22 / 12 / 2024

Cumhuriyet tarihinin ilk külliyesi Bursa'da inşa ediliyor! 

Cumhuriyet tarihinin ilk külliyesi Bursa'da inşa ediliyor! 

Külliye konsepti, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Bursa'da inşa edilecek. Bursa Diyanet Din Eğitimi Külliyesi içerisinde, anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, akademi, sosyal tesisler, barınma birimleri ve uygulamalı eğitim yapılacak bir cami barındıracak.



Osmanlı ve İslam medeniyetlerinin eğitim merkezi olan külliye konsepti, Cumhuriyet tarihinde ilk defa Bursa’da faaliyete geçecek. Bursa'nın Nilüfer ilçesinde 2017 yılında başlayan proje tamamlandığında Türkiye'nin ilk külliyesi olacak. 

Posta Gazetesi'nde yer alan habere göre, külliye bünyesinde ana okulu, ilkokul, ortaokul, lise, yüksek lisans eğitiminin verileceği akademi, cami, öğrenci yurtları, konuk evleri ve sosyal yaşam alanları barındıracak. 150 dönümlük araziye inşa edilen dev projede dini ve akademik eğitim verilip teorik bilgiler cami ve sosyal yaşam alanlarında pratiğe dökülecek. 

Bursa İl Müftüsü İzani Turan, "150 dönümün üzerinde, gerçekten külliye niteliğinde bir eğitim vadisi inşa ediyoruz. Burada Bursa Valiliği tarafından imam hatip okulu yapıldı. Proje Kuran kursu yapıldı. Bu proje Kuran kursunda öğrenciler bir taraftan hafızlık eğitimi alıp diğer taraftan da normal okul hayatlarına başarıyla devam ediyorlar. Cami inşaatı neredeyse tamamlandı. Diğer bir takım birimler de Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde ve yardımlarıyla faaliyete geçecekler. İçerisinde cami, okul, Kuran kursu, spor kompleksleri ile sosyal donatılar barındıran bir merkez olma açısından ilk olacak. İnşallah burada yetişen bireyler Türkiye'mizin ilmi ve dini hayatına önemli kazanımlar sağlayacak" dedi.

Bursa Diyanet Din Eğitimi Külliyesi Yapı ve Yaşatma Derneği Başkanı Durmuş Ayvaz projenin amacı hakkında bilgi verdi. Ayvaz, "4-6 yaş kreşlerinden başlayan eğitimlerin yüksek lisans eğitimine, meslek hayatına kadar süreceğini belirtti. Ayvaz, "Amacımız geleceğin kaliteli, ehliyetli ve liyakatli din adamlarını yetiştirmektir. En güzel planlar kağıt üzerinde yapılır ama uygulama alanları fiziki mekanlardır. Projede 4-6 yaş için kreşlerden başladık, daha sonra hafızlık eğitim, sonrasında imam hatip lisesi ve son olarak da  Diyanet Akademisi yer alıyor. Yani tabandan tavana bir eğitim sistemi tasarladık" dedi. 

Ayvaz sözleirne şu ifadelerle devam etti:
"Toplamda 8 ünite yer alacak. İlk olarak kreşimiz olacak. Özellikle yaz döneminde küçük yaşta çocuklarının dini eğitim almasını isteyen ve bu eğitimin devlet kontrolünde gerçekleşmesini isteyen ailelerin de taleplerine cevap vereceğiz. Hem eğlenecekler hem öğrenecekler. İkinci yapımız olan imam hatip ortaokulunda çocuklar hem hafız olacak hem dini eğitimini alacak hem de hiç aksatmadan akademik eğitimlerine devam edecekler. Hemen arkasından ortaokulu bitirenler imam hatip lisemize devam edecekler. Diğer kısımlarda yatılı Kuran-ı Kerim kursumuz, 250 kişilik öğrenci pansiyonumuz, Bursa'nın en büyük camilerinden birisi olacak. Burada okuyan öğrencilerimiz bu camiyi bir uygulama alanı olarak kullanacaklar. Öte yandan burada okuyan öğrencilerin sosyal yönden de kendilerini geliştirmeleri için halı sahaları, kapalı spor salonu, basketbol sahası, tenis kortu yer alacak. İhtiyaç halinde başka birimler de bu kampüse sonradan dahil edilebilecek" dedi.

"Diyanet Akademisi projemiz de Türkiye'de bir ilk olacak. Malum, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'na ve YÖK'e bağlı okullarda, üniversitelerde okumuş bireyleri istihdam eden bir kurum. Dolayısıyla bazı arkadaşlar görev yapma anlamında yetersiz kalabiliyorlar. Bunun önüne geçmek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı 'Akademi' sistemine geçmek istiyor. Bu sistemde mezun olup çalışma hayatına başlayacak olan kişiler akademide 1-2 yıl kurum formasyonu, aidiyet bilgisi alacak. Yeterli donanıma sahip kişiler yetiştirilip uygun yerlerde istihdam edilecek. Burada özellikle yurt dışından gelen Müslüman öğrenciler de Anadolu'da yaşanan İslamiyet'i öğrenip ülkelerine dönecekler, orada ya görev yapacak ya da eğitimler verecekler. Dolayısıyla bu sistemle sadece yerel anlamda değil uluslararası alanda bize gelen talepleri karşılamış olacağız."

 


Geri Dön