Halil Şahin: Aksu'da imar konusunda önemli mesafeler aldık!
Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin, bölgenin en önemli sorununun planlama olduğunu, bu konuda ciddi mesafe aldıklarını ifade etti. Şahin, "Aksu'nun önceliği planlamadır. Bunu hep söyledim. " dedi.
Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin, bölgenin en önemli sorununun planlama olduğunu, bu konuda ciddi mesafe aldıklarını vurgularken, tarım alanlarını da korumak istediklerini, bunun içinde 11 Köyde Köy Yerleşim Planlarını hazırladıklarını vurguladı. Bir çok yatırımı ve projeyi de hayırseverlerin yardımı ile hazırlayıp hayata geçirdiklerini belirten Başkan Şahin, turizmcilerden de ciddi destekler aldıklarını ifade etti.
AKSU'DA GÖREVE GELDİĞİNİZDE BEKLEMEDİĞİNİZ BİR SÜRPRİZLE KARŞILAŞTINIZ MI?
Göreve gelmeden önce Aksunun içerisinde olduğum için, yıllarca ilçe başkanlığı da yaptığımdan belediyenin durumunu çok net olarak bilmesekte, yüzde 100 olarak bilemesekte mecliste bulunan meclis üyelerimizle grup toplantıları yapıyorduk. Belediyenin durumunu %80 biliyorduk.
Böyle olunca çok bilmediğimiz bir yere gelmiş gibi değil de, biraz daha düşündüğümüzden kötü gördüm. Allah'a şükür %80'ini bildiğimize göre %20'lik kısımda bize çok sürpriz gelmedi. Ama şuan önemli bir mesafe aldık.
AKSU'DA ÖNCELİĞİNİZ NE ?
Aksu'nun önceliği planlamadır. Bunu hep söyledim. Aksu 2008'de kuruldu, 2009'da seçime gitti. 2014 yılı Mart'ına kadar geçen bir süre var. Halkın ne beklediği, siyasette idarecilikte beklentisi, biz ne kadarını yaptık dediğimiz zaman ben hep öz eleştirimi yaparak giderim. Halkın beklentisinin ne kadarını karşıladık. Ne kadar sürede. Ben o kadar süre içerisinde halkın beklentisinde birinci öncelik Aksu'da taş taş üstüne koyamıyordu. Yani imarla ilgili, yapılaşma sektörü ile ilgili ciddi sıkıntı vardı. O dönemde bunda hiç mesafe alınamadı.
Önce idare vardı, idareyi de kaldırdıkları için çardak dahi yapılamaz hale gelmişti.
Burada sınıfta kaldı bizden önceki belediye. Bunu net olarak söyleyebilirim. Biz orda mesafe aldık. Yeni kurulan ilçede şuan planlama yapamadıysak, şehir kuracağız neticede üstüne bir şey yapma şansı yoktu.
Ama şu an çok mesafe aldık. Biraz önce Pazartesi günü yapılacak meclis toplantısında gelen gündem maddesinde bizimle ilgili konuların hepsi imarla ilgili. 5 binlik ve binlik planlar için çalışıyoruz. Bitirdiğimiz yerler var. Şu an karşımızda imar yolu açılıyor.
İlk defa Aksu'nun merkezinde bir imar yolu açılıyor. Bu da 10 ayı buldu. Çalışmalarımız 10 ay içerisinde netice vermeye başladı.
İnşallah çok uzamaz diye düşünüyorum. Başlamış olduğumuz, halen çalıştığımız, imardaki arkadaşların işleri biterse 30 yıl süreyle Aksu imarda rahatlar diye düşünüyoruz. Yaptıklarımız yeter mi ? Yetmez. Biz tarım alanlarının bile planlanmasını istiyoruz.
Tarım alanlarında planlamalar yapılsın, bunun yanında tarımla uğraşan vatandaşlar serasını yaptıkları yerde işçi evini de yapabilsin, seraların yanına kadar da yollaryapılabilsin.
DSİ'nin yapmış olduğu toplulaştırma ile bunu da çözeceğiz. Tarımın imarını da bir noktada yapmış oluyoruz.
KÖYDEN MAHALLEYE DÖNENLER SİZDEN EN ÇOK NE İSTİYORLAR ?
Biz 450 dönümlük bir alanı kapsıyoruz. İlçeler içerisinde en büyük alan Döşemealtı'nın olması lazım. Gerçi onun dağı taşı, orman alanı fazla. Yüzölçümü olarak biz ilk sıralardayız. Nüfus olarak Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı kadar çok büyük yoğunluğa sahip değiliz. Bizim bölgemiz tarım arazisi olduğu için her tarafı ev yapalım, her tarafa inşaat yapalım demiyoruz. Ama tarımla da uğraşsa, ticaretle de uğraş herkesin ihtiyacı olan, sosyal donatı da dahil, evi de dahil yapı labilsin istiyoruz.
70 bin nüfusumuz var. 70 bin nüfusa bakıldığında 450 bin dönümlük bir alanda çok az. O da yıllardır Aksu'nun ihtiyacı olan ve yapılamayan planlama yapılaşma yapılamadığı için o konuda sıkıntımız var.
Tarım bölgelerinde açılacak yollar şehir merkezlerinde olduğu gibi olmaz. Ticari alan olması için 10 metre derler, ama o tarım bölgelerinde 5 metre yeterli olan yollardır. Yoksa tarım arazilerini tamamen bitirme gibi bir mantık olmaz. Her bölgenin kendine göre bir planlaması vardır. Çarşıda yapılan imarla tarım alanlarındaki plan bir olmaz.
Biz 11 köyle ilgili köy yerleşim planı hazırladık. 11 Köyden mahalleye dönen yerler vardı. Oralarda ev yapımının, o bölgede oturan insanların da ev yapabilmesi lazım. Köyde vatandaş çiftçilik yapıyor ama köyde ev yapamıyor. Çarşıya gidip geliyor.
Seranın başında olmadığın zaman orada işte aksama olur. Gece don olduğunda eğer seranın başında bulunamıyorsan bir daha da zaten gelmene gerek kalmıyor.
Köylerdeki planlamalarda biraz da bizim sosyal donatı alanları içerisinde olacağı için oralarda yaşayan vatandaş, park yeri, okul yeri de, bahçesi de hepsi de planın içerisinde olacak.
Öyle bir planlama olacak.
Merkezi yerlerde şu anda çocuklara parklar yapıyoruz. Çocuklar gittiğimiz zaman, ziyaretlerimizde soruyorlar. Bizim park sıramız ne zaman gelecek diye.
Köylerde de park yerini hazırlarsak öyle olacak. Bu da planlamayla olacak. Ama onda da şu anda sona yaklaştık.
TARIM BÖLGELERİNDE PLANLAMALAR İÇİN AYRICA KAMU YARARI DA ALINIYOR.
Köy yerleşim planlarını hazırlıyoruz. Ama bu biraz uzun oluyor. Tarım bölgelerinde ayrıca İçişleri Bakanlığı'nd an kamu yararı da alınması gerekiyor. İşi biraz daha uzun ve göreceli oluyor. Biz Toprak Kurulu görüşünü alıyoruz, kurumların hepsinin görüşünü alıyoruz ama işin bir de o ayağı var. Onu da aldık. 11 köyde bu son düzlüktü.
KIRCAMİ İLE KENDİMİZİ KIYASLAMIYORUZ
Kırcami yıllardır konuşuluyor. Biz kendi tarım bölgelerimizde çok fazla dillendirmeden kendi işimize bakıyoruz. Kırcamisi olduydu olmadıydı, yarısı içindeydi yarısı dışındaydı, ne oldu ne olmadı bilemiyorum. İnşallah halkın istediği gibi bir şey çıkmıştır.
Herkes rahatlar diye düşünüyorum. Biz Kırcam isiyle falan kendimizi kıyaslamıyoruz. Oranın durumu daha farklı. Birileri çıkıyor mahkemeye götürüyor.
Bizim 25 meclis üyemiz var. İktidar partisi üyeleri ve muhalefet partileri de dahil tek ses çıkartarak gidiyoruz. Kırcamisi ile bizim tarım alanlarını aynı kefeye koymuyoruz. İnşallah onların planı da halkın istediği şekilde çıkmıştır da kimse mağdur olmaz diye düşünüyorum. Biz Büyükşehir Meclisinde zaten o plana destek verdik.
BÜYÜKŞEHİR'İN KATKISI ŞUANA KADAR NE OLDU?
Kültür merkezi yapacağız. Kültür Merkezinde 5000 lik planı yapıyoruz. 5000'liği Büyükşehir yapıyor, binliği de hemen akabinde aynı meclis getirmek için çalışıyoruz.
Oradaki arkadaşları arıyoruz. Çünkü, yıllardır beklenen şeyler. Bakıldığı zaman bir Kültüre Merkezimiz yok. Bakıldığı zaman orada şu anda çöp kamyonları duruyor. Depo olarak kullanılıyor. Buraların da düzene girmesi için binliği de yine aynı meclise getirelim diyoruz. Büyükşehir buranın sıkıntısını bildiği için hemen gündeme aldıracağız.
Önerge ile.
Büyükşehir olarak bakıldığı zaman bizim bir çok projemizde, Aksu'nun önünü açacak büyük projelerde destek veriyor.
İşte 6 tane alt ve üst geçit Mayıs ayı sonuna kadar yetişecek. Çalışmalarda hemen ilçe girişinden itibaren başladı. Bu projelerde biz üzerimize düşeni yerel belediye olarak yapıyoruz. Ama Büyükşehir gereken özveriyi göstermese, gereken hassasiyeti göstermese bu beş sene nasıl geçer diye bakardı millet. Bizden fazla gayret ediyor. Bir çok büyük projelerde takıldığımız zaman Menderes Başkan olur, Büyükşehir'deki arkadaşlar olur, vekillerimiz olur devreye girerler. Ekip çalışmasına yatkınız. Ekip olmadıktan sonra hiç bir şey olmaz.
ŞU ANA KADAR HİÇBİR AÇILIŞ YAPMADIK Bugüne kadar hiç bir açılış yapmadık. Sadece bir parkın açılışını yaptık. Yaptığımız tesislerin hiç birinin açılışını yapmadık. Onu da muhtarımız kendi mahallesinde olduğu için açılış yapılmasını çok istedi. Onun istemesi ile ufakbir açılış oldu.
Büyükşehir desteği ile şu an macun deresi ıslahı sürüyor.
Biz altyapısını hazırlıyoruz ama ASAT'ın, Büyükşehir'in desteği ile oluyor. Büyükşehir'in desteği ile oluyor. Bir kısmı bitti. İsterse gelip açılış bile yapabilir. Çalışmasını gösterebilir. Büyükşehir olarak bizim bölgemizde yaptığı bir sürü iş var. Biz siz diye bir ayrım yok.
Bakarsınız hepsini toptan açar geçeriz.
Açılışla zaman geçirecek halimiz bile yok. Sürekli yeni yatırımlar yapmaya çalışıyoruz.
Biz 11 köyle ilgili köy yerleşim planı hazırladık. 11 Köyden mahalleye dönen yerler vardı. Oralarda ev yapımının, o bölgede oturan insanların da ev yapabilmesi lazım.
Köyde vatandaş çiftçilik yapıyor ama köyde ev yapamıyor. Çarşıya gidip geliyor. Seranın başında olmadığın zaman orada işte aksama olur. Gece don olduğunda eğer seranın başında bulunamıyorsan bir daha da zaten gelmene gerek kalmıyor.
Ama bakarsın bir gün bir boşluk olur hepsini beraber açarız.
YAPTIKLARIMIZI VATANDAŞ BİLSİN YETER Eksiklerimiz var biliyorum. Bir TV proğramına çıktık. Yaptıklarımızı anlatmaya çalıştık. 1,5 saatlik süre su gibi akıp gitti, yaptıklarımızın çoğunu anlatamadık. Biz bir yıl olmadan onlarca proje yapmışız, ne kadarını halka duyurmuşuz, basına ne kadarını aktarmışız dediğimiz zaman bizim onda birimizi yapanlar bizden fazla yaygarasını yapıyor gibi geliyor Gören görüyor.
Bu konuda bende biraz sıkıntı var. Bir yere giderken kendim çekip gidiyorum. Hadi hep beraber cümbür cemaate gidelim gibi bir mantık yok. Böyle bir alışkanlığımız olmamış. 50 yaşından sonra huy değiştirmeyelim diye uğraşıyorum.
BORÇ EDEBİYATI YAPMIYORSUNUZ AMA NE KADAR BORÇ DEVR ALDINIZ ?
Konuyu öyle algılamayalım. Bizim geldiğimizde 2 yıllık borçlar vardı. Son hesaplara baktığımızda 2-3 aya kadar düştü. Geriden gelen borcu 2-3 aya kadar getirmişim. Borç herkesde olur eder ama borcu ödeyebiliyormuyuz ona bakıyorum. Borcu ödüyoruz. Borçlu gibi de durmaya çalışıyoruz. Adam geldiğinde kovalamamaya çalışıyorum kendi yapım olarak.
Ben esnafım. Borç bizden önce yapılmış olsa da bizim dönemimizde de yapılmış olsa da alacaklı geldiği zaman adamı gücendirmemeye çalışıyorum. Kendi adıma. Burada çalışan herkes aynı şekilde davranıyormudur.
Ama onlara da aynı tembihatı yapıyorum.
Bunun yanında 2 yıllık borcu burada alacağı olupta sona doğru getirdiğimize göre gidişatımızı iyi görüyorum.
DEVLETE NE KADAR BORCUNUZ VAR Ama devlete olan borcumuz var. O da 1997 yılında yanlış imar uygulamaları yapılmış. Planlama ile ilgili bir imar uygulamasına girişilmiş. O da yanlış yaptıklarından dolayı bizim Maliye Bakanlığı'na olan borcumuz var. Onla ilgili de çözüm arayışındayız. O borcu zaten miktar olarak söylemeye bile gerek yok. Belediye bütçesini 10 sene hiç yemesen - içmesen yine ödenmez o borç. Onun da bir kısmını mecburiyetten ödemeye kalktık. Mecbur kesmeye başladılar. Onda da inşallah Bakanlar Kuruluna kadar uzanıp onunla ilgili bir çözüm bulacağız.
Onun altyapısını hazırlıyoruz.
Biz devlet memuru değiliz. Esnaf adamız. Eczacıyım.
Devlet memuru olsak kuruş kuruş borç çıkartırız. Esnaf olan adam felaket tellalılığı hiç yapmaması lazım. Borcu da olur alacağı da olur. Ben borcumu ödüyormuyum ona bakmam lazım. Ben borcumu ödüyorum. Ona bakarım. Devlete olan borcum var. İlla da alacağım derse onu da mahsuplaşma ile yaparız. Altıntaş tarafında yapacağım çalışmaların bir ayağı da odur. o şekilde ödeme hesabı da yapıyoruz. Yani illa da param derse. Biz karşımızda görünce alacaklı olarak kabul ediyoruz.
Borcu biz yapmasak bile kamunun devamlılığı var. Devletin devamlılığı var. O açıdan. Yoksa benim şu kadar borcum, şu kadar alacağım var mantığı bizde olmaz.
Biz borçlarımızı günü güne ödeyecek hale getirmişiz.
Yatırımda yapıyoruz. Parasını da buluş buluşturuyoruz.
AKSU'DA YAPILAN YATIRIMLAR NELER ?
Aksu'daki yatırımlarımız resmi olarak cebimizden ne kadar para çıktı hesabına çok fazla girmiyoruz. Bakıyoruz bir yerde park mı lazım, parkın parasını buluyoruz, buluşturuyoruz, hayırsever bulup yaptırıyoruz.
Pazar yerimi yapıyoruz, plaj mı yapıyoruz. Bir çok yatırımda belediyenin kendi parasını kullanma yoluna gitmiyoruz. Onun için öyle tek teke hesap tutmama da gerek kalmıyor. Para nereye harcanacaksa hayırseverini bulup getiriyoruz ona verdiriyoruz.
Bunu aleni herkesde biliyor.
BUGÜNE KADAR NELER YAPTINIZ ?
Aksu'nun öncelikleri şu.
Önce yapı. İnşaat yani imar. Arkasından sağlık geliyordu. Bakıldığı zaman ulaşım geliyordu. İlk üçü böyle sıralanıyordu. Arkasından eğitim de geliyordu.
Bu konularda ne yaptık! İmarda şu ana kadar yapılmayanları yaptık. Hele hele şu önümüzdeki dosyalar bittiği zaman çok daha farklı bir Aksu olacak. Özellikle de Altıntaş'daki çalışma konusunda bayağı mesafe aldık. Bittiği zaman zaten Aksu'nun çehresi tamamen değişecek. Belki de Aksu'nun vitrini olacak. Bazı mahalleleri bitirmeye başladık Aksu'lunun ne zaman ev yapacak, ne zaman çor çocuk evlendiği zaman ev alanı olacak sözleri duyulmayacak. Bu büyük bir sorundu. Bunda bayağı mesafe aldık.
Sağlıkta da mesafe aldık.
Hastane yerini hazırladık. 220 dönümlük bir alan ve hastane olarak tahsisleri yapıldı. Proje aşamasına getirdik. 300 yataklı bir hastanenin bugün oluvermesi gibi bir şey olmaz. 2-3 yıl gibi bir süre bekleniyor. Polikliniği açtık.
Acil başladı. Bu haftadan itibaren de diğer branşlarda faaliyete geçecek. 16 branşta doktor olacak. Bakıldığı zaman normal hastane görüntüsü veriyor.
Bu bölgede saat 4'den sonra sağlık kuruluşu açık değildi.
Eczanelerin sırtında kalan bir yüktü. Eczaneler ne kadar sağlık sorunlarına müdahil olabilirlerdi ki. Ona rağmen eczacılar ellerinden geleni yapıyorlardı.
Ulaşımda da ciddi sıkıntılar var. Sadece Aksu'nun problemi değil. Bir çok yere yeni hat koydurduk. Onun altyapısını hazırlamaya çalışıyoruz. Hat koydurduğumuz yerlerde yol sokak işini çözümlemeye çalışıyoruz. Duraklar koyduruyoruz.
Ulaşımda da raylı sistem ile inşallah 2016 Nisan'ına kadar bittiğinde hele de kavşaklarda bittiğinde ulaşımda daha fazla mesafe alacağız. Özellikle kavşakların yapım aşamasının içerisindeyiz. Her türlü desteği veriyoruz.
Biraz daha sabredildiği zaman daha iyi bir ulaşım ortaya çıkacak.
Eğitimde okulların temizlikleri de dahil hayırseverini bulma ve Milli Eğitimle olan diyaloğu sürdürüp okulların yapımında bir hayli mesafe aldık.
Meşale Güloluk Köyündeki, kendi köyümün okulu bitti. İkinci döneme yetiştirilmeye çalışılıyor.
Karaöz'de de öyle. Bunlar 14 derslikli okullar. Bunun yanında Turizm Meslek Lisesi'nin Aksu'da mutlaka olmasını istiyorduk. Yeri hazırlandı, hayırseveri de hazır.
Kundu'da başlanacak. Orada yine Kürşat beyin yapımını devam ettirdiği okul var. Okullar bölgesinde 4 okul var. Birisi bitti, birisinin temizliği yapılıyor, bir tanesine ise yeni başlandı.
Bunlarında devreye girmesi ile bölgenin okul sıkıntısı sona erecek.
Bunun yanında Yurtpınar'daki 24 derslikli okulumuz da bitti. İkinci döneme hazır hale geliyor. Okul konusunda ciddi çalışmalarımız oldu.
Milletin camisinin temizliği, Kuran Kursu'nun yapımı, yol olayları, parktır, plajdır, pazar yeridir bakıldığında bir çok şeyi yaptık.
3 adet plajı Aksu halkına kazandırdık. Aksu halkı denize giremiyordu. Daha göreve ilk geldiğimiz günlerde yer tespitini yapıp o bölgede üç plajı açtık. O bölgede vatandaşın denize gireceği yer yoktu. Otellerde devlete para kazandırıyor ama dışardan gelenlerin hakkı olduğuna göre burada yaşayan Antalyalılarında hakkının olması dedik, yağmalatmadan 3 plajı hizmete aldık. Bu bile daha göreve gelmeden planlanan hizmetlerdir.
Kaldırımdır, parkların bakımıdır, çöplerin toplanmasıdır bunları söylemiyorum bile.
EXPO'NUN YER SEÇİMİ KONUSUNDA UYANIKLIK YAPTIK EXPO Aksu için çok büyük bir projedir ve çok büyük bir fırsattır. O proje aslında benim ilçe başkanı olduğum dönemde Soğucaksu Mahallesi'nde donduruluyordu. Olmaz dedik.
Son anda biz hamle yaptık. Bir mahalle tamamen kaybolacaktı.
Bölgeye gitmesi sırf bizim gayretlerimizle olmuştur. Eğer şimdiki yerine gitmeseydi biz daha çok Aksu ne zaman, Aksu Ovası ne zaman sudan kurtulacak diye düşünürdururduk.
Aksu Çayı'nın ıslah projesi EXPO sayesinde ivme kazandı. Bunu her zaman söylerim. Hatta şu andaki DSİ Bölge Müdürü bana "Halil Başkan.
EXPO için başka yer bulamadınızda mı bataklığın içinden yer verdiniz" dedi. EXPO'nun oraya gidiş hikayesini kendisine anlattım.
"Bizim amacımız Aksu ovasını suyun içinden kurtarmaktı. Burası 10 bin dönümlük bir alan. Her yıl su içinde kalırdı.
Millet o felaketin yaralarını nasıl saracak diye ona bakılıyordu.
Onun sayesinde hem mendirek hem de Aksu ıslahı hızlandı.
Çünkü buraya EXPO yapılacak ve sualtında olmaması isteniyor.
Belki maliyeti 200 ise 300-400'e çıkıyor ama onun için burayı istedik" dedi. O zaman bir şey diyemedi.
Su İşleri ıslah çalışmasını takip ediyor. Bu kadar yük olur mu dediği zaman savunmamız bu oldu. Bence halen en doğru yer tercihi burasıdır. Burada yanlış yapmadığımızı düşünüyorum.
TURİZMİN AKSU'YA KATKISI NASIL En fazla turizmden katkı buluyoruz. Belediye olarak en fazla turizmden katkı alıyoruz.
Şuanki görüntüye baktığımızda bölgemizde 26 otel var, otellerde çalışan vatandaşlara bakıyoruz bir çoğu bizim bölgemizden. Bizim bölgenin işsizlik sorununu bir noktada orada eritiyoruz.
Aksuluların istihdamına önemli katkı sağlıyor. Bunun yanında bu bölgenin tarımdan ürettiğinin önemli bir kısmını da oteller alıyor.
Bu da bölgedeki tarımı hareketlendiriyor.
Hayırseverler diyoruz ya.
Bu bölgeden para kazanıyorsanız biraz da desteğiniz olsun diyoruz.
Sağolsunlar kırmıyorlar. Turizm desteğinin böyle de bir boyutu var. Otellerde tarım sektörü de, turizm de lazım. Hepsi lazım.
İMAR DA KIRMIZI ÇİZGİLERİNİZ VAR MI?
Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Tarım bölgelerimizi koruyalım diye uğraşıyoruz. Tarım bölgeleri de tarım planlaması ile korunacak. Tarım planlaması lk defa Aksu'nun merkezinde bir imar yolu açılıyor.
Bu da 10 ayı buldu.
Çalışmalarımız 10 ay içerisinde netice vermeye başladı.
yapılmazsa tarımın önünü açamıyorsun, tarımı da bitiriyorsun.
Tarım planlamamız, köy yerleşim planlamamız ile de kim nereye yerleşecekse oraya yerleş demiş oluyoruz. Vatandaşın önünü açarsan oraya doğru yönlenecek.
Şimdi kaçak - göçek ovada her yerde bir şeyler yapılıyor. O önlenmiş olacak. Tarım arazileri artık tarım arazisi olarak kalmış olacak. Dediğimiz yapılanmalar bittikten sonra. Biz her yerde ev yapalım demiyoruz. Ama burada bir şehir kurduysak, burada insanlar yaşıyorsa adam gibi yaşasın, sosyal donatı alanları da olsun, yerleşecek olduğu yerde olsun. Burada tarımı da korumuş oluyoruz. Düzgün bir yapılaşma olsun. Kim nereye yerleşecekse oraya yerleşsin. Oranın yaşayan insanlarının parkı da okul yeri de hepsi içinde olsun.
Bu planlama bittiği zaman tarım yapılacak yer neresidir, ev yapılacak yer neresidir bunların hepsi planlanmış olacak.
Bunlar geç kalan planlamalar. Şimdiye kadar çoktan yapılmış olması gerekiyordu.
Yapılmadığı içinde çarpık yapılaşma ortaya çıkıyor.
ÖNCE VATANDAŞI UYARIYORUZ
Çarpık yapılaşma konusunda vatandaşı önce uyarıyoruz.
Bizim yapmamız gereken şöyle yapmanız gerekiyor diye uyarmak. Önüne bir şeyler sunmak zorundayız. Şimdiye kadar sunmayı yapamamışız.
Yavaş yavaş müdahale etmeye başladık. Vatandaşa nereye yapacağım dediği zaman bir şey diyemiyorsan o zaman biraz sıkıntı oluyor.
ZAMANIN ÇOK HIZLI GEÇMESİNİ İSTEMİYORUM
İnsan ömrü sınırlı. Her yılın, her ayın , her günün hesabını iyi vermek lazım. İyi tutmak lazım. Sorumluluk makamında olan insanların da sorumluluklarını iyi bilmeleri gerekiyor diye düşünüyorum. Biz ekibimizle beraber beş yıl için görevlendirildik. Bu süreti israf etmeden, en iyi, en verimli nasıl kullanırız öyle değerlendirmemiz lazım geldiğini düşünüyorum.
Arada bakıyoruz kaç ay oldu diye.
Ben çok fazla zaman geçtiğiniz istemiyorum. Önümüzde çok iş var yapılacak. Zamanın biran önce geçip gitmesinden ziyade bize verilen sürede vatandaşların ne kadarının beklentilerini karşılarız diye düşünüyorum.
İnşallah beklentilerinin üstüne çıkarız diye düşünüyorum.
Park yapıyoruz. Çocuklara bakıyorum. Çocukluk yaşı belli bir dönemdir. Hiç çocuk parkı görmemiş bölgeler var.
Biz süreyi çok iyi değerlendirip halkımızın beklentilerini biran önce karşılamak istiyoruz. Halkımıza bize güvenmesini ve dua etmesini istiyoruz"
Antalya Akdeniz Güncel