Aile apartmanları akraba arasını açmamalı!

Şehirlerde daha çok anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileler fazladır. Bununla beraber evli çocukların, torunların aynı apartmanda farklı dairelerde yaşadıklarını da görüyoruz. Bu yaşam şekli, aileleri şehir hayatının yalnızlaştırmasından koruduğu gibi birtakım aile sorunlarını da beraberinde getiriyor. 

Aile apartmanında ikamet etmek bilhassa çalışan bayanların çocuklarının bakımı için büyük avantaj sağlıyor. Çocuk bakımı ve temizliği için hizmet alınan kişileri daha iyi tanımakta büyükanne ve diğer aile üyelerinin desteği önemli oluyor. Çocuk ve gençlere de duygusal ve sosyal açıdan iyi geliyor. Yine bu şekilde kardeşler yaşlı anne-babalarının bakımı için birbirine destek olabiliyor. Karşılıklı sevgi, saygı ve iyi niyet uygun şekilde gösterildiğinde aynı çatı altında yaşamak mutluluk vesilesi iken belli hassasiyetlere riayet edilmezse ciddi aile sorunları ortaya çıkıyor. Kimi zaman eşin ailesine mekânsal yakınlığı, boşanmaya yol açan geçimsizliklerden biri olabiliyor. Bu sorunlar genelde karşılanmayan beklentilere ve özel alanları koruma hassasiyetine dayanıyor. Kültürel ve kişisel farklılıklar da ilişkilerde yanlış anlamalara, alınganlıklara yol açıyor. Yeni yuva kuran eşlerin evliliğe yeteri kadar hazır olmaması ve birbirlerini anlayıp destek olamamasıyla da problemler katlanıyor. Aşırı koruyucu anne-babalar, evli çocuklarının sorumluluklarını üstlenmeye çalıştığında gelin veya damatlar bunu aileye müdahale olarak algılıyor. Anne-babaların bir kısmı da tam tersine evlatlarından daha çok destek bekliyor. Bazen de sorunlar anne-babalarla değil, kardeşlerin birbirine ve çocuklarına karşı tutumundan kaynaklanabiliyor. Eşin aralarındaki sorunları gizleyemeyip ailelerine aktarması veya problemlerin ailelerin önünde cereyan etmesiyle aileler yardımcı olmak isterken sorunlar daha da büyüyebiliyor.

HER AİLENİN ÖZEL ALANI OLDUĞU UNUTULMAMALI!

Aileler, birbirine gidiş gelişlerde her ailenin özel alanı olduğunu unutmamalı. Eşler birbirini anlamaya çalışıp eşiyle ailesi arasında hoşgörü ve uyumu güçlendirecek bir köprü olmaya çalışmalı. Zira alıştığı ortamdan sonra başka bir ortama uyum göstermek durumunda kalır. Eşin desteği bu durumda çok önemlidir. Ruh ve beden sağlığı problemleri, sorunların daha da büyütülmesine yol açtığından bu tür problemlerin çözümü ihmal edilmemeli. Kişiler olabildiğince hoşgörülü davranıp küçük konuları büyütmemeye çalışmalı. Her aile, kendi ailesi içinde sorumluluklarını kendileri yerine getirerek ancak çok ihtiyaçları olduğunda birbirinden destek istemeli. Hoşgörülü ve anlayışlı davranarak yardımsever olunmalı. Fakat aşırı fedakârlıktan kaçınmalı. İhtiyaç durumunda desteğe hazır olacağını ifade etmeli. Kendi ihtiyaç ve beklentilerini de gerektiğinde uygun şekilde ifade edebilmeli. Yemek, uyku, çalışma ve misafir gelişi saatlerine dikkat edilmeli. Bazen yaşananlar geçmiş problemleri hatırlatır, her güne yeni bir başlangıçla başlanmalı. Güler yüzlü olup sevgi ve takdir ifadelerini kullanmaya çalışıp esprili olmaya özen göstermeli.

Uzman Psikolog Farika Teymur Artır

Zaman Gazetesi