Atıl araziler, arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılmalı!
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, atıl durumdaki hazine ve şahıs arazilerinin arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'da düzenlenen Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nın açılışında konuştu. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile birlikte üretimin, tarımın ve ticaretin nasıl artırılacağına yönelik istişarelerde bulunacaklarını açıkladı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; tarım ve hayvancılığın ihmal edilmemesi gereken bir alan olduğundan bahseden Hisarcıklıoğlu, dünyada orta gelir grubunun büyüdüğünü ve tüketimin giderek daha çok arttığını kaydetti.
Türkiye'nin çevre coğrafyasında 2 milyar kişinin yaşadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, 500 milyar dolarlık gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal edildiğini kaydetti.
Türkiye'nin elinde "müthiş bir imkan" bulunduğundan bahseden Hisarcıklıoğlu, "Tüm bu coğrafyayı biz doyurabiliriz. Böylece hem para hem de stratejik güç kazanırız. Dünyayı doyuran kim ise dünyanın lider ülkesi de odur. Dünya gıda pazarı 1,5 trilyon dolar büyüklüğünde, Türkiye’nin buradan aldığı pay 18 milyar dolar, sadece yüzde 1,2 oranında. Potansiyelimizin çok altındayız. Bizce burada ilk önemli nokta, ürettiğini satma modelinden, satacağını üretme modeline geçmemiz gerektiğidir." dedi.
Tarımda ve hayvancılıkta girdi maliyetlerini düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeli uygulanması gerektiğinden bahseden Hisarcıklıoğlu, sözleşmeli üretim modelinin yaygınlaştırılması gerektiğinden bahsetti.
Atıl durumdaki araziler hakkında konuşan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Atıl durumda bulunan hazine ve şahıs arazileri, arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılmalı. Ölçek ekonomisine geçmeliyiz. Zira bu devirde ayakta kalmak istiyorsan çok üretecek, çok alacak, çok satacaksın. Bu devrin kuralı bu."
- "Türk tarımının 50 yıllık rüyası gerçekleşti"
Lisanslı depoculuğun çıkmasını sağladıklarını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bunun daha da gelişmesi için devletin de yatırım, kira, lojistik ve analiz destekleri temin ettiğini kaydetti.
Hem ticaret borsaları hem de girişimcilerin gayretleriyle lisanslı depoculuk yatırımlarının hızlandığını anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Türk tarımının 50 yıllık rüyası, benim de 15 yıllık rüyam gerçekleşti. Hükümetimizin ve bakanlıklarımızın da desteğiyle Ürün İhtisas Borsasının kuruluşunu tamamladık. Lisanslı depodan alınan ürün senetleri, Ürün İhtisas Borsasında artık alınıp satılabiliyor. TOBB ve Türkiye'nin dört bir yanındaki 113 ticaret borsamız, tarım ve hayvancılık sektörünü daha da geliştirecek projeler ve çalışmalar yürütüyoruz. Dünyadaki dijital dönüşüme paralel olarak ticaret borsalarını geliştiriyoruz. Hazırladığımız tescil yazılımı sayesinde, ticaret borsalarını ilgili pek çok kurumla entegre hale getiriyoruz."
Coğrafi işaretler konusunda da odalar ve borsaların Türkiye'de en aktif çalışan kuruluşlar olduğundan bahseden Hisarcıklıoğlu, "Şu an coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40'ının tescili oda ve borsalarımız tarafından yapıldı. 3 coğrafi işaretli ürünümüzün, Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısının Avrupa'da tescillenmesini sağladık. Avrupa'da birçok ürünümüz tescil sırasında beklemektedir. Ayrıca, coğrafi işaretli ürünlerin üretiminin, ticaretinin ve tüketiminin artması için de ülke genelinde uğraşıyoruz. Ticaret borsalarımızla birlikte, tarım ve hayvancılıktaki dönüşümün gerçekleşmesi için çalışmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.
- "Tarımda köklü dönüşüm yapılmalı"
Ticaret Borsaları Konsey Başkanı ve Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik de tarım ve gıdanın stratejik sektör olarak ulusal güvenlik kadar değer kazandığını belirterek, tarım sektöründe köklü dönüşümlerin yapılmasının kaçınılmaz olduğundan bahsetti.
Sektörün önünü açacak, ülkeyi tarımsal üretim ve ticaretinde ileriye taşıyacak sorunların çözüme kavuşturulmasını istediklerini söyleyen Çevik, şu ifadeleri kullandı:
"Desteklemeler, tarımsal elektrik, girdi maliyetleri, tarımsal istihdam, tarımsal sulama, havzalar arası su transferi, stratejik ürün buğday ekim alanlarındaki azalma, hayvancılık ve hayvansal üretimdeki girdi maliyetleri, finansal desteklemeler, lisanslı depoculuğun etkin kullanımı, tarımsal üretim ve ticaretinde teknolojik ve dijital dönüşüm gibi alanlardaki sorunlar sektörümüz tarafından çözüme kavuşturulmayı bekliyor. Tarıma dayalı sanayimizin fiyatlandırma üzerinden yapılan manipülasyonları dengelemek için serbest piyasa koşullarında üretiminin devamı sağlanmalı."