Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği'nden Mecidiyeköy asansör kazası açıklaması!
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği 06/09/2014 tarihinde Şişli-Mecidiyeköy'deki eski Ali Sami Yen Stadyumu'nun yerine yapılan rezidans inşaatında asansörün zemine düşmesi sonucunda meydana gelen iş kazası ile ilgili açıklama yaptı...
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Mecidiyeköy asansör kazası ile ilgili açıklama yaptı. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği tarafından yapılan açıklama şu şekilde;
06/09/2014 tarihinde Şişli-Mecidiyeköy'deki eski Ali Sami Yen Stadyumu'nun yerine yapılan rezidans inşaatında asansörün zemine düşmesi sonucunda meydana gelen iş kazasında 10 işçimiz hayatını kaybetmiştir. Hayatı kaybeden işçilerimize Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı dileriz.
SGK verilerine göre 1992 – 2011 yılları arasında iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden çalışan sayısı 24.607 kişidir. Maalesef bu rakamlarla, İş kazasındaki ölümlerde; Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü konumdayız.
Bu gerçekler ışığında hazırlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş kazalarını önlemeye yönelik olarak işverenlere önemli yükümlülükler getirmişti. Ancak, Kanunun yürürlük tarihinden önce işverenler lehine değişiklik yapılmıştır.
İş güvenliği uzmanları, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının öngördüğü biçimde işverenin faaliyetlerini iş güvenliği yönünden kontrol edip, gerektiğinde işi durdurabilecek kadar yetkili ve sorumlu kılınırken aynı zamanda doğrudan işverenden ücretini alacak olması en başından “bağımsız denetim” olgusunu ortadan kaldırmıştır.
İnşaat işyerlerinin de içinde yer aldığı çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde daha önce 500 çalışan başına bir tam gün çalışacak iş güvenliği uzmanı şart iken bu sınır 500-999 arası çalışanı olan işyerleri için şart olmaktan çıkarılmış ve 1000 ve daha fazla çalışan olunca ancak tam gün iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğu getirmiştir.
İş güvenliği uzmanları müteahhit firma elemanı olarak çalıştırılmamalı, Soma’da olduğu gibi, ücretlerini denetledikleri firmalardan almamalıdır ki yetkisini bağımsız ve etkin bir şekilde kullanmasına olanak sağlansın.
Bu durum Yapı Denetim Yasası için de geçerlidir. Denetim yapacak olan firmanın müteahhit tarafından seçilmesi ve parasının müteahhit tarafından ödenmesi “bağımsız ve etkin bir denetimi” zora sokmaktadır.
Yapı denetim yasasındaki eksiklikler acilen revize bir kanunla giderilmeli bağımsız ve güçlü bir denetim sistemi kurulmalı, TOKİ ve benzeri kurumlar tarafından denetlenen yapılar bu kanun kapsamına alınmalıdır.
Ülkemizde “Güvenli Binaların” yapılması ve iş kazalarının minimuma indirilmesi için mevzuat değişikliklerinin acilen yapılması ve taviz verilmeden uygulanması gerekmektedir.
Saygılarımızla,
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği