Aydın'da 2 yeni kentsel dönüşüm projemiz var!

Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu,  'Şehrimdeki tek bir kişiyi bile namerde muhtaç etmem' diyor. Hedefi ise Aydın'ı Türkiye'nin yıldız kenti yapmak.

Aydın’ın ‘topuklu efesi’ olarak anılmak hoşunuza gidiyor mu? 

Lakabı Aydın halkı verdi. Çok hoşuma gidiyor. ‘Kadından efe olmaz’ diyorlar. Kurtuluş Savaşı’nda cephede ve cephe gerisinde kadınıyla erkeğiyle o büyük mücadeleyi verdik. Kadından efe de olur, cumhurbaşkanı da, başbakan da, lider de. Ön yargıları yıkmak lazım. 

Önyargıları siz de yıktınız galiba, Aydın’ın ilk kadın belediye başkanı olarak? 

Kesinlikle. Aydın halkına teşekkür ediyorum. Bana inanıp şehrin anahtarını teslim ettikleri için minnettarım. Daha önce de iki dönem milletvekili olarak seçildim. Bu güvene layık olmak için gecemi gündüzümü Aydın’a harcıyorum.

7 yıllık vekilliğin ardından başkan oldunuz. Neden? 

Bu zor bir tercih değildi. Çünkü bu topraklarda doğdum, memleketimi çok seviyorum. Aydın’a hizmet etmek benim için büyük onur. Çok da şanslıyım. Çünkü 7 yıl milletvekilliği yaptığım için Aydın’ın tüm sorunlarına vakıftım. Tabii nasıl çözüleceğine de.

Belediye başkanı olmanızı genel merkez mi istedi? 

İki dönem milletvekilliği yapınca genel merkezimiz görevi bana verdi. Ben de düşünmeden kabul ettim. Geldim, çalıştım ve seçildim. Gerçekten zor bir süreçti. Çünkü kadın belediye başkanına karşı önyargılar vardı. Kadınlar büyük destek verdiler ve seçildim. Ondan sonra kolları sıvadık. Aydın’ın temel sorunlarına eğildik. Seçim vaatlerimizi yerine getirdik. 2009’da yüzde 26.5 ile seçildim.

Aynı seçim bölgesinde 2014’te yüzde 56’yla iki katı fazla oy aldım.

Aydın’a kadın eli değince ne değişti? 

Kente bazen belediye başkanı, bazen kadın, bazen de anne gözüyle bakıyorum. Kadınlar kenti daha fazla kullanıyor. Çocuğunu parka götürüyor, alışverişe çıkıyor, geziyor. Sürekli anketler düzenliyoruz. Kentte yaşayan herkese ne görmek istediğini soruyoruz. Kenti halkla yönetiyoruz. Mega projelerimizde sandık koyuyoruz.

“AYDIN DENİNCE AKLA YEŞİL GELECEK"

Hangi konuları sandığa taşıdınız? 

Şu ana kadar iki sandık koyduk. Aydın’ın merkezinde 177 dönümlük araziyi halka sorarak 100 milyona kamulaştırdık. ‘Biz buraya ne yapalım’ dedik. İnsanlar düşüncelerini sandığa yansıttılar. Sonucunda yüzde 98 gibi oranla yeşil alan çıktı. Biz de ‘Buraya 6 bin yeni ağaç dikeceğiz, insanların spor yapabileceği, bisiklete binebileceği, çay içebileceği kafeler, restoranlar olacak’ dedik. New York’taki Central Park gibi. Böylece Aydın’ın merkezine 177 dönümlük bir yeşil alan kazandırıyoruz. Ayrıca Kuşadası’nda tek bir arazi kalmıştı, kamulaştırdık. Yine vatandaşa sorduk. Sonuç yine yeşil alan çıktı. Yine ‘tamam’ dedik.

Aydın denince aklımıza yeşil gelecek.

Kadına pozitif ayrımcılık yapıyor musunuz? 

Elbette yapıyorum. Belediyeye personel alınacaksa önce kadını tercih ediyorum. Mesela ASKİ Genel Başkan Yardımcısı’nın biri kadın, daire başkanları da kadın. Özel kalemde ağırlıklı kadınlar çalışıyor. Ayrıca Çine’de, Karacasu’da Bozdoğan’da kadınlarımızı iş gücüne katmak ve ekonomilerine katkıda bulunmak için kadın kooperatifleri kurduk. Çiçek ve mantar üretimi yapıyorlar. Biz de ön anlaşmayla ürünlerini satın alıyoruz. Kadınlarımızın ürettiği çiçekleri Aydın genelinde her yere dikiyoruz ve muhteşem bir görsel görüntü elde ediyoruz. Hem para kazanıyorlar hem ticaret yapıyorlar.

“SOSYAL BELEDİYECİLİKTE EN GÜÇLÜSÜYÜZ”

Yönetici olarak öncelikleriniz neler? 

Projelerimizi kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere 3 başlıkta topladık. Belediye başkanları alt yapı ve üst yapıyı zaten yapıyorlar. Bunlar asli görevimiz. Amacım Aydın’da yaşayan insanları mutlu etmek, sorunlarını çözen bir belediye yaratmak. Aydın’da kimse aç yatağa girmez, kimse soğuktan üşümez. Bir kadının başı sıkıştıysa mutlaka belediyeye gelir. Bizden tam destek alırlar. Hukuk, sağlık, eğitim konusunda sosyal projelerimiz var. Yine kadın sığınma evimizle, kültür merkezlerimizle çok öndeyiz. İddia ediyorum sosyal belediyecilikte Türkiye’deki en güçlü belediyeyiz. Bunun odağında kadın var.

Kadın belediye başkanı olmanın zorluklarını çekiyor musunuz?  

Hayır, çekmiyorum. Tam tersi avantajlarını yaşadım. Çünkü kadın belediye başkanı olarak mahallelere, evlere daha rahat girebiliyorsunuz. Kadınlarla sohbet edebiliyorsunuz. Birebir kadınlarla evlerinde toplantı yapabiliyorsunuz. Hiç kadın rakibim olmadı, hep erkeklerdi. Ama hiçbir zaman ötekileştirme yaşamadım. Nüfusun yüzde 50’si zaten kadınlardan oluşuyor. Bence yerel yönetimlerde kadın sayısının fazla olması gerekiyor. Türkiye’de bu oran çok düşük. OECD rakamlarına göre yerel yönetimlerde sonuncu sıralardayız.

Niçin Aydın Büyükşehir Belediyesi sürekli operasyonlarla gündemde?

Büyükşehir olduğumuzdan bu yana 200 ön incelemeci müfettiş geldi. Her yaptığımız icraatta en az 8-9 müfettiş geliyor. Yargıdan geçiyor. Sonradan her şeyin doğru olduğu anlaşılıyor. 7 yıldır buna alıştım. Eğer müfettiş gelmezse bir terslik mi var diyoruz. İcraatlarımız şikayet ediliyor. Meyve veren ağaçlar taşlanır. 

Nasıl bir belediye devraldınız?

2009’da borçlu bir belediye devraldık. Tüm gayrimenkulleri üzerinde hacizler vardı. Kasada bir kuruş para yoktu. Önce mali tablomuzu düzelttik. Çalışan personelimize 7 maaş ikramiye borcumuz vardı, tek seferde ödedik. Çok ciddi kemer sıkma politikası uyguladık. Ve sonucunda borçlarımızı kapattık, hacizleri kaldırdık. Özel sektör mantığıyla mali tabloyu ele aldım. Doğru yatırımlar yaptık. Hatta bana bu kadar parayı nereden bulduğumuzu sordular. Bu benim sırrım. Size onu anlatamam.

Sağlıkta neler yapıyorsunuz? 

‘AYBA’ projemiz var. Vatandaşlarımız aradıkları zaman doktorlarımız o eve gider. Hastanın tedavisini yapar. Evde bakım hizmetimiz var. 7 yıldır devam ettiriyoruz. Türkiye’de en uzun yaşayan insanlar Aydın’da. Yaşam uzun olduğu için Alzheimer ve felç gibi rahatsızlıklar yaygın. İki Alzheimer merkezimiz var. Hastalarımızı sabah evlerinden alır, merkezimizde misafir eder, akşam da götürürüz. Böylece aile fertleri de rahatlıyor. Bunların hepsi ücretsiz.

Kentin en büyük problemi nedir?

Bugün ve gelecekte en büyük sorun jeotermal. Çevre Bakanlığı’na sesleniyorum. Bakanlığın jeotermal firmalarını kontrol etmeleri gerekiyor. İçlerinde doğru çalışan firmalar da var. Onların yanındayız ama doğaya reenjeksiyon yapılmadığı için çevreyi kirletiyor. Doğru şekilde kontrol ederlerse çok ciddi artıya döndürme şansımız var. Çünkü Türkiye’nin en büyük jeotermal santralleri Aydın’da.

Kentsel dönüşümde ne durumdasınız?

İki kentsel dönüşüm projemiz var, bakanlıkta beklemede. Süreç kaplumbağa hızıyla ilerliyor.

En kısa zamanda izinlerin çıkmasını diliyorum. Özellikle Doğu Aydın’ın merkezinde depreme dayanıklı olmayan binalarımız tespit edildi. Oranın acilen dönüşüme ihtiyacı var. Bir de Kuşadası’nda kentsel dönüşümüz var.

“AYDIN’IN YILDIZ KENT OLMASINI İSTİYORUM” 

Aydın için en büyük hayaliniz ne?

Kentimiz turizmiyle, havasıyla, toprağının zenginliğiyle özel bir yer. Aydın, sağlıkta, eğitimde, alt yapıda, ulaşımda sorunları olmayan ve insanlar tarafından tercih edilen bir il. Buranın Türkiye’nin yıldız kenti olmasını istiyorum. Bunun için günde 18 saat çalışıyoruz. Hayalim Aydın’da yaşayan tüm insanların mutlu olması ve ekonomik olarak kalkınması.

Aydın için yapmak isteyip de yapamadığınız neler var? 

Çalışmalarımız bazı kişiler ve kurumlar tarafından engelleniyor. Çok üzülüyorum. Çünkü bu işler Özlem Çerçioğlu’nun işi değil. Aydın halkına hizmet ediyoruz. Benim işim engellenmiyor, Aydın halkının işi engelleniyor. Ama imkansızı en kısa sürede hallederiz. Bu mantıkla çalışıyoruz. 

‘36 ÇOCUK KÜLTÜR MERKEZİMİZ VAR’

Çocuk kültür merkezleriniz hayli fazla…  Aydın, eğitim seviyesi yüksek bir il. 36 çocuk kültür merkezimiz, 13 bin 200 öğrencimiz var. Bu merkezlerde belediyemizin öğretmenleri öğrencilere dersler veriyor. Milli Eğitim ile paralel gidiliyor. Her türlü spor faaliyeti de var. Satrançtan tenise, yüzmeden futbola kadar hepsi ücretsiz. Her çocuğumuzun ilgi alanına göre enstrüman çalmasını sağlıyoruz. Gelecekte Türkiye’yi yönetecek çağdaş, modern gençleri yetiştiriyoruz.

“KUŞADASI DALIŞ MERKEZİ OLACAK”

Turizmde ne durumdasınız? 

Aslında gayet iyiydik ama artan terör olayları diğer tatil yerlerini nasıl etkilendiyse Kuşadası ve Didim’i de etkiledi. Tabii kaderimize razı gelmiyor, turizmi canlandırmak için çaba sarf ediyoruz. Kuşadası dünyaya açılan penceremiz, Türkiye’de ilk turizm Kuşadası’ndan başlamıştı. 

Şu anda hak ettiği noktada mı? 

Değil. Kuşadası’nın alt ve üst yapısına çok önem veriyoruz. Didim için de öyle. Kuşadası dalış turizmi açısından son derece önemli bir nokta. Kuşadası’nı Türkiye’nin ve dünyanın bir dalış merkezi haline getirmek, kimliğine kimlik katmak istiyorum. Dünyanın en büyük uçağını, dalış turizmini geliştirmek için geçtiğimiz günlerde Kuşadası’nda batırdık. A300, uzunluğu 55 metre, kanat genişliği 44 metre. Buradan denizi ve dalmayı seven vatandaşlarımızı Kuşadası’na davet ediyorum.

Alev CİMİN/Posta