23 / 11 / 2024

Ekrem İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul'la ilgili önemli açıklamalar!

Ekrem İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul'la ilgili önemli açıklamalar!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlüğünde gerçekleşen televizyon programına katıldı...




İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Habertürk'te, Didem Arslan Yılmaz'ın programında kendisine sorulan soruları yanıtladı. Habertürk'ten alınan habere göre, Kanal İstanbul projesinin karşısında olduğunu yineleyen Ekrem İmamoğlu, konuyla ilgili olarak referanduma gitmeye ne dersiniz' şeklindeki soruya, "Gayet tabi, ancak 'evet' çıksa bile hukuk olarak mücadelemizi sürdürürüz" yanıtını verdi. Kanal İstanbul'la ilgili olarak ilgili bakanlar ortak bir tartışma programına nasıl baktığı sorulan İBB Başkanı İmamoğlu, "Zevkle... Zaten bizim istediğimiz toplum bilgi sahibi olsun" diye konuştu. İmamoğlu, ayrımcılığın karşısında olduğunu belirterek, "Eğer başörtülü ise iki kat ilgi gösteriyorum" şeklinde konuştu.

Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlüğünde gerçekleşen programa gazeteci Nagehan Alçı, Veysi Ateş, Deniz Zeyrek ve İsmail Saymaz katıldı. Gazetecilerin sorularını cevaplayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul'la ilgili olarak şöyle dedi:

İstanbul'un böyle bir projeye ihtiyacı yoktur, evet ama hafif kalır. Evet gerek yok, niye, bu ülkenin, bu şehrin ekonomik sorunları var. Milyonlarca işsiz var. Asgari ücretten toplumun geçim sorununu çözememesine kadar ekonomik sorunlarımız var. Bu maliyetle Türkiye'nin her yerine yapacağınız yatırımlarla muazzam işler başarırsınız. Dünyada betona yapılan yatırım dönemi bitti. Bol sermayenin, bol paranın olduğu döneme ülke olarak tümüyle betona, üretime değil şatafata yatırım yaptık, şehirlerimizi de çirkinleştirdik. Dünyadaki bu değişme hala böyle bir proje dayatması yaparsak evet cevabım net, İstanbul'un böyle bir şeye ihtiyacı yok. Ama bu hafif savunma. Telafisi, geri dönüşümü mümkün olmayan projeden bahsediyoruz. Zaman içerisinde köprüler tartışıldı doğru. Sayın Cumhurbaşkanı '3. köprünün tartışmasını da CHP yaptı' dedi. Halbuki o tartışmayı açan ilk kendisiydi. İstemezük, karşıyız diye bir tutum yoktu. Ulaşım tartışılıyordu. İkinci köprü yapılacağına raylı sisteme gidilmeli diye tartışmalar var. Her şeye rağmen köprü gibi bir projenin telafisi, dönüşümü mümkün. Orada elde edilen bir fayda bir başka bölümde fayda ile eşleştiğimizde entegre sisteme ulaşabilir bir sistem var. Kanal öyle değil, kanal bir facia. Kanalın suyla ilişkisi konusunda bunu savunacak bilim insanı bulamadı arkadaşlar.

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Murat Ongun'un attığı tweet bilgilendirme mesajı. İstanbul'da herkes yatırım yapabilir. İstanbul'a yatırım yapan kurumlara karşı değiliz. Ben çok özümseyerek bu süreci anlayarak, doğru bir tarif olarak kabul ettim. Gerçekten dönüm noktası, gerçekten ya kanal ya İstanbul diyecek noktayız. Cuma günü Kanal İstanbul'la ilgili çalıştayımız var. Yüzlerce bilim insanının katılacağı, her kurumu ve kişiyi davet ettiğimiz bir çalıştay. Elbette gelip, gelmeme eğilimini göreceğiz. Bugün bir bilim adamı, su konusunda uzman, çok güzel bir tarif yaptı, Kanal İstanbul demeyi, İstanbul'a hakaret sayıyorum dedi. Dense dense kanal denir dedi.


"SON NOKTAYA KADAR HUKUKİ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Bu konu benim şahsi meselem değil. Kanal İstanbul meselesi bizim için asla siyasi bir mesele değil. Bizim için hayati bir mesele. Dolayısıyla İstanbul için bu hususta tümüyle hukuka dayalı bir şekilde en son noktasına kadar mücadelemizi vereceğimizi, halkımızın da yoğun şekilde eşlik edeceğini, itirazlar, mahkemeler, hukukçuların önderliğinde yapacağımızı söylüyoruz. 16 milyon insanın seçtiği bir belediye başkanı var. Dolayısıyla bu çoğunluklu yapının karşılığı olarak halkımıza olarak sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.

NAGEHAN ALÇI: Sizin Kanal İstanbul konusunda net bir şekilde karşı çıkışını açıkçası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavrına benzetiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 sene önce çok büyük hata yapmıştı, '3.köprü katliamdır, müsaade etmeyeceğim' demişti. Kendisi 3. köprüyü açan lider olarak tarihe geçti. Bülent Ecevit 1. köprüye en sert muhalefet eden bir isimdi o da 1. köprüyü açan Başbakan olarak tarihe geçti. Ben eğer hala o gün görevde olursanız Kanal İstanbul'u açmanın size nasip olacağını bunu da büyük mutlulukla yapacağınızı düşünüyorum. İstanbul gelişiyor, birtakım ihtiyaçlar da bunun beraberinde geliyor. İlk sorum şu, siz 15 madde sıraladınız, 'kesinlikle Kanal İstanbul'u istemiyorum' dediniz. Çalıştayı şimdi yapacaksınız. O maddeler bir çalıştay sonunda ortaya çıkması gereken maddeler değil mi?

İMAMOĞLU: Bir kere ben Kanal İstanbul meselesine sadece bugüne dair ilgi duyan bir insan değilim. Yaklaşık 2011 seçimlerinde ortaya atıldığı andan itibaren, siyasi görevim dahil, ilçe başkanıydım, belediye başkanı olduğumda işin içine girerek, analiz eden, bilim insanlarıyla sorgulayan, seçim döneminde çok hazır bir belediye başkanıydım. Yanılmıyorsam sizin programınızda diye hatırlıyorum, Kanal İstanbul konusu geçse de geçmese de bu konuda ciddi çalışmalarım var. Görüyorum ki bugünün konusu değil. Seçim döneminde niye konuşmadım? Çünkü hiç gündeme getirmediler.

"BAKANIN AÇIKLAMASINDAN SONRA MEVZUYA GİRDİM"

İMAMOĞLU: Bir sabah kalktığımızda bir gazetede bakanın demecinde 'İhaleye çıkıyoruz' dediğinde konuyu açtık. Ben bu bilgiye sahibim. Bana bunu aktaran çok güvendiğim onlarca bilim insanla bunu analiz etmiş bir belediye başkanıyım, bundan dolayı güvenle bu ifadeleri kullanıyorum. Bunu kamuoyuna açmak istiyoruz. En baştan beri söylediğimiz tek şey, evet söylediğimiz bu ama buna bilim karar versin. Ne ben söylediğim için toplum hayır ne de sayın Cumhurbaşkanı söylediği için evet desin.

ALÇI: Bu bilimi kutsallaştırmak değil mi, bu siyaset felsefesinin alanı değil midir?

İMAMOĞLU: Bu tarifiniz özür diliyorum, çok sığ kalır. Ekolojik dengeyi, stratejik yapıyı tümüyle bir şehrin, bana göre dünya haritasına baksanız, 5 yer sayın deseniz, İstanbul coğrafyası bunlardan ya bir ya iki gelir. Bana göre birinci. Böyle bir yapıya tarihçi, hukukçu, bilim insanı, çevreci, mühendisler, su bilimciler bakacak, bunlar karar verdikten sonra siyasetçi ne zaman, hangi finansman modeliyle karar verir.

VEYİS ATEŞ: Bu mesele üzerinden sayın İmamoğlu, sayın Cumhurbaşkanı ile polemiğe girerek benim siyasi muhatabım aslında sayın Erdoğan demek istiyor diye yorumlar var.

İMAMOĞLU: Ben bu anlamda sayın Cumhurbaşkanlığını muhatap alıp mevzuya dahil olmadım. Sayın Ulaştırma Bakanının açıklamasından sonra buna tepki koyan birisiyim.

"BEN GEÇMİŞTE YAPILANLARA HEP TEŞEKKÜR EDİYORUM"

İMAMOĞLU: Her seferinde Cumhurbaşkanımızla randevumu dile getirdim. Çağırsalar hemen gidip anlatmak isterim. İkna olacağına eminim, bana bu fırsatı vermesi gerekir. Koşa koşa giderim.

DİDEM ARSLAN YILMAZ: Tekrar görüşeceğiniz söyleniyor.

İMAMOĞLU: Ben talep ettim. Whatsapp grupları iyi niyet, temenni, bayram kutlamalarına döner. Bu iş whatsapp grubu meselesi değil. Niye ikna edeceğimi söyleyeyim. Cumhurbaşkanı’nın meseleleri çok büyük. Bugün Rusya Devlet Başkanı burada. Bugün bir süreç başladı. Dün yanı başımızda bir çatışma meselesi var. Böyle bir durumda Sayın Cumhurbaşkanının doğru bilgilerle donatılabileceğine ilişkin Kanal ile ilgili endişelerim var. Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı seçimde 'İstanbul'un 40-50 yıllık su sorununu çözdüm' dedi. Biz hiç cevap vermedik. Bilgim yoktu şimdi. Memnun da olduk. Arıtma tesisine gittiğimde geçmişte yapılanlara teşekkür ediyorum. Sayın Veysel Eroğlu'na teşekkür ediyorum. Bütün bunlar 40-50 yıl çözdüm dediği meselede kuraklığın ardından Sayın Cumhurbaşkanı 'Bak İstanbul susuz kalacak' dedi. Olaya kilitlendik, mecbur kaldık, açıklama yapmaya.

"KANAL İSTANBUL'U SAVUNACAK BİR TANE BİLİM İNSANI BULAMADIM"

DENİZ ZEYREK: Sayın Cumhurbaşkanı bütün kaygılarınızı gidereceğiz dese o zaman da siz kategorik bir şekilde karşı çıkıyorsunuz diye bir izlenim edindim. Bu sorunlar giderilirse yapılabilir neden yapılmasın diye mi düşünüyorsunuz?

İMAMOĞLU: İstanbul'un böyle bir projeye ihtiyacı yoktur, evet ama hafif kalır. Evet gerek yok, niye, bu ülkenin, bu şehrin ekonomik sorunları var. Milyonlarca işsiz var. Asgari ücretten toplumun geçim sorununu çözememesine kadar ekonomik sorunlarımız var. Bu maliyetle Türkiye'nin her yerine yapacağınız yatırımlarla muazzam işler başarırsınız. Dünyada betona yapılan yatırım dönemi bitti. Bol sermayenin, bol paranın olduğu döneme ülke olarak tümüyle betona, üretime değil şatafata yatırım yaptık, şehirlerimizi de çirkinleştirdik. Dünyadaki bu değişime hala böyle bir proje dayatması yaparsak evet cevabım net, İstanbul'un böyle bir şeye ihtiyacı yok. Ama bu hafif savunma. Telafisi, geri dönüşümü mümkün olmayan projeden bahsediyoruz. Zaman içerisinde köprüler tartışıldı doğru. Sayın Cumhurbaşkanı '3. köprünün tartışmasını da CHP yaptı' dedi. Halbuki o tartışmayı açan ilk kendisiydi. İstemezük, karşıyız diye bir tutum yoktu. Ulaşım tartışılıyordu. İkinci köprü yapılacağına raylı sisteme gidilmeli diye tartışmalar var. Her şeye rağmen köprü gibi bir projenin telafisi ve dönüşümü mümkün. Orada elde edilen bir fayda bir başka bölümde fayda ile eşleştiğimizde entegre sisteme ulaşabilir bir sistem var. Kanal öyle değil, kanal bir facia. Kanalın suyla ilişkisi konusunda bunu savunacak bilim insanı bulamadı arkadaşlar.

ALÇI: Celal Şengör var.

İMAMOĞLU: Onun adına konuşmayın öyle değil. Bugün Sazlıdere Barajı'nı yok ediyorsunuz, Terkos kullanışsız hale geliyor. Stratejik olarak sıkıntı. Bir kanal bir ada yaratıyor. Tümüyle güvensiz. Ağaçlar kesildi, ağaç diktik oldu. Efendim kanal yaptık ama yanlış yaptık hadi dolduralım değil bu. Kanalda dendi ki 500 bin akıllı şehir yapacağız dendi. Şehircilik Bakanlığı'na her vatandaşımız gidip askıda bulunup 1/100 bin plana itiraz edebilir.


"FATİH'İN EMANET ETTİĞİ BU ŞEHRE İHANETTİR"

İMAMOĞLU: Şu anda İstanbul'da vasıflı, kamet olmayan, bağımsız bölüm sayısı, konut sayısı ne biliyor musunuz? 1 milyon 950 bin. Bunun 300-400-500 bin diyelim ki ikinci eviniz, ya da yazlığınız. Bir bilim insanı 2103'de bütün Meclis oybirliği le karar verdi, İstanbul'un nüfusu 2023'de 16 milyonu geçmemeli diye. Şu anda 15 milyon 75 civarında resmi nüfus. 1 milyon mültecisi, 1 milyon öğrencisi var. Bu kadar boş konutun var.

VEYİS ATEŞ: Kentsel dönüşüm için bir fırsat değil mi?

İMAMOĞLU: Kadıköy'de kentsel dönüşümü engelleyip, sana Kanal İstanbul'da ev vereceğiz deseler gider misiniz? Allah esirgesin bu şehir. Konut sektörü şu an İstanbul'da bitik. En az 4 milyon konutluk rezerv konut alanı var. İstanbul 18 milyon olmamalı diyor bilim insanları. 25 milyon bu şehir olursa şehrin iflası demek.

ZEYREK: Belli ki burası emlak projesi olarak düşünülüyor. Hükümetin şöyle bir niyet varsa, Dubai gibi bir kent yaratılacak. Gökdelenler vesaire. Dünyanın zenginler oraya akın edecek, yatlar gelecek. Böyle bir vizyon vardır belki de. Buna karşı çıkar mısınız?

İMAMOĞLU: Duba dediğiniz şey çölün ortasında bir kent. Bir petrol ülkesi böyle bir hayal kurabilir. Bunda da başarılı olabilir. İstanbul nimet. Binlerce yıllık nimet. İstanbul Allah'ın lütfu. 1453'de Fatih Sultan Mehmet bu şehir fethediyor milletimize hediye, emanet ediyor. Bana diyorlar ki bu meseleyi anlatırken güler yüzlü ol. Ben İstanbul'la dalga geçemem. Fatih Sultan Mehmet’in 1453'de halkımıza emanet ettiği bu şehre ihanettir, bu kadar net.


"427 MİLYON METREKÜP SU ELİNİZDEN ÇIKAR"

İMAMOĞLU: Geçmişte İstanbul'da musluktan akan suyun adı Terkos'tur. Bu kadar köklü bir kaynaktır. İstanbul'un fethinden sonra yapılan ilk su yolu oradan tasarlanıp, tarh yarımadaya taşınmıştır. Sazlıdere Barajı'nın tamamı gidiyor. Sazlıdere Barajı'nın işlevsiz kalmasını aynen Atatürk Havalimanı gibi kabul edin. Böyle saçma durum olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde su havzasını yok ediyorum diyen bir ülke yoktur, suya dokunamazsınız. Terkos Gölü'nün çevresindeki su toplama havzasının da devre dışı kaldığını biliyoruz. DHMİ bile olumsuz rapor veriyor. Uçakların inişiyle ilgili. Talimatla rapor değişiyor. 'Ama kanalın aydınlatmasında dikkat edilmeli, uçakların düşmesine sebep olabilir' deniyor. ÇED raporu ve ötesi ayıptır. İstanbul'da kanalı anlatırken Çanakkale'ye kanal yapılmalıdır deniyor. 25 metrelik derinliğe bahsi geçen o büyük yük gemilerinin geçmesinin imkanı yok. Çünkü salmalarına yetmiyor.

YILMAZ: Celal Şengör meselesini unutmayalım.

İMAMOĞLU: Celal Bey depremle ilgili konuştu, suyla ilgili konuşmadı. DSİ'nin raporunda zemin etüdü ve sondajlar yapılsa da her zaman beklenmedik durum ortaya çıkar. Ayrıca kayalardaki çatlaklar tespit edilemez, tuzlu su Terkos'a girer ve tümüyle kaynak olmaktan çıkar, İstanbul'un büyük bölümü susuz kalır. 427 milyon metreküp su elden çıkar. Kaybedecek su kaynağının yakın bölgede alternatif de bulunmamaktadır. Özellikle Istranca'dan gelen su kaynağı, yeraltı marifetiyle Avrupa yakasını besleyen kaynak. Kanal İstanbul'un bir başka arızası tümüyle yeraltı su kaynaklarınızın, açıldığı an yaratılacak olan adaya geçmesini engelliyor. Siz dolayısıyla çorak, kurak bir alan ortaya çıkarıyorsunuz. Devlet Hava Meydanları 8 Mayıs 2014'de Odayer le çalışma izni talep edilmiş. Kuş gözlem yapılması için müsaade edilmiş. Havalimanında en az 13 km. uzaklıkta tesis edilmesi isteniyor. Uçuş güvenliğini sağlamak adına buranın kaldırılması isteniyor. İSTAÇ cevap veriyor, kusura bakmayın biz burayı kaldıramayız. İSTAC diyor ki, burada bir ihtiyaç var. Buranın bu şekilde olması gerekiyor. Bir anda talimat veriliyor, bir başka imzayla. 2017'de hemen depolama sahasının kapatılacağı bilgisi veriliyor ve alan kapatılıyor. Ne yazık k, DSİ'nin raporuna gösterilen tavır, DHMİ'nin kanala gösterdiği tepkiden sonra değiştirilen raporlar. Belediyenin iştirakine yapılan müdahale, birçok raporun aslında nasıl hazırlandığına dar belgedir.


"BAKANLARLA BİRLİKTE BİR PROGRAMA ZEVKLE ÇIKARIM" 

YILMAZ: Bir mesaj var. Sayın Mustafa Ilıcalı, bütün bilim insanları karşı ise ben neyim diyor. Sürekli Kanal aleyhinde mesnetsiz bilgi dönüyor. 500 kentsel dönüşüm ağırlıklı dışarıdan gelmiyor, toplu ulaşım araçlarında Kanal aleyhinde bazı bilgiler döndüğünü söylüyor.

İMAMOĞLU: Sayın Ilıcalı'nın bu mesajını siyasi bir alanda ayrıca tartışırız. 

ATEŞ: Kütahya'da, Bursa'da konferansta mevzu buna gelince Kanal İstanbul'u destekleyenler ve desteklemeyenlere sorduğumda 'Erdoğan'ı seviyorum, İmamoğlu'nu seviyorum' dendi. Mevzu geldi bu aksa oturdu. Siz niye olmayacağını anlatıyorsunuz.
 
YILMAZ: Sayın Bakanların katıldığı toplantıyı kabul eder misiniz? 

İMAMOĞLU: Zevk duyarım. Zaten istediğimiz toplum bilgi sahibi olsun. Benim her dam faydalandığım araştırmalar var. Toplumun yüzde 50'nn biraz üzerindeki kesim bu sürece olumlu bakıyordu. Niçin? Başka bir açıklama yoktu. Ne zamanki sayın Bakan bu süreci açtı, şu an yüzde 56'ların üzerinde olumsuz bakıyor toplum. Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk defa toplum ÇED raporuna böyle bir karşı geliş sergiliyor.


ATEŞ: Çevre Şehircilik, Ulaştırma derli toplu bize Kanal İstanbul niye gereklidir, anlamak istiyoruz. Sizin için imzaya gidenlerde politik angajman var kabul edelim. Bir de meselenin böyle bir tarafı var anlamak istiyoruz. Deniz, Duba örneği vermiş. Katarlıların ilgisi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun Çince bir mesaj yayınladı. Çin'in ilgisi de var. Çin, Katar, dünyanın muhtelif ülkelerinden ticari, ekonomik olarak katma değerden bahsedilir, bunun için ne dersiniz?

İMAMOĞLU: Bir şehirde yaşamın olması için doğanın olması lazım. Dünyanın birinci meselesi iklim değişikliği. Sonra değerler. Orada ticaret, kaynak var diyorsunuz. Vatandaş daha y anlıyor, rant var. Bana göre 2 milyona yakın nüfus var. İstanbul'da şu anda böyle bir talep yok. Konut satışları vesaire diyor bunu. 50 bin üzerinde bir yapı stoğu çürük. Milyarlarca lira fon lazım. Gelin onu halledelim. Bu memleketin en önemli depresyonu olan deprem sorununu çözün. Çürük binaları, sıkıntılı binaları, o binalarda 100 binlerce insan yaşıyor. Gelin bir kalemde ulaşım sorununu çözelim. Bütün metro hatlarını bitirelim. Gelin bu kaynakla size 50 tane kalem sayarım.


"BU RAPORA GÖRE 7 BİN KONUT YIKILACAK"

ALÇI: Söylediklerinizi tutarlı buluyorum. Proje açıklandığından beri aynı noktadasınız. Zamanla doğru bir projelendirmeyle bu şehrin ihtiyacı, isteyelim ya da istemeyelim bu şehir büyüyecek. Önemli olan planlı yönetebilecek miyiz, yoksa öyle m gidecek? Mesela 1950'lerde farklı siyasi görüşlerden aydınlar 'Bu şehir 3 milyonu geçerse yaşanmaz' olur diyor. Önemli olan şu, İstanbul'un büyümesin totaliter yöntemler dışında durdurmak mümkün görünmüyor. Önemli olan bunun nasıl yönetileceği, çevreye minimum zarar vererek yönetilmesi gerekeceği. Çok değerli iki bilim insanı. Celal Şengör ve İlber Ortaylı, çok net bir şekilde boğazın korunması gerektiğini ve böyle bir alternatifin gerekli olduğunu ifade ediyordu. Çevreye zarar vermeyecek proje için mücadele etmek burada doğru olan. Su sorunundan bahsediyorsunuz, Terkos Gölü dediniz. Benim elimdeki rapora göre binde 2,5 düzeyde etkilenecek deniyor. Melen, Hamzalı, Pirinççi, Karamandere barajlarıyla su rezervlerinin fazla olacağını söylüyor. 

İMAMOĞLU: 8 tane köprü tasarlanıyor. 8 köprünün boyutu, 1. köprü en 47 metre, boy 980 metre, köprünün maliyeti 161 milyon lira. Bunu bakanlık yapacak deniyor. İki tanesini de İBB'ye yüklüyorlar. Sadece bir örnek vereceğim size. Avcılar Küçükçekmece arası köprü. Boy 1995 metre, iki kilometre, şu anki Boğaz Köprüsü'nden çok daha uzun. 47 metre en var, 68 metre yüksekliği var. Sadece bu köprü bile Avcılar'ın ve Küçükçekmece'nin üzerinde 1750 yapının yıkılmasına sebep oluyor. 7 bin konutun yıkılmasına sebep oluyor. Bunlar kamulaştırılacak. Siz İstanbul'un yolunda bir şerit tıkandığında yaşanan kaosu biliyorsunuz. Bir köprüyü alelacele bitirelim dediler 3,5 sene sürdü. 8 tane yapacaksınız. Sadece köprülerin maliyet 15,5 milyar lira. İBB'ye buradan gelen maliyet 3.2 milyar lira. Ben bu parayla Mahmutbey metro hattını yapıyorum.

"BİZ KANAL İSTANBUL'DA HUKUKSAL MÜCADELE EDECEĞİZ"

İMAMOĞLU: Boğazların korunması lazım. Denizdeki uzun yol kaptanları, gemiciler, nakliyeciler davet ettik. Konuşmacı olarak kabul ettiler sonra caydılar. Burası açık mecra İstanbul'un mecrası. Dilsiz şeytanlığı km oynarsa yarın İstanbul'da, Allah da hesap sorar. Samsun-Ceyhan Boru Hattı meselesi vardı. Samsun- Ceyhan Süreci başladığında Sabah Gazetesi’nde o zaman şöyle bir yazı çıktı. Tarih 20 Ekim 2009. Ekolojik dengeye çok dikkat ettiğimiz ve boğazları korumaktaki hassasiyetimizin uzantısıdır bu proje. Boğazdaki hacmin en az 50 milyon tonunun kaldırılmasıyla ilgili projedir. Bunu sayın Bakan söylemiş. Samsun'dan Ceyhan'a boru hattı çektiğinizde tanker taşımacılığınızın yarısını buraya çekiyorsunuz. Bu proje bana göre 20'de bir. Bu projeyi yapın. Orada istihdam oluşsun. 

ZEYREK: 6 aydır görevdesiniz. 180 gün ediyor. Tam İstanbul'un meselelerine odaklanıyorsunuz bir şey çıkıyor. Şimdi de Kanal İstanbul ulusal bir tartışma konusu. Kendiniz içinde buldunuz. Kesinlikle yapılamayacak dediniz biraz önce, yapamayacaklar anlamında anladım.
 
İMAMOĞLU: Hukuksal mücadele edeceğiz. Büyükşehre at alanı vermeyeceğiz. Ben İBB Başkanı olarak Sazlıdere Barajı'nın havzasının en ucunda arsam olsa ev yapamam kendime. İki çatı altına bir kulübe yapamam. ZEYREK: Cumhurbaşkanı bu mesele açıldığında 'işine bak' diye bir ifade kullandı. Bu mesele siz kendi işlerinizden alıkoymuyor mu? Enerjiniz bu meseleye bu kadar vakfetmeniz sizi nasıl etkiliyor?


"OTURUP İŞİNE BAKMADIĞIMIZ İÇİN TOPLUM BUNU ÖĞRENDİ"

İMAMOĞLU: Bu saf bizim işimiz. İstanbul'u ilgilendiren, 16 milyon insanın kaderi, dönüm noktası olan saf İstanbul'un işi bu iş. Dünyanın hiçbir yerinde şehir yönetiminin hiçbir demokratik ülkesinde izin olmaksızın böyle bir projenin p'sini dahi ağzınıza alamazsınız. 

ZEYREK: Çerkezköy'den geçseydi 

İMAMOĞLU: Tam aksine yakın coğrafya. 

ATEŞ: Yozgat'tan geçseydi. 

İMAMOĞLU: O Türkiye'nin meselesi. Benim de söz etme hakkım var. Mersn'i aradım bugün 'elimden gelen bir şey olabilir mi' dedim. 'Otur işine bak' konusunda şunu söyleyeceğim. Oturup işine bakanlar gitti. Vatandaş bizi seçti ve göreve getirdi. İstanbul'u koruyacaksınız, 16 milyon insandan talimat bize. İhanet etmeyeceksiniz, ettirmeyeceksiniz. Sorunlarını çözeceksiniz. 6 milyona yakın nüfusunun çocuk olduğu, 5 milyon insanın genç olduğu bir kent. Bu ülkenin DPT diye teşkilatı vardı. 2011'de bu açıklanmıştı. Ne biliyorduk? Şimdi öğrendik. Toplum şimdi öğrendi. Oturup işine bakanlardan olmadığımız için. Bu kritik meseledir. Bu kentte oturan herkesten istirham ediyorum. Çocuklarının gözüne baka baka 'Bu çocuk benden kanal mı, gelecek mi, çevre mi, üreten şehir mi, huzurlu güvenli bir yapı mı ister" diye düşünsün istiyorum. 

YILMAZ: Şunu da biliyoruz. Sayın Erdoğan İstanbul aşığı. İstanbul'un aleyhine olan bir şeye evet der mi? 

İMAMOĞLU: Ben onun için ikna ederim diyorum. 

"BUGÜN BİR DEPREM OLSA KANALI FALAN UNUTURUZ"

İMAMOĞLU: Sayın Cumhurbaşkanının buna harcayacağı vakit yok, çünkü çok büyük meseleler var. Ben kendisine anlattığımda kendisini İstanbul aşığı olarak tanımlayan sayın Cumhurbaşkanını ikna etmemek için sıfır tereddütüm var. 

ATEŞ: Siz ikna olabilir misiniz? 

İMAMOĞLU: Ben hiç çelişmiyorum. Bir gün 70 kat bina gösterip yarın yatay mimari demek zorunda kalmıyorum. Ben sıfır arz hareket deyip, 30 milyon metrekare arsa hareket var dediğimde yalanlanmıyorum.
 
SAYMAZ: ÇED raporunu okudum. Burada belirtilen husus 6 yılın 4 yılı hafriyatla geçecekmiş. 12 ayın her günü patlatıcı patlatacak. Her bir atımda 43 kilo patlayıcı patlatılacak. 126 kilometrekarelik çevredeki binaları etkileyecek. 4 yıl boyunca 3 bin 227 kamyon çalışacak. Hem belediye başkanı ve mütaahhit olarak soruyorum. Bu denli yoğun korktuğumuz depremi tetikleme riskine sahip midir?

İMAMOĞLU: Depreme gelmeden çevreden bahsedelim. Marmara'yı dolduracaksınız, Ambarlı'da yen liman yapacaksınız. Terkos'un önüne bir dolgu yapacaksınız. Terkos'un deniz tarafı muazzamdır biliyor musunuz? Bir kumu vardır, dünyada bu kadar güzel kum çok az görürsünüz. İçinde cam parlar. 

ALÇI: Orası etkileniyor mu? 

İMAMOĞLU: Orası dolduruluyor. 1 milyar 200 milyonu baz aldığınızda 25 sene yapar. 25 senelik hafriyat. Siz Arnavutköy civarında kamyonların terörünü biliyor musunuz? 

YILMAZ: Şimdiki yollar ve çevre yolları kullanılmayacak diye bir bilgi paylaşıldı şimdi.

İMAMOĞLU: Öyle denir ve öyle olmaz. 4 bin kamyon. Küçükçekmece gölünün zemin tahmin edemeyeceğiniz cinste bir camur. Bu çamur nasıl alınacak, nasıl kurutulacak, nasıl nakledilecek hiçbir bilgi yok. Bugün Sayın Naci Görür açıkladı, burada özellikle sıvı fay hatlarının olduğu, özellkle Küçükçekmece Gölü'nün, Avcılar bu hatlardan en etkilenen ilçemizdir. İlk proje neydi? Avcılar'ın önüne bir ada, Büyükçekmece'nin önüne bir ada, Bakırköy'ün önüne bir ada, o adaların içerisinde bahçeli villalar, tanesi 200 mlyon-300 milyon dolar. 4-5 milyon proje parası harcandı. Bu projelerle Arap ülkelerinde konut fuarında tanıtım yapıldı. Deprem İstanbul'un bir gerçeği. İnşa faaliyetler, dinamit patlatmalar, göldeki hafriyat faaliyetleri, hocamızın anlattığı gibi oradaki fay hatlarının tetiklenmesi. Bir gün sallandık, 5.8 şiddetinde. Sonra her konuyu unuttuk. Biz bugün aynı oranda bir deprem yaşasak kanalı manalı unuturuz. Niye? Canımızı tehdit ettiği için. Canımız zaten tehditte.

"REFERANDUMDA EVET ÇIKSA BİLE MÜCADELEMİZİ VERİRİZ"

ALÇI: Deprem olunca Habertürk'te Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında iki bilim adamını konuk etmişti. Siz de arayıp bağlanmış, Şengör'e 'hocam emrinizdeyim' demişti. Celal Hoca, Fatih Altaylı'nın köşesine yazılı açıklama gönderdi, 'Kanal deprem tetiklemez' diyor. Depremle Kanal İstanbul arasında bir ilişki yoktur demiş. Aşırı yapılaşma olursa en başta Tayyip Erdoğan'a ben karşı çıkarım demiş.

İMAMOĞLU: Sayın Celal Şengör'ü fikirlerin beyan etmesi için çalıştaya davet ettik. Bir mazeretle katılmayacağını beyan etti. Dolayısıyla biz her fikre açığız. İki-üç cümleye sığacak bir mesele değil. Cuma günü çalıştay var. Birçoğunun fikri ters yönde. 

YILMAZ: Cumhurbaşkanı 'Montrö Boğazları bağlar, Montrö kapsamında değildir' dedi. Gerekirse savaş gemler Kanal İstanbul'dan geçebilir demişti. 

SAYMAZ: Boğazlar acaba havalimanında olduğu gibi burada da geçiş garantisi verilerek mi acaba kanal amort edilecek?

İMAMOĞLU: Gelirle açıklanacak bir proje değil. Hiç kimseyi mecbur tutamazsınız oradan geçmeye. Sayın Cumhurbaşkanının tek tek ne söylediğini bilmiyorum. Verilen cevaplar Allah aşkına sizi tatmin etti mi? Savaş gemilerine günü gelince bakarız diye bir şey olabilir m? Ayrıca bu bir Boğazlar Antlaşması. Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklamasından bir gün sonra AK Parti'nin sözcüsü başka açıklama yaptı. Montrö le ilgisi yok dedi. Montrö'ye saygı duyduğunu, devam edeceğini söyledi. 

ATEŞ: Bu konuda referandum ister misiniz?

İMAMOĞLU: Gayet tabi. Bu kadar çelişkili ifadeler. İşin başında Montrö'yü yıkarız deyip günün sonunda Montrö'ye saygılıyız deyip en az 7-8 çelişkiyi ortaya koyup hareket edemezsiniz. 

SAYMAZ: Referandumda İstanbullular evet derse ne olur?
 
İMAMOĞLU: Biz yine mücadelemizi veririz. Referandum tek başına işi çözmez. Davamı açarım. Evet çıkacağını düşünmüyorum. Referandum halkın fikrini ölçmektir. Bilgilendirirsiniz. İBB'nin elemanının ÇED toplantısına katılım imzasını bile karara katılmıştır diye açıklayan anlayış tümüyle toplumu yanlış bilgilendiriyor. 

SAYMAZ: Mısır Suveyş'ten, Amerikalılar Panama'dan kazanıyor. Biz neden buradan bedava geçirelim. Bu ekonomik görüş haksız mı?
 
İMAMOĞLU: Sadece kanal geçişin sağlandığı coğrafyanın tesis le yapılmış iki projeyi İstanbul'la nasıl kıyaslarsınız. Sayın Cumhurbaşkanı dünyada 50 tane böyle kanal var diyor. Siz İstanbul' a aşık bir Cumhurbaşkanı olarak 51.sini niye yaparsınız anlamıyorum. 

ZEYREK: İstihdam ve üretim için ne kadarı gidecek? Yoksa orası sadece tüketen bir şehir m olacak? 

İMAMOĞLU: 136 milyon tarım arazisi gidiyor.

"SAYIN TOPBAŞ'A SORDUĞUMDA 'SİYASİ KARARDI' CEVABINI VERDİ"

ALÇI: Siz zaman zaman Cumhurbaşkanı'nın ve iktidardaki çelişkilerine dikkat çekiyorsunuz. İstanbul'un nüfusundan bahsederken çok fazla olduğunu bahsediyorsunuz. İstanbul'un nüfusu normal bir şekilde doğal şekilde artıyoruz. Nüfusu durdurma konusunda ne düşünüyorsunuz? 

İMAMOĞLU: Böyle imar alanları açmazsanız durdurursunuz. İstanbul'un en büyük sıkıntısı planlama yapılmaması. Ben sayın Kadir Topbaş'a teşekkür ettim. Metropolitan diye bir ofis kurmuşlardı. Ben oraya gitmekten çok keyif alırdım. Her akademisyen oraya katkı sundu. 1/100 binlik planı oy birliği le planlandı. 16 milyon kritik nüfus eşiği diye tanımlanan raporlar o raporlara aittir. O ofis kapatıldı. Seçim öncesi sayın Topbaş'ı ziyaret ettim, bu projesinin ne kadar kıymetli hizmet olduğunu söyledim. 'Efendim niye kapattınız' dedim. 'Siyasi bir karardı' dedi. Ben 'benim irademin dışında' anladım. O plan yok edilmeseydi, şunu okuyacaktık, burası yeşil alan, burası havaalanı. Siz akşamdan sabaha TOKİ'nin eliyle Zeytinburnu, Bakırköy sahiline konutları dizerseniz, Ataşehir'de  TOKİ  eliyle veya KİPTAŞ eliyle yen konutlar, rant alanlarıyla düzenlerseniz, Esenyurt'ta 50 bine yakın konut mağduru üretirseniz, planlara aykırı yaparsanız tabi ki durduramazsınız.
 
YILMAZ: İstanbul Boğazı'nda kazalar meydana geliyor, dolayısıyla burası daha güvenli olacak deniyor. Derinlik 21 metre kanalın altında beton olacak bildiğimiz kadarıyla. 200 metre şlepler var oradan nasıl geçecek diye bir soru sormuş okurumuz. 

ZEYREK: Boğazın 675 metre en dar yer ve riskli bulunuyor. Kanalın genişliği 250 metre. 

İMAMOĞLU: Birkaç oturum isim veriyorum. Kanal İstanbul'un Ekonomi Politiği, Mekansal Planlama Şehircilik ve Kanal İstanbul'un Etkisi, Toplumsal Boyut ve Katılımla İlgili Kanal İstanbul, Afet Risk ve Depremsellik, Çevresel Boyut, Tarım, İklim ve Ekoloji. Hepsi birbirinden değerli hocalar var. 

YILMAZ: AK Parti'nin yeşil alan teklifini İmamoğlu neden reddetti diye soru sormuşlar. 

İMAMOĞLU: Konut geliştirme olarak satın aldığınız arsayı seçim kaybedip ben burayı yeşil alan yapmak istiyorum dediğinizde buna gülerler.

Habertürk'te canlı olarak yayınlanan programa jeolog Prof. Dr. Celal Şengör telefonla bağlandı. Şengör şunları kaydetti:

CELAL ŞENGÖR: NE KANALIN TARAFINDAYIM NE DE KARŞISINDAYIM

CELAL ŞENGÖR: Benim söylediklerim etrafında saçma sapan laflar ediliyor. 

YILMAZ: Tam olarak ne söylediniz? 

CELAL ŞENGÖR: Jeolog olarak Kanal'a karşıyım veya taraftarım diyemem elimde veri yok. Ancak Kanal depremi tetikler demek yanlıştır, hesabını yapmak kolay. Eğer tsunami olursa Kanal tehlikeye girer. Bir deprem Kanal'ı kırar mı, kırmaz mı hesaplama yapılmadan bilemeyiz. Kanal etrafında yen bir şehir oluşturmak cinayettir dedim. Sayın İstanbul Belediye Başkanımızın söylediğin orada tekrar ettim. Artık İstanbul yeni bir şehir kaldıramaz. Bu benim vatandaş olarak görüşüm. Jeolojk olarak dediğim, kanal büyük deprem yapmaz. Biz Atatürk Barajı'ndan biliyoruz bunu. Sadece ve sadece jeolog olarak konuşuyorum. Bunu dışında Terkos Gölü'ne sızar mı falan. 

YILMAZ: 500 bin kişi oraya yerleşirse, orada yapılaşma olursa ne anlama gelir? 

ŞENGÖR: Bir deprem olursa canlarına okunur ama deprem tetiklemez. 

YILMAZ: Sayın İmamoğlu sizi dinliyor. 

ŞENGÖR: Sayın Başkan demiş k 'Ben davet ettim mazeret bildirdi' demiş, evet bildirdim. Bu işi bilen birkaç adam var. Onunla konuşmak lazım. Doğru adamlarla konuşmak lazım. Beni davet eden sayın Başkanın yanındaki servis arkadaşlara izah ettim, bana gönderilen listede jeolojyle ilgili isimlerin hepsi yanlış. Efendim Celal taraftar diye bir şey yok. 

YILMAZ: Ne destekliyorum ne de desteklemiyor mu diyemem diyorsunuz. 

ŞENGÖR: Adam gibi çalışılsın, ortaya çıkar diyorum. 

YILMAZ: Son olarak bir bilgiyi paylaşayım, Panama kanalında bir su eksikliği varmış. 

"MEGA, ÇILGIN, SÜRPRİZ PROJE BEKLENMESİN DEDİK ZATEN" 

YILMAZ: Ulaştırma Bakanlığı'ndan bir bilgi geldi. Planda yer alan sağlık, eko turizm, üniversite turizmini niye görmüyorsunuz, bunlar kalıcı istihdam sağlayacak diye ilave ediliyor.

İMAMOĞLU: İtiraz hakkım var mı yok mu bilmiyorum ama. Celal Şengör'ün buraya telefonla bağlanması yanlıştı. Ben İBB Başkanıyım bağlamanız yanlıştı. Ben Celal Şengör'e telefonda cevap vermem doğru değil. Ben herhangi bir konuğunuz değilim, 16 milyonu temsil ediyorum. Söyledikleri yüzde 30 anlaşıldı, yüzde 70 anlaşılmadı. Ben deprem tetikler demedim, söylediğim şey net. 4 madde sıraladı, üçü Kanal'ın aleyhine. Bir tanesinde depremi tetiklemez dedi. Ben zaten açıktaki deprem fayını tetikler demiyorum. Gazeteci arkadaşlarım eğer mesajlar üzerinden benimle iletişime gireceksiniz, onlar da davet edilsin.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile siz tercih edildiniz. Siz donanımlı haldesiniz, gelip bana soru sorarsınız.

YILMAZ: 30 yıllık bu işi yapıyorum. Celal Şengör telefonla bağlanmak istediğini söyledi. Ben de 'Sayın Başkan Celal Şengör yayına bağlanmak istiyor, Nagehan Hanım'ın dediklerinin doğru olmadığını söyledi'. İtiraz etmediniz. 

İMAMOĞLU: İtiraz etme hakkım var mı, yok mu bilmem demiştim. 


ATEŞ: Biz gerçekten bilgilenmek istiyoruz. Ortak yayın iyi olur. 


SAYMAZ: Atatürk Havalimanı kapatılmasın diyorsunuz. Mevcut havalimanı ile entegre olarak kullanılsın. Son 2 ay öncesine kadar galiba rüzgarların etkisiyle hep Küçükçekmece üzerinden iniyoruz. Atatürk Havalimanı'nın bilimsel ve ekonomik olarak yen havalimanı le entegre edilmesi mümkün mü? 

İMAMOĞLU: Teknik ve bilim insanı yorum yapıyor. Bu yorum kıymetli yorum. Bu şehir adına tartışılmalı. Bu ülkenin kaynakları adına tartışılmalı. Lütfen bu konu tartışılsın dedim. Haluk Hoca'nın yaptığı sunumdan birkaç şey söyleyeceğim. Söylediği şey 3. Havalimanına yapılacak kalan yatırım miktarı, bu ilave yatırımın bedel 4.8 milyar Euro. İk, Atatürk Havalimanı'nın üç pist var, terminal yapısı var. Bu havalimanının mevcut teçhizatı, terminal ve üç pistinin güncel değeri daha yüksek 3.6 milyar Euro. Toplam 8.4 milyar Euro, yaklaşık 55-60 katrilyonu kurtarıyoruz. Buna ilave olarak İstanbul'un yen havalimanının tartışılmasından hemen önce burada havalimanı var diye metro yaptık. 60'a yakın otele izin verdik. Sadece otellerle ilgili yıllık 580 milyon Euro zararı var diyor. Hocamız ve çalıştığı ekipler diyor k; bu şartlarda ve koşullarda İBB Halkalı'dan Atatürk Havalimanı'na bir kol yaptığında ucunu bağlamış oluyoruz. 28 dakikada Atatürk Havalimanı'ndan İstanbul Havalmanı'na br yolcu ulaşabiliyor. Metro le 28 dakikada ulaşılabiliyor. Bu bir öneri. 

SAYMAZ: Güvenli mi sizce? 

İMAMOĞLU: Örnek veriyor. Bakın Londra'da 6 havalimanı birbirine bağlı. Atatürk Havalimanı'ndan kalkan uçağın İstanbul Havalimanı'nın en doğudaki pistiyle arası 3,5 kilometre. Ticari aklımla söylediğim şu; burayı da İGA'ya verin. 

ATEŞ: TAV'la sözleşme var. 

İMAMOĞLU: Sözleşme oturulur konuşulur. Demiyorum ki yapın, oturup konuşulur. Kanal İstanbul'daki kararlılığımı burada sadece tartışılsın diyorum. 

ALÇI: Paris ve Londra'nın coğrafi koşulları İstanbul'dan farklı. İGA'dan gelen bilgi. Bu kadar yakın k havaalanı aynı anda operasyon yapamaz risk var deniyor. 

İMAMOĞLU: Ben tartışılsın diyorum. Tam aksine gerekirse Atatürk Havalimanı İGA'ya verilsin. 

SAYMAZ: İBB İYİ Parti Meclis Üyesi Al Kıdık'ın bana aktardığı bilgi. Atatürk Havalimanı ile yeni havalimanı aynı iniş patenine özellikle konuldu. Yen havalimanı İstanbul'un Avrupa yakasında tek iniş ve kalkış yapılabilecek taahhüt altına alındı.

İMAMOĞLU: Bu bilimsel bir konu ve tartışılsın. İGA, Ulaştırma Bakanlığı, ulaşım uzmanları tartışsın. Allah korusun büyük bir depremde Atatürk Havalimanı İstanbul için en değerli lojistik alanı. Uçaklarla İstanbul'a yardımın getirilip götürüleceği alan. 

ATEŞ: Şu ana kadar geldiğimiz noktada Kanal İstanbul eleştiriler ikinci başlığımız Atatürk Havalimanı oldu. Şu anda İstanbullulara manşetiniz ne diye sormak istiyorum. Vadettiğiniz acayip rahatlayacakları projenizi merak ederiz. 

İMAMOĞLU: Bizden mega, çılgın, sürpriz proje kimse beklemesin dedik zaten. İstanbul'un açık sorunu var. Şu anda İBB'nin yükümlülüğü 60 milyar liranın üzerinde. Tümüyle savruk bütçe yönetimiyle buraya ulaşıldı. Tabi k atılımlarımız var. Hem kurumsal ekonomi hem kent yoksulluğu. Ulaşım indirim, yarattığımız sübvansiyon çok değerli. 100 bin çocuğa süt dağıtma kararının tabanda, o vatandaşın evinde bu kadar etkili olacağını, muazzam mutluluk yaratacağını vallahi tahmin etmezdim. 30 bin öğrenciye, başlangıç bu, tabii ki hedefim 75 bin, eğitim yardımı için çırpınmamın yaşadığımız acı olayda ne kadar değerli olduğunu biliyorum. 8 tane metro çalışması durmuş. 3'ünü harekete geçirdik. Ekonomik reform sağlayıp, İstanbul'un nefes alacağı alanları yaratıp, yeşil alan kavramı çok önemli. 

 


 

 



 


Geri Dön