Ziraat Katılım ilk şubesini açtı!

Katılım bankacılığı sektörünü büyütmek için yola çıkan Ziraat Bankası'nın kurduğu Ziraat Katılım Bankası, İstanbul'un fethinin 562'nci yıldönümü olan 29 Mayıs 2015'te faaliyete geçti. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de katıldı. Katılım bankacılığı sektöründen pay almak için değil, pastayı büyütmek için ilk şubesini açan Ziraat Katılım Bankası, bu yıl sonunda 20, 2016'da 50, 2018'de 170, cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yılı olan 2023'te ise 500 şubeye ulaşmayı hedefliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 milyar lira görev zararıyla devraldıkları Ziraat Bankası'nın artık hem asli görevini yerine getirdiğini hem de çok ciddi kâr ettiğini belirterek, "Bugün ülkemizde finans kuruluşları içerisinde kârlılıkta bir numaraya oturmuş vaziyette" dedi. Ziraat Katılım Bankası'nın sektörün büyümesine, gelişmesine katkı sağlamasını temenni eden Erdoğan, kamunun bu alandaki ilk kuruluşu olarak sektöre giren Ziraat Katılım Bankası'nın diğer kamu bankalarına da örnek olacağına inandığını söyledi. 

IMF İÇİN BAKAN İTHAL EDİLDİ 

Erdoğan, 12 yıl öncesinin Türkiyesi'ni, "Ziraat Bankası'nın kuruluş yıllarının Türkiyesi" şeklinde tanımlayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2001'de gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'e kadar çıktığı bir krizi yaşamıştık. Hükümete geldiğimizde bu krizin etkileri halen yoğun şekilde devam ediyordu. Türkiye, her anlamda durma noktasına gelmişti. Düşünebiliyor musunuz, IMF'den borç dilenebilmek için bu ülkeye dışarıdan bir ekonomi bakanı ithal edilmişti. Esnaf, işçi, memur, işadamı, çiftçi, emekli, hepsi kan ağlıyordu. Böyle bir dönemi yaşıyorduk. Her gün bir bankanın batış haberini alıyorduk. Geldiğimizde 25 banka batmıştı. Zarar defterini açıyorsunuz, o haneye bakıyorsunuz o zaman yaklaşık 40 milyar dolar bir borç yükü var." 

SEKTÖRÜN PAYI ARTMALI 

Ziraat Katılım Bankası'nın, katılım bankalarının finans sektöründeki yüzde 5'lik payına ortak olma amacıyla kurulmadığına vurgu yapan Erdoğan, "Amaç, bu sektörün büyümesine katkı sağlamak olmalıdır. Bilhassa yurtdışında yatırım imkânları arayan, faizsiz bankacılık fonlarının ülkemize çekilmesi hedefleniyor" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 5 düzeyinde olduğunu belirterek, "Bu payı 2023'te yüzde 15'e hatta 20'ye çıkarmalıyız" diye konuştu. 

ZİRAT TEKAFÜL KURULMALI

Ziraat Bankası'nın bilançosunu büyütmek için ihtiyaç duyduğu kaynakların çeşitlendirilmesine önemli mesafeler kaydettiğine dikkat çeken Erdoğan, banka yönetimine de bir tavsiyede bulundu. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel müdürümüze ve katılımın genel müdürüne de 'Bence Ziraat tekafül (İslami sigorta) de kursun' dedim. Bu adımı atmasında büyük fayda var. Çünkü bu anlamda atılacak bir adımla da bu alanda ilk Ziraat Bankası'nın veya Ziraat Katılım'ın olması anlamlıdır."

İHANETİN İLACI YOK

Türkiye'deki huzur, istikrar ve güven ortamının 78 milyon vatandaşın geleceğe ilişkin umutlarını artırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak bazılarının, yüksek faizden rant elde eden tefecilerin, kaos ortamından, gerilimden, belirsizlikten, gençlerin canından, şehitlerin kanından rant sağlayanların bu ortamdan çok ciddi şekilde rahatsız olduğunu söyledi. Yeni Türkiye'nin halkın ümidi olurken bazılarının da kabusu haline geldiğini dile getiren Erdoğan, "Allah vermesin Türkiye'yi düşman işgal etse önce bu ülkenin milli kurumlarına, stratejik kuruluşlarına bunlar adeta saldırır hale geldiler. Bunlar da meslek edindiler bu durumu adeta. Milli İstihbarat Teşkilatı'mıza, milli bankalarımıza, milli projelerimize saldırdılar. Gezi olaylarında ekonomiyi durdurma çağrısı yaptılar. Biliyorsunuz, paralel ihanet çetesinin 17-25 Aralık darbe sürecinde hedef aldığı kurumlardan biri de kamu bankalarımızdı" diye konuştu. Ziraat Bankası'na olmadık iftiralar ve çamurlar atıldığını, Halk Bankası'na aynı şeylerin yapıldığını ifade eden Erdoğan, "Bugün bizi Mursi'nin akıbetiyle tehdit eden gazete, geçen yıl da Ziraat Bankası New York Şubesi'ni itibarsız hale getirmeye çalışıyordu. Olağan, mutat bir denetimi 'Amerika'dan Ziraat Bankası'na büyük darbe' manşetleriyle ve adeta sevinçle verdiler. Gafleti tembihle, cehaleti talimle çözebilirsiniz ancak ihanetin ilacı yoktur. Milletimiz bunların gerçek yüzünü görüyor" dedi. 

BÜYÜTMEYE GELİYORUZ

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ise Ziraat Bankası'nın bireysel emeklilik, sigorta, portföy yönetimi, yatırım bankacılığı, leasing ve teknoloji alanlarında hizmet vermekte olduğu finansal iştiraklerine Ziraat Katılım Bankası'nı da eklediğini söyledi. Ziraaat Finans Kurumu'nun kurulması yönündeki çalışmalarına da devam edeceklerini belirten Aydın, "Önemli bir hususun altını çizmek istiyorum; Ziraat Katılım, var olan pastadan pay almaya gelmiyor. Ziraat Katılım, ülkemizde katılım bankacılığını büyütmeye, finansal sektördeki payını artırmaya geliyor. Ziraat Katılım, yeni bir iş anlayışıyla geliyor, sektöre artı değer katmaya geliyor" diye konuştu. Aydın, vizyonuyla katılım bankası kurmaları için kendilerini görevlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, katkılarıyla her zaman yanlarında duran Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a, tüm diğer iş ortaklarına Ziraat Katılım'ın kurulmasındaki desteklerinden dolayı teşekkür etti.

BİR DÖNEM ÜVEY EVLATTI

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bir dönem devletin üvey evlat yerine koyduğu katılım bankacılığının artık devletin bizzat içinde yer aldığı ve sahiplendiği bir sektör haline geldiğini belirterek, bunun içeriye ve dışarıya çok önemli bir mesaj olduğunu söyledi. Ali Babacan, Ziraat Katılım için 2015 yılı sonuna kadar 20 şube 400 personel, 2018 sonuna kadar da 170 şube 2 bin 200 personel hedefi koyulduğunu aktardı. Dünyada faizsiz finans sisteminin çok hızlı büyüdüğüne dikkati çeken Babacan, bütün dünyada 2003 yılında toplam büyüklüğü 200 milyar dolar olan faizsiz finans sisteminin 2014'te 2 trilyon doları aştığını, 2018 sonunda da uluslararası kuruluşların tahminlerine göre 3.4 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını dile getirdi. Dünyada 2008 küresel krizinden en az etkilenen sektörün İslami yani faizsiz finans sistemi olduğunu belirten Babacan, "G20 Başkanı olarak bu yıl faizsiz finans sisteminin dünyada yaygınlaşması için özel bir gündem oluşturduk. G20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nda faizsiz finans sisteminin G20 ülkelerinin tümü tarafından desteklenmesi için özel kararlar aldık" dedi.

Sabah