30 / 04 / 2024

Gayrimenkulde yabancı ilgisine kur etkisi ne olur?

Gayrimenkulde yabancı ilgisine kur etkisi ne olur?

Işık Gökkaya "Gayrimenkul söz konusu olunca konjonktüre göre hemen almak ya da almamak gibi ani kararlar verilmez. Günlük ve kısa vadeli gelişmelerde insanların fikirlerini çok çabuk değiştirmesi pek mümkün değil"dedi...



Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Üyesi Işık Gökkaya, gayrimenkul söz konusu olunca konjonktüre göre ani kararlar verilmeyeceğini belirterek, "Günlük ve kısa vadeli gelişmelerde insanların fikirlerini çok çabuk değiştirmesi pek mümkün değil. 'Türk Lirası'nın değer kaybı yabancı yatırımcıyı çekti ya da siyasi belirsizlik itti' demek gibi bir şey söylemek çok doğru değil" dedi. 


AA muhabirine 17 Aralık'tan bu yana gelişen sürecin gayrimenkul sektörüne yansımalarını değerlendiren Gökkaya, 17 Aralık'tan sonra bir belirsizlik oluştuğunu ama bunun yabancı yatırımcı için bir olumsuzluk anlamına gelmediğini belirterek, yabancı yatırımcının orta ve uzun vadede Türkiye'nin potansiyelini çok rahat görebildiğini söyledi. 


Gökkaya, fiyatların döviz cinsinden ucuzlamasının da yabancı yatırımcı için bir fırsat olduğunu ifade ederek, ancak Türkiye'nin yabancı yatırımcıyı çekmek için gerekli olan teşvikleri tamamlayamadığını, uzun vadeli oturma izinlerinin alınması  ve konut kredilerinin Türkiye'den edinebilmesi gibi sorunların hala netleştirilemediğini kaydetti. 


Türk Lirası'nın değer kaybıyla yabancı yatırımcının çok önemli bir şans elde ettiğini anlatan Gökkaya, "Ancak dövizin yükselmesi inşaat malzemelerinin fiyatlarını artırıyor. Bu da konut fiyatlarını yükseltecek. Orta vadede konut fiyatlarında yüzde 10-15 oranında bir artış olacaktır. Kredi faiz oranın artışıyla maliyet artacak. Çimento ve demirdeki artış sebebiyle artık inşaat şirketlerinin kompanse edemeyeceği fiyat artışları oluştu" diye konuştu. 


Gökkaya, bu yıl iki seçim olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:


"Seçimler sürecinde ekonomik konjonktür nasıl ilerleyecek? Faizlerde tekrar bir artış olacak mı? Bütün bu konular çok önemli. 2013'teki konut satış rakamlarına 2014'te ulaşmak zor gibi görünüyor. 2013'te 1 milyon 144 bin konut satıldı. Bunun yüzde 40'ı da konut kredisiyle yapıldı. Konut kredileri bu kadar rahat kullanılabilecek mi? Şu an konut kredileri yüzde 1,0-1,15 aralığında. Bu yıl bu oranların yüzde 1,25' lere çıkma olasılığı var. Bu da ciddi maliyetler oluşturacak ve konut kredisi kullanım oranını azaltacak, zira dolardan kaynaklı çimentoda ve demirde yüzde 25 fiyat artışı oldu. "


Konutun emtia olmadığını, insanların hayatında bir veya iki kere aldığı bir mal varlığı olduğunu belirterek, "Gayrimenkul söz konusu olunca konjonktüre göre hemen almak ya da almamak gibi ani kararlar verilmez. Konut çok kısa sürede alınıp satılacak bir şey de değil. Orta ve uzun vadeli bir yatırımdır. Son dönemde altın, döviz ve borsadaki istikrarsızlıktan sonra gayrimenkul yatırımcı açısından en güvenilir araç oldu. O yüzden günlük ve kısa vadeli gelişmelerde insanların fikirlerini çok çabuk değiştirmesi pek mümkün değil. 'Türk Lirası'nın değer kaybı yabancı yatırımcıyı çekti ya da siyasi belirsizlik itti' demek gibi bir şey söylemek çok doğru değil. Yabancı yatırımcı geri çekildi diye bir durum söz konusu değil. Fiyatlar dolar bazında düştüğü için alım kararını hızlandıran gruplar olduğunu duyuyoruz. Özellikle Körfez'den çok ciddi bağlantılar vardı gerçekleşemeyen, bu son döviz artışının ardından bu satışlar gerçekleşti."  


Gökkaya, 17 Aralık sürecinden sonra özellikle Arap yatırımcının Dubai'ye kaydığı şeklinde iddialar olsa da Dubai 'de fiyatlar konusunda çok ciddi bir doyum noktası oluştuğunu ve Dubai'nin tekrar bir cazibe merkezi olmasının zor olduğunu söyledi. 


 


-  " Türk Lirası'nın değer kaybı bireysel yatırımcılara olumlu yansıdı"


  


REIDIN Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Kayhan da son olayların ardından Türkiye'nin güvenli liman algısının Körfez ülkelerinde bir miktar zarar gördüğünü belirterek, "Bireysel alıcı düzeyinde çok büyük bir değişiklik yok hatta Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybı olumlu bile yansıdı. Ancak, kurumsal yatırımcılar açısından bunun tam tersi bir durum söz konusu. Türkiye'ye yönelik ekonomik ve politik istikrarsızlık algısı çok olumsuz yansıdı" değerlendirmesinde bulundu.  


Kayhan, dövizin Türk Lirası karşısında değer kazanmasının henüz satışlara yansımadığını çünkü fiyatların daha da düşeceği ve doların da daha yükseleceği yönünde beklentiler oluştuğunu kaydetti.  


Kayhan, belirsizlikten çekinen körfez yatırımcılarının başka bölgelere yoğunlaştığını vurgulayarak, şunları kaydetti: 


"Körfez yatırımcısı büyük oranda Dubai gibi başka bölgelere yöneldi. Özellikle Dubai'nin Expo 2020'yi kazanması, dirhemin direkt dolara sabitlenmesi nedeniyle oluşan güven bunda çok etkili oldu. Dubai'deki kira getiri oranlarının nispeten çok yüksek olması ve Dubai'de yaşanan ciddi büyüme bizim gibi ülkelerden kaçan para için ciddi bir alternatif oluşturuyor. Dubai'de bazı bölgelerde fiyatlar 2008'deki tepe noktaları geçtiğini görüyoruz. Dubai'ye son 3 yılda yatırımın çok büyük bir kısmı Hindistan, Suudi Arabistan, Afrika özellikle de Nijerya'dan geldi. İran'a uygulanan ambargolardan dolayı İran tarafında sıkıntı yaşandı ama yeni açılımla birlikte İran'dan Dubai'ye çok daha büyük bir yatırım gelmesi bekleniyor" 


 


- "Körfezden Türkiye'ye yönelik büyük bir bekleyiş var" 


 


Dubai Türk İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi İdris Demirhan ise 17 Aralık sonrasında özellikle Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi Körfez ülkelerinin doların Türk Lirası karşısında değer kazanımını bir avantaj görüp, Türkiye'den özellikle İstanbul, Yalova ve Orhangazi gibi yerlerde büyük yatırım yapmaya başladıklarını söyledi. 


Demirhan, bazı Körfez ülkelerindeki bireysel yatırımcıların ise Türk Lirası'na endeksli projeleri avantajlı bulup daire almaya başladığını, bir kısmının da durumun daha netleşmesini beklediğini ve endişeli olduğunu ifade etti. 


Belirsizlikten çekinen Körfez yatırımcılarının bir kısmının Dubai'nin EXPO 2020 yi almasından dolayı yatırımlarını bu bölgeye kaydırmaya başladığını anlatan Demirhan, şöyle konuştu:


"Kiralar geçen 3 ay içinde yüzde 10'dan fazla arttı. Gayrimenkul alım ve satımında yüksek bir artış söz konusu. Özellikle Arap Baharı'nın ardından yaşanan geriliminden kaçan yatırımcılar, Arapça bilmeleri ve ortak kültüre sahip olmalarından dolayı yatırımlarını Dubai'ye kaydırdı. İran'daki yeni yönetimin biraz daha ılımlı siyaset yapması da Dubai'deki İran sermayesini artırmaya başladı. Bu yüzden gayrimenkul alımı için Dubai 2008 krizinden önceki fiyatlara ulaşmaya başladı. Büyük sermaye grupları her zaman Dubai'deki mevcut yatırımlarını koruma çabasını sürdürüyor."  


Demirhan, Körfezden Türkiye'ye yönelik büyük bir bekleyiş olduğunu ifade ederek, Arap dünyasında Türkiye'nin köklü bir ülke olduğu, son yaşanan olayların geçeceği ve kısa süreli sıkıntı yaşandığına dair görüşler olduğunu, Körfez ülkelerindeki yatırımcının, Türkiye'nin bölgede alternatifi olmadığını bildiğini dile getirdi.


Demirhan, "Kültürel ve toplumsal değerler anlamında bir çok ortak noktanın olması ve hali hazırda yatırımlarının bulunmasından dolayı Körfez'in her zaman elinin ve ayağının Türkiye'de olacağına inanılıyor. Gayrimenkul piyasası biraz duraklama yaşasa da mayıs ayından sonra tekrar canlanacak gibi görünüyor" diye konuştu. 


AA


Geri Dön