Deprem sigortası hangi hasarları karşılıyor? DASK hasarların karşılanmasında yeterli mi?

BBC'den Özge Özdemir'in haberine göre; Zorunlu deprem sigortasının tazminatı kapsamında; her sene tespit edilen birim metrekare maliyeti ve konutun metrekaresine göre belirlenen tutar hesaplanıyor. 2023 için birim metrekare maliyeti 3 bin 16 lira oldu. 

DASK, sigorta tazminatını belirlerken binanın arsa değerine dikkat etmiyor. Ödenecek tazminat, hiçbir zaman poliçede tanımlanmış sigorta bedelini aşamıyor. 

Konut tamamen yıkılırsa poliçede belirtilen tazminat tutarının tümü ödeniyor. Aynı zamanda DASK’ın sigorta tazminatı için belirlediği bir azami tutar da bulunuyor. Buna göre 25 Kasım 2022 itibarıyla DASK’ın verdiği en yüksek tazminat rakamı da 640 bin lira olarak belirlendi. 

Bu tutar bir konutun tamamen yıkılması halinde ödenecek en yüksek miktar. Hasarlı binalar için ise tazminat tutarları, DASK tarafından görevlendirilen sigorta uzmanının yapacağı değerlendirme sonucunda belirleniyor. 

DASK TAZMİNATLARI YETERLİ OLACAK MI?

Her ne kadar DASK’ın tazminat tutarı yıkılan binanın yeniden inşa edilmesinin maliyetine dikkat etse de son dönemde gayrimenkul fiyatlarında gerçekleşen rekor yükselişler bu tutarların depremzedeler için ne kadar yeterli olacağı sorusunu gündeme getirdi. 

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Sami Aksoy, DASK’ın ortaya koyduğu sistemin bu şekildeki afetler için özellikle pandemiden sonra daha da yetersiz bir duruma geldiğine dikkat çekerek "Demir ve çimento piyasası, inşaat maliyetleri, metrekare maliyetleri, pandeminin yarattığı enflasyon ile yükseldi; buna bağlı olarak gayrimenkul ve kira maliyetleri de arttı" diye konuştu. Bu nedenle Aksoy, zorunlu deprem sigortasının kısi bir tazminat sağladığını dile getirdi. 

Bina tamamen yıkılmamışsa DASK’ın gelip hasar tespitinde bulunması gerekli. Bir taraftan  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın uzmanları da deprem bölgesini dolaşarak ayakta kalan binaları hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı ve ağır hasarlı şeklinde belirtiyor. 

Hasarsız ve az hasarlı binalara isteyenlerin geri dönebileceği ifade edilirken, orta hasarlı binalarda kat maliklerinin yeniden yerleşmeden önce güçlendirme yapması gerekli. Ağır hasarlı binaların da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekiyor. 

Doç. Dr. Aksoy’a göre Bakanlık ve DASK uzmanlarının değerlendirmelerinde farklılıklar yaşanabilir ve kat malikleri de tespit edilen hasar raporuna itiraz edebilir. Aksoy, konuyla ilgili "DASK’ın görevlendirdiği eksperler gelip binanın güçlendirme maliyeti ne kadar, ortalama bir bedelle hesaplayacak. O bedel konusunda da uyuşmazlık çıkması kuvvetle muhtemel" açıklamasında bulundu ve bu durumda ödemelerin aksayabileceğini dile getirdi. 

Aksoy’un uyarıda bulunduğu bir başka konu da sigorta sözleşmelerinde bulunan genel şartlar oldu. Binanın kolonunun kesildiğinin belirlenmesi gibi durumlarda DASK’ın ödeme yapmayabileceğine vurgu yapan Aksoy, "Taşıyıcı sistemine zarar verilmiş bir bina, depremde buna bağlı olarak yıkılırsa DASK ödeme yapmayabilir. DASK beyan üzerine yapılıyor, bir bina tetkik edilmiyor sigorta yapılmadan önce" dedi ve vatandaşların bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

BBC Türkçe’ye bir açıklama yapan Özgürlük için Hukukçular Derneği ise DASK sigortası bulunmayan vatandaşların gördükleri zararın tümü için kusur sorumluluğu çerçevesinde dava yoluna gidebileceğine vurgu yaptı ve "DASK ve konut sigortası sadece maddi zararları tazmin eder. Manevi zararlar için kusurlu olan kurum ve kişilerin sorumluluğuna gidilir" ifadelerine yer verdi. 

Kahramanmaraş depreminden sonra Türkiye’yi bekleyen yeni felakete dikkat!

İmar barışının binanın sağlamlığıyla ilgisi var mı? Affedilen binadan müteahhitler sorumlu mu?

İmamoğlu duyurdu! İşte İstanbul’daki hasarlı ve ağır hasarlı bina sayısı!