23 / 11 / 2024
fuzul

Yedikule Bostanları yıkılıyor!

Yedikule Bostanları yıkılıyor!

Tarihi surların dibinde yer alan ve Osmanlı saraylarına sebze yetiştiren tarihi bostanlarda iş makineleri yıkıma başladı. Ekinlerin toplanması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bostan işletmecilerine mart ayına kadar süre verilmişti.




İstanbul surlarının dibinde yer alan tarihi Yedikule Bostanları’nın yıkımı geçtiğimiz günlerde tekrar gündeme gelmiş, ekinlerin toplanması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bostan işletmecilerine mart ayına kadar süre verilmişti.


Yedikule Bostancılar Derneği geçen günlerde açıklama yaparak tehlikeye dikkat çekmişlerdi. Tarihi bostanlıktan geçimini sağlayan aileler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine sözlü olarak bostanları boşaltmaları yönünde bildirimde bulunduklarını iddia etmişlerdi.


YIKIM BAŞLADI

Tarihi bostanlarda bugün sabah 11:00’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı yıkım ekipleri Mevlanakapı Mahallesi'nde sur dışında bulunan tarihi bostanların yıkımına başladı. Yıkıma sur ve çevresinde devam edileceği öğrenildi.Bostanlar için kurulan barakalarla yıkıma başlanmasına bostan işletmecileri tepki gösterdi.


MARTA KADAR SÜRE VERİLMİŞTİ

1992 yılından beri Sur dibinde tarım yaptığını söyleyen bostan işletmecisi İsmail Karaca yıkıma yıkımla ilgili, ‘’1992 yılından beri burada 4 dönümlük alanda sebze meyve yetiştiriyoruz. Hiçbir borcum yok. Düzenli olarak kira ücretimi ödedim. Bu sabah yıkım ekipleri hiçbir yazılı karar göstermeden barakalarımızı yıkmaya başladı. Yıkım sonrası binlerce liralık çapa makinalarımız dışarı da kaldı. Ben ve ailem bu barakalarda yaşayıp bostanla ilgileniyorduk. Barakaların yıkılmasıyla dışarıda kaldık. Kış ortasında ne yapacağız’’ dedi. Bostanlardaki ekinlerin toplanması için kendilerine Mart’a kadar süre verildiğini söyleyen bostancılar, "ekinleri toplamamız için bize Mart ayına kadar süre verildi. Ancak mart ayı bizim hasat dönemimiz değil. Biz Nisan ayında hasat topluyoruz. Bu sabah yıkıma gelen ekipler yıkımın sur boyunca devam edeceğini söylediler’’ diyerek tepkilerini dile getirdi.


Hürriyet 


Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Tarihi İstanbul Surları boyunca uzanan bostanlık alanın yıkımına başlandı.


Topkapı – Yedikule arasındaki İstanbul Surları boyunca uzanan Yedikule Bostanları ve barakalar zabıta ekipleri tarafından yıkılmaya başladı. Sabah saatlerinde bostanlara gelen İBB`ye bağlı zabıta ekipleri 3 bostancının kulübesini balyozlarla yıktı. Barakaların içindeki eşyalar dışarı çıkartılırken, bostancılar yıkımı uzaktan izledi. Yıkımın tebligat yapılmadan başlatıldığını savunan Coşkun Karaca, `25 yıldır buradayım ama şu anda mağdur duruma düştüm` dedi.


Zabıtanın yıkımı sırasında bir kadın ekiplerin elindeki balyozu alarak, yıkımı durdurmaya çalıştı. Bostancıların da kadına destek vermesiyle zabıta ekipleri ile bostancılar arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından zabıta ekipleri olay yerinden ayrıldı. Yıkımı durdurmaya çalışan Kuzey Ormanları Savunması üyesi Kıymet Aram, bostancıların geçimlerini buradan sağladığını hatırlatarak `Buranın tarihi dokusunun, tarımsal hayatın yok edilmesine izin veremeyiz` diye konuştu.


‘SON KUŞAĞIZ, BİZDEN SONRA YOK`


Bostanlarda tarımsal üretimin devam etmesi ve tarihi dokunun korunması için belediye ve yetkili kurumlarla uzlaşmak istediklerini vurgulayan Yedikule Bostancılar Derneği üyesi Cihan Kaplan, `Burayı tamamen yıkıp, bizi tahliye etmek istiyorlar. Üretime devam etmemizi istemiyorlar. Tarihe sahip çıkmamız gerekirken bizi atmak istiyorlar` diye konuştu. 53 yaşındaki bostancı Ahmet Öztürk ise, `Ekmeğimizle oynamasınlar. Son kuşağız, bizden sonra yok` diye konuştu.


BARAKALAR OLMAZSA TARIMSAL FAALİYET YAPILAMAZ


UNESCO`nun dünya mirası listesinde yer alan ve Yedikule`den Ayvansaray`a kadar uzanan kara surları koruma bandında yer alan bostanların korunması amacıyla kurulan Tarihi Yedikule Bostanları Koruma Girişimi de bostanlara gelerek açıklama yaptı.


Bostanların Bizans`tan Osmanlı`ya Osmanlı`dan günümüze kadar ulaşan bir tarihi değer olduğunu belirten Ali Taptık, `Burada park değil, üretimin sürdüğü bir düzenleme yapılmalı. Hep beraber 1500 yıllık bu değere sahip çıkmalıyız` diye konuştu. Bostancıların tarımsal faaliyetlerine devam edebilmesi için barakalarına ihtiyaçları olduğunun altını çizen Aslıhan Demirtaş ise, `Bostanın varolması için bostancıların varolması, bostancıların varolması için ise aletlerini koyabilecekleri, yağmur yağdığında sığınabilecekleri barakalarının olması gerekiyor. Barakalar olmazsa burada tarım faaliyeti yapılamaz` dedi.


Sözcü




Haber Zaman Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Yedikule bostanlarına bu sabah ellerinde balyozla gelen zabıta ekipleri yıkıma başladı. Zabıtalar sur dibindeki barakaların bir kısmı balyozlarla yıktı. Çiftçiler ve dernekler toplanınca zabıtalar yıkımı bırakıp gitti. Barakalarını uygun şekilde düzenleyebileceklerini belirten çiftçiler, buradan çıkınca işsiz kalacaklarını söyledi.


Büyükşehir Belediyesi, Yadikule'deki bostanları kaldırarak surların etrafını boşaltmak istiyor. Buraya ne yapılacağı da henüz belli değil. Sabah saatlerinde ellerinde balyozlarla gelen zabıta ekipleri 3 barakayı yıktı. çiftçilerle zabıtalar arasında tartışma çıktı. Barakası yıkılan çiftçi Coşkun Karaca, durumu şöyle anlattı: "Sabah geldiler direk yıkıma başladılar. Herhangi bir tebligat da göndermediler. İşgaliyelerimi düzenli olarak belediyeye de hazineye de ödüyorum. Şu anda mağdur duruma düştük. İşçilikle beraber 25 yıldır buradayım. Bir çalışanım var o açıkta kaldı."


Büyükşehir Belediyesi'nin burayı boşaltmak istediğini belirten Yedikule Bostanları Koruma Derneği Başkanı Cihan Kaplan, "Bahçelerin burada artık üretime devam etmesini istemiyorlar. Burası 1500 yıldır gelen bir tarih. Tarihe sahip çıkılacak dönemde tam tersi bizi buradan atmak istiyorlar. Biz buna dur demek istiyoruz. Belediye buradan yasla bir boşluktan yararlanıyor. Biz burada işgalci konumundayız. Bize bir statü sağlanmasını istiyoruz. Bu çok zor bir şey değil çünkü usule aykırı bir şey yapmıyoruz. Tarım faaliyeti dışında bir şey yapmıyoruz. Barakalar çevreye uygun hoş bir görüntü sağlamıyorsa belediye veya mimarlar odası bize bir şartname sağlasın. Bu doğrultuda isteneni uygulayalım. Tek isteğimiz yasal bir statü sağlanması. Burada kiracı olarak kalmak istiyoruz." diye konuştu.


EKMEĞİMİZLE OYNAMASINLAR


Çiftçi Ahmet Öztürk, "Ekmeğimizle oynamasınlar. Biz son kuşağız. Mağduruz, barınacağımız yerleri yıkarlarsa biz perişan oluruz. Çoluğumuz çocuğumuz var. Sokağa atıyorlar bizi. 53 yaşımdayım. Başka mesleğim yok. Ne yapabilirim ben? Sokağa çıktım mı ne yapabilirim? Dedemizden babamıza, babamızdan bize. Üçüncü kuşağız burada." ifadelerini kullandı.


Yedikule bostanlarında çiçekçilik yapan Hasan Avcı da şöyle konuştu: "Yanımda çalışan 10 kişi var. Bizi buralardan kovduğu zaman bu 10 kişiyi de bizi de mağdur eder. Yıllardan beri buradayız. Devlete bir zararımız yok. Nasıl uygunsa barakalarımızı o şekilde düzenleyelim. Çıkartmasınlar bizi."


Bostanlarda 43 yıldır işçi olarak çalışan 66 yaşındaki Mustafa Sağdıç, "5 Çocuğu burada çalışarak okuttum. Buralar yıkılınca boş kalacağım. Ne yapayım? Bu yaştan sonra ne yapabilirim ki? Köye dönsem para yok." dedi.


Yedikule Bostanları Koruma Girişimi üyesi Aslıhan Demirtaş, "Bostanlar 1500 yıldır İstanbul'da var olan bir değer. Bizim isteğimiz bu değere hep beraber sahip çıkmak. Bostancılarla birlikte bu peyzaj ve değeri devam ettirmek istiyoruz. Şu anda burası UNESCO dünya miras listesinin içerisinde. Bostanlar da miras listesindeki yerin değerlerinden bir tanesi. Bostanın var olması için bostancıların da çaylarını yapabilecekleri, aletlerini koyabilecekleri, yağmur yağdığında kafalarını sokabilecekleri bu barakalara ihtiyaçları var. Baraka olmadığı zaman burada bostancılık faaliyeti olmayacaktır. Bostancılarımız da müzakere içinde bir düzenleme yapılabileceğini de kendileri söylüyorlar." diye konuştu



Zaman 




Haber Evrensel Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı....


İstanbul surlarının dibinde yer alan, geçmişi 1500 yıl öncesine dayanan ve kentsel tarımın en eski örneklerinden olan tarihi Yedikule Bostanları’na İstanbul Büyükşehir Belediyesi onlarca çevik kuvvet polisi eşliğinde iş makineleriyle daldı, barakaları yerle bir etti, bostancılara ve yaşam alanı savunucularına biber gazıyla saldırdı, darbetti. 1500 tarihin üzerine iş makineleriyle dalan zabıta ekipleri, mesai saati bittiği için kalan 3 barakayı bugün yıkacaklarını söyleyerek, alandan ayrıldı.


Geçmişinde Osmanlı saraylarına sebze yetiştiren ve kentsel tarımın en eski örneklerinden Yedikule Bostanları’ndan İBB vazgeçmiyor. Her yıl Marul Bayramı’nın ve son 2 yıldır Toprak Ana Günü’nün de kutlandığı Yedikule Bostanları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor. 2013’te Fatih Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Yedikule Bostanları Yenileme Projesi” kapsamında bölgedeki bostanların yıkılacağını duyurmuş, kamuoyunun yoğun baskısı neticesinde plan tadilatı kararı Büyükşehir Belediye Meclisi’ne iade edilmişti. Fakat yaklaşık iki hafta önce, “görüntü kirliliği” gerekçe gösterilerek belediye görevlileri bostancılara barakalarının yıkılacağını, mart ayına kadar ürünlerini toplayıp çıkmaları gerektiğini söyledi. Bostanların boşaltılmaması durumunda ise, iş makineleriyle yıkıma gelecekleri söylendi. Üreticiler, Yedikule Bostancılar Derneği ve yaşam savunucuları da yıkıma karşı çıkmak için bostan başında nöbete başladı.


TÜM BARAKALAR YIKILDI


Sabah saatlerinde de İBB’ye bağlı yaklaşık 50 kişilik zabıta ekibi, Mevlanakapı ve Silivrikapı arasındaki bostanlara gelerek bostancıların barakalarını yıkmaya başladı, 2 ailenin barakasını da yıktı. Ancak tepki sonrasında bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Öğleden sonra ise onlarca çevik kuvvet polisiyle Yedikule Bostanlarına giren Belediye yıkım ekipleri, bostandaki tüm barakaları yerle bir etti. Yıkıma karşı direnen bostancılara zabıtalar saldırırken, biber gazı da sıktı. Dozerler barakaları yıkarken yaşam savunucuları ve kitle örgütü üyeleri saldırıları engellemeye çalıştı, fakat başarılı olamadı.


‘PARK DEĞİL, ORGANİK ÜRETİM SÜRMELİ’


UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan ve Yedikule'den Ayvansaray'a kadar uzanan kara surları koruma bandında yer alan bostanların korunması amacıyla kurulan Tarihi Yedikule Bostanları Koruma Girişimi de bostanlara gelerek açıklama yaptı. Bostanların Bizans'tan Osmanlı'ya Osmanlı'dan günümüze kadar ulaşan bir tarihi değer olduğunu belirten dernek yöneticisi Ali Taptık, “Burada park değil, üretimin sürdüğü bir düzenleme yapılmalı. Hep beraber 1500 yıllık bu değere sahip çıkmalıyız” diye konuştu. Bostancıların tarımsal faaliyetlerine devam edebilmesi için barakalarına ihtiyaçları olduğunun altını çizen bir diğer dernek yönetici Aslıhan Demirtaş ise, “Bostanın varolması için bostancıların varolması, bostancıların varolması için ise aletlerini koyabilecekleri, yağmur yağdığında sığınabilecekleri barakalarının olması gerekiyor. Barakalar olmazsa burada tarım faaliyeti yapılamaz” dedi


‘HER ŞEYİMİZ DARMADAĞIN’


Barakaları yıkılan bostancılar duruma tepkili.

Coşkun Karaca: Herhangi bir tebligat bize verilmeden bu işlem gerçekleştirildi. Düzenli olarak kira ücretimizi ödedik. Bu sabah yıkım ekipleri hiçbir yazılı karar göstermeden barakalarımızı yıkmaya başladı. 15 yıldır buradayım.Şu anda her şeyimiz darmadağın.

Cihan Kaplan: Şu an üzerinde bulunduğumuz bu yer, UNESCO listesinde bir yer. Buranın da miras değeri var. Onun için bizi buradan göndermeye çalışıyorlar. Yedikule bostancıları olarak biz bu yıkıma dur diyoruz. Bize bir olanak sunsunlar. Biz de ne gerekiyorsa, onu yapalım. Uzlaşma bekliyoruz. Barınabileceğimiz yerleri yıkarlarsa biz perişan oluruz.



Evrensel




Haber Birgün Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Topkapı ile Yedikule arasındaki tarihi İstanbul surlarının dibinde bulunan ve dünyada kentsel tarımın ilk örneklerinden olan Yedikule Bostanları’na dün sabah saatlerinde iş makineleriyle girildi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan tarihi Yedikule Bostanları’nın Mevlanakapı ve Silivrikapı arasındaki bölümündeki bostancı barakaları ve seraları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı zabıta ekipleri tarafından yıkıldı.


Barakaların içindeki eşyalar dışarı çıkartılan bostancılar, yıkımı gözyaşlarıyla izledi. Bu barakaların kendileri için çok önemli olduğunu, seralarda ise mahsullerinin olduğunu söyleyen bostancılar, kendilerine destek için gelen aktivistlerle birlikte yıkımı engellemek için direndi.


Mahsüller zarar gördü

Bostancılar ve destek vermeye gelen halkın yıkımın hukuksuz olduğu yönünde tepki göstermesi üzerine geri çekilen İBB ekibi, öğleden sonra çevik kuvvet ekipleri ve iş makinalarıyla tekrar bostanlara geldi.


İBB ekibi, bu kez yıkıma tarihi Yedikule Kapısı’nın hemen çıkışındaki bostandan başladı. Barakaların ve seraların yıkılması gerekçe gösterilerek bostanlara sokulan iş makinalarının tarihi bostanlardaki mahsullere büyük zarar verdiği görüldü.

Yedikule Bostanları’nın korunmasını ve bu geleneksel yapının bozulmaması gerektiğini belirten bostancılar, ‘’Belediye mevzuattaki boşluklardan yararlanarak bizi burada işgalci durumuna düşürüyor. İstanbul’un merkezinde buradan başka tarım alanı yok. Bizi destekleyeceklerine, örnek göstereceklerine, buradan sürmeye çalışıyorlar’’ ifadelerini kullandı.


‘Biz son kuşağız’

Belediye tarafından barakaları yıkılan bostancı Ahmet Öztürk, ‘’Bostancılık bizim dede mesleğimiz. Başka mesleğim yok. Bostanı Milli Emlak’tan kiraladım. İBB bu yıkım hakkını nereden ve nasıl alıyor. Ekmeğimizle oyamasınlar, biz son kuşağız’’ diye konuştu.


‘Güçleri bostana yetiyor’

Bostanların yıkımına karşı direnen Haziran Hareketi Fatih Yürütmesi’nden Hüseyin Coşkun, zabıta ekiplerinin tebligat olmadan yıkım yaptığını ve hukuksuz bir uygulamayla karşı karşıya olduklarını ifade etti. Coşkun, tarihi surların karşısına yapılan ve İstanbul’un siluetini bozmasıyla gündeme taşınan 16-9 Gökdelenleri’ni göstererek, ‘’Bunları yıkamayanların gücü, bostanları yıkmaya yetiyor’’ dedi.



Birgün




Haber Habertürk Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Topkapı ile Yedikule arasındaki surların yanıbaşında bulunan bostanlardaki barakalar dün iş makineleriyle yıkıldı. Kepçelerin giremediği alanlar ise balyozlarla yerle bir edildi... 


Tarihi surların yanıbaşında bulunan Yedikule Bostanları’nda yer alan barakalar, iBB zabıta ekipleri tarafından dün yıkılmaya başlandı. Barakaların içindeki eşyalar dışarı çıkarılırken, bostancılar yıkımı uzaktan izledi. Yıkımın tebligat yapılmadan başlatıldığını iddia eden Coşkun karaca, “25 yıldır buradayım ama şu anda mağdur duruma düştüm” dedi. Zabıtanın yıkımı sırasında bir kadın ekiplerin elindeki balyozu alarak, yıkımı durdurmaya çalıştı. Bostancıların da kadına destek vermesiyle zabıta ekipleri ile bostancılar arasında tartışma yaşandı. tartışmanın ardından zabıta ekipleri olay yerinden ayrıldı. Yıkımı durdurmaya çalışan kuzey Ormanları Savunması üyesi kıymet Aram, bostancıların geçimlerini buradan sağladığını hatırlatarak “Buranın tarihi dokusunun, tarımsal hayatın yok edilmesine izin veremeyiz” diye konuştu.

‘SON KUŞAĞIZ, BİZDEN SONRA YOK’

Bostanlarda tarımsal üretimin devam etmesi ve tarihi dokunun korunması için belediye ve yetkili kurumlarla uzlaşmak istediklerini vurgulayan Yedikule Bostancılar Derneği üyesi Cihan kaplan, “Burayı tamamen yıkıp, bizi tahliye etmek istiyorlar. tarihe sahip çıkmamız gerekirken bizi atmak istiyorlar” diye konuştu. 53 yaşındaki bostancı Ahmet Öztürk ise, “ekmeğimizle oynamasınlar. Son kuşağız, bizden sonra yok” diye konuştu.

‘BARAKA OLMAZSA TARIM OLMAZ’

UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan bostanların korunması amacıyla kurulan tarihi Yedikule Bostanları koruma Girişimi de bostanlara gelerek açıklama yaptı. Bostanların Bizans’tan Osmanlı’ya ve günümüze kadar ulaşan bir tarihi değer olduğunu belirten Ali taptık, “hep beraber 1500 yıllık bu değere sahip çıkmalıyız” dedi. Bostancıların tarımsal faaliyetlerine devam edebilmesi için barakalarına ihtiyaçları olduğunun altını çizen Aslıhan Demirtaş ise, “Bostanın varolması için bostancıların varolması, bostancıların varolması için ise aletlerini koyabilecekleri, yağmur yağdığında sığınabilecekleri barakalarının olması gerekiyor. Barakalar olmazsa burada tarım faaliyeti yapılamaz” diye konuştu.



Habertürk




Haber Yeniçağ Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


İstanbul'daki tarihi surların dibinde yer alan Yedikule Bostanları'ndaki seyyar baraka ve seralar yıkıldı. İBB Meclisi'nde alınan kararla buraya sosyal tesisler ve konutlar yapılabilecek.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince, sur dibinde yer alan Yedikule Bostanları'ndaki seyyar baraka ve seralar, önceki gün yıkıldı. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, daha önce boşaltma tebligatı yapılan Topkapı ile Yedikule arasında yer alan bostaıılardaki seyyar baraka ve seraların bulunduğu alana, zabıta ve çevik kuvvet polisleriyle geldi. İş makineleri ve balyozlarla yapılan yıkıma bazı seyyar baraka sahipleri tepki gösterdi. 


İmara açılacak 

İstanbul'daki tarihi surların dibinde yer alan Yedikule Bostanlarının dönüşümü için. 2 yıl önce alınan Koruma Kurulu kararı doğrultusunda İBB Meclisi'nce Uygulama İmar Planı'na işlendi. Bakanlar Kurulu'nun 2006 yılında "Yenileme alanı" ilan ettiği tarihi bostan alanıyla ilgili Fatih Belediyesi'niıı, "Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması" hakkındaki kanun gereği hazırladığı Uygulama Planı, İstanbul Biiyükşehir Belediye Meclisinde CHP ve MHP grubunun ret oylarına karşılık iktidar partisinin oy çokluğuyla kabul edilmişti. "Yedikule-Belgrad Kapı Arasında Kara Surları İç Koruma Rekreasyon Projesi" hakkındaki raporun karar kapsamında, bölgeye sus havuzu. sosyal tesis, açık spor alanı, otopark, dinlenme alanları ve konutlar yapılabilecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Fatih Belediyesi tarafından yapılması planlanan "Belgrad Kapı Rekreasyon Alanı Projesi'nin yapımına 2013'te başlandı. Vatandaşların tepkisine yol açan yenileme projesinde İBB Meclisi. Koruma Kumlu tarafından kabul edilen avan projeyi 1/1000'lik planlara işledi. Büyükşehir Meclisi'nde tartışmalı bir şekilde kabul edilen rapora göre alanın bir kısmı, belediye tarafından bahçe olarak kullanılacak. Yeni plan, tarihi bostanlığın bitişiğinde bulunan ve geçtiğimiz yıllarda yapılan Yedikule Konaklan'na büyük bir avantaj sağlayacak. Konakların çevresi hem açılacak hem de yeşil alan düzenlemesi ile görsel güzelliğe kavuşmuş olacak.



Yeniçağ


Geri Dön