22 / 11 / 2024
fuzul

1991 yılında alternatif Boğaz: Kanal İstanbul!

1991 yılında alternatif Boğaz: Kanal İstanbul!

1991 yılında Boğaz'a alternatif olarak, Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak, Silivri'den başlayıp Karacaköy'den Karadeniz'e ulaşacak 23 kilometre uzunluğunda yeni bir Karadeniz kanalı önerilmiş. Kanal projesi, yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacakmış.




1991 yılında alternatif Boğaz: Kanal İstanbul!


33 yıl önce Haliç'in Karadeniz'le bağlanması projesiyle başlayan çalışmalar, yeniden alevlendi ve Karadeniz ile Marmara arasında, Istranca dağlarının geçit verdiği vadiden geçecek 23 kilometrelik 'Silivri-Karacaköy' kanalı gündeme geldi.


Bu kanalla, Boğaz'da trafiğin azalacağı, kirliliğin önlenebileceği ayrıca, Tuna Nehri üzerindeki ulaşımın Türkiye'ye çekilebileceği savunuluyor. Proje, büyük teknoloji gerektirmediği için ''uygulanabilir'' bulunuyor.


Emin DEMİRCİOĞLU


    BOĞAZ'a alternatif olarak, Karedeniz'i Marmara'ya bağlayacak yeni bir kanal önerildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Komisyonu Başkanı Nusret Avcı, Istrancalar'ın geçit verdiği vadiden geçip Silivri-Karacaköy arasında uzanacak 23 kilometrelik yeni bir Karadeniz kanalı yapılabileceği görüşünde.

    Bu kanalla, Boğaz'da zaman zaman tehlike yaratan deniz trafiğinin azaltılacağını, kirliliğin önlenebileceğini öne süren Avcı, ayrıca Tuna Nehri üzerindeki ulaşımın Türkiye'ye çekilebileceğini savunuyor.

    Karadeniz'i Marmara ve Akdeniz'e bağlayacak kanalla ilgili çalışmalar 33 yıl önce Haliç'in Karadeniz'e bağlanması


1991 yılında alternatif Boğaz: Kanal İstanbul!

 

önerisiyle başladı. 1957 yılında bilim adamları üzerinde çalıştığı bu projeden, Haliç'te kirliliğin iyice artması üzerine vazgeçildi.

    Karadeniz-Marmara Kanalı'nı yeniden gündeme Nusret Avcı, projeyle ilgili şunları söyledi:

    ''İstanbul Boğazı'nda zaman zaman tehlike yaratan deniz trafiğini azaltarak, gemilerin denize boşalttıkları 'sintine' ve diğer atıkların daha kolay kontrolünü sağlayarak kirliliği azaltacak bu projeyle, aynı zamanda Tuna Nehri üzerindeki nakliyeyi de Türkiye'ye çekip para getirmesini planlıyoruz. Bu proje için yap-işlet-devret veya benzeri bir modelle finansman sağlanabilir, büyük bir teknoloji de gerektirmiyor.''

    Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müşaviri Yüksel Önem, ''hayal'' gibi görünse de, büyük bir teknoloji gerektirmediği ve yatırım maliyetini kısa sürede çıkarabileceği için projeyi ''uygulanabilir'' buluyor.

    İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Artüz ise, böyle bir kanalın açılmasıyla Karadeniz'in tuzlu suyunun Marmara'ya akacağını ve canlıları etkileyebileceğini söyledi. Bu konunun incelenmesi gerektiğini kaydeden Artüz, ''Böyle ciddi bir tehlikeye meydan vermemek için gerekli tüm incelemeler yapılmalı ve açılacak Karadeniz kanalının ne yarar sağlayacağı iyi hesaplanmalı'' dedi.

    İstanbul Üniversitesi Jeoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okay Eroskay da, ''Dozer ve kepçe makinelerini getirip Istrancalar'ın geçit verdiği vadiyi kazabilir ve Marmara'yı Karadeniz'e bağlayan bir kanal açabilirsiniz. Ama, zemin buna olanak verecek güçte mi? Bunun öncelikle araştırılması gerekir.'' uyarısını yaptı.


Milliyet Gazetesi 2 Ocak 1991



Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com




Geri Dön