bilge özdemir köşe yazıları Haberi
Eskiden Gece konduların bir tarzı, kendine özgü bir tadı vardı. Gece kondular, sınıf farklılıkların müstakil yaşam döngüsünde buluşma noktasıydı.
Köylerin; göç dalgalarında ve refah seviyelerinin gelir düzeyi ile yükseldiği yerleşim alanlarında köy/kırsal yaşamı “ beton ve tuğlaya “ yenik düşüyor.
Kırsallarımızda, “ rahat yaşam; betonla yaşam “ anlamına geliyor... Geliyor gelmesine de içi onları, dışı başkalarını yakıyor.
Bina yapım kültürü; betonarmenin tuğla ile çevrelenip tepelerinde filizlenmeye hazır bekletilmesi olarak değerlendiriliyor. .
Ne yazik ki, köyünden, beldesine; ilçesinden, iline; şehrinden, metropolüne görüntü ayni... Çevremizde tuğlalı , sıvalı, filizli binaların oluşturduğu “ görüntü kirliliği “ yılların verdiği alışkanlıkla kabul ediliyor.
Sıva ve Boya/Badana : Bu ikilinin, bina toplam maliyeti içinde değeri, yok denecek kadar az. Ancak bina tamamlanınca “ sıva “ çoğu zamanda...