12 / 09 / 2024

Yurt dışında mağaza açmanın tam zamanı!

Yurt dışında mağaza açmanın tam zamanı!

Kriz bazı şirketler için felaket olsa da bazıları için ciddi fırsatları da içeren bir süreç



Bu, kriz tüneline şirketlerin hangi yüklerle girdiğine bağlı. Aşırı borç yükü ve stok ile krize giren şirketlerin kısa sürede nefessiz kalacağı kesin. Fakat bu anlamda rahat olan şirketler bir de girişimci bir ruha sahipse en yüksek büyüme ribaundlarını bu süreçte yapabilirler. Tıpkı yurt dışına açılmak için fırsat kollayan perakendecilerin son bir yıldır yaptıkları gibi. Dünyanın en ünlü cadde ve alışveriş merkezlerinde fiyatların yüzde 10 - 20 arasında düştüğünü fırsat bilen birçok ünlü markamız oralara sıçradı. Bu fırsat halen devam ediyor. Biz de bu nedenle yurt dışında büyümek isteyen tüm perakendeciler için dünyanın en ünlü cadde ve AVM'lerdeki fiyatları araştırdık.

Türkiye'de 70 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan organize perakende sektöründe birçok şirket bir adımını da yurt dışına atmaya başladı. Türkiye'de özellikle son beş yıldır hızla büyüyen sektörde, mağaza sayılarını artırarak artık deyim yerindeyse 'dışarıya taşan' enerjileriyle atağa geçen perakende şirkeüeri, özellikle krizi fırsat bilerek yurt dışındaki imkanları araştırıyor.

Çünkü krizle birlikte özellikle İngiltere'nin başı çektiği Avrupa ülkeleri. ABD, Dubai ve dünyanın önde gelen caddelerinde ve alışveriş merkezlerinde (AVM) kiralar hızla düşerken, Türk perakendeciler bu süreci dikkatle izlivor ve değerlendirmeye çalışıyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi, özellikle 2000 yılından itibaren bir balon gibi şişen ve gerçek olmayan fiyatlar; ikincisi de krizle birlikte düşen tüketim sonucu mağazaların iş yapamaz duruma gelmesi ve yeni pazarlara yelken açma çabası.

Caddelerden çekilenler
Bundan iki yıl kadar önce Avrupa'nın en ünlü şehirlerinin en işlek caddelerinde boş mağaza bulmak neredeyse imkansızken, bugün bu caddelerde sıklıkla boş mağazalara rastlanıyor. Özellikle ABD'de Saks Fifth Avenue, Macy's, Gap, Target, Nordstroms ve Kohl's gibi ünlü mağaza zincirleri ekonomik krizden etkilendiklerini açıkladı.

Circuit City, Ann Taylor, Lane Bryant, Fashion Bug, CompUSA, Catherine's, BCBG Max Azria gibi birçok şirket, dünyanın en ünlü caddelerinde çok sayıda mağaza kapattı. Birçok şrket de tamamen pazardan çıktı. Avrupa'da da yine Arcanior grubuna bağlı Quelle iflas ederken, Banana Republic'in ie aralarında bulunduğu birçok şirket mağaza sayısını azalttı. Üstelik bulundukları dünyanın ünlü caddelerindeki kiralarda vuzde 10 ila 20 arasında bir gerileme yaşanırken...

İşte bu süreç ve gelişmeler 'yurt dışında mağaza açmanın' tam zamanı diyen ve şu döneminde dünya genelinde 2000'e yaklaşan mağaza ve satış noktasıyla faaliyet gösteren Türk perakendecileri, yurt dışında mağaza açmak ya da mağaza sayılarını artırmak için daha da teşvik ediyor. Şirketlerin 2010 hedefi ise mağaza sayısını 300'e yakın artırmak. Türkiye'nin hedef bölgesinde yine her zamanki gibi Avrupa var. Ancak ABD, Körfez ve Balkan ülkeleri, Ortadoğu ve komşu ülkeler de sırasıyla projeksiyonda olan bölgeler. Ekonomist dergisi olarak bu hafta, dünyadaki genel konjonktürün getirdiği-fırsatları iyi değerlendiren perakendecileri ele aldık.

Boş mağazalar arttı
Ekonomik kriz, dünyadaki gayrimenkul fiyatlarında son yıllarda yaşanan büyük artış dönemini yavaşlattı, hatta birçok ülkede geriye götürdü. Birçok perakendeciye göre, kriz aslında bu balon fiyatların inmesi açısından yararlı oldu. New York, Londra, Moskova, Paris, Milano, Dubai gibi birçok şehirde hem kiraların hem de mağaza doluluk oranlarının tavan yaptığı bir dönemde, yurt dışında büyümek için çok kısıtlı bir alanda faaliyet gösterebilen şirketlerimiz krizle birlikte açılım yapmak için uygun imkanlar yakalamış durumda.

Bilindiği gibi ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerin başında ingiltere ve ABD geliyor. Londra ve New York gibi önemli moda merkezlerinde krizle birlikte düşen alışveriş oranı, onlarca yıllık geçmişi olan ABD ve Avrupa'nın en köklü markalarını bile etkiledi. Circuit City 155, Ann Taylor 117, Lane Bryant 40 ve Fashion Bug 100 mağazasını kapattı. Ve daha birçok şirket çok sayıda mağazasını kapatmak zorunda kaldı.

Avrupa'da yine Banana Republic, Quelle gibi markalar da pazarda faaliyetlerini azalttı. Quelle tamamen iflas etti. Avrupa'daki birçok ünlü caddede boş mağazalar görmek neredeyse imkansızken, bugün ise birçok caddede çok sayıda boş mağaza görmek günümüz koşullarında 'Yeni normal' olarak kabul ediliyor. Artık dünya piyasasını takip eden emlakçıların bu krizle birlikte işlerinin daha da artüğı söyleniyor.

Zaten Türk perakendecileri de yurt dışına açılımlarında bu emlak-çılardan bilgi alıyor. Artık birçok perakendecimiz, öyle tanınır hale gelmiş durumda ki, yurt dışından bayilik isteyen birçok yatırımcı, önce boş mağazayı buluyor, sonra perakendecilerimizle iş birliği yapmayı teklif ediyor.

Kiralar düşüyor
Dünya çapındaki ana caddeler perakende sektörünün gücü ve alışveriş merkezlerinin popülerliği açısından küresel bir barometre sağlıyor. Bugün dünyanın en önemli cadde sayısının 60 olduğu belirtiliyor. Bu caddeler arasında New York'un Fifth Avenue'su, Hong Kong'un Causeway Bay'i, Tokyo'nun Ginza'sı, Moskova'nın Tverskaya'sı, Milano ve Roma'nın Via Montenapoleo-ne/Via Condotti'si gibi birçok ünlü cadde var.

Krizden önce Moskova'daki Tverskaya Caddesi'nde metrekare kira fiyatının 2 bin 250 Euro olduğu belirtilirken, krizden sonra fiyatın 2 bin Euro'ya düştüğü belirtiliyor. Yine New York 5'inci Cadde'de krizden önce yıllık metrekare kira fiyatı 13 bin Euro'yu bulan değerlere kadar yükselmişti. Şimdi bu fiyatın 10 bin Euro'ya kadar indiği belirtiliyor.

Dubai'de de hızlı bir yükselişin olduğunu belirten perakendeciler, bu yükselişin durduğunu bugün Dubai'de metrekare yıllık kira fiyatının 2 bin 500 dolar olduğunu söylüyor. Balkan ülkelerinde iyi lokasyonlarda-ki kiralar da metrekare olarak yıllık 700 Euro civarında. İngiltere'nin ünlü AVM'lerinde 140 metrekarelik bir mağazanın kirası 260 bin pound. Yine Londra'm ünlü Oxford Caddesi'nde 140 metrekarelik bir mağazanın kirası 270 bin pound'u buluyor. Bu rakamlar da gösteriyor ki kiralar, dünyada bu işler için en büyük kabul görmüş büyük caddelerde düşüşte. Bu da Türk perakendeciler için bir avantaja dönüşmüş durumda.

69 ülkede bin 175 mağaza
Türkiye'nin 400 önemli markasının yurt dışında 69 ülkede halen bin 175 mağazası bulunuyor. Satış noktalarını da eklediğimizde bu sayı 500'ü aşıyor. ABD'den Danimarka'ya, İran'dan Litvanya'ya kadar dünyayı dolaşan markalarımız, bu kriz dönemini de bir fırsat bilerek, bu yıl yurt dışına odaklanmış durumda.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, "Türk markaları için yurt dışına açılmanın tam zamanı" derken, işte bu fırsata dikkat çekiyor. Bugün ABD'de ve Avrupa'da çok sayıda mağazanın kapandığını ve boş mağaza bulmanın kolaylığını işaret eden Negrin, 'Türkiye, Avrupa ve ABD'deki birçok alım grubunun çalıştığı bir ülke. Biz zaten önemli perakende zincirlerine ürün satıyoruz. Kendi markalarımızla bence yurt dışında başarıyı bu dönemde yakalayabiliriz" diyor.

AVM'lerde büyük fırsat
Yurt dışında 62 mağazasıyla örnek gösterilebilecek markalarımızdan biri de Koton. Yurt içi yapılanmasını hızlı bir şekilde tamamlayarak, mağazalarının yüzde 25'ini Avrupa'da, geri kalanını ise Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk'ta açan Koton'un bundan sonraki hedefi, yine bu ülkelerde büyümeye devam etmek.

 Yakın zamanda Türkiye'nin 400 markadan oluşan Birleşmiş Markalar Derneği'nin (BMD) başkanlığına seçilen, aynı zamanda Koton'un da yönetim kurulu başkam olan Yılmaz Yılmaz, krizle birlikte perakendeciler için yurt dışında önemli fırsatlar doğduğunu söylüyor. Yılmaz, geçen aralık ayında Almanya'nın Dusseldorf şehrindeki OberHausen Centro isimli önemli bir AVM'sinde yaşadıkları deneyimi şöyle anlatıyor:

"Oberhausen Centro, Almanya'nın metrekare verimliliği en yüksek AVM'si. Burada yer bulmak kolay değildi eskiden, kiralar epey yüksekti. Orada aralık ayında bir mağaza açtık. Daha önce telaffuz edilen kiralama koşullarına göre yüzde 35 civarında daha iyi bir kirayla girebildik. 450 metrekarelik bir mağaza açtık."

Yılmaz, yine Slovakya'da prestijli bir AVM içinde de benzer bir durumu şöyle özetliyor: "Eskisine göre AVM'lerde çok daha rahat yer bulunabiliyor. Hatta Slovakya'da bizim İstinye Park gibi çok prestijli bir AVM olacak, 80 bin metrekare kiralanabilir alanı var. Bütün   dünya  markaları girdi. 2009'un  ilk yarısında geldiler, 'Koton'u buraya istiyoruz' dediler. Anlaşma şöyle neticelendi; mağaza yatırımının yüzde 75'ini yaptılar, 6 ay kirasız dönem, 1.5 yıl ciro kiralı dönemle, birçok taviz vererek AVM'ye almaya çalıştılar."

Genel olarak trend şu; AVM'lerde şu dönemde daha rahat yer bulunabiliyor. Kiralarda da bir geri gidiş var, özellikle Avrupa'da... Yılmaz'm bahsettiği gibi cadde mağazalarındaki fiyatlar da hızla düşüyor.

Türkiye'nin önemli markaları
Little Big, Mavi, Colin's, Vestel, Goldaş, Çilek, LC Waikiki, Ipekyol, Kiğılı, Damat, Ramsey, Roman, Zen, Netwrork, Collezione, Desa... Liste uzayıp gidiyor. Özellikle son beş yıldır yurt dışında mağaza atağına geçen bu markalar için artık yeni bir dönem başlamış gibi gözüküyor.

Türkiye'nin 1 milyar dolar sınırını LC Waikiki markasıyla bu yıl ilk defa aşacak olan Tema Mağazacılık'ın yönetim kurulu başkanı Vahap Küçük, bu yıl 52 yurt içi, 12 tane de yurt dışında mağaza açma hedefleri olduğunu söylüyor.

Hedef bölgelerini Balkanlar, Avrupa ve Ortadoğu olarak çizdiklerini söyleyen Küçük, "2009'da bir küçülme oldu, ama biz bundan pek etkilenmedik. Biz kendi işimize bakıyoruz ve bu yıl yurt dışında da büyüme hedefliyoruz. Türkiye'nin önemli markaları için yurt dışı önemli fırsadar sunuyor" diyor.

Geçen yıl Türk perakendecilerinin yurt dışındaki büyümesi yüzde 20 civarında gerçekleşti. Yılmaz Yılmaz, "Fırsat devam ediyor. Biz hasarsızız. Türk markaları krizi iyi idare etti. Yurt dışında devam eden düşük kira, boş dükkan avantajlarım kullanabiliriz. Önemli caddelerde kiralar yüzde 50 civarında düştü. Rekabet zayıfken şu anda yurt dışına atak yapmanın tam dönemi" diyor.

Vakko ve YKM'nin hedefleri
YKM de yurt dışına yatırım yapmanın fırsaüarım değerlendiriyor. YKM Yönetim Kurulu Üyesi Saruhan Tan, bu süreci nasıl yönettiklerine ilişkin şunları anlatıyor:

"YKM olarak son beş yıldır yürüttüğümüz büyüme stratejimizden, krize rağmen ödün vermedik ve 2010 yılında buna paralel olarak Türkiye'de ve de komşu ülkelerde büyümeye devam edeceğiz. Irak ve Suriye ile sıcak ilişkiler, bu ülkelerden gelen bayilik talepleri, (deparment store) çok katlı mağazaların bu ülkelerde bulunmaması ve AVM projelerinin başlaması özellikle bu ülkelerde yatırım yapmayı olur hale getirmekte."

Türkiye'nin birçok markası özellikle komşu ülkeler tarafından iyi biliniyor ve yakından takip ediliyor. Türkiye'nin komşularmca takip edilen önemli markalarından biri olan Vakko'nun ihracat ve iş geliştirme müdürü Rıfat Elhadef; Almanya, Azerbaycan, Mısır, Kıbrıs, Irak ve Romanya'da 11 mağazaları olduğunu, bu yıl ise Almanya, İngiltere, Bulgaristan, Dubai, Kuveyt, Katar ve Yunanistan'a da mağazalar açabileceklerini söylüyor.

El yapımı ayakkabıları ile ünlenen Jag Clup, son dönemde ABD'ye yaptığı ihracat ile öne çıktı. Dünya genelinde 35 ülkeye ihracat yapan Jag Clup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Polat, "AVM ve caddelerde gayrimenkul kiraları düşüyor. Bu durum ihracatın yanı sıra mağaza açma yönünde de bizi teşvik etti. İlk yurt dışı mağazamızı isviçre'nin Zürih kentine açıyoruz" diye konuştu.

Yurt dışında büyüme formülü
Yurt dışında bir mağaza açıldığı zaman, bu diğer açılacak mağazalar için bir referans oluyor. Orka Group Genel Koordinatörü Osman Arar, ürünlerin mutlaka bir shoowroom'da pazarlanma-sı gerektiğini söylüyor. Arar, "Moda başkentlerinde varız. Milano'da, Londra'da showroom'umuz var. Hedeflerimize doğru gidiyoruz. Milano'da var olunca, Tokyo'da da var oluyorsun. Milano dünyanın alım merkezi. Açtığınız her yeni nokta diğer açılacak nokta için bir referans oluyor" diyor. Arar, şöyle devam ediyor:

"Balkanlar'da çok hızlı gidiyoruz. Geçen yıl Üsküp'te açtığımız bir mağaza bize orada 8 mağazayı getirdi. Sırbistan, Kosova, Makedonya, Arnavutluk'ta mağazalar açtık. Hırvatistan ve Slovenya'da da görüşmeler devam ediyor."

Yine yurt dışında önemli merkezlerden biri olan Londra'nın en modern alışveriş merkezi Westfield'de 1 milyon dolar yatırımla mağaza açan Desa da buradaki büyümesini devam ettirecek. 2010 sonbaharına kadar Londra'da South Molton Street ve Hampstead High Street'te 2 milyon dolar yatırımla yeni mağazalar açacaklarını söyleyen Desa Genel Müdürü Melih Çelet, "İngiltere, ciddi anlamda krizden etkilendi. Ama biz girdiğimiz pazarda gerçek anlamda ağırlık ve bilinirlik kazanmak için bir tek mağaza ile yetinmiyoruz" diyor.

Lüks, caddelerde
Kriz döneminde yurt dışında yatırım yaparken dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen perakendecilerimiz de var. Ayaydın&Miroglio Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın da bu isimlerden biri. "Yurt dışına yatırım yapılırken çok dikkat etmek lazım. Avrupalı ya da ABD'li bir perakendecinin aynı lokas-yonda sağlayamadığı başarıyı, Türkler yapacaksa, mutlaka o şirketlere göre arti değerleri olması  gerekir" diyor.

AVM'lerdeki kiralar, caddelere oranla daha fazla aşağı iniyor. Onun da nedeni şu: Özellikle Avrupa ve diğer büyük şehirlerin önemli caddelerinde, cadde mağazacılığı genellikle lüks segmentteki markalar için cazip. Orta ve daha alt kademedeki mağazalar genellikle AVM'ler içinde bulunuyor.

Lüks segment, krizde etkileniyor. Ancak bu dönemlerde en ağır darbeyi orta ve onun altındaki segmentler alıyor. Orka Group Genel Koordinatörü  Osman Arar, Türkiye'de halen AVMTerin lüks segmentin en çok sattığı yerler olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Dünyanın hiçbir yerinde bu durum böyle değil. Gelişmiş ülkelerde caddelerdir en lüks segmentin bulunduğu yer. İşte bu demografik yapı o kadar önemli ki, bunu bilmeden pazara girmek intihar etmek demektir."
Özge Yavuz / Ekonomist


Geri Dön