23 / 12 / 2024

Büyükçekmece'nin en gözde projesi: Zigana Panora 365!

Büyükçekmece'nin en gözde projesi: Zigana Panora 365!

Yaklaşık 20 yıldır Beylikdüzü ve Büyükçekmece ’de markalı konut üreten İmamoğlu İnşaat, son projesi Zigana Panora 365’i de bitirdi...



“Yıllar önce küçük bir ahşap atölyesinde başlayan yolculuğumuzu, bugün çağdaş Türkiye’nin modern yüzünü yansıtan hatırı sayılır büyüklük ve nitelikte modern projelerle sürdürmek, bize sonsuz bir mutluluk ve kıvanç yaşatmaktadır.” Bu söz İmamoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ait. Ekrem İmamoğlu, genç yaşına rağmen birçok başarıya imza atmış bir işadamı. Üstelik sadece iş dünyasındaki çalışmalarıyla değil aynı zamanda siyaset ve sivil toplum kuruluşlarında üstlendiği görevlerle de tanınan bir isim. İmamoğlu, İstanbul’un yeni yaşam merkezi Beylikdüzü’nde kendine özgü mimarisi ve her türlü ihtiyaca cevap veren sosyal alanlarıyla modern butik konutlar üretiyor. İmamoğlu’nun son projesi ise Zigana Panora 365. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Ilhan Cihaner ve Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) başta olmak üzere siyaset ve sanat dünyasından birçok ismin katılımıyla açılışı geçtiğimiz günlerde yapılan Zigana Panora 365, bölgenin ilk loft projesi olma özelliğini taşıyor.


Ekrem Imamoğlu’yla inşaat sektörünü, Beylikdüzü ve Büyükçekmece bölgesindeki yapılaşmayı konuştuk...


Zigana Panora 365 projesinin özellikleri nelerdir? Hangi sosyal alanlardan oluşuyor?

İmamoğlu inşaat olarak inşaat sektöründe, projelerimizde yakaladığımız üst standartları, bir sonraki projemizde bir adım daha ileriye taşıma gayesiyle hareket ediyoruz. Zigana Panora 365 projesi bizim uzun yıllara dayanan inşaat tecrübemizin, çağdaş dünyanın yeni trendleri ile harmanladığımız butik bir proje. İstanbul Büyükçekmece’de yer alıyor.9 bin metrekarelik bir alan üzerinde inşa ediyoruz. Sadece balkon veya teraslardan değil aynı zamanda havuzda yüzerken dahi eşsiz Büyükçekmece gölünü ve Marmara denizini görmek mümkün. Büyükçekmece’nin ilk loft projesi olma özelliğini taşıyor. Bölgede her yönüyle örnek alınan bir proje. Ferah yaşam alanları, sosyal ve sportif aktivite alanlarıyla sakinlerinin sevdikleri ile keyfili zamanlar geçireceği bir proje gerçekleştirdik. Sitenin içerisinde havuz, sauna, fitness center, basketbol sahası, tenis kortu, yürüyüş parkuru, çocuk oyun parkı, hobi alanları, cafe gibi bir çok etkinlik alanı yer alıyor. 3+1, 4+1 ve 5+2 dubleks konutlardan oluşan projemizde, daire büyüklükleri 182 ile 350 metrekare arasında değişiyor. 6 blok ve her blokta 8 konutun yer aldığı projede toplam 48 adet daire yer alıyor.


Beylikdüzü'nde daha önce hayata geçirdiğiniz projeler hangileri?

İmamoğlu inşaat olarak daha önce İstanbul Beylikdüzü’nde çeşitli projeler yaptık. Hepsi de butik ve bölge açısından vizyon oluşturacak nitelikte. Beylikdüzü’nde daha önce ofis, iş yeri ve konutlardan oluşan Midpoint projesini bitirip teslim ettik. 5 farklı tipte 48 konutun yer aldığı bu projemiz de bölgenin fark oluşturan projelerinden biri oldu. Yine Büyükçekmece’de 8 bin metrekare alanda yapımını gerçekleştirdiğimiz Moodcity ise 161 konut ve 37 işyerinden oluşuyor. 23 farklı tipte konutun yer aldığı Moodcity; sauna, fitness çenter, açık yüzme havuzu, çocuk parkı, hobi alanı gibi sosyal donatı alanları ile göz doldurdu. Beylikdüzü’nde 46 tripleks ve 12 dubleks villadan oluşan Bey Konakları da yine İmamoğlu inşaat imzası taşıyor. 60 konutun yer aldığı Bey Konakları’nı 16 bin metrekare alan üzerine yaptık. Bu projede de birçok sosyal alan bulunuyor.

işadamı olmanızın dışında daha birçok şapkanız var. Biraz kendinizden bahseder misiniz?

1970 yılında Trabzon’da doğdum. İlk, orta ve liseyi Trabzon’da okuduktan sonra üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünde tamamladım. İş hayatına inşaat ve taahhüt alanında faaliyet gösteren aile şirketimizde başladım. İmamoğlu ailesi olarak uzun yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Ben bir işadamının içinde yetiştiği topluma karşı bir takım sorumluluklarının olduğu düşüncesindeyim. Bu doğrultuda da toplumsal konulara karşı çok duyarlıyım. Bir takım sorunların çözümüne yönelik çalışmaların içinde bulunmaya çalışıyorum. Hayatımın her döneminde proaktif bir yaşam biçimini benimsedim. Etkin ve üretken olmak adına çeşitli çalışmalar içerisinde yer aldım.Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi Beylikdüzü İlçe Başkanıyım. Eğer gerçekten ülkenizi ve halkınızı seviyorsanız, onların sorunlarına karşı kayıtsız kalamıyorsunuz. Siyasetin de içerisinde yer alıyorsunuz. Trabzonspor’da yöneticilik yaptım. Trabzonspor Basketbol Kulübii’nün kurucularındanım. Bu kulüpte başkan yardımcılığı görevi üstlendim. Bunun yanında Beylikdüzü Spor Kulübü, Atatürkçü Düşünce Derneği, Kızılay ve Gürpınar Spor Kulübü başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşuna üyeyim. Spor, kültür ve sanat alanlarında aktif olarak çalışıyorum.


Kentsel dönüşüm konusunda neler düşünüyorsunuz? İstanbul'da hızlı bir yapılaşma var. Hatta kuzeyde yeni bir şehrin kurulmasından söz ediliyor. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

İstanbul kentsel dönüşüm sürecini yaşamalı. Aslında bu bir lüks değil mecburiyet. Çünkü önceki yıllarda inşaat sektörü üretim kalitesinin çok iyi olduğu söylenemez. Teknik donanım az, malzeme kalitesi düşük, işçilik tartışılır. Böyle bir ortamda yapılaşan İstanbul’un çok acil yenilenmesi gerekiyor. Diğer yandan işin riskli tarafı da var tabii. İstanbul’un hassas bir takım gelişim noktaları var. Bazı bölgelerde iş merkezlerine yakın ciddi yapılaşmalar organize edildi. Bu durum şehrin içe dönük sıkışıklığına sebep olacak. Şehir içinde yoğunluğun çok artması ürkütücü. İstanbul 10 milyon nüfusu daha taşıyabilir mi? Şehrin kuzeyinden geçmesi planlanan üçüncü boğaz köprüsü ve devamındaki yollarla beraber kuzeyde kurulması planlanan yeni şehrin de İstanbul’ a ciddi sıkıntı yaşatacağını düşünüyorum. Şehir plancıları da özellikle 2023’e doğru İstanbul’ da 25 milyona yakın nüfus artışının kaygısını dile getiriyorlar. İstanbul’un altyapısının ve ulaşım araçlarının da böyle bir nüfusa cevap vereceği konusunda hiçbir olumlu bakışım yok. Şehir içindeki yoğunluğu artırmak yerine, İstanbul daha keyifli, daha zevkli hale nasıl gelir, bu şehirde daha sağlıklı nasıl yaşanabilir diye düşünülmesi lazım. Türkiye’de farklı İstanbul’lar yaratılması gerekiyor.


Beylikdüzü İstanbul'un en yoğun yerleşim alanlarından biri oldu. Bu bölgenin geleceğini değerlendirir misiniz?

Biz Beylikdüzü’nde proje gerçekleştirmeye; bu bölgenin toplu konut alanı olarak tanınmaya başladığı 1991 yılında start verdik diyebiliriz. Ancak son yıllarda farklılaşan bir Beylikdüzü planlaması görüyoruz. E-5 ve sahil tarafı olarak her iki bölümde yaklaşık 50 bin konut planlanıyorken, konut sayısı bunun çok üzerinde arttı. Bu da bölgenin daha önceden planlanmış yapısını bozuyor. Çünkü ilk başta planlanan nüfusun çok üzerinde bir nüfusla karşı karşıyayız. Biz Beylikdüzü’nü deniz tarafı olarak görüyoruz: Konut ve yeşil alan oranına baktığını o tarafta yeşil alan oldukça fazla. Malesef Beylikdüzü sadece konut alanı ola büyümekte. Buna paralel bir takım türel ve sosyal alanların, sahil ile  düzenlemelerin de yapılması gerekir; Beylikdüzü ve Büyükçekmece sahil tına baktığınızda İstanbul’un önemli; yerleşkelerinden biri olduğunu görüyor 13 kilometreye yakın bir sahil var. Bu demektir ki burada oluşan konut alanları bir an önce sahille buluşturulması lazım. En önemlisi ulaşım projeleri getirildiği takdirde bu bölge İstanbul’un değerli bölgelerinden biri olacak.


Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Ürettiğimiz her projeyle yaşama değer katıyoruz. Bu vizyonla girdiği: her bölgede önemli bir aktör olmaya vam edeceğiz. Çünkü o bölgede fark yaratan, bölgenin ilk vitrinde sunulabilecek projelerini yaratmayı her zaman def olarak önümüze koyuyoruz. Öncelikli hedefimiz butik proje üretmek,  bölgenin ihtiyacına cevap vermek ve fark yaratan projelere imza atmak.


Son zamanlarda TOKİ'de ciddi miktarda konut üretmeye başladı. Hatta bu sektörden olmayanlar da bu işe giriyı Bu durum piyasayı nasıl etkiliyor?

TOKİ’nin ya da diğer kamu kurumlarının konut alanları üretirken planlı ve programlı bir şekilde, şehrin gelişimini olumsuz etkilemeden ve kaliteli, sağlıklı yaşam alanları geliştirmeleri gerekir. Mantıklı bir gelişim periyodu ile inşaat sektörünün planlı gelişime tekrar kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum. Aşırı arz sağlandığı takdirde hem sektör hem de şehirlerimiz sıkıntı çeker. İmamoğlu inşaat olarak 50 yıldır sektörün içindeyiz.

Her zaman kendine has projeler geliştirmeye çalışan bir yapımız var. Özellikle son 20 yıldır çalışmalarımıza bu bakış açısı ile devam ediyoruz. Sermaye kontrolü ile beraber bu sektöre adım atan kurum ya da şahıslar var. Bunun bir sınırı olmalı. Bazı sanayici ya da farklı sektörlerdeki insanların inşaat sektörüne girerken en çok yanıldıkları konu şu: İnşaat sektörü bir kumaş, elbise üretmek değildir. Bir araba üretmek de değildir. Yaşam üretmek gibidir. Bu düşünce firmaların ruhunda vardır ve bu ruhu zamanla elde edebilirsiniz. Tabii ki genç girişimcilerimiz olacaktır, bunu saygıyla karşılıyorum ama bu tür girişimlerin sayısının artması hem sektörü hem de tüketiciyi rahatsız ediyor. Kaldı ki bir konut yaparsınız ancak yaptığınız konutla 5 yıl ilgilenmek zorundasınız. Sektörden olmayanlar bu işi sıradan bir proje gibi düşünüp; “Yaptım, gidiyorum” mantığıyla gerçekleştiriyorlar. Alıcının da dikkatli olup, üreticiyi analiz etmesi gerekiyor.


Beylikdüzü metrobüs hattı hizmete girdi. Sizce bölgenin ulaşım sorunu tamamen çözüldü mü? 

Beylikdüzü bölgesi yaklaşık 1.5 milyona yakın bir nüfusa ulaştı. 10 yıl içinde 2.5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Nüfusu yoğun olan bir bölgenin ulaşım altyapısının da çözülmesi gerekiyor. 2004’ten bu yana metronun bölgeye geleceği halkın dilinde. Fakat bir türlü metroyla buluşamadık. Metrobüsün yetmeyeceğini, geçici bir proje olduğunu düşünürsek acilen metronun Beylikdüzü’ne kazandırılması lazım. Bölgeye dikey ulaşım hatlarının da sağlanması gerekiyor. Bunun deniz ulaşımıyla zenginleştirilebileceğini düşünüyorum. Bunun zaman ve maliyet olarak verimli olmayacağı söylense de kimi zaman metropollerde ulaşımı sırf maliyet açısından planlamamak gerekiyor. Ulaşım acil bir ihtiyaçtır. Sosyal tarafına bakarak kentsel planlamanın içerisinde ulaşım sorununun giderilmesi gerektiğini, bu yöndeki projelerin Beylikdüzü ve Büyükçekmece’ye çok büyük katkıları olacağını düşünüyorum.


İş ve Yaşam


Geri Dön