Bilim insanları Kanal İstanbul için ne diyor?
8 senedir tartışılan çılgın proje Kanal İstanbul için bilim insanları ne diyor? İşte merak edilen yanıtlar...
Kimi çılgın proje için "Türkiye'ye çağ atlatacak" diyor, kimi ise "Marmara'yı tarumar" edecek... 8 senedir tartışılan çılgın proje Kanal İstanbul projesi tartışmaları yeniden alevlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'hayalim' İBB Başkanı İmamoğlu'nun ise 'cinayet' dediği proje için yeniden gaza basıldı. Sözcü gazetesinden Sibel Gülersöyler ve Mehmet Andaç doğa bilimcisinden, balıkadamına, deprem uzmanından, turizmcisine Kanal İstanbul'u sordu. İşte 'Kanal İstanbul' dizimizdeki "deprem riski" kısmı...
“TÜRKİYE’NİN 100 YILLIK KAZANIMI YOK OLACAK”
Monrtö Sözleşmesi’ndeki hükümlere değinen Deprem Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu “Bu sözleşme Türkiye’nin en önemli kazanımlarından birisidir. Bu projeyi yapıp buradan gemi geçirmeye çalışmak bile, sözleşmeye aykırıdır ve tüm kazanımlarımız yok olur.” diye konuştu.
“HAFRİYATLAR DOĞANIN DENGESİNİ BOZACAK”
Gündoğdu, Kanal İstanbul projesinin Büyük İstanbul depremini tetiklemeyeceğini belirterek şu tespitleri yaptı:
*Yerin 20 kilometre üstünde olan bir olay, depremi tetiklemez. Buraya yapılacak yüzlerce ton hafriyat, doğanın dengesini bozacaktır. ÇED raporunda dişe dokunur bir şey yok.
*Bu olay İstanbul’u hatta Tüm Türkiye’yi etkileyecek bir olay. Üzerine titrememiz gerekiyor. Gölleri yok edecek böyle önemli bir projede İstanbulluların her noktada bilgilenmesi gerekiyor.
“DAHA FAZLA NÜFUS, DAHA FAZLA CAN KAYBI DEMEK”
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür ise çılgın proje Kanal İstanbul’un yapılması durumunda neler olacağını maddeler halinde sıraladı.
Prof. Dr. Görür şöyle konuştu:
*Güzergah boyunca yeraltı ve yerüstü sularını ve barajları yok olacak.
*Deprem bekleyen ve iklim değişimine uğrayan bir kentte bu hiç yapılmaması gereken bir iştir. Depremde susuzluk depremin neden oldığu can kaybını salgın hastalıklar yoluyla artırır.
*Kanal boyunca ve İstanbul'da nüfus daha da artacaktır. Daha fazla nüfus daha fazla can ve mal kaybı demektir. Bu yapılmamalıdır.
*Kanal depremden önce biterse bu su yolu deprem sırasındaki afet yönetimini zora sokacak, kimi yerlerde yangın, kurtarma, ambulans, vb hizmetleri aksatacaktır.
“KANAL İSTANBUL BAŞLARSA DEPREM 2. PLANA İTİLİR”
Kanal İstanbul’a başlanması durumunda İstanbul’u depreme hazırlama işinin ikinci plana itileceğini belirten Görür, “Eğer kanalın Marmaraya yakın kesimleri depremde bir şekilde zarar görürse topoğragyaya bağlı olarak Küçükçekmece'nin kıyıya yakın kesimleri deniz basmasına uğrayabilir. Eğer Kanal İstanbul'a başlanırsa İstanbul'u depreme hazırlama işi ikinci plana itilmiş olur” diye konuştu.
Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Perinçek
JEOLOJİ UZMANI PROF. DR. DOĞAN PERİNÇEK: HEYELAN SÖZ KONUSU OLABİLİR
Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Perinçek de Kanal İstanbul'la ilgili olarak heyelan tehlikesine dikkat çekti.
Perinçek şöyle konuştu:
*Günümüz koşullarında ülkemizin ekonomisi kanal İstanbul'un masraflarını karşılamaya yetmez. Ekonomik nedenlerle bu işi desteklemiyorum. Projenin desteklediğim yanları var lakin geniş çerçevede bakılıp artı ve eksileri karşılattırıldığında olumsuz bir proje.
*Elimizdeki parayı harcayacak daha önemli alanlar var. Trakya bölgesinde uzun yıllar çalıştım. Dikkatleri çekmek istediğim husus ise bölgenin yapısı.
*Kanal güzergâhının toprağı genel itibari ile killi ve volkanik kayalardan oluşması. Çok sınırlı alanlarda ise kireçtaşı ile karşılaşabiliriz.
*Kanal açılırken killi kumlu kayalar içinde linyit ortaya çıkabilir. Killi ve bozuşmuş volkanik kayaların olduğu alanlarda heyelanlar söz konusu olabilir.
*Bu büyük bir risk. Zeminin killi olduğu kesimlerde heyelanları durdurmak zor olabilir. Bundan dolayı çalışmalarda can kaybı ortaya çıkabilir. Heyelan beklenen yerlerde bu tehlikenin bertaraf edilmesi için yamaç eğimini düşürmek gerekir, bu durumda hafriyat miktarı ve maliyet artacaktır. Terkos Gölü ve yeraltı suyu kaynaklarına deniz suyu karışacağı görüşünü ise biraz abartılı buluyorum.
*Kanal deprem yaratır mı sorusu ise kafaları karıştırıyor. Kanal yapımı sırasında ve sonrasında hiçbir şekilde Kuzey Anadolu fay kuşağı tetiklemez. Fakat İstanbul havaalanı yapımında görüldüğü gibi kayaların patlatılması sırasında çok sayıda 2 den küçük genellikle 1 büyüklükte depremler olabilir. Bu ise herhangi bir tehlike oluşturmaz.
