23 / 11 / 2024
fuzul

10 maddede depreme hazırlık rehberi!

10 maddede depreme hazırlık rehberi!

İzmir depremiyle yaşanan ağır tablo, dikkatleri beklenen İstanbul depremini çevirdi. Peki İstanbul depreme ne kadar hazır? Depreme karşı bireysel olarak alabileceğimiz tedbirler neler? İşte 10 maddede depreme hazırlık...




Geçen hafta İzmir’de yaşanan ve 114 kişinin yaşamını yitimesine sebep olan 6.6 büyüklüğündeki deprem acı bir şekilde bir kez daha gösterdi ki, öldüren deprem değil çürük binalar, dolgu veya bataklık zemine inşa edilen yapılar, kesilen kolonlar... 

Milliyet'ten Ceyda Ulukaya'nın haberine göre; depremin yarattığı ağır tablonun bir kez daha yaşanmaması tek dileğimiz olsa da, olası bir İstanbul depremiyle burun buruna olduğumuzu, vaktimizin her geçen gün azaldığını biliyoruz. Peki, İstanbul depreme hazır mı? Ne kadar hazır? Uzmanların, dikkatli olunması konusunda uyardığı 1999 öncesi inşa edilen 400 bin civarı yapı stoku bulunan şehirde, bireysel olarak yapabileceklerimiz neler? Riskli yapıların tespitinden evde alınacak tedbirlere, depreme karşı hazırlıklı olmanın yollarını 10 maddede açıklandı. 

BİNANIZ GÜVENLİ Mİ?

Binanızın bodrum ya da zemin katındaki taşıyıcı sistemi oluşturan kolon ve kirişlerde çatlak olup olmadığını kontrol edilmeli. Binanız, 1999 öncesi yapılmışsa ve güvenliğinden endişe ediyorsanız, risk tespit analizi yaptırmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yetkilendirilen yapı denetim firmaları ve kamu kurumlarına başvuruda bulunabilirsiniz. İlgili kurumlara, Bakanlığın internet sitesi üzerinden Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü sayfasından ulaşılabilyor. Risk tespit analizi için maliklerden birinin dilekçe, tapu durum belgesi ve kimlik fotokopisi ile başvuruda bulunması yeterli oluyor.

RİSK TESPİT ANALİZİ NASIL YAPILIYOR?

Prof. Dr. Hakan Atahan - İTÜ İnşaat Fakültesi:

Bu tür deprem analizlerinde, binanın karakteristik beton basınç dayanımını sınıflandırmak  üzere belli noktalardan karot numuneler alıyor ve laboratuvarda test ediyoruz ancak bu, tek başına yeterli değil. Binada kullanılan çelik donatıların kontrol edilmesi, eğer binaya ait bir proje varsa buna uygun özellikte olup olmadığının denetimi, proje yoksa da yönetmeliğe göre olması gereken oranla bir kıyas ve hesaplama yapılıyor. Bir başka parametre de zemin özelliği. Projede belirtilmiyorsa zemin etüdü çalışması yapılması ve zemin taşıma gücünün hesaplanması gerekiyor. En sonunda tüm bu parametreler birleştirilerek, bina sistemi bilgisayar ortamında tanımlanıyor ve mevcut yönetmelikler doğrultusunda bir analiz yapılıyor. Böylece binanın hangi kriterleri karşılayıp karşılamadığını görmüş oluyoruz. Bir sonraki aşama, binanın durumuna göre güçlendirme veya yıkım projesi olabiliyor. O noktada da kriterimiz maliyet. Güçlendirme maliyeti, yıkım maliyetinin kabaca yüzde 40’ı civarındaysa genellikle güçlendirme tercih ediliyor.

KAROT ALMANIN BİNAYA OLUMSUZ ETKİSİ VAR MI?

Karot yıkıntısız deney metodu diyemiyoruz, yarı hasarlı bir metod kabul ediliyor. Tamamen binanın üzerinden ölçüm yapabileceğiniz hasarsız metodlar da var fakat sadece bu ölçümlere dayanarak mukavemet tahmini yapmak yanıltıcı olabiliyor. Karot metodu direkt bir metod; alıyorsunuz, laboratuvarda kırıyorsunuz ve sonucu görüyorsunuz. Diğer metodlarda tahmin yürütüyorsunuz. O yüzden ikisinin birlikte uygulanması, daha az adette karot alıp diğer testlerle desteklemek de bir yöntem. Karot alınırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, o yapı elemanı içindeki donatılara zarar vermemek. Yoksa aldığınız karotu, özel bir tamir harcıyla doldurup eski haline getirebiliyorsunuz zaten.

OTURDUĞUM BİNA RİSKLİ ÇIKARSA?

Risk tespit analizi sonucu riskli tespit edilen binalar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, ardından ilçe tapu müdürlüklerine bildiriliyor ve yapının riskli olduğu tapuya işlenerek hak sahiplerine tebliğ ediliyor. İtirazda bulunulmadığı takdirde, tebligat tarihinden itibaren 60 gün içinde yapının tahliye edilmesi ve yıkımı öngörülüyor. Riskli yapı bu süre içinde maliklerce tahliye edilip yıktırılmamışsa, 30 gün ek süre tanınıyor ve ardından binanın doğalgaz, su ve elektriği kesiliyor. Tahliye süreleri bitmiş binalarda Bakanlığın belediyelere yıkım için tanıdığı süre 2 ay. Yıkım masraflarından malikler yine hisseleri oranında sorumlu kabul ediliyor.

BİNAM RİSKLİ OLABİLİR AMA YIKILIRSA NEREDE BARINACAĞIM?

Oturduğu binanın güvenliğinden endişe eden ancak yıkım ve yeniden yapımı finansal olarak göze alamayanlar da çoğunlukta. Bu grup, olası bir yıkım kararından kaçınmak adına binanın riskli olup olmadığını tespit ettirmekten de kaçınıyor ancak can güvenliğini de riske atmış oluyor. Konuyla ilgili ulaştığımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, “Vatandaşlarımızda bazı çekinceler olduğunu biliyoruz. Bunun için yakın zamanda açıklamak istediğimiz bir yol haritamız var. Bu kapsamda, hem belediyeye ait konut stoklarını kullanıma açmak hem de vatandaşların kira yardımından faydalanmasını sağlamak üzere müşavirlik hizmeti vermeyi planlıyoruz. Bizim de bu süreçte önceliğimiz, ağır hasar alması muhtemel binaları hızla tespit edip hem vatandaşların kendi imkanları hem de belediyenin sunmayı planladığı finansal imkanlarla bir an önce dönüşümü sağlamak” diyor.

KİRA YARDIMINDAN NASIL FAYDALANIRIM?

Riskli olduğu tespit edilen konut ve işyerleri için hak sahiplerinin tahliye tarihinden itibaren bir yıl veya yıkım tarihten itibaren üç ay içinde, bulunduğu ildeki belediye veya il müdürlüğüne başvuruda bulunması gerekiyor. Başvurunun uygun bulunması halinde konut ve işyeri malikleri, 18 ay boyunca kira yardımından faydalanma hakkına sahip. Kiracılar ise malikler için belirlenen aylık kira yardımı tutarı esas alınarak 2 aylık kira yardımını tek seferlik ödeme halinde alabiliyor. Riskli yapının yıkılıp yeniden yapılması halinde ise hak sahiplerinin anlaşmalı bankalardan kullanacakları kredilere faiz desteği sağlanıyor. Ancak kira yardımı alanlar faiz desteğinden, faiz desteği alanlar ise kira yardımından faydalanamıyor.

BİREYSEL OLARAK HANGİ ÖNLEMLERİ ALMALIYIM?

- Deprem sonrası aile olarak buluşacağınız yeri önceden saptayın. Buluşma noktası olarak okul bahçesi, park gibi açık alanları tercih edin.

- İşyeri ve eviniz için belirlenen toplanma yerlerinin nereler olduğunu, buralara gidiş geliş yollarını önceden öğrenin.

- Deprem sonrası ihtiyaç duyacağınız, içme suyu, konserve, düdük, el feneri gibi acil durum malzemelerinden oluşan bir afet çantası hazırlayın ve uygun bir yerde hazır bulundurun.

- Kitaplık, gardırop gibi ağır ve devrilmesi muhtemel mobilyalarınızı duvara sabitleyin.

- Yatağınızı üzerinize devrilebilecek eşyalardan ve pencerelerden uzaklaştırın. Kırılarak etrafa saçılmasını önlemek için camlarınızı saydam filmle kaplayabilirsiniz.

DEPREM ANINDA NE YAPMALIYIM?

- Evdeyseniz, ev sakinleri olarak daha önce belirlediğiniz güvenli bir noktada buluşun. Asla merpenlere, asansöre koşmayın, balkon ya da pencereden atlamaya çalışmayın.

- Kapı eşiklerinde, kiriş altlarında durmayın.

- Ağırlık merkezi yere yakın olan, sağlam olduğunu değerlendirdiğiniz koltuk, kanepe gibi eşyaların yanında yere yan yatarak ayaklarınızı karnınıza doğru çekerek pozisyon alın. Üstteki elinizle başınızı koruyun, alttaki elinizle de yanına yattığınız eşyaya tutunun.

DEPREM SONRASI NE YAPMALIYIM?

- Evdeyseniz, sırasıyla gaz-elektrik-su tesisatlarını kapatın. Birkaç camı açıp afet çantanızı alarak evden hızlı bir şekilde çıkın. Yardıma ihtiyacı olabileceğini düşündüğünüz komşularınızı kontrol edin.

- Bulunduğunuz bölgedeki toplanma yerine gidin. Ailenizle birlikte değilseniz, daha önce buluşmak üzere belirlediğiniz noktaya yönelme planı yapın.

- Telefon ve sosyal medyayı gereksiz kullanımdan kaçının. Resmi kaynaklardan gelen haber ve bilgileri dikkate alın, asılsız bilgilerin yayılmasına aracılık etmeyin.

- Hasar görmüş binalardan ve yerlerdeki çatlaklardan uzak durun.

İSTANBUL’DA DEPREM AÇISINDAN NERELER GÜVENLİ?

Prof. Dr. Naci Görür - Türkiye’de Deprem Az Gittik Uz Gittik (Doğan Kitap)

Deprem açısından şu genellemelerde bulunulabilir: 

a) Zemin özelliği gözetildiğinde, Avrupa yakası Asya yakasına göre depremden daha çok etkilenecektir 

b) Avrupa yakasının Trakya tarafları daha risklidir 
c) Sahiller her iki yakada da iç kısımlara nazaran daha sıkıntılıdır 

d) Dolgu alanları, dere yatakları, bataklık alanlar deprem açısından tehlikelidir. Ama unutmayalım İstanbul’da milyonlarca insan yaşıyor ve her tarafta da yoğun bir yapılaşma var. Dolayısıyla, insanların yaygın bir yer değiştirme olanağı da yok. O zaman deprem güvenliğini binaya bağlamak daha doğru olur. Eğer bir bina iskân alma şartlarına sahip, 1999’dan sonra ve projesine uygun yapılmışsa endişe etmemek gerekir. Eğer bina bu şartları haiz değilse muhakkak muayene ettirilmeli ve gereği yapılmalıdır.

İLETİŞİM KANALLARI:

Olası bir depremde telefon hatlarında meydana gelecek yoğunluğu gözeterek ailece şehir dışında bir iletişim sorumlusu belirleyin ve iyi olduğunuz bilgisini o kişiye aktarın.

Yakınlarınıza iyi olduğunuzu haber vermek üzere kullanabileceğiniz birçok uygulama da bulunuyor. Bunlardan biri de AKUT’un ‘Güvendeyim’ uygulaması. ‘Güvendeyim’ butonu aracılığıyla daha önceden belirlediğiniz iletişim numaralarına SMS olarak bilgi gönderebildiğiniz uygulama, internet bağlantısı olmadan çalışıyor. 

İstanbul’da normal zamanlarda Meteoroloji FM’in yayın yaptığı 103 frekansı üzerinden afet sonrası il ve ilçe bazında güvenli yerler, hasar ve tehlike durumları, sağlık kurumları, yemek ve barınma hizmeti gibi bilgileri alabileceğinizi unutmayın.

Son dakika: İstanbul'da alarm veren ilçeler!

 


Geri Dön