Aziz Kocaoğlu İzmir'deki proje eleştirilerine yanıt verdi!

İZMİR Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin mart ayı ikinci oturumunda konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, eleştirilere belgelerle yanıt verdi.

ELEKTRİKLİ OTOBÜS: 

Geçen ağustosta yaptıktan sonra KİK tarafından iptal edilen elektrikli otobüs ihalesi o dönem için Türkiye’de bir ilkti. Yerli üretimi destekleme konusunda bize kimse söz söyleme hakkına sahip değil. Ata Sanayi’de bir firmaya 4.5 milyona yaptırdığımız kazıcı geminin aynısını bir başka kentimiz 9.5 milyona yurtdışından aldı. ‘Körfez gemilerini dışarıdan alacaksınız’ diye çok yaygara kopardılar ama gemilerimiz Yalova’da yapıldı. Şimdi Körfez’de yüzüyorlar. Bu işi 2 sene engelleyenlerin Körfez’e değil, yere bakmaları lazım. Arabalı vapurlar da aynı şekilde yerli üreticilere yaptırıldı.

TRAMVAY: 

Yapımı süren tramvay ihalesini çekerleri de kapsayacak şekilde düzenledik. İhaleyi kazanan yerli firma çekerleri de yerli sanayide yaptıracaktı. Ama araya girdiler. Firmayı zorlayarak başka bir firmadan almasını dayattılar. Bu kentte, benim yaptığım ihalede yaşandı bu! Kimin evini kime soruyorsunuz? Kimin yerlisinden, kimin yabancısından, kimin milliyetçiliğinden bahsediyorsunuz? Elektrikli otobüslere firmalar girdi. Bunun içinde yerli firmalar da var. Diğer belediyenin aldığı rakamlarla aynı. Yüzde 10 bile fark yok. Çamur at izi kalsın...

KUŞ CENNETİ: 

Orman ve Su İşleri Bakanlığı,  İzmir  Kuş Cenneti ve Homa Dalyanı’nda Büyükşehir Belediyesi’nce milyonlarca lira harcanarak yapılan yatırımları sahiplenme çabası içinde. Eğer Bakanlığın, eğer Orman Bölge Müdürlüğü’nün yaptıklarını iddia ettikleri flamingo adasında, bisiklet yollarında, gözlem evinde, gözetleme kulelerinde, gezi bisikletlerinde bir delikli kuruşu varsa ben bu görevi bırakıp gideceğim.

ET ENTEGRE: 

Bir başkası da çıkıp, ‘Kocaoğlu yüzünden sağlıksız et yiyoruz’ diye beyanat vermiş. İzmir Büyükşehir’in Tansaş’a 15 yıllığına yap-işlet-devret yöntemiyle yaptırdığı et entegre tesisi haksız şekilde elimizden alındı. Olmayacak para istediler. Adamın elindeki malını gasp edip, sonra, ‘Gel buraya kiracı ol’ demek yakışmaz. Bizden istenen metrekaresi için 3 bin 750 TL. ‘Bu bedel çok yüksek’ dedik. Dediler ki, ‘Bunu uzman değerlendirme kuruluşu değerlendiriyor.’ Ama aynı yerden 330 liraya, onda bir fiyatına satılan yer de var. Buna da uzman kuruluş değer biçmiş. Ben de devletim, belediyeyim.

SAHİL BULVARI: 

Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda tramvay, meydan düzenlemesi, karayolu alt geçidi inşaatları sürüyor. İnşaat sahasına insanları korumak için geçici bir duvar yaptık. Bir beyefendi gitmiş, karşısına geçip fotoğraf çektirmiş. ‘Vatandaşın denizle ilişkisini kestiniz’ diyor. Bunlar bu meclisin işi değil. Bunlar ne bize, ne İzmir’e yakışan davranışlar değil. İzmir’in bir duruşu var. Bu tür şeyler kimseye ne siyasi, ne de başka bir çıkar sağlamaz. Bu tür davranışlar sahibine aittir.

DİSK: AKP 

İzmir İl Başkanı, DİSK’in terör örgütünün arka bahçesi olduğunu söyleyip, Büyükşehir’i eleştiriyor. Bizim sendikalarla sadece toplu iş sözleşmesi ilişkimiz var. Eğer terör örgütünün arka bahçesi oldularsa kolluk kuvvetleri ve savcılar gerekeni yapar. Hangi sendika yetki alıp karşıma gelirse onunla görüşme yapmak benim görevim. Bunu yaparak Aziz Kocaoğlu’nu kiminle özdeşleştirmek istiyorsunuz? Algı yönetimi diye Büyükşehir’e çamur atmak olmaz.

FUAR İZMİR: 

Bir avukat çıkıyor. ‘Fuar İzmir’in kavşağını Büyükşehir geciktirdi’ diyor. 2010’da Karayolları’yla görüşmeye başladık. Ancak Fuar açıldıktan sonra izin çıktı. 5 yıl gezindik.

MARİNA: 

Başka bir haberde Büyükşehir’in Yenişakran’daki marinaya itiraz ettiği söyleniyor. Biz marina yapılmasına karşı olmadığımızı her zaman söyledik. Sadece öneride bulunduk. Turan’da da arsa sahibinin arazisinin önüne marina yapacağız diye 74 bin 500 metrekare deniz dolgusu yapılıp arsa verilmez. Denizi doldurup da marina yapıyoruz demeyin. Düzgün yapın. Sirkülasyon engellenmesin.

METRO: 

TCDD, İzmir’deki hatların bakımını Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin şirketine veriyor. İtirazımız yok, verebilir. Ama, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi metro şirketi bunu yapamaz, ondan verdik’ diyemez. Bugün Türkiye’de herkes biliyor ki en iyi çalışan, en güvenli metro İzmir Metrosu’dur.

KENTSEL DÖNÜŞÜM: 

Bu çok derin bir konu. Herkes konuşuyor, ama kimse nasıl yapılacağı konusunda İzmir Büyükşehir’in yüzde 1’i kadar bilgi ve beceri sahibi değil. Şehir ismi verip polemik yaratmak istemiyorum ama belli yasalar uygulanarak yapılan çalışmalar ortada.

Hürriyet