çalışmaları gerçekleştiriliyor.
Bursa'da 14 bölgede sürdürülen kentsel dönüşümün en büyüğü, 420 dönüm alanda Osmangazi ilçesi Akpınar Mahallesi'nde hayata geçiriliyor. 2 bin 300 adet onutun yüzde 80'den fazlasının yıkımı gerçekleştirilen Akpınar'da yeni binalar inşa ediliyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) arasında geçtiğimiz senenin Mart ayında başlatılan "Deprem Riskini Azaltma ve Önleme Planlaması" projesi çerçevesindeki çalışmalar da devam ediyor. 42 aylık proje ile "Tehlike ve Risk Değerlendirme" sonuçları oluşacak, tamamlandığında ise "Kentsel Dirençlilik Planı" açıklanacak.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, yangın, deprem, sel gibi afetlerin yaralarının sarılması amacıyla Afet ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi (BAKOM) kurdu. Rezerv yapı alanı ilan edilen yerlerde depreme dayanıklı yapılar inşa edilerek, kent merkezlerindeki riskli yapıların dönüştürülmesine ilişkin çalışmalar sürdürülüyor.
Çanakkale'de geçtiğimiz sene 220 konut ve 58 iş yerinin olduğu 84 yapının riskli olduğu belirlendi. Kentsel dönüşüm çerçevesinde 156 konut ve 19 iş yerinin yıkımı yapıldı. Yapımına başlanan yapılarda yüzde 80 tamamlanma seviyesine gelindi.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin büyük yıkıma neden olduğu Yalova'da bu tarihten önceki yapıların yüzde 65'i yenilendi. Kalanların da yenilenmesi amacıyla çalışmalar sürdürülüyor.
HER ZAMAN 7'DEN BÜYÜK DEPREM İHTİMALİ VAR
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Özden, konuya ilişkin açıklamada bulundu ve Güney Marmara'da artan deprem hareketliliğinde son büyük sarsıntının 4 Mart'ta Yenice-Gönen Fayı'nda 4,9 büyüklüğünde olduğunu söyledi.
Bursa'nın Gemlik ve Mudanya, Çanakkale'nin Biga ve Yenice, Balıkesir'in Gönen ilçeleri ile çevrelerinde son bir senedir büyüklüğü 4'ten fazla depremlerin arttığını dile getiren Süha Özden, aktif doğrultu atımlı ve büyük fayların her zaman 7'nin üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Güney Marmara'daki yerleşim bölgelerinin zemin özelliklerinin altını çizen Prof. Dr. Özden, "Çanakkale ve çevresi ile Balıkesir'in Bandırma ilçesine doğru giden bölgedeki zemin şartları, özellikle büyük ve ana yerleşim birimlerinde iyi değil. Her ne kadar Bursa, Uludağ'ın eteklerinde kurulu olsa dahi onun için de aynı durum söz konusu. Üzerindeki yapı stokunun da buna uygun duruma getirilmesi gerekiyor. Bu nedenle bazı yerlerde dönüşümün artık şart olduğunu görüyoruz. Bu noktada çalışmaların biraz daha hızlanması gerektiğini düşünüyoruz ki bir sonraki nesillere daha sağlıklı yaşam ortamları bırakabilelim" açıklamasında bulundu.
Yenice-Gönen Fayı'nda 1953'te 7,2 büyüklüğünde bir depremin olduğunu anımsatan Özden, çok kısa süre geçmiş olmasına rağmen aynı yerde büyük bir depremin olabildiğini ya da deprem tekrarlanma aralığının çok uzadığını görebildiklerini dile getirdi. Özden, "Marmara'da görüldüğü gibi. Buna tabii ki yer kabuğu ve onun dinamikleri karar veriyor. Oradaki o bölgelerde ve noktalardaki stresin birikmesi, dağılımı ve açığa çıkmasıyla sona eriyor" şeklinde konuştu.
DEPREMDE ZEMİN KADAR İŞÇİLİK DE ÖNEMLİ
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de Güney Marmara'da meydana gelebilecek şiddetli depremde Bursa'nın etkilenme ihtimalinin çok yüksek olduğuna vurgu yaptı.
Şehirdeki yapıların yarısından fazlasının riskli olduğunun ve depremde zemin kadar işçiliğin de önemli olduğunu altını çizen Adem Doğangün, "Bazen projesinin aynı olduğunu düşünüyorsunuz. Aynı projelendirilmiş, yan yana olmasına karşın biri yıkılıyor, diğeri yıkılmıyor. Zemin özellikleri de çok değişmiyor. İşte burada işçiliğin önemi görülüyor" ifadelerini kullandı.
İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, Yenice'deki depremin çok parçalı ve kırıklı yapıya sahip fay üzerinde meydana geldiğini belirtti ve bölgedeki hareketliliğin Bursa özelinde yükleme ya da tetiklemeye yol açmasının pek mümkün olmadığının altını çizdi.
"Bursa'nın çevresinde büyük depreme neden olabilecek pek çok fay bulunuyor. Aslında Bursa'nın zemini, şehir çevresinde gerçekleşebilecek orta veya üstü büyüklükte bir depremden etkilenebilecek ya da o depremlerin etkisini daha fazla büyüterek yapılara yansıtabilecek bir yapıya sahip. Dolayısıyla bizim Bursa'nın etrafındaki depremlerin ne zaman ya da hangi büyüklükte olacağını düşünmemizden ziyade olabilecek bir depremin etkilerini, bulunduğumuz konumun bunu ne kadar büyüteceğini ve yapılara nasıl yansıtacağını araştırmak gerekiyor" dedi ve deprem olduğunda Bursa Ovası üzerinde hangi bölgelerin daha fazla etkileneceği ve nasıl etkileneceğine odaklanılması gerektiğini söyledi.
KAYAPA-YENİŞEHİR FAYI ARAŞTIRILMALI VE DETAYLANDIRILMALI
Doç. Dr. Şenkaya, Güney Marmara genelinde fay hareketlerini gözlemlemek amacıyla okal bazda mahalle ve sokak taraması yapılmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay ile Bursa arasında benzerliklerin olduğunu belirtti.
"Bizim de yapı stokumuz, tarihi bir şehir olmamız sebebiyle çok eski, farklı dönemlerde imal edilen yapılarımız bulunuyor. Bursa Ovası'nın zemin özelliklerini tam anlamıyla mahalle, sokak ölçeğinde değerlendirebilirsek, bu bilgileri alabilirsek, birden fazla bilim insanının jeofizik, jeoloji, inşaat gibi alanların birlikte çalışmasıyla depremin zemin üzerinde neden olacağı etkiyi, zeminin de yapıya nasıl bunu yansıtacağını çalışabiliriz" açıklamasında bulunan Şenkaya, Bursa Ovası'nın kuzeyinde ve güneyinde fayların bulunduğunu söyledi.
"Birincisi, Kayapa-Yenişehir Fayı'nı araştırmamız, detaylandırmamız gerekiyor. Tam olarak bu fayın, Bursa Ovası'nın oluşmasında etkin olduğu düşünülen ve 1855'teki o malum ve meşhur deprem ikililerini, serisini yaratan fay olduğudur. Bunun üzerine biraz çalışmalıyız ve bu fayın ova üzerindeki durumunu daha net bilimsel verilerle o çalışmanın da üzerine koyarak sürdürmeliyiz" diye konuşan Şenkaya, bursa'da depremin nerede olduğunun çok bir önemi olmadığına, Bursa'nın zemin özellikleri, çevresindeki 150-200 kilometre yarıçapında olacak orta veya üstü büyüklükteki bir depremin etkilerini depreme yakın bölgelerden daha fazla hissettirebileceğine dikkat çekti.
Bakan Uraloğlu'ndan hızlı tren müjdesi geldi! Süre 2 saat 45 dakikaya inecek!