GAP yatırımları arasında kentsel dönüşüm projeleri de yer alacak!

Yılmaz, bölgesel yatırımlar hakkında, “DAP’a Doğu Anadolu’ya ilk defa bir eylem planı hazırladık. GAP için öngördüğümüz 5 yıllık bir süreçte öngördüğümüz yatırım tutarı 27 milyar Türk Lirası. DAP için, Doğu Anadolu için öngördüğümüz tutar ise 21 milyar Türk Lirası. İkisini toplarsanız 48 milyar Türk Liralık bir bölgesel kalkınma programından eylem planından bahsediyoruz. Bunun da hayata geçmesiyle inşallah o bölgelerimizde çok farklı bir refah düzeyini yakalamış olacağız” dedi.

Projelerimizi güncelledik

Klasik GAP’ta sona gelindiğini söyleyen Bakan Yılmaz, “Klasik GAP dediğim işte bu sulamalar, enerji tesisleri vesaire, ama biz GAP’ı bir taraftan da daha entegre bir programa dönüştürdük. Artık GAP sadece sulamadan, sadece enerjiden ibaret bir program değil. Kentsel dönüşümden, kurumsal kapasitenin geliştirilmesine, KOBİ’ler başta olmak üzere girişimciliğin arttırılmasına kadar. Artık aynı GAP projesi değil. Şimdi çok daha kapsamlı, insan odaklı, sürdürülebilir bir kalkınma programına dönüşmüş durumda, bunu da AK Parti Hükümetleri gerçekleştirdi ve GAP’a da eskisinden daha fazla kaynak tahsis ediyoruz. AK Parti’den önceki bir 10 yıla, 15 yıla bakarsanız toplam yatırımlarımız içinde GAP’ın payı sadece yüzde 6-7 civarındaydı. Bugün geldiğimiz noktada son 5 yıla bakın mesela yüzde 10’un üstüne çıkmış durumda, bazı yıllarda yüzde 14’lere kadar ulaşmış durumda. Yani hem verilen ödenekleri arttırdık biz, hem de kapsamını, içeriğini değiştirerek daha nitelikli bir kalkınma programına dönüştürdük GAP’ı, bu anlamıyla GAP devam edecektir” dedi.

Muhattap halk olacak

Çözüm süreci ve eylem planı hakkında soru üzerine Bakan Yılmaz şöyle konuştu: “Geçmişte bir yanlış algı oluştu, sanki bizim meselelerimizde muhatap bir kesim var, işte Doğu’yla, Güneydoğu’yla ilgili bütün herkesi temsil eden, oradaki herkesin fikrini, görüşünü yansıtan tek bir parti, tek bir görüşmüş gibi bir algı oluştu ve birileri oluşturmaya çalıştı; bu son derece yanlış. Bütün diğer bölgelerimiz gibi Doğu ve Güneydoğu’da da çok çeşitli topluluklar var, farklı etnik gruplar, farklı inanç grupları, farklı siyasi görüşten insanlarımız, hepsi bizim insanımız kim olursa olsun. Bizim bu çoğulcu yapıyı, bu zenginliği gözden uzat tutmamamız lazım. Hiç kimsenin bütün Kürtler adına konuşmaya hakkı yok, kusura bakmasınlar. Hiç kimsenin bütün Zazalar adına, bütün Araplar adına, bütün Türkler adına, etnik anlamda söylüyorum, konuşmaya hakkı yok. Hiç kimsenin bütün Aleviler adına, bütün Sünniler adına konuşmaya hakkı yok. Herkes arkasındaki gerçek güç neyse, onlara somut destek veren kimse onlar adına konuşabilir. Ama geçmişte bu muhataplıkta maalesef bir farklı algı oluştu, işte şimdi onu düzeltiyoruz. Yani geçtiğimiz eylem planında Başbakanımız çok açık ve net bunu ifade etti, iller bazında sivil toplum kuruluşlarından, kanaat önderlerinden, işte meslek kuruluşlarından teşekkül edecek yeni oluşumlar gerçekleşecek, valiliklerimizi bu işi koordine edecek. Başbakanımız bir ile gittiği zaman, bizler bakan olarak gittiğimiz zaman bu insanlarla muhatap olacağız. Bunlar içinde değişik görüşten, farklı kesimlerden insanlar olacak ve biz onları dinleyeceğiz, kendimizi de onlara anlatacağız.

Muhatap bütün halkımızdır, bakın bunu çok net bir şekilde artık ortaya koymamız lazım. Bütün toplum, Doğu, Güneydoğu’da ve Türkiye’nin genelinde aslıda yaşayan kim varsa, bu sorunlardan etkilenen, bu sorunlar üzerinde söyleyecek sözü olan kim varsa herkes muhataptır. Birilerinin tekelci bir anlayış oluşturmasına hiçbir şekilde müsaade etmemeliyiz. Tek tipçilikten hep şikâyet edenler kendileri tek tipçilik oluşturmamalı” şeklinde konuştu.

Bingöl Gazetesi