23 / 11 / 2024
fuzul

Adnan Polat: Kentsel dönüşüme tek merkez lazım!

Adnan Polat: Kentsel dönüşüme tek merkez lazım!

Eylülde kuraların çekileceği, 2018’in başında ise ilk teslimlerin yapılacağı Piyalepaşa’da kentsel dönüşüm tüm hızıyla sürüyor. Gerek proje özellikleri gerekse de lokasyonuyla yatırımcıların gözdesi olan Piyalepaşa’ya yabancıların da ilgisi büyük.




Eylülde kuraların çekileceği, 2018’in başında ise ilk teslimlerin yapılacağı Piyalepaşa’da kentsel dönüşüm tüm hızıyla sürüyor. Gerek proje özellikleri gerekse de lokasyonuyla yatırımcıların gözdesi olan Piyalepaşa’ya yabancıların da ilgisi büyük. Adnan Polat, “Süreçler çok uzun, işler bitmeyen senfoniye dönüyor. Bu şekilde yatırımcının hevesi kalmaz” dedi.


Adnan Polat bugünlerde bütün enerjisini, şehrin en eski semtlerinden Piyalepaşa’da konumlanan kentsel dönüşüm projesine harcıyor. Piyalepaşa İstanbul Projesi ile birlikte, Beyoğlu ilçesinde, Haliç’e 5 dakika uzaklığındaki bu efsane semti yeniden hatırlar olduk. Adnan Polat, 20 yılını aldığını söylediği proje için bizzat orijinal fikirler de üretmiş. Semtin tarihine bir saygı duruşu olarak Osmanlı-Selçuklu mimarisinden de izler taşıyacak mesela. Mahalle kültürü öne çıkarılacak. 82 dönüm arazi üzerinde hayata geçirilen projede, kademeli cepheleri, geniş saçakları, cumbaları, havuzları ve iç avlu sistemiyle bulunduğu semtin tarihi dokusuna uyumlu bir tasarım anlayışı uygulanıyor.


Polat, Beyoğlu bölgesinde sadece mekânsal değil, sosyal, kültürel ve ekonomik bir dönüşüme de öncülük etmeyi ve modern bir yaşam alanı yaratmayı hedeflediklerini anlatıyor. 800 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Piyalepaşa, konut, rezidans, ofis, otel ve Alışveriş Sokağı’ndan (AVS) oluşan bir karma kullanım projesi olarak tasarlandı. İçinde 1+1’den 4+1’e kadar değişen farklı büyüklük ve tipte 760 konut ve 190 rezidans var. Adnan Polat ile Piyalepaşa’yı, sağlıklı kentsel dönüşümün yollarını ve tabii futbolu konuştuk.


Kuralar eylül’de


Piyalepaşa projeniz ne aşamada?

Cephesi neredeyse 1 kilometre uzunluğunda bir proje. İnşaat başladı. 2018’in başında ilk binaları teslim edeceğiz. Belli bir parselde halledilmesi gereken mülkiyet ile ilgili konular var. Ki onlar da artık 1 metrekare, yarım metrekare hisseye vatandaşların sahip olduğu bölümler. Bu bölümlerle ilgili süreç Kentsel dönüşüm yasası kapsamında sonuçlandırılacak.


Arazinin büyük bir kısmının mülkiyeti bizde, çok az bir kısımda kat karşılığı arsaları aldık. Bu kat karşılığı ile ilgili kuralar bu sene eylül ayı içinde çekilmiş bitmiş olur, kuralar çekildikten sonra da kat karşılığı anlaştığımız kişilere konutlarını teslim edeceğiz. Bunun dışında en uç noktada kalan çok az gecekondular var. Biraz zaman alıyor ama birer birer anlaşarak meseleleri çözüyoruz. Amacımız önümüzdeki üç dört yıl içinde 450 bin metrekarelik projeyi bitirmek. 


Kültürel anlamda nasıl donatılar olacak? 


Sanata büyük bir alan ayırıyoruz. İçinde sergi alanının da olduğu bir kültür merkezi planlıyoruz. Konserler, workshop’lar da yapılacak orada. 


Araplardan ilgi var mı projeye? 


Bize gelen Arap müşteriler bina istedi. Yatırım amaçlı almak istiyorlar. Bu şekilde satmadık, burası çok prim yapacak bir yer, belli bir getiriyi gördükleri anda satış yapacaklarını gördük. O şekilde burada daire alıp, yatırım yapmış insanların potansiyel prim yapmasının bir yerde önünü kesmiş olacaklardı. Daire alanların bu anlamda en ufak bir kayba uğramaması için bina bazında satmadık, 30 daire istiyorum diyene de satmadık. Biz daha çok insanların burada oturması için daire satmaya çalışıyoruz. Ama tabii ki bireysel bazda gelip yatırım amaçlı iki üç daire alana kapımız her zaman açık. Ama spekülatif amaçlı satın alma yapmak isteyenlere sıcak bakmıyoruz açıkçası. Fiyatlar 9.500-12.000 TL arasında değişiyor. Ama tabii ilerleyen aylarda rakamlar yukarıya doğru gidecek. Bölgeye baktığınızda şu anda metrekaresi 4.500 doların altında yer yok. 


Göztepe ve Etiler’de...


Yeni projeler var mı?


Göztepe’de dört blokluk yeni bir inşaata başlıyoruz. Etiler’de de bir kentsel dönüşüm projemiz var. Birkaç tane de görüşmesini yürüttüğümüz proje var. 


Kentsel dönüşüm mevzuatını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Kentsel dönüşüm yasası olmazsa olmaz bir kanundu. Bence hükümet çok doğru bir yasa çıkardı. Tabii yasayı çıkarırken de öngörülebilecek her şeyi düşünerek çıkardılar. Ama tabii biz yola çıktığımızda, hiç uygulama olmadığı için, öngörülmesi imkansız şeylerle karşılaştık. Yasayı revize etme zorunluluğunu sadece sektör değil Şehircilik Bakanlığı da gördü. Yönetmeliklerde bir revizyon oldu, aksayan birçok şeyi düzelttiler ama hala bunu geliştirmemiz lazım. Şehircilik Bakanlığı bürokrasisi de, ilgili bakan ve bakanlıklar da bu konuda hak veriyorlar bize. 


Temel sıkıntı ne? 


Süreçler çok uzun. Kanunun yaptırım gücü bir noktada konuyu istismar edenlere çok fazla müdahale edemiyor. Kötü niyetli yatırımcıyı da, hak sahibini de, dışarıdan gelip de kendisine vazife çıkaranları da tolere etmemek lazım. 


Bir de özellikle kamu kurumlarının bu işle ilgili olarak belli bir çatı altında olması lazım. Çünkü şahıs arazilerinin yanında hazine arazileri, vakıf arazileri, eski eser diye nitelendirilen yerler, mezar var. Bu kadar çok kurumla muhatap olduğunuzda, hepsinin de prosedürü var. Öyle olunca bu iş bitmeyen senfoniye dönüyor. Bu şekilde yatırımcının hevesi kalmaz. Bu kadar uzun yıllarını kimse vermez. Bu projenin 15 yıllık bir geçmişi var, daha önümüzde 3 - 4 sene var bitmesi için. 20 sene, bir ömür demek. Bu nedenle bu işleri hızlandırmak için, daha merkezileştirmek gerekiyor. Tam yetkili bir merkezden yönetilmesi lazım. Çünkü zaman yerine koyamadığınız bir unsur. 


Bir taraftan da bekleyen bir tehlike var. Türkiye, özellikle İstanbul deprem kuşağında. Bilimin verileri ortada, İstanbul’da, 130 yılda büyük bir deprem oluyor. Son yüzyıldır İstanbul’da böyle bir deprem olmamış, inşallah olmaz ama 30 yıl içinde olabilir. Devlet, vatandaş, iş adamları olarak böyle bir felaket karşısında tedbirimizi almış olmamız lazım. 


İstanbulluları sokağa çağırıyor


Toplam kaç konut olacak? 


Uzun bir alışveriş sokağının etrafında bine yakın konut olacak. Bunları kademe kademe bitireceğiz. Zaten satışlarımızı da o plan çerçevesinde yapıyoruz. Gecekondu sahipleri ile görüşüp boşaltmaya çalıştığımız kısımda da iş merkezleri var. Büyük bir otel projesi var. Alışveriş Sokağı ile İstanbulluları şehre ve sokağa geri çağırıyoruz. Yaşayan bir mahalle dokusunu öne çıkarıyoruz. İnsanlara, semt duygusunu yaşatmak üzere bakkalı, simitçisi, manavıyla gündelik hayatın aktığı, kahvelerin yudumlandığı, İstanbulluların özlemini duyduğu sadelik ve huzuru insanlarla buluşturacağız. Alışveriş Sokağı’na bir yılda 9.5 milyon ziyaretçinin gelmesi öngörülüyor. Alışveriş Sokağı, 550 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğinde olacak. İstiklal’den, 6 - 7 metre daha dar, araç trafiğine kapalı bir cadde olacak gisedecek gelecek 


Arda’ya tavsiye: Gemileri yak


Galatasaray yönetimine geri dönmeyi düşünür müsünüz?


Yok ben, 12 yıl aktif olarak aşağı yukarı, bir 10 yıl da resmi yönetici olmadan Galatasaray’a hizmet ettim. 25 yıl hizmet ettim, çok güzel teşekkür aldım! Bunun için de bundan sonra düşünmüyorum. 


Arda Turan ile ilgili bir sürü yorum yapılıyor. ‘İspanya’ya gitti, performansı düştü, Türkiye’den kopamadı eleştirileri’ var. Sizin bir tavsiyeniz olacak mı?


Arda, Galatasaray altyapısından yetişmiş ama sonra beğenilmeyip Manisa’ya gönderilmişti. Sonra ben onu Manisa’da bir maçta izlemiş ve çok beğenmiştim. Geri getirdim, o zaman daha 18-19 yaşındaydı. Sonra Galatasaray’da çok iyi performans gösterdi. 22 yaşında onu Galatasaray’a kaptan yaptım, Çok akıllı, zeki ve mizah gücü çok yüksek, iletişimi çok rahat kuran, bilgili bir çocuktu. Ben o zamanlar çok eleştiri almıştım. Sonra tabii Türkiye’de şöhret olunca yaşamak çok kolay değil. Ne yapsanız hata oluyor, özel yaşamınız paramparça ediliyor. Öyle olunca yaşamak çok zorlaşıyor. Arda’nın Galatasaray’dan gitmesinin esas sebebi oydu. İyi de yaptı kariyeri açısından. Şu anda dünyanın en büyük kulübünde, ama benim Arda’ya tabii ki bir tavsiyem olabilir. Müslüman orduları, Müslümanlığı yaymak için Afrika’dan, İspanya’ya geçtikleri vakit, komutanları Tarık Bin Ziyad, karşıya geçtikleri gemilerin hepsini yaktırıyor. Askerlerine, “Arkanızda deniz, önünüzde düşman var. Kararı siz verin” diyor. Arda’nın bana göre, eğer Barcelona’da başarılı olmak istiyorsa, 6- 7 senelik bir dönem için kesinlikle Türkiye ile ilişkisini kesmesi lazım. Gemileri yaksın, başarılı olsun, Türk futbolcusunun ve Türk futbolunun bayrağını en tepeye diksin ki, o kapılar başka futbolcularımıza da açılsın. Türkiye futbolcu ithal eden değil, ihraç eden ülke konumuna gelsin. Bunu yapabilir, o potansiyel var Arda’da. Bir de Arda’nın ticaretin içine de girmesi yanlış, çünkü bu iş konsantrasyon meselesi. Arda eğer kazandığı paraların bir bölümüyle restoran falan gibi başka işler yaparsa onları da takip etmek zorunda kalacağından, ister istemez kafasının bir bölümü meşgul olacak. Ne zaman emekli olursa ondan sonra düşünsün ticareti. Ben yanında olsam bunların hiçbirini yaptırmazdım.


Milliyet/Songül Hatısaru


Geri Dön