Depremden sonra 32 bin kişi Alo 181’i aradı!
İstanbul’da Silivri merkez üssünde gerçekleşen 5.8’lik deprem, vatandaşlarda büyük korkuya sebep oldu. Deprem sonrası ALO 181 Çağrı Merkezi’ni, hasarlı bina bildirimi ve kentsel dönüşüm ile ilgili toplam 31 bin 819 kişi aradı…
İstanbul’da 26 Eylül’de gerçekleşen 5.8’lik deprem sonra birçok binada çatlaklar meydana geldi. Deprem sonrası binalarında hasar tespit eden vatandaşlar; kentsel dönüşüm hakkında bilgi almak ve hasarlı binalarını bildirmek için ALO 181 Çağrı Merkezi’ni aradılar.
Vatan’ın haberine göre, depremin ardından kentsel dönüşümle ilgili süreçleri en güncel haliyle öğrenmek ve hasarlı bina bildirimi yapmak için kurulan Alo 181 Çağrı Merkezi'ni çok sayıda kişi aradı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan öğrenilen bilgilere göre, İstanbul depreminin gerçekleştiği 26 Eylül'den sonra Alo 181 Çağrı Merkezi'ne gelen aramalar, yaklaşık olarak yüzde 15 artış gösterdi.
Çağrı merkezini 26 Eylül’den sonra 31 bin 819 kişiden çağrı geldi. İstanbul’dan çağrı merkezini arayan 12 bin 85 kişiden 6 bin 460’ı bina hasar ihbarında bulunurken 5 bin 625 kişi ise kentsel dönüşüm ile ilgili bilgi aldı.
Aramaların yoğun olduğu ilçeler
İstanbul’dan en çok arama gerçekleştiren ilçeler Avrupa Yakası’ndaki Küçükçekmece, Bahçelievler, Bağcılar, Avcılar ve Fatih oldu. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin her yerinden çağrı gelmeye devam ettiği bildirildi.
24 saat açık hat
ALO 181 Çağrı Merkezi, vatandaşların sağlam binalarda konaklaması, olası depremlerde can kaybının yaşanmaması için doğru bilgi sağlamak amacı ile 7 gün 24 saat hizmet veriyor.
Arayan vatandaşların kayıtları, işlem sırasına göre yerinden inceleme gerçekleştiriliyor. İletişim hattında, kentsel dönüşüm ve deprem konularında arayanlara, risk tespiti nasıl yaptırılır, başvuru şartları, riskli alan, devlet destekleri olan kredi-faiz destekleri, kira yardımı ve harçlardan muafiyetler gibi konular hakkında bilgi veriliyor.
'İstanbul’daki yapıların yarısı dayanamaz'
Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, İstanbul’da yaşanan 5.8’lik depremin insanlarda panik yarattığını ifade ederek"Vatandaşlarımız telefon hattını arayarak ne yapacaklarını, hangi yolu izleyeceklerini sordular. Vatandaşlarımız bu konuda hala maalesef yeterli bilgiye sahip değiller" diye konuştu.
Türkiye’nin beşte birinin İstanbul’da olduğunu söyleyen Şen, "Maalesef vatandaşlarımız hala deprem ve yaşadıkları bina konusunda ne yapacaklarını bilemiyor. Tabii burada AFAD’ın ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kamu spotlarıyla yaşanan son depremden sonra 12 bini İstanbul’da, 30 bin kişi bu hattı arayarak bilgi sahibi olmak istemiş. Hatta 5 bin 253 vatandaş binalarının riskli olup olmadığı ile ilgili ihbarda bulunmuş. Bu 5 bin 253 riskli binanın 4 bin 972'sini, vatandaş kendi binası ile ilgili aramış. 211’i okul, 12’si hastane, 48’i de diğer kamu kuruluşlarından aramışlar ve binalarının sağlam olup olmadığıyla ilgili ihbarda bulunmuş. 3 bin 758 vatandaşın binaları incelendiğinde 1579 hasarlı bina tespit edilmiş. Demek ki çok şiddetli olmayan 5.8'lik depremde bile binalarının tespitini isteyen vatandaşlarımızın yapı stoklarının yüzde 45'inin hasarlı olduğu ortaya çıktı. Bugün İstanbul'da yaklaşık 3 milyon 600 bin konut yapı stoku bulunuyor. Bu durum, yapı stokunun en az yüzde 50'sinin olası bir Marmara depreminde dayanıklı olmayacağını gösteriyor" dedi.
'3 milyon 600 bin yapı içinde 5 bin hasarlı bina tespiti gerçekçi değil'
Vatandaşların binalarının depreme dayanıklı olup olmadığı bilgisini, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine veya bakanlığın lisans verdiği kuruluşlara başvurarak tespit ettirip, yeniletebileceklerini belirten Şen, sözlerine şu şekilde devam etti, "5 bin küsur hasarlı bina ihbarı var ama tabi bu sayının çok daha fazla olması lazım. Bugün 3 milyon 600 bin civarında bir konut yapı stokundan bahsediyoruz. 3 binli, 5 binli rakamlar çok az. Bence bu sayının artması lazım. Vatandaşlarımız oturdukları binanın sağlıklı olup olmadığını kontrol ettirmelerinde yarar var."
'Yüzde 11,1 taşınmak istedi'
Deprem sonrasında İstanbul’daki vatandaşların yüzde 11.1'inin binalarından taşınmak istediğini ifade eden Şen, en çok taşınma olan ilçeleri yüzde 41 ile Bağcılar ve yüzde 31 ile Avcılar olarak belirtti. Şen, "Depreme hazırlıklı olmalıyız, yapılan çalışmalar var ama yeterli olduğunu söylemek mümkün değil" dedi.
Bir binanın güçlendirme yapıldıktan sonra dayanıklı olup olmadığına, statik hesaplamalar zemin yapısına göre cevap verilebileceğini ifade eden Mimar Nihat Şen, "Buna göre, çelik takviyeler, karbon lif uygulamalar olabilir, kuşaklama dediğimiz kolon, kiriş betonarme güçlendirmeyle olabilir. Tabii burada binanın yaşı, hangi sistemle yapıldığı, beton agregasının nasıl olduğu, zemin yapısının nasıl olduğuyla da çok ilişkili. Her bina güçlenecek diye bir şey yok ama, şu anki deprem yönetmeliğine göre incelendiğinde binaların güçlendirilmesi hasarın en aza indirilmesine sebep verebilir" diye ekledi.
'Deprem sigortasında yüzde 70 artış oldu'
Şen, zorunlu deprem sigortasında deprem sonrasındaki ilk haftada kayda değer bir artış yaşandığını söyledi. Şen, "Yaklaşık yüzde 70'lik bir artış olmuş. İstanbul'un 3 milyon 600 binlik konut stokunun 2,3 milyonu, yani yaklaşık yüzde 64'ü zorunlu deprem sigortası yapmış durumda. Marmara Bölgesi'ni baz aldığımızda yaklaşık 6 milyon yapı stokunun 3,8 milyonu zorunlu deprem sigortasını yaptırmış durumda. Sadece tapu işlemlerinde, elektrik veya kiralama işlemlerinde ve bankadan kredi aldığınızda zorunlu deprem sigortası mecburiyeti var, bunun daha geniş bir alana yayılması faydalı olur" açıklamasını yaptı.
'Hat biliniyor ama daha fazla bilgi gerek'
Alo 181 hattından haberdar olmalarına rağmen daha fazla bilgiye ihtiyaçları olduklarını söyleyen bir vatandaş, "Alo 181 hattı deprem sonrasında oturulan binada hasar olduğu takdirde resmi yetkililere bildirmeye yarıyor. İhtiyaç halinde destek alınabiliyor. Hattın depremden önce de aranıp binanın güçlendirmeye ihtiyacı olup olmadığını öğrenebiliyoruz" dedi.
Diğer bir vatandaş ise, "Depremle ilgili önemli bilgilerin olduğu bir hat olduğunu biliyorum. Ancak halkın bilinçlenmesi gerekiyor. Bu bağlamda yöneticiler de halkı bilinçlendirecek bilgiler vermeli. Japonya'yı görüyoruz, halkın toplu görüntülerinde bir panik yok, öğrendiklerini tatbik ediyorlar, bizde bu bilgiler yok" diye konuştu.