01 / 10 / 2024

19. Uluslararası Jeofizik Kongresi ve Sergisi düzenlendi!

19. Uluslararası Jeofizik Kongresi ve Sergisi düzenlendi!

Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının, Sakarya-Akyazı fay hattındaki koruma bandıyla ilgili 'siyasi etkilerin bilimsel ve teknik kararlar üzerindeki güc&uu




 Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının, Sakarya-Akyazı fay hattındaki koruma bandını 150 metreden 20 metreye indirme kararı, siyasi etkilerin bilimsel ve teknik kararlar üzerindeki gücünü ve  düzeyini açıkça sergilemektedir" dedi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Mehmet Ersoy da, bugüne kadar bu konudaki hiçbir karara müdahil olmadığını, aksinin ispatı halinde görevi bırakacağını söyledi.
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 19. Uluslararası Jeofizik Kongresi ve Sergisi,  Ankara  Sheraton Otelinde başladı. Dört gün sürecek kongrenin açılışında konuşan TMMOB Başkanı Soğancı, 23 odaya kayıtlı 370 bin üyesi bulunan Birliğin yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Jeofizik mühendisliğinin Türkiye’de sorunlu bir mühendislik alanı olduğunu kaydeden Soğancı, Odanın yaptığı araştırmaya göre, jeofizik mühendislerinin yüzde 41’inin meslek dışı bir işte çalıştığını ya da işsiz kaldığını kaydetti.
Bu durumun üniversitelerde jeofizik mühendisliği bölümlerinin bir planlama dahilinde açılmadığını ortaya koyduğunu belirten Soğancı, yeni bölümler
açılması safhasında odanın görüşüne başvurulması gerektiğini söyledi. Soğancı, mevcut bölümlerin eğitim düzeyinin yükseltilmesi, işsiz üyelerin iş sorunun
çözülmesinde kanun ve yönetmeliklerde revizyonun önem taşıdığını anlattı.
-"KAYITDIŞI YAPILAŞMA, YAPI STOKUMUZUN YÜZDE 67’Sİ DÜZEYİNDE"-
Soğancı, 10 yıldır 19 ilde pilot olarak uygulanan yapı denetiminin, 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle 81 ile yaygınlaştırılacağını ifade ederek, TMMOB
olarak sistemin yaygınlaştırılması gerektiğini başından bu yana savunduklarını, ancak yaygınlaştırmadan önce yanlışlıkların giderilmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Güvenli ve nitelikli yapılaşmada ilk adımın "imar planlarının elde edilmesi sürecinde" atıldığına dikkati çeken Soğancı, şöyle konuştu: "İmar planlarındaki arazi kullanım kararlarının ve yapılaşma şartlarının belediye meclisleri tarafından kolaylıkla değiştirilebiliyor olması
engellenmelidir. Yakın zamanda, ’Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın Sakarya-Akyazı fay hattındaki koruma bandını 150 metreden 20 metreye indirme kararı, siyasi etkilerin bilimsel ve teknik kararlar üzerindeki gücünü ve düzeyini açıkça sergilemektedir. Bu gerçekten hareketle, öncelikle imar planlamasında görevli belediye teknik kadrolarının sorumluluğu artırılırken,görevleri sırasında oluşabilecek baskılara karşı yasayla korunan güvenli birçalışma ortamı oluşturulmalıdır."
Soğancı, Türkiye’de kayıtdışı yapılaşmanın, yapı stokunun yüzde 67’sini oluşturduğunu belirterek, "İmar aflarıyla desteklenen bu büyük dilimin
oluşmasına neden olan politikaların engellenmesi, en az yapı denetimi konusundayapılan çalışmalar kadar önem taşımaktadır. Yasa dışı oluşan bu tip yapılara yeni torba yasalar çıkararak elektrik-su gibi altyapı hizmetlerinin götürülmesi, yapı denetiminin geleceğini de tehlikeye atacaktır" diye konuştu. Yapı denetiminde meslek odalarının sürece daha etkin katılımının sağlanması gerektiğini kaydeden Soğancı, Yapı Denetimi Yasası, İmar Yasası ve ilgili ikincil mevzuatta bu yönde düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
-"ONLARIN ALDIĞI HİÇBİR KARARA MÜDAHİL OLMADIM"-
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Mehmet Ersoy, farklı kurumlar bünyesindeki afet yönetimiyle ilgili birimlerin kapatılarak Başkanlığın
çatısı altında birleştirildiğini, başkanlığın da 17 Aralık 2009 tarihinde resmen faaliyete geçtiğini ifade ederek, afetle daha etkin bir mücadeleyi amaçladıklarını anlattı.
Ersoy konuşmasında Soğancı’nın, Sakarya-Akyazı fay hattındaki koruma bandının 20 metreye indirilmesiyle ilgili iddiasına da değinerek, özetle şunları kaydetti:
"Şahsımı ilgilendiren kısmı veya siyasi iktidarı ilgilendiren kısmına hiçbir şey söylemek istemem ama o karara imza atan benim çok değerli mesai arkadaşlarım burada karşımda oturuyorlar ve gözlerimin içine bakıyorlar; başkanım bir şey demiyecek misiniz diye. Ben o komisyonda görev alan bütün mühendis
arkadaşlarımın onurlarına da, gururlarına da, vicdanlarına da, bu ülkenin bütün değerlerine sahip çıkma noktasında gösterecekleri özveriye de, fedakarlığa da TMMOB’nin değerli başkanı kadar özenli ve duyarlı olduklarına yürekten inanıyorum. Bugüne kadar onların aldığı hiçbir karara tek bir cümleyle müdahil
olduğumu, olabildiğimi ya da birilerinin olduğunu iddia eden arkadaşlarımın eğer bu iddialarında gerçeklik payını gördüğüm anda, bu görevi şerefimle bırakmaya da hazır olduğumu ifade etmek isterim. Değerli başkanımı kurumumuza bir kahve içmeye, o kıymetli arkadaşlarımdan bu kararı nasıl aldıklarına ilişkin brifing almaya davet ediyorum."
-"ZEMİN ETÜT RAPORLARININ FORMATI DEĞİŞTİRİLMELİ"-
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Metin Altay da konuşmasında, zemin etüt raporlarının hazırlanmasında yaşanan sıkıntılara değindi. Altay, 1993
ve 2005 rapor yazım esasları ve formatının acilen güncellenmesi gerektiğini ifade ederek, "1999 yılındaki iki büyük deprem sonrasında ortaya çıkan tabloyu hepimiz bilmekteyiz. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkililerine şu soruyu meslektaşlarım adına sormak istiyorum; Madem ki 1993 yılında yayınlanan zemin
etüt raporlarının hazırlanması esasları ile ilgili genelge doğruydu, bu kadar can kaybı neden yaşandı Acil olarak bu format değiştirilmeli" şeklinde konuştu. Altay, Türkiye’de üretilen afet risklerinin azaltılması için yapılan çalışmaların şematik olarak yeterli gibi görünse de uygulama açısından sıkıntılar içeren bir yapıda olduğunu ifade ederek, "bir an önce gereken çalışmaların başlatılması, genelge ve görüş kirliliğinden sistemin kurtarılması gerektiğini" söyledi.
Zamanın geçmekte olduğuna vurgu yapan Altay, "Dünyanın hiçbir yerinde yerleşme ve yapılaşmalarını tekniğe, bilime ve akla uygun yapamayan, yürütemeyen
ülkeler deprem zararlarını azaltamaz" dedi. Altay da 2011 yılı başında yapı denetiminin ülke geneline yaygınlaştırılacağına işaret ederek, zemin etüt çalışmalarının gözardı edilemeyeceğini, bu nedenle yapı denetim kuruluşlarında jeofizik mühendislerinin yer alması gerektiğini vurguladı. Altay, 4 gün sürecek kongrede 132 sözlü, 44 poster bildirinin sunulacağını ifade etti.
A.A


Geri Dön