23 / 11 / 2024
fuzul

Dikili'deki arazi krizine Aziz Kocaoğlu'ndan müdahele!

Dikili'deki arazi krizine Aziz Kocaoğlu'ndan müdahele!

Dikili Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Tosun’un Ankara’da kurulan bir vakıf üniversitesine piyasa değeri milyonlarca lirayı bulan arazileri bedelsiz devretmesi ortalığı karıştırdı.




Dikili Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Tosun’un Ankara’da kurulan bir vakıf üniversitesine piyasa değeri milyonlarca lirayı bulan arazileri bedelsiz devretmesi ortalığı karıştırdı. AK Parti ile CHP’li bazı isimlerin karşı çıktığı tahsis işlemi yargıya taşınırken duruma  İzmir  Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoğlu müdahale etti. Kocaoğlu, Tosun’u özel görüşmede uyardı ve tahsisin iptal edilmesini istedi.

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Dikili’de özel bir üniversiteye yapılan arazi tahsisi kriz çıkarttı. Konu, Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Tosun’un onayının ardından ilk kez Eylül ayı meclis toplantısında gündeme geldi.

 

Başkan Tosun’un talimatı ile Ankara'nın Çubuk İlçesi’nde 2013 yılında kurulan Anka Teknoloji Üniversitesi’ne yer tahsisi edilmesi için çalışmalar başladı. İstanbul Adli Bilimler Eğitim ve Araştırma Vakfı tarafından 2013 yılında Ankara’da kurulan bir vakıf üniversitesi olan Anka Üniversitesi’nin İzmir’deki bir belediyeden yer istemesi dikkat çekti. Araziyi bedelsiz ve ücretsiz talep eden üniversitenin talebine karşılık veren Belediye Başkanı Tosun, süreci hızlandırdı.

 

Başkan Tosun’un onayı ile meclis gündemine “üniversite ile görüşme, birlikte çalışma yetkisi” talebi geldi. Tosun da meclis toplantısında konuyu soran meclis üyelerine bilimsel çalışmalar için bir üniversitenin yer aradığını, uygun görmeleri halinde ortak çalışma yapacağını ifade etti. Meclisi ikna eden Tosun’a AK Parti, CHP ve MHP’li meclis üyelerinin onayı ile “görüşme yetkisi” verildi.

 

‘GÖRÜŞME’ DEDİ, TAHSİS ÇIKTI

Aradan bir ay geçtikten sonra yeniden Ekim Ayı Meclisi için toplanan meclis üyeleri büyük bir şok yaşadı. Eylül ayında mecliste yaptıkları görüşmelerin aksine “temas ve ortak çalışma için görüşme” yetkisinin değiştirildiğini gördü. Ekim toplantısında Eylül Ayı’nın tutanakları okunduğunda ise gerçek ortaya çıktı. Tutanaklara konunun, “yer tahsisi ve arazilerin bedelsiz verilmesi” olarak geçirildiği belirlendi. Belediye yönetimi, ilgili kanunun maddelerine göre kamu yararı taşıyan dernek, vakıf ve kuruluşlara yer tahsis edilebileceği ilkesinden hareket edildiğini vurguladı.

 

BÖYLE KONUŞMADIK!

Ekim ayında toplanan meclisin ana gündem maddesi bir anda üniversiteye yapılan arazilerin tahsisi oldu. AK Parti ile CHP’li bazı meclis üyeleri Eylül’deki toplantıda tahsis için yetki vermediklerini, sadece görüşme için yetki verdiklerini ifade etti. Tutanakların yanlış olduğunu dile getirerek değiştirilmesini talep etti. Konuşmalar ile meclis tutanaklarının birbiri ile çeliştiğini ifade eden meclis üyeleri Belediye Başkanı Tosun’dan durumu düzeltmesini istedi. Tosun ise, bir yanlışlığın olmadığını vurguladı ve talebi oylamaya sundu. AK Parti’nin 3, CHP’nin ise 5 meclis üyesi toplam 8 isim tutanakların değiştirilmesi yönünde oy kullanırken geriye kalan 6 CHP’li meclis üyesi ile 1 MHP’li meclis üyesi Tosun’a destek verdi. Tosun ile birlikte tutanağın değiştirilmesini istemeyenler ile değiştirilmesini isteyenlerin sayısı eşit oy çıktı. Kanun gereği eşit oyda başkanın oyu iki oy sayıldığı için Tosun’un talebi uygun bulundu ve tutanaklar oy çokluğu ile değiştirilmedi.

 

KİMLER ONAY VERDİ, KİMLER VERMEDİ?

Mecliste yapılan oylamada Ankara’daki üniversiteye arazilerin tahsis edilmesine AK Partili Meclis Üyeleri Önder Akşengür, Ali İmren ve Nasuh Sak ile birlikte CHP’li Meclis Üyeleri Nazire Kösten, Adil Kırgöz, Gazi Akıncı, Hüsniye Yıldırım ve Seyfettin Uysal karşı çıktı. Toplam 8 isim Başkan Tosun’un tutanaklar üzerinde oynama yaptığını ifade etti. Tosun’un arazi tahsisi hamlesine MHP’nin tek meclis Üyesi Hasan Aksoy ile birlikte CHP’li Ahmet Canseven, Çiğdem Eliboy, Engin Özkan, Evren Evrenesoğlu, Murat Durak ve Sunay Yarar destek verdi.

 

MİLYONLARCA LİRALIK ARAZİLER

Konunun ayrıntıları ve arazilerin nitelikleri ise daha sonra ortaya çıktı. Yapılan incelemede Dikili İlçesi sınırlarında 5 farklı yerin üniversiteye verilmesi için gerekli hazırlıkların yapıldığı belirlendi. İlk tahsis çalışması, Çandarlı Limanı'nın sahasında yer alan piyasa değeri 50 milyon TL’nin üzerinde imar planında tarla olarak görünen 162 dönüm arazi için yapıldı. Diğer yerlerin ise belediyeye ait imar planlarında vasfı ‘mera’ olan farklı büyüklükte dört parsel olduğu öğrenildi. Toplam büyüklüğü 2 bin dönümü bulan yerlerin mera vasfından çıkartılması için ise çalışmaların başladığı ifade edildi.

 

TAPUDA DEVİR YAPILMIŞ!

Başta Dikili Belediyesi’nin Meclisi olmak üzere CHP meclis grubunu da karıştıran arazi tahsisleri ile ilgili işlemlerin de büyük oranda tamamlandığı tespit edildi. Belediye Başkanı Tosun’un talimatı ile apar topar birimlerden olurlar ve imzalar alınırken Tapu Müdürlüğü’ne tahsis talebi yazısı gönderildi. Sessiz sedasız bir şekilde Çandarlı’daki büyük arazi Ankara’da kurulan ve İstanbul’dan yönetilen üniversiteye devredildi. Arazi üniversitenin mülkiyetine geçti.


KOCAOĞLU’NDAN KRİTİK MÜDAHALE

Dikili’de tartışmalara neden olan arazi tahsisi ile ilgili kriz uzayınca konuya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu müdahale etti. Kocaoğlu, Foça’ya yaptığı ziyarette Mustafa Tosun ile özel görüşme yaptı. Tosun’a konunun ayrıntılarını soran ve meselenin ne olduğunu öğrenen Kocaoğlu’nun uyarılarda bulunduğu belirtildi. Kocaoğlu, Tosun’dan arazi tahsisi işlemlerini iptal etmesini isterken hukuk ve kanun dışı işlemlerin partiye zarar vereceğini söyledi. Kocaoğlu’nun görüşmede, “Böyle bir şey olmaz. Belediyenin bedelsiz ve ücretsiz kendi başına önüne gelene arazi devretmesi söz konusu değil. Bu işlemleri durdurun” dediği öğrenildi.

 

YARGIYA GİDECEĞİZ

Ankaralı üniversiteye İzmir’den arazi tahsisine karşı çıkan isimlerin başında gelen AK Parti eski İlçe Başkanı ve Dikili Belediye Meclis Üyesi Önder Akşengür durumu ‘usulsüzlük’ olarak nitelendirdi. Başkan Tosun’un Eylül Ayı’nda konuyu gündeme getirdiğini sadece görüşme onayı aldığını belirten Akşengür, “Ekim ayı meclisine geldiğimizde tutanaklarda gördük ki arazi devri ve tahsisi için yetki vermişiz. Bu konuda uyardık ve değiştirilmesini istedik. Başkan ‘yanlış olmuş’ demek yerine ısrarla tahsisleri yaptı. Sonra baktık ki araziyi bile vermişler. Bunun adı evrakta sahtecilik ve usulsüzlüktür. Belediye başkanının ve meclisin bedel belirlemeden arazi vermesi hukuksuzdur. Ayrıca kamu yararına bir yapılanma değil üniversite vakıf ve şahıs üniversitesidir. Başkan, kiminle görüşerek bu noktaya gelmiştir. Açıklamak zorundadır. Biz üniversiteye karşı değiliz. Bilimin, üniversitenin ilçemize gelmesini istiyoruz fakat İzmir’de üniversiteler varken ne olduğu belli olmayan bir üniversiteye arazileri neden vermektedir?  Böyle bir mantık olmaz. Başkan bir yandan ‘borç batağındayız, ekonomi kötü’ diyor ama milyonlarca liralık arazileri adeta peşkeş çekiyor. Biz konuştuğumuzda ise ‘üniversiteye karşısınız’ diyorlar. Bu konu ancak yargıda sonuca ulaşır. Biz de konuyu yargıya taşıyacağız” dedi.

 

ÜNİVERSİTE KİME AİT?

İzmir’de bulunan 4’ü kamu, 6’sı vakıf toplam 10 üniversite olmasına rağmen Başkan Tosun’un arazi tahsis ettiği Ankara’da kurulan ve henüz faaliyete başlamayan Anka Teknoloji Üniversitesi ile ilgili ayrıntılar da netleşmeye başladı. Üniversitenin bağlı bulunduğu İstanbul Adli Bilimler Eğitim ve Araştırma Vakfı’nın kurucuları arasında Dr. Mehmet Hakan Sağlam, Figen Sağlam ve Doğan Sağlam yer alıyor.

 

Adli tıp, adli kriminoloji, adli yargı, adli bilişim suçları, bilişim teknolojileri, adli hemşirelik, adli teknisyenlik, adli mühendislik ve yazılım mühendisliği gibi bölümleri ile faaliyete geçeceği duyurulan Anka Teknoloji Üniversitesi’nin mütevelli heyetinin başkanlığını ise Dr. Mehmet Hakan Sağlam yapıyor. Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı ile birlikte çeşitli platformlarda üniversiteyi anlatan Sağlam’ın dikkat çeken açıklamaları ve yazdığı gazete ve internet sitelerinde çeşitli değerlendirmeleri bulunuyor.

 

TARTIŞILACAK AÇIKLAMALAR

Sosyal medyadaki kişisel Twitter hesabından zaman zaman açıklamalar yapan Sağlam kendisini, “Gezi olaylarında ve 17/25 Aralık'ta canı pahasına Erdoğan'ı savunan Türkiye sevdalısı”  olarak nitelendiriyor. CHP’den AK Parti’ye geçen ve 7 Haziran’da İzmir’den milletvekili adayı olan daha sonra listede yer bulamayan Savcı Sayan’ın aday gösterilmemesine tepki gösteren Sağlam’ın konuyla ilgili makale ve yazıları bulunuyor. Sağlam’ın, “Milli Görüş’ün çapsız “Meritokratik” yapısı kıçına kına yaksın ve Savcı Sayan’ın emekleri size haram olsun” sözleri dikkat çekiyor.

 

Sağlam’ın daha önce birçok konuda yaptığı değerlendirme gündeme gelirken AK Parti Balıkesir eski Milletvekili Tülay Babuşçu’nun paylaştığı mesaj tartışmalara neden olmuştu. İsmet İnönü için “Kahpe” ifadelerinin kullanıldığı Sağlam tarafından yazıldığı iddia edilen paylaşımda, “Masa başında toprak nasıl kaybedilir içimizdeki hainleri anlatalım; Lozan Barış Antlaşması madde 129: Türk hükümetince Anzak (Arıburnu) bölgesindeki toprak parçaları İngiliz İmparatorluğuna bırakılacaktır... Evet, uğruna 253 bin şehit verdiğimiz Arıburnu İsmet İnönü tarafından İngiltere toprağı haline getirilmiştir. Gelibolu Arıburnu sahilinde Türk devleti asker bulunduramaz, hiçbir şey inşa edemez. İnanmayan Geziciler, ulusalcılar, CHP’liler Lozan Antlaşmasının 129. maddesini okusun da Lozan’ın başarı mı yoksa hezimet mi olduğunu öğrensin. Cumhuriyetin lider sultası Lozan’da; Suriye, Mısır, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Cezayir, Libya, 12 Adalar ve Balkanları verip geldi” ifadeleri yer almıştı. Daha sonra Babuşçu paylaşımı silerken Sağlam da kendisine ait olmadığını açıklamıştı.


İzmir 9 Eylül Gazetesi


Geri Dön