Depremin vurduğu kentte göç başladı!
İzmir depremi sonrasında binası hasar görenler taşınmalara başladı. Depremin ortaya çıkardığı korkunç manzaradan etkilenen kimi vatandaşlar da evi hasarlı olmasa dahi değiştirmek istiyor.
İzmir Seferihisar ilçesi açıklarında, geçtiğimiz haftalarda yaşanan ve İzmir’de büyük yıkıma yol açan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından başlatılan hasar tespit çalışmalarında yaklaşık 110 bin yapı incelendi. Hürriyet'te yer alan habere göre; ğır hasarlı, acil yıkılacak ve yıkık durumda olan 506 bina, 4 bin 239 bağımsız bölüm belirlenirken, 5 bin 119 binanın az hasarlı, 511’inin de orta hasarlı olduğu belirlendi. Yıkılacak yapılarda oturanlar da vakit kaybetmeden taşınmaya başladı. Valilik tarafından geçtiğimiz günlerde nakliye ücretlerinin sabitlendiği duyurulurken, farklı şehirlerden birçok nakliyeci de İzmir’e gelerek, depremzedeleri yeni oturacakları dairelere taşınmalara başladılar..
KAYSERİ’DEN GELDİM
Kayseri’den geldiğini anlatan nakliyeci Sinan Kızmaz, “İzmir’deki arkadaşlarım, işlerin yoğun olmasından dolayı asansör ihtiyacının olduğunu söyleyince ben de 1 hafta önce Kayseri’den geldim. Hem vatandaşlarımıza hizmet ediyoruz hem de bize iş kapısı oluyor. Depremzedelere elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz” açıklamasında bulundu.
FIRSATÇILIK SONA ERDİ
Asansörlü kamyonuyla Ankara’dan gelen Fazlı Akarsu da nakliye taşıma fiyatlarının sabitlenmesiyle fırsatçılığın bittiğini anlattı. Akarsu, şunları söyledi: “Deprem bölgesinde yoğunluk olduğunu ve asansörlü arabaya ihtiyaç olduğunu duyup, Ankara’dan geldim. Vatandaşlar için de elimizden gelen yardımı gösteriyoruz. Depremden hemen sonra vatandaşlara sonra çok yüksek fiyatlar veriliyormuş ve bu sebeple çok fazla fırsatçılık yapan olmuş. Sadece asansör kurmak için 500 lira istemişler. Aynı hizmeti 300 liraya veriyoruz. Ancak fiyatlar da normale döndü. Günde 10 ev taşıdığımız oluyor.”
15 GÜN DAHA SÜRER
Nakliyeci Erdi Mor, taşınma sürecinin 15 gün boyunca devam edeceklerini düşündüklerini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: “Depremzedelere yardımcı olmak için Ankara’dan geldik. İzmir’deki arkadaşlarımızın az olmasından dolayı destek için buradayız. Günde 3-4 daire taşıyoruz. Fiyatlar herkeste sabit. Bulunduğum süre içinde de herhangi bir fırsatçılığa şahit olmadım. En fazla 2 bin liraya taşıyoruz. Evleri boşaltmak için 1 saat veriyorlar. O süre zarfında alabildiğimizi alıyoruz. Bu süreç 15 gün daha devam eder gibi gözüküyor.”
ZEMİNDEN ÇOK KORKULUYOR
Depremde evi zarar gören Bilgen Ezircan da “Herkesin psikolojisi bozuk. Evlerinde küçücük bir çatlak bile görseler içeri giremeyen yakınlarımız var. Bayraklı’da bizim yakınımız, akrabamız çok. Hepimiz çok etkilendik. Buranın zemininden çok korkuluyor, binaların durumunu ve yıkılan evleri görünce aynı şeyi yaşamaktan korktukları için taşınmayı düşünen çok kişi var” açıklamasında bulundu.
İZMİR’DEKİ FİRMALAR YETERSİZ KALDI
İzmir’de bulunan firmaların yetersiz kaldığından bahseden Yavuz Yılmaz ise “Depremden sonra taşımacılar arasında rant olmuştu. Valilik açıklamasıyla fiyatlar sabitlendi. İki firmamızla çalışıyoruz. Hatta açıklanan fiyatın altında taşıdığımız da oluyor. İzmir firmaları olarak yetişemedik. Çünkü 1 saat süre veriliyor. O yüzden dışarıdan gelen arkadaşların faydası oldu” dedi. Başka şehirlerden gelen bazı taşımacıların fırsatçılık yaptığını iddia eden İzmirli nakliyeci Cihan Giden ise “Başka şehirlerden gelen nakliyeciler sayının yetersiz olduğunu söylüyor ancak İzmir’de yeterli sayıda firma ve asansör bulunuyor. Ben bu durumu fırsatçılık olarak görüyorum. İzmir firmasıyız ama asansörümüz boş duruyor. Biz 1500 ile 2 bin liraya ev taşıyoruz. Ancak bazıları yüksek fiyatlar veriyor. Durumu olmayanlardan para bile almadığımız oluyor” şeklinde konuştu.
AZ HASARLI OLSA DA KİMSE TERCİH ETMİYOR
Oğluyla Bayraklı’da farklı yerlerde yaşayan Saniye Zoral, bölge halkının çoğunun taşındığını söyledi. Zoral, “Bayraklı’nın hepsi korku içinde. Evleri sağlam olan da kaçıyor, sağlam olmayan da kaçıyor. Benim oğlum da burada oturuyor. Az hasarlı, diyorlar ama bütün bina boşalmış vaziyette. Az hasarlı olsa bile kimse oturmayı tercih etmiyor. Ben de etmiyorum, oğluma da ettirmem. Ne olacağı belli değil. Karşıdaki bina bir anda gözümüzün önünde yıkıldı. Onu görünce ister istemez oturamıyorsun” dedi.