29 / 12 / 2024

1990 yılında Şile can çekişiyormuş!

1990 yılında Şile can çekişiyormuş!

1990 yılında Şile'deki kum fabrikaları ve kömür ocakları çevreyi öldürüyormuş. Kum fabrikalarında, kumların yıkanması sonucu oluşan atık sular dereleri kurutmuş. Deniz 150-200 metre açığa kadar çamur kaplamış.



1990 yılında Şile can çekişiyormuş!


Kum fabrikaları dereleri kuruttu, denizi kirletti


Şile can çekişiyor


Kum fabrikaları ile kömür ocaklarının çevreyi kirlettiği Şile'de dere yatakları doldu, denizi 150-200 metre açığa kadar çamur kapladı. Çevre kirliliği tarım ve hayvancılığı baltalarken, bölge turizmini de olumsuz etkiliyor.


Asım ERTAN


   ŞİLE'deki kum fabrikaları ve kömür ocakları çevreyi öldürüyor. Kum fabrikalarında, kumların yıkanması sonucu oluşan atık sular dere yataklarına dolarak, dereleri kuruttu. Atık suların Şile sahillerine boşaltılması sonucu da deniz, 150-200 metre açığa kadar çamurlu suyla kaplandı.

   Şile sahillerin Siltaş'ın iki, Çeliktaş ve Kumsan'ın birer kum fabrikası var. Bu fabrikalarda kumların yıkanması sonucu oluşan atık sular dereler aracılığıyla denize veriliyor. Atık suların dereleri doldurması tarım ve hayvancılığı baltalarken, deniz yüzeyinin çamurla kaplanması da, bölgede turizmi olumsuz etkiliyor. Kum fabrikalarının çevreyi kirletmesine bölgedeki sekiz köy halkı büyük tepki gösterdi. Köy muhtarları dilekçeyle yetkilileri uyarırken, köylüler de fabrikaların önünde protesto gösterisi düzenlediler. Tepkilerin yoğunlaşması üzerine konuyla ilgilenen Şile 


1990 yılında Şile can çekişiyormuş!


Kaymakamı Günalp Vural, fabrikalardan arıtma tesisi kurmalarını ve kirlettikleri dereleri temizlemelerini istedi. 

   Kum fabrikalarına en büyük tepki Sahilköy'den geldi. Sahilköy Muhtarı Halit Yurtseven, Kumsan fabrikasının çalışma ruhsatı olmadığını ve arıtma tesislerinin çalıştırılmadığını öne sürerek, şunları söyledi:

   ''Bu fabrika buraya geldi, hayat bize zehir oldu. Dereleri, denizi, araziyi kullanılmaz hale getirdiler. Üç-dört metre derinliği olan Domalı Deresi bu fabrika yüzünden tamamen kurudu. Hayvanlarımız çamura batarak, birer-ikişer telef oluyor. Sahilköy, turizm potansiyeli olan bir yer. Ancak fabrika denize çamur akıtıyor. Bu sürdüğü sürece burada turizmin gelişmesi imkansız. Bu konuda başvurmadık yer bırakmadık. Ancak bir sonuç alamadık.''

   Öte yandan, köylülerin başvurusu üzerine Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı hareket geçti. Bakan Lütfullah Kayalar imzasıyla Sahilköy Muhtarı'na gönderilen yazıda şöyle denildi:

   ''Döküm kum fabrikalarında kumların yıkanması sonucu oluşan atık asitli suların dere yatağını doldurduğu ve bunun sonucu feyezan durumunda tarım arazileri yönünde taşkınlar oluştuğu, söz konusu tesislerde çökertme havuzlarının bulunmasına rağmen asitli suların arıtılması için kullanılmadığı, taşkınların önlenebilmesi ve tarım yapılabilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Konunun incelenerek, gerekli önlemlerin alınması ve sonuçtan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bilgi verilmesinin temini hususu İstanbul Valiliği'ne bildirilmiştir.''


Milliyet Gazetesi 9 Temmuz 1990



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com




Geri Dön