50 soruda Kanal İstanbul!
Kanal İstanbul projesinin sitesi açıldı ve cevapsız kalan bir çok soru cevabını buldu. Kanal İstanbul projesinin amacı nedir? Kanal İstanbul’un lokasyonu tam olarak neresidir? Kanal İstanbul kaç yıl sürecek? Kanal İstanbul’un inşaat maliyeti nedir? İşte 50 soruda Kanal İstanbul...
1- Kanal İstanbul projesinin amacı nedir?
İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 m olan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/ zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.
İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz’ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Transit geçen gemi trafiği açısından Boğaz her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve 45-50 bine ulaşmıştır. Büyük gemiler için Boğaz’da ortalama bekleme süresi ise 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen 3-4 günü bulabilmektedir.
Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.
Bu bağlamda, Kanal İstanbul projesinin amacı,
-İstanbul Boğazı’nın tarihsel dokusunun korunması ve güvenliğinin sağlanması,
-İstanbul Boğazı’nın trafik yükünün hafifletilmesi,
-İstanbul Boğazı’nın trafik güvenliğinin sağlanması,
-Seyir emniyetinin sağlanması,
-Yeni bir uluslararası su yolu ve yatay mimariye dayalı modern bir yerleşim alanı.
2- Kanal İstanbul’un lokasyonu tam olarak neresidir?
Kanal İstanbul koridorunun yaklaşık 6.149 m’lik kısmı Küçükçekmece ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 3 bin 189 m’lik kısmı Avcılar ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 6 bin 061 m’lik kısmı Başakşehir ilçesi sınırları içerisinde ve kalan yaklaşık 27.383 m’lik kısmı ise Arnavutköy ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
3- Kanal İstanbul projesinin güzergahı nasıl belirlendi?
Kanal İstanbul’un güzergâhının belirlenmesi için 5 ayrı alternatif koridor üzerinde çalışılmıştır. Alternatif güzergâhların çevresel etkileri ve yerüstü su ve toprak kaynaklarına, yeraltı su kaynaklarına, ulaştırma ağlarına, kültür ve tabiat varlıklarına etkileri incelenmiştir. Ayrıca, inşaat maliyeti ve süreleri kıyaslanmıştır. Dünya denizlerinde dolaşan en büyük tanker boyutları baz alınarak, koridorlar mukayese edilmiş ve;
Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos doğusunu takip eden güzergâh en uygun koridor olarak belirlenmiştir.
4- Kanal İstanbul projesinin kesit ve boyutları nedir?
Kanal İstanbul’un uzunluğu yaklaşık 45 km, taban genişliği 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacaktır.
5- Kanal İstanbul projesi kapsamında kanal dışında hangi ünite ve tesislerin yapılması planlanmaktadır?
Kanal İstanbul’a ilave olarak, proje kapsamında 2 adet Liman, 1 adet Yat Limanı, 1 adet Rekreasyon Alanı ve 1 Adet Lojistik Merkezi yapılması planlanmaktadır. Bunlar, ekonomiye katkı sağlamak veya doğal çevreyi geliştirmek amaçlı ilavelerdir.
6- Kanal İstanbul kaç yıl sürecektir?
İhale sürecinin ardından kanal inşaatı öncesi hazırlık çalışmaları yaklaşık 1,5 yıl sürecektir. Kanal inşaatının ise 5,5 yıl sürmesi öngörülmektedir. Projenin tamamlanma süresi 7 yıl olarak planlanmaktadır.
7- Kanal İstanbul’un inşaat maliyeti nedir?
Kanal İstanbul’un inşaat maliyeti 75 milyar TL olarak öngörülmüştür.
8- Kanal İstanbul’un yapılması vatandaşlarımıza herhangi bir ilave vergi yükü getirmekte mıdır?
Kanal İstanbul Projesi vatandaşa herhangi bir ilave vergi yükü getirmeyecektir. Projenin Kamu-Özel İşbirliği kapsamında yapılması planlanmaktadır.
9- Kanal İstanbul’un malı külfeti ve oluşacak fayda için neler söylenebilir?
Proje İstanbulluların emniyeti, güvenliği ve ülkemizin menfaati içindir. Bu parasal bir büyüklükle ölçülemeyecek kadar değerlidir. Hayata geçirildiğinde elde edeceğimiz uluslararası ticaret hacmi ve ülkemizin stratejik öneminin artması da parasal olarak değerlendirilemez.
Kanal İstanbul Projesi kamu kaynakları etkin, verimli ve yerinde kullanılarak tamamlanacaktır. Lojistik merkezler, limanlar, endüstriyel alanlar, araştırma merkezleri vb. alanlar marifetiyle oluşan katma değer ise, yapım maliyeti ile karşılaştırılamayacak bir ekonomik katkı sunacaktır. Finansman modeli için farklı çözüm alternatifleri mevcuttur.
10- İstanbul Boğazı’ndan ilerleyen yıllarda 10 geçecek gemi sayısı kaçtır?
1930’larda İstanbul Boğazı’ndan geçen ortalama gemi sayısı 3000 ve 2019 yılında 43.000 iken, 2050 yılında Boğaz’dan geçecek gemi sayısının yılda 78.000 ve 2070 yılında ise 86.000 seviyesinde olması beklenmektedir. Gemi geçiş sayılarına bakıldığında, bugün İstanbul Boğazı’nın Panama Kanalı’nın dört katı, Süveyş Kanalı’nın üç katı yoğunluğunda deniz trafiğine sahip olduğu görülmektedir.
Halbuki İstanbul Boğazı’nın yıllık güvenli geçiş kapasitesi 25.000 gemidir.
11- İstanbul Boğazı’nda yaşanan kazalar can güvenliğini ve çevreyi etkilemekte mıdır?
İstanbul Boğazı’nda birçok kaza yaşanmıştır. Akaryakıt ve tehlikeli madde taşıyan gemiler geçmişten bu yana İstanbul için çok büyük bir tehdit olmuştur. 1960’lardan bu yana gerçekleşen özellikle 6 büyük kazada toplam 108 bin ton petrol Boğaz’a akmış ve 73 kişi yaşamını yitirmiştir. Bugün İstanbul Boğazı’nda yılda ortalama 8 kaza meydana gelmektedir.
12- Gemilerin çatışması ve karaya oturması açısından İstanbul boğazı mı kanal İstanbul mu daha güvenlidir?
İstanbul Boğazı’nın en keskin dönüş noktası 80 Derece ve en dar dönüş noktası 698 metredir. Son yıllardaki verilere göre, İstanbul Boğazı’nda gemiler her geçişte yaklaşık 14.5 saat beklemektedir. Bazı şartlarda bu bekleme süresi 3-4 günü bulabilmektedir. İstanbul Boğazı’nın trafiğini 1930’lu yıllarda 50 metre uzunluğunda gemiler oluştururken, günümüzde 350 metreye varan gemiler İstanbul Boğazı’ndan geçiş yapmaktadır. Bu ise gemilerin hem manevra kabiliyetini azaltmakta hem de kaza riskini ciddi oranda artırmaktadır.
İstanbul Boğazı’ndan 2010 yılında 672 milyon gross ton yük geçmişken, bu miktar 2018 yılında 849 milyon gross tona yükselmiştir. 1930’larda İstanbul Boğazı’ndan geçen ortalama gemi sayısı 3000 ve 2019 yılında 43.000 iken, 2050 yılında Boğaz’dan geçecek gemi sayısının yılda 78.000 ve 2070 yılında ise 86.000 seviyesinde olması beklenmektedir. Bu rakamlar bağlamında, çatışma senaryoları açısından Kanal İstanbul, en zor kısımlarda İstanbul Boğazı’ndan 13 kat daha güvenlidir. Karaya oturma senaryoları açısından Kanal İstanbul, en zor kısımlarda dahi İstanbul Boğazı’ndan 2 kat daha güvenlidir.
13- Kanal İstanbul içinde kaza riskinin ortadan kaldırılması için ne gibi önlemler alınmıştır?
Kanal boyunca herhangi bir acil durum için 7 adet acil bağlanma alanı, 2 adet römorkör ve 2 adet demirleme alanı belirlenmiştir. Ayrıca, Kanal boyunca 30 adet römorkör daima hazır halde hizmet verecektir.
14- Kanal İstanbul’dan geçiş tek yönlü mü çift yönlü mü olacaktır?
Kanal İstanbul Projesi kapsamında trafik simülasyonu ve işletme prensibinin belirlenmesi çalışmaları sonucunda, İstanbul Boğazında olduğu gibi, Kanal İstanbul için de tek yönlü işletme prensibine karar verilmiştir (12 saat Kuzey, 12 saat Güney yönlü)
15-Kanal İstanbul açıldığı zaman hâlihazırda İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin yüzde kaçı kanaldan geçebilecektir?
İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin % 99’u Kanal İstanbul’dan geçebilecektir.
16- Kanal İstanbul projesi tamamlandığında ne tür gemiler kanaldan geçebilecektir?
Kanal İstanbul’dan geçecek gemiler,
-Tanker gemisi sınıfında, maksimum 275 m boyunda ve 48 m genişliğinde 17 m su çekimi olan gemiler,
- Konteyner gemisi sınıfında ise, 350 m boyunda ve 49 m genişliğinde 16 m su çekimi olan gemiler şeklinde belirlenmiştir.
17- İstanbul Boğazı’ndan ücret ödemeden geçilirken gemiler para vererek kanal İstanbul’dan geçmeyi tercih eder mı?
Mevcut durumda İstanbul Boğazı’ndan geçen gemiler fener, tahlisiye ve sağlık rüsumları ile römorkör ve kılavuzluk hizmetleri için belirli ücretleri ödemektedir. Ücretsiz geçiş söz konusu değildir.
Ayrıca, gemiler İstanbul Boğazı’nda ortalama her bir geçiş için yaklaşık 14.5 saat beklemektedir. Tanker gibi tehlikeli yük taşıyan gemilerde ortalama bekleme süresi 30 saate ulaşmaktadır. Bazen 3-4 günlük beklemeler olabilmektedir. 2017 yılı verilerine göre, tankerlerin maruz kaldıkları beklemelerden kaynaklanan ekonomik kayıpları milyonlarca doları bulmaktadır. Boyu 200 metre üstü tankerlerin günlük kiralama kaybı ortalama 120 bin dolara ulaşmaktadır. Gemilerin bekleme maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda Kanal İstanbul geçiş yapan gemilere büyük avantaj sağlayacaktır.
18- Kanal İstanbul’dan gemi geçişleri 18 emniyetli şekilde sağlanacak mı?
Dünyanın en önde gelen laboratuvarlarında su modelleme ve gemi trafik simülasyon çalışmaları yapılmıştır.
Bu çalışmalarda dünyadaki gemi endüstrisindeki gelişmeler, lojistik sektörünün gelişmeleri ve Karadeniz’e komşu ülkelerin liman hacimleri, OECD verileri gibi birçok veri dikkate alınmıştır. Ayrıca, son 13 yıllık periyotta İstanbul Boğazı’nın gemi trafiğindeki değişimler de göz önünde bulundurulmuştur. Dünyanın en önde gelen kuruluşu (MTBS, Maritime & Transport Business Solutions) ile gemi trafiği projeksiyon çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca, Kanal İstanbul boyunca herhangi bir acil durum için 7 adet acil bağlanma alanı, 2 adet römorkör ve 2 adet demirleme alanı belirlenmiştir. Ayrıca, Kanal İstanbul boyunca 30 adet römorkör daima hazır halde hizmet verecektir.
19- Kanal İstanbul projesi fikir ve mühendislik projeleri itibariyle yerli bir proje mıdır? kanal İstanbul projesi kapsamında kaç bilim insanı ve uzman görev yapmıştır?
Kanal İstanbul tamamıyla yerli ve milli bir projedir.
20- Kanal İstanbul projesi kapsamında kaç balım insanı ve uzman görev yapmıştır?
Kanal İstanbul Projesinde çeşitli üniversiteler ve kurumlardan toplam 204 akademisyen ve uzman ile çalışılmıştır.
21- Proje kapsamında halkın görüş ve önerileri alınmış mıdır?
Kanal İstanbul Projesinin ÇED çalışmaları kapsamında halkın katılım toplantısı 27.03.2018 tarihinde Arnavutköy Yeni Belediye Binası Kültür Merkezinde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, ÇED süreci dâhilinde tüm görüşler ve eleştiriler değerlendirilmiştir. 57 kurum ve kuruluş görüşleri doğrultusunda çalışmalar olgunlaştırılmıştır.
22- Kanal İstanbul projesinin istihdama katkısı 22 olacak mıdır?
Kanal İstanbul projesi ve entegre tesisleri ile birlikte, projenin hazırlık-inşaat aşamasında yaklaşık 10.000 kişinin, işletme aşamasında ise, Kanal ve diğer işletmelerde (limanlar, lojistik merkez, yat limanı vb.) yaklaşık 10.000 kişinin çalışması beklenmektedir.
23- Kanal İstanbul projesi imar planına işlendi mı?
Kanal İstanbul Projesi imar planına işlenmiştir. 23.12.2019 tarihinde onaylanan 1/100000 ölçekli İstanbul ili Avrupa Yakası Çevre Düzeni Planında su yolu olarak öngörülmüştür. İşbirliği protokolü kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı alt ölçekli imar planı çalışmalarına devam etmektedir
24- Kanal İstanbul projesi ile Montrö ve ülkemizin taraf olduğu diğer uluslararası sözleşmeler 24 ihlal edilecek mı
Kanal İstanbul’un faaliyete geçmesi, İstanbul Boğazı’nın hukuki yönünü ve Türkiye’nin uluslararası hukuktan ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden kaynaklanan sorumluluğunu ve haklarını değiştirmeyecektir. Denizel ve karasal etkiler ile ilgili ülkemizin taraf olduğu diğer sözleşmelerin etkilenmesi de söz konusu olmayacaktır.
Montrö Sözleşmesi esas olarak Boğazlar’da ülkemizin egemenliğini tescil ile gemilerin Karadeniz’e geçişini ve Karadeniz’de kalma süre ve koşullarını belirlemektedir. Kanal İstanbul ise, Karadeniz’e geçişi daha kolay ve emniyetli hale getiren isteğe bağlı bir ilave imkânı gemilere sunmaktadır.
25- Kanal İstanbul projesi kapsamında yürütülen teknik çalışmalar nelerdir?
Kanal İstanbul Projesi kapsamında jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik çalışmalar, hidrolik ve hidrodinamik modelleme çalışmaları, dalga modeli çalışmaları, deprem ve tsunami analizleri, heyelan araştırmaları, su kalitesi ve sediment araştırmaları, gemi trafik analizleri ve navigasyon simülasyonu çalışmaları, ulaşım yönetim planı, çevresel etki değerlendirme çalışmaları, sosyolojik etki çalışmaları ve tarihi alanların ve kültürel mirasın korunması çalışmaları yürütülmüştür.
26- Kanal İstanbul ile İstanbul’a 1,2 milyonluk yeni nüfus mu gelecek? Kanal İstanbul etrafında yeni yerleşim alanları mı oluşturulacak?
Kanal İstanbul Projesi ile İstanbul’a trafik, sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla nefes aldıracak yatay mimariye dayalı örnek iki akıllı şehir inşa edilecektir. Bölgede öngörülen maksimum nüfus 500.000 kişidir.
Bu yeni yerleşim alanlarında mahalle konseptinde az katlı (maksimum 4-5 kat) yatay mimarinin hâkim olduğu düşük yoğunluklu konut alanları ve bu konut alanlarına hizmet veren ticaret, resmi kurum, kıyı tesisleri, kentsel bölgesel sosyal donatı alanları, kentsel bölgesel yeşil ve spor alanları, üniversite alanı, teknoloji geliştirme bölgesi, turizm alanı, eko-turizm alanı, sağlık turizm alanı, kongre ve fuar alanı ve lojistik bölge alanları yer alacaktır.
Bu yerleşim bölgeleri sebebiyle İstanbul’un nüfusunun artması öngörülmemektedir. Yerleşim alanlarında yer alacak nüfusun hâlihazırda İstanbul’da yerleşik olan nüfus kapsamında burada yer alacağı değerlendirilmektedir.
27- Kanal İstanbul ile yöre halkı olumsuz etkilenecek mı?
Kanal İstanbul Projesi ile ilgili Sosyal Etki Değerlendirme çalışmaları yapılmış olup, bölge halkının herhangi bir şekilde olumsuz etkilenmesi ve mağdur olması söz konusu değildir.
28- Kanal İstanbul’dan 2 milyar m3 hafriyat mı çıkacak? Çıkan hafriyat İstanbul’un 50 yıllık hafriyat alanını mı dolduracak?
Kanal İstanbul inşaatı nedeniyle çıkacak hafriyat miktarı 1,17 milyar m3 tür. Bu hafriyatın depolanacağı yerler İstanbul’un mevcut hafriyat döküm sahalarından bağımsız olarak belirlenmiştir. Kent içinde yapılacak diğer hafriyat alanları ile herhangi bir ilişkisi bulunmayacaktır.
29- Kanal İstanbul projesi kazı alanından çıkan hafriyat nereye dökülecektir?
Kazıdan çıkan malzemelerin büyük bölümü öncelikle kıyı tahkimatı yapılarak Karadeniz’de kıyı dolgusu olarak kullanılacak ve rekreasyon alanı elde edilecektir.
Ayrıca, Kanalın Karadeniz çıkışında, batı tarafta yapılacak kıyı dolgusu ile Terkos Gölü’nün Karadeniz ile etkileşimi asgari düzeye çekilecek ve sızdırmazlığına ilelebet katkı sağlayacaktır. Doğu kısmında yapılacak dolgu ise, İstanbul’un önemli bir ihtiyacı olan Lojistik Merkez’in tüm ulaşım ağlarının en uygun noktasında teşkilini sağlayacak ve ekonomiye de katkı sağlayacaktır.
30- Kanal İstanbul hafriyatının İstanbul trafiğine etkisi olacak mı?
Kanal İstanbul hafriyatının İstanbul trafiğine etkisi olmayacaktır. Kanal İstanbul Projesi kapsamında, en yüksek hacimli kazı miktarı 45 km boyundaki güzergâhın Karadeniz çıkışına/girişine 17 km mesafe olan kısımdır. Kazıdan çıkan malzemeler Kanal boyunca kendi çalışma koridoru içinde teşkil edilecek yollar kullanılarak Karadeniz’de belirlenen dolgu alanlarına nakledilecektir. Şehir içi yollar ve çevre yollarının kullanılması söz konusu değildir.
31- Kanal İstanbul inşaatının başlamasıyla mevcut tem ve d100 (e-5) yolları trafiğe kapatılacak mı?
Kanal İstanbul inşaatı sırasında TEM ve E-5 trafiğe kapanmayacaktır. Kanal inşaatına başlanmadan önce mevcut kara ve demiryolu bağlantılarının köprü ve tünelleri yapılarak ulaşımın aksamaması için gereken her türlü tedbir alınacaktır. Söz konusu ulaşım koridorlarının projeleri, ilgili kurumlar ile koordineli olarak hazırlanmış ve gerekli mutabakatlar alınmıştır.
32- Kanal İstanbul deprem riskini artırır mı?
Deprem, yer kabuğunu oluşturan yüzlerce km kalınlığındaki levhaların tektonik hareketlenmeleri sonucu ortaya çıkmaktadır. 20,75 metre derinliğinde sığ bir inşaatın, yüzlerce km kalınlığındaki bu kütleleri tetiklemesi mümkün değildir. İnsan eliyle yapılan hiçbir proje (metrolar, köprüler, derin bodrumları olan alışveriş merkezleri vb.) bundan farklı değildir. Ayrıca, Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde herhangi bir aktif fay hattı bulunmamaktadır. Kanal İstanbul’a 11 kilometre mesafeden Kuzey Anadolu Fay Hattı ve 30 kilometre mesafeden Çınarcık fay hattı geçmektedir. Kanal İstanbul’un gerek kazı/dolgu hacmi gerekse Kanaldaki su hacmi açısından herhangi sismik harekete neden olması söz konusu değildir.
33- Kanal İstanbul ile 8 milyon İstanbullu bir adaya mı hapsedilecek? deprem durumunda bu nüfusun 33 güvenliği nasıl sağlanacak?
Depremdeki ilk eylem, insanların bulunduğu binalardan tahliyesi ve en yakın toplanma alanına intikalidir. Bu ise, her semt/mahalle özelinde planlanır. 8 milyon insanın depremde Küçükçekmece-Durusu hattının Batısına kaçması gibi bir eylem planı mevcut değildir. Bu akla ve bilime aykırıdır. Bilakis, deprem sonrası insanların özel araç kullanmamaları, acil müdahale için ana arterlerin sadece kurtarma ekiplerince kullanımı ve sivil araç trafiğinin minimize edilmesi can ve mal emniyeti için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. “Ada” nitelemesi ile oluşturulmak istenen mahrumiyet algısı art niyetli bir yaklaşımın ürünüdür.
Bu yaklaşım tarzı adalar ve depremler ülkesi Japonya’nın deprem anında ada dışına nasıl kaçacağının bir problem olarak ortaya sürülmesi kadar manasızdır.
34- Kanal İstanbul projesi alanında depreme bağlı zemin sıvılaşması riskine karşı önlemler 34 alınmış mıdır?
Proje güzergâhı boyunca sıvılaşma analizleri gerçekleştirilmiştir. Sıvılaşma ihtimaline karşı günün teknolojik imkânlarının sağladığı tüm önlemler alınmış ve risksiz durum sağlanmıştır.
35- Kanal İstanbul projesi kapsamında Marmara Denizi ve Karadeniz’de oluşması muhtemel 35tsunamı ile ilgili çalışmalar nelerdir?
Marmara Denizi ve Karadeniz’de oluşabilecek tsunami riskinin değerlendirilmesi amacıyla tsunami modelleme çalışmaları yapılmıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde, bölgedeki heyelanların ve sismik hareketlerin aynı anda harekete geçmesiyle oluşacak tsunaminin yaratacağı maksimum dalga yüksekliğinin,
-Marmara Denizi girişinde 117 cm,
-Karadeniz girişinde 68 cm mertebesini aşmayacağı tespit edilmiştir.
Bu da sınırlı bir değer anlamına gelmektedir.
36- Kanal İstanbul projesi güzergâhında potansiyel heyelan alanı var mıdır?
1/25.000 ölçekli MTA Heyelan Envanteri Haritaları üzerinde yapılan değerlendirme sonucu, Kanal İstanbul güzergâhı ve çevresinde kanal imalatı ve sonrasında potansiyel tehlike yaratabilecek herhangi bir aktif veya yeni heyelan alanı tespit edilmemiştir.
37- Kanal İstanbul projesinin içme suyu kaynaklarını yok edeceği ve İstanbul’u susuzluğa mahkûm edeceği iddiası doğru mudur?
Kanal İstanbul Projesinin İstanbul’u susuzluğa mahkûm edeceği iddiası doğru değildir. İstanbul’un yıllık su tüketimi yaklaşık 1 milyar 60 milyon m3 tür.
Terkos Gölü’nün mevcut verimi yılda 133,9 milyon metreküptür. Kanal İstanbul’la birlikte gölün verimi yılda 2,7 milyon metreküp düşecektir. Bunun İstanbul geneline etkisi yok denecek kadar azdır ve sadece binde 2,5’tir. Sazlıdere Barajı’nın mevcut verimi ise, yılda 49 milyon metreküptür. Sazlıdere Barajı’nın yüzde 61’i Kanal içinde kalacak, ancak kalan yüzde 39’luk kısmı korunacaktır. Kanal İstanbul’la birlikte barajın verimi yılda 19 milyon metreküp olacaktır. Verim açısından aradaki fark yılda 30 milyon metreküpü bulacaktır. Buradaki su kaybının İstanbul geneline etkisi yüzde 2,8 seviyesindedir.
Bu rakamlar bağlamında, Kanal İstanbul’un toplam su rezervine etkisi % 3 seviyesindedir.
Bununla birlikte, İstanbul’u geleceğe taşıyacak esas kaynak olan Melen Barajı projesi tamamlandığında İstanbul’a yılda 1,1 milyar metreküp su gelecektir. Bu değer, Kanal İstanbul sebebiyle oluşacak farkın tam 34 katıdır. Melen Projesi İstanbul’un su kaynağını 2 katına çıkaracaktır.
Ayrıca, İstanbul’un su rezervini arttırmaya yönelik olarak DSİ tarafından Hamzalı, Pirinççi, Karamandere Barajlarının planlaması yapılmakta ve tamamlandığında Kanal İstanbul’un etkilediği oranın çok üstünde bir su kaynağı elde edilmiş olacaktır.
Devletimiz dün olduğu gibi İstanbul’un bugününü ve yarınını planlayarak hareket etmekte ve su ihtiyacını güvence altına almaktadır.
38-Kanal İstanbul’un yapılmasıyla Terkos (Durusu) Gölü’ne tuzlu su sızıntısı olacak mı?
Terkos gölünün su seviyesi Kanaldan daha yukarıdadır. Kanaldan yukarıya tuzlu su geçişi mümkün değildir. Yapılan Yeraltı Suyu Modeli ve Hidrojeolojik çalışmalar sonucunda, Kanal İstanbul nedeniyle Terkos Gölü’nde veya başka bir alanda tuzlanma olmayacağı anlaşılmıştır.
Kot farkı nedeniyle Terkos’a dair bir sızıntı veya yeraltı suyu şişmesi beklenmemektedir. Bununla birlikte, yer altı su rezervlerinin ve Terkos Gölü’nün deniz suyundan etkilenmemesi için Kanal İstanbul’un yüzeyi geçirimsiz özel bir malzemeyle kaplanacak ve yan yüzeylere özel perdeler, bariyerler ve elastik duvarlar yapılacaktır.
39- Sazlıdere barajının akıbeti ne olacak?
Sazlıdere Barajı Kanal İstanbul güzergâhına dâhil olacaktır. Burada oluşan kaybın bir kısmı Yeni Şamlar Bendinin yapımı ile kazanılacaktır. Toplam azalış İstanbul ölçeğinde % 2,8 seviyesindedir. Bununla birlikte, yapımı devam eden Melen Projesi tüm İstanbul rezervinden daha fazlasını İstanbul’a kazandıracaktır.
40- Kanal İstanbul projesinin İstanbul’un tarihi 40 alanlarına olumsuz etkisi olacak mı?
Kanal İstanbul Projesi alanında arkeolojik ve taşınmaz kültürel mirasa ait mevcut durumu saptamak ve proje inşaat faaliyetlerinin proje etki sahasında bulunan arkeolojik ve taşınmaz kültür varlığına olası etkilerini belirlemek amacıyla “Arkeoloji Raporu” hazırlanmıştır.
Tarihi, doğal, kültürel kimliği yansıtan ve tarihsel geçmişten gelerek günümüze ulaşan sit alanları, koruma–kullanma dengesi ilkesi benimsenerek, arkeolojik park alanı olarak korunacaktır. Bunlar, ◊ Küçükçekmece İç Dış Kumsal Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı (Avcılar Küçükçekmece)
-Küçükçekmece Gölü ve Çevresi 1. ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanları (AvcılarBaşakşehir)
-Resneli Çiftliği Arkeolojik ve Tarihi Sit Alanı (Başakşehir)
-Filiboz Viranlığı 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı (Arnavutköy)
-Spradon 1. ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanları (Avcılar)
-Region 1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanları (Küçükçekmece)
-Yarımburgaz Mağarası 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı (Başakşehir)
Kanal İstanbul güzergâhı çevresindeki en yakın tarihi alanlar, Bathenoa Antik Kenti ve Yarımburgaz Mağaralarıdır. Kanal İstanbul Projesi bu iki alanla herhangi bir olumsuz etkileşim içerisinde değildir.
-Bathenoa Antik Kenti, Kanal İstanbul çalışma alanının dışındadır.
-Yarımburgaz Mağaraları, Kanal İstanbul inşaat çalışma alanının dışındadır.
Ayrıca, olası arkeolojik buluntu halinde 2863 sayılı Kültür Varlıklarının Koruma Kanunu kapsamında çalışılacak ve ülkemizin kültür envanterine kazandırılacaktır. Örneğin, Marmaray Projesi kapsamında ülkemiz kültür envanterine binlerce kültür varlığı kazandırılmıştır.
41- Kanal İstanbul kapsamında canlı hayatının korunmasına ilişkin yürütülen çalışmalar nelerdir?
Proje kapsamında 4 mevsim boyunca flora ve fauna ile ilgili 18 uzman ile çalışılmıştır. Bunlar,
-2 Flora Uzmanı (Bitki türü uzmanı)
-1 Omurgasız Uzmanı ◊ 1 Herpetolog (Sürüngenleri inceleyen uzman)
-1 Ornitolog (Kuş türlerini inceleyen uzman)
-2 Mamalog (Memeli hayvanları inceleyen uzman)
-2 İç Su Balıkları Uzmanı
-9 Deniz Biyoloğu
Çalışmalar kapsamında proje güzergahındaki kritik bölgeler ve bu bölgelerdeki flora ve fauna türleri ve habitatları değerlendirilmiştir. Endemik ve nadir türlerin korunması ile ilgili gerekli önlemler ÇED Raporu’nda sunulmuştur.
42- Kanal İstanbul kapsamında İstanbul’un doğasının 42 korunması için neler yapıldı?
Kanal İstanbul Projesi çalışmaları kapsamında Proje güzergâhında yer alan hassas alanlar detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışmalar, ÇED Raporu içerisinde değerlendirilmiş ve koruma önerileri getirilmiştir.
-Orman arazilerinin korunması için 6831 sayılı Orman Kanununun ilgili maddeleri doğrultusunda hareket edilmiş ve edilecektir. ◊ Küçükçekmece Gölü’nün sahillerinde kanal kesiti sebebiyle herhangi bir inşaat söz konusu değildir ve bu alan Doğal Sit Alanı statüsüyle korunmaya devam edecektir. Bölgenin 1/100.000 ölçekli Nazım İmar Planı bu doğrultuda hazırlanarak askıya çıkarılmıştır.
-Kanal çalışmaları Terkos Gölü su kalitesine etki etmeyecek şekilde planlanmıştır.
-Kanalın her iki yakasındaki habitatların, doğal hayatın sürekliliği sağlanacak ve arazi hazırlık, inşaat ve işletme süresince sürekli izleme yapılacaktır.
-İzleme faaliyetleri ÇED Raporu’nda belirtilen “Biyolojik Çeşitlilik Eylem Planı” ile tür bazlı aksiyon ve faaliyetler şeklinde uygulanacaktır.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında yapılan teknik çalışmalarda gerek mevcut ölçümler gerekse sahada yapılan ölçümler kullanılarak çevresel etki modelleri yapılmıştır.
Günümüze kadar İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin yol açtığı deniz kirliliği ve Boğaz’da meydana gelen kazalara bakıldığında, İstanbul’un doğası, tarihi ve en önemlisi insanların can ve mal güvenliğinin teminat altına alınması Kanal İstanbul Projesi’nin başlıca amaçlarıdır.
43- Kanal İstanbul projesi ile orman alanı ve yeşil alanlar azalacak mı?
Bölgeye yeni 4,67 milyon m2 orman alanı ve 86,5 milyon m2 bölgesel yeşil alan ve spor alanı olmak üzere toplam 91,24 milyon m2 alan kazandırılacaktır.
44- Kanal İstanbul ile yeraltı sularını kaybetme riski olacak mı?
Yeraltı suyu modellemesi kapsamında, Kanal İstanbul boyunca 8 adet pompaj ve 17 adet gözlem kuyusu açılarak, yeraltı suyu akım modeline girdi olacak veriler sahadan elde edilmiştir. Üç boyutlu modellerle yeraltı suyu modellenerek, yeraltı su kaynaklarının korunması için geçirimli zemin kesimlerinde sızdırmazlığı sağlayacak mühendislik çözümleri planlanmıştır. Yeraltı suyunda herhangi bir kaçak söz konusu olmayacaktır.
45- Kanal İstanbul’un balıkların yaşam alanlarına etkisi ne olacak?
Mevsimsel değişimler göz önünde bulundurularak, Kanal İstanbul’un öncesi ve sonrası için simülasyonlar ve hesaplamalar yapılmıştır. Bu analizler sonucunda yılın hiçbir döneminde suda canlı yaşamı için gerekli çözünmüş oksijen miktarının kanal sebebiyle değişmediği ve azalmadığı tespit edilmiştir. Başka bir deyişle, Marmara ve Karadeniz’de doğal yaşam koşulları sürekliliğini muhafaza edecektir.
46- Kanal İstanbul’un tarım alanlarına etkisi var mıdır?
Kanal İstanbul güzergâhında yer alan tarım alanları ile ilgili olarak ÇED Raporunda özel çözümlere yer verilmiştir. Kanaldan çıkacak verimli tarım toprağı ile daha büyük ve geniş bir alanda rekreasyon alanı oluşturulması öngörülmektedir. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarılan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında 4,7 milyon m2 orman alanı ve 86,5 milyon m2 bölgesel yeşil alan ve spor alanı olmak üzere toplam 91,2 milyon m2 özel alan ihdas edildiği görülmektedir.
47- Kanal İstanbul projesi iklim değişikliğine yol açacak mıdır?
Kanal İstanbul Projesi çerçevesinde tüm meteorolojik çalışmalar yapılmıştır. Kanal inşaatı tamamlandıktan sonra bölgede iklimsel bir değişiklik söz konusu değildir.
48- Kanal İstanbul projesi sel ve su baskınlarını 48 tetikler mi?
Sel oluşumunu birçok faktör etkilemektedir. İklim, bitki örtüsü, insan tesirleri, jeolojik yapı ve toprak özellikleri, havzalarda doğal dengenin bozulması, şiddetli ve ani sağanak yağışlar bu faktörler arasında sayılabilir. Bu faktörler göz önüne alındığında;
49- Kanal İstanbul ile Boğaz’daki iki yönlü akıntı sistemi ortadan kalkacak, böylece Marmara denizi kirlenecek mıdır?
Kanal İstanbul Projesi ile Marmara Denizi’nde kirlilik artmayacaktır. Yapılan çalışmalar ve modellemeler kapsamında mevsimsel ölçümler gerçekleştirilmiştir. Kanal İstanbul’un öncesi ve sonrası için simülasyonlar ve hesaplamalar yapılmıştır.
Gerek sahada yapılan ölçümler gerekse mevcut veriler kullanılarak yapılan hidrodinamik modeli ile debi geçişleri ve akıntı hızları belirlenmiş ve buradan çıkan sonuçlar su kalitesi modeline yansıtılmıştır. Su kalitesi modelinde çözünmüş oksijen ile diğer madde geçişleri gözlemlenmiş ve herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir.
Marmara ve Karadeniz’de doğal yaşam koşulları sürekliliğini muhafaza edecektir.
50- Kanal İstanbul’un açılmasıyla Marmara denizi kokmaya başlar mı?
Kanal İstanbul’un açılmasıyla Marmara Denizi kokmaya başlamayacaktır. Kanal’ın Boğazlar ve Marmara Denizi’ne etkisine dair bilimsel çalışmalar (hidrodinamik, su kalitesi ve sediment model çalışmaları) yapılmış olup, Marmara Denizi’ne olumsuz bir etkinin olmayacağı tespit edilmiştir.
Hidrodinamik modelde tüm Boğazlar sistemi, çok yıllık mevcut veriler ve sahada yapılan ölçüm verileri kullanılarak modellenmiştir. Hâlihazırda Karadeniz’den Marmara’ya ve Marmara Denizi’nden Karadeniz’e mevcut bir akım bulunmaktadır. Kanalın yapılması durumunda mevcut durum ile Kanal arasındaki iletişim incelenmiştir. Analiz sonuçları Kanalın oksijen miktarını azaltan etkisinin olmadığını ve deniz yaşamını olumsuz etkilemediğini göstermiştir.