Hasan Arslan: Çiğli'ye hizmet yağacak!

Yerel seçimlerin ardından görevinde 100. gününü dolduran Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, “5 yılsonunda belki gelirim belki gelmem; ancak devredeceğim kişiye sorunsuz bir belediye bırakmak istiyorum” dedi

29 Mart 2014'teki yerel seçimlerde göreve gelen yeni belediye başkanları, koltuktaki 100. günlerini doldurdu. Peki, Başkanlar; 100 günde ilçelerinde neler yaptılar? Hangi hizmet ve çalışmalara imza attılar? Yeni plan ve projeleri neler? Yenigün, başkanlara 100 günlerini sordu. İlk durağımız Çiğli Belediyesi... CHP'li Başkan Hasan Arslan, 100 günü dolu dolu geçirdiklerini, ilk etapta biriken borçları temizlemek için çalıştıklarını ve bu sorunu çözdüklerini belirterek, “Çiğli Belediyesi'nde artık sistem, hizmete ve yatırıma endeksli şekilde işliyor. Herkese güven veren bir Çiğli Belediyesi var. Çiğli halkıyla 24 saat birlikteyim. 5 yılda Çiğli'ye hizmet yağdıracağız” dedi. İşte Başkan Arslan'ın görevdeki 100 günü...

100 gün nasıl geçti?

100 günümüzün dolu dolu geçmesi, hızlı geçmesine neden oldu. Seçildiğimizde de söylediğim gibi 7 gün 24 saat hizmet veriyoruz. Gece geç saatlere kadar çalışıyoruz; sorunları çözüyoruz. Biz Belediye Başkanı olmadan önce çöp eylemleri vardı. Ödemeler yapılamıyordu. Söz verdiğimiz gibi ilk işimiz işçimizin sorunlarını çözmek, alacaklarını ödemek oldu. Ben 20-35 bin oy farkıyla geldim. Çiğli halkına da çok teşekkür ederim, CHP'den aday olduğumda bana bu desteği verdikleri için. Biz hemen yola koyulduk. İlk yapacağımız iş sorunları yola getirmekti. Bankadan kredi çektik. Bir takım değişik önlemler aldık. Tasarruf tedbirlerimizi oluşturduk. Alacaklarımızın peşine düştük, alacak tahsilatına başladık ve böylece ilk ay içerisinde işçilerimizin alacaklarının tamamını ödedik. Tabi kolay değildi. Bankalar kredi vermiyordu ancak Hasan Arslan'a güvendi bankalar. Ben işadamıyım, iş hayatından geliyorum. İş yaşamındaki başarılarımız bize referans oldu.

Bankalarda tedirginlik mi vardı?

Tabi tabi. Belediye Başkanı Hasan Arslan'ın da bu hassasiyeti gösterip daha istikrarlı davranacağının güvencesini aldı bankalar ve bize kredi verdiler. Ondan sonraki süreçte de her ay sürekli olarak maaşlarını ödemeye başladık. Biz mutlu, işçiler mutlu. Böyle devam ediyoruz. İleriki dönemde nerede tıkanabiliriz, bu aslında kolay bir olay değil. Özel bankalardan kredi limitimiz çok sınırlı. Bankaların bize ödediği paranın belirli bir oranında alabiliyoruz. Eğer böyle bir sınırlama olmasaydı tüm borçlarımızı silme adına, hatta üçüncü şahıslara, esnaflara, müteahhitlere olan borçlarımızın hepsini ödeyerek Belediye'yi borçsuz hale getirme hedefimiz vardı ama bizi sınırlayan bu kurallar var.

Peki, şimdi son durum nedir?

Şimdi bizim bu borçlarımızın içinde SGK, Vergi Dairesi borçları ve Belediye şirketlerimizin borçları var. Bunların hepsini ödemek zorundayız. Göreve geldiğimde ciddi bir borcumuzun olduğunu tahmin ediyordum. Ancak şunu söylemek istiyorum; bu borçları fazla takmak istemiyorum ve bunların üzerinde de fazla durmak istemiyorum. Hani Demirel'in bir sözü vardır ‘Borç yiğidin kamçısıdır’ diye biz de bu kamçıyla önümüze bakmak istiyoruz. Hem ödemelerimizi yapalım hem günlük, rutin hizmetlerimize devam edelim. Belediyecilik sadece yol veya kaldırım yapmak değil, daha önce yapılanlara sahip çıkmak demektir. Biz bu süreklilikle devam etmek istiyoruz. Bizi icraya veren esnaflar icralarını geri çekmeye başladılar. Biz bu esnaflarla protokoller imzaladık, dedik ki: “Bizi avukat masrafları ve icralar ile uğraştırmayın, icralarınızı geri çekin. Biz sizinle imzaladığımız protokoller çerçevesinde borçlarınızı ödeyeceğiz.”

Bu arada yatırımlarınızı anlatır mısınız?

Tüm bunlar devam ederken fiziki yatırımlar da yaptık. Mesela Evka 2 bölgemizde Pelikan Cafe inşaatımız var. Belediyemiz için sosyal tesis anlamında yapıyoruz. Müteahhitlere de teşekkür ederim ödeme sıkıntılarımızın olmasına rağmen bu inşaata devam ediyorlar. Aynı şekilde bizim 75. Yüzyıl Parkımızda da işlerimiz yürüyor. Başka bir taraftan bizim günlük rutin olarak yapmamız gereken temel yatırım ve diğer işleri de yapıyoruz. Eksiksiz yapılması noktasında denetimlerimiz devam ediyor. Bizim için önemli olan Çiğli halkının memnuniyeti olmakla birlikte olumlu geri dönüşümler alıyoruz. Özellikle son bir aydır her salı günü halk günleri düzenliyoruz. Vatandaşımız da yaptıklarımızdan dolayı bize teşekkür ediyorlar. Problemlerinin çözülmediğini söyleyenlere ise takipte olduğumuzu söylüyoruz. Hatta halk günlerinde bize memnuniyetleri dolayısıyla hediye bile veren oldu. Çiğliye geldiğimiz zaman kurallar koymaya başladık.

Neydi bu kurallar?

Ben disiplin seven bir insanım. Memurlarımızın ve işçilerimizin zamanında işlerine gelip gitmesini istiyoruz.

Saat konusunda dikkatlisiniz...

Tabi saat konusunda taviz vermelerini istemiyorum. Bu konuda personel ilk günlerde ne kadar bocalasa da sonraki süreçte mesai saatlerine uyum konusunda hassas davrandılar. Ben bunun için de teşekkür ederim.

Göreve geldiğinizden beri ne gibi hizmetler yaptınız?

Özellikle esnaf kardeşlerimizin seçim çalışmaları sırasında bizden istedikleri vardı, ‘biz kaldırımlar işgal altında olduğu için yürüyemiyoruz’ dediler ve biz işgalleri kaldırdık. İşgale uygun olan yerlere de işgaliye bedelleri koyduk. Sağ olsunlar işgaliye bedellerini ödediler. Sonra biz ruhsatsız iş yerlerini tespit etmeye yönelik, bizim iktisat müdürümüz ve zabıtalarla beraber çalışma başlattık. Ruhsatsız olan yerleri ruhsat almaya sevk ettik ve halen daha ruhsat alanlar var. Bizim esnaf denetimi olsun, iş kuralları olsun dışarıdan bir sürü alacağımız ortaya çıktı. Araştırdık ve öğrendik ki dışarıdaki alacaklarımızı zamanında tahsil etmemişler. Biz buna yönelik 60 kişilik tebligat ordusu oluşturduk ve bizzat gidip evlere ve işyerlerine tebligatlarını yapmalarını istedik. Bizim Çiğli'de gelir gider dengemizi oluşturmamız lazım. Ancak bunu yaptığımız zaman başarılı olacağız. Tabi bunlar devam ederken biz sosyal etkinliklerimizi de devam ettirdik. Çiğlili kadınları topladık, eğlence düzenledik. Daha sonra onları Ayvalık Kaz Dağları'na geziye gönderdik.

Engellilere yönelik çalışmalarınız nasıl?

Engellilerimize engelli gününde yemek verdik, sorunlarına çözüm bulmaya çalıştık. Yurt dışındaki bağlantılarımız ile proje ortaklı 30 engellimizi Yunanistan'ın Samos Adası’na gönderdik. Akülü araçlar dağıttık. Bizim asıl acımız ise Allah başımıza bir daha getirmesin, Soma faciası. Soma'nın köylerinde lokma döktürdük. Çocuklarının karne günlerinde oyunca hediye ettik. Geçici oyun alanları kurduk. Soma’ya gitmek isteyen STK'lara (Sivil Toplum Kuruluşları) araçlar temin ettik. Yeni şantiye binamızı kullanıma açtık. Şimdi bütün işçilerimiz bir arada çalışıyor. Bunun dışında özellikle Çiğli Belediyesi'nin eskiden beri devam eden sanat kurslarına dikkatimizi çektik. Resim kursları, heykel kursları ve başka kurslardan başarılı mezun olan kursiyerlere ödüller verdik, onların sergilerini açtık. Biz özellikle üniversite ve lise yaşına gelmiş çocuklara eğitim vermeye önem veriyoruz. Halkın içinden geldiğimiz için halkın sorunlarını çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu gençlerimizi en iyi şekilde eğitimlerini vererek, koruyup kollamaya çalışacağız.

Eğitim derken, eğitimlerine maddi destek mi vereceksiniz?

Tamamen kendi kurslarımızda okutmaya çalışacağız. İsmini ÇİGEM (Çiğli Gençlik Eğitim Merkezi) olarak düşündüğümüz bu proje kapsamında Halk Eğitim Merkezi ile de protokol yaparak meslek edindirme kursları açacağız. Halk oyunları olabilir, enstrüman kursları olabilir. Bu konuda Organize Sanayi ile de görüştük ve desteklerini aldık. Fabrikaların işçilerini Çiğli'den istihdam edebilmelerini sağlamak için onların da eleman eksikliğine yönelik meslekleri seçeceğiz.

Mezun olanın işi hazır olacak...

Tabi tabi. Bizim kurslarımızdan mezun olacaklar ve fabrikalarda iş sahibi olacaklar.

Belediyenizin etkinlikleri ve işçi istihdamı konusunda cep telefonu mesajları alıyoruz. Bir nevi fabrikalar ile köprü kurdunuz...

Sizin bahsettiğiniz bu konu tüm İzmir'in dilinde. Belediye'ye geldiğimiz zaman işsiz halk geldi ve kendilerini işe almamızı istediler. Borçlarımızın da çok olduğu o dönemde kimseyi işe alamadık hatta 20 kişiyi işten çıkarmak zorunda kaldık. Bizim istihdam büromuz var ve fabrikalarla sıkı iletişim içinde. Zaten bu mesajlarımız basın yoluyla da duyurulduğu zaman fabrikaların kendileri bize başvurmaya başladı. 287 kişiyi işe yerleştirdik. İşveren ve iş arayanı konferans salonumuzda bir araya getiriyoruz. İstediklerini alıyorlar ve çalıştırmaya başlıyorlar.

Mübarek Ramazan ayının başlamasıyla birlikte vatandaşımızın da iftar sofrasına yardımcı olmak adına Belediye binasının altıncı katında iftar programları düzenlemeye başladık. Bir de bizim özellikle esnaflar ve STK'lar(Sivil Toplum Kuruluşları) ile iftar programlarımız var. Gıda bankamızı hareket geçirmek için çalışmalar başlattık, sıcak aş dağıtmalarımıza da devam ediyoruz. Günlük olarak yaklaşık 300 aileye sıcak yemek dağıtıyoruz. Evde temizlik hizmeti sunuyoruz. İhtiyaçlarını göremeyen yaşlılarımızın evlerine temizlik elemanlarını gönderiyoruz. Bunun dışında cami ve cem evlerimize de temizlik konusunda yardımcı oluyoruz. Ekonomik sorunları olan ailelere de yardımlarımız oluyor. Örneğin evi yanmış ailelerin evlerine giderek keşif yapıyoruz ve hangi konularda yardım edebileceğimizi söylüyoruz ve destek oluyoruz.

Buraya gelen herkes sorunlarına çözüm bularak gidiyor o zaman...

Halk günlerinde insanlar sorunlarını söylüyorlar ve biz de karınca kararınca onların sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bu sorunların çözümü için gerekli olan kaynakları da bir taraftan toplamaya çalışıyoruz. Ataşehir Mahallesi’nde Denizpark Restoran projemiz var, sosyal tesis olmakla birlikte hem istihdam sağlayacağız hem Belediye'ye gelir sağlayacağız. Geleceğin Çiğli'sini itibarlı noktaya ulaştırmak konusunda çalışmalar yapacağız.

İtibar dediğinizde o koltuk rahmetli başkandan beri hacizliydi ve gündeme sürekli o hacizler ile geldi...

Bizim mobilya ve koltuğu haciz etmeye geldiler ancak biz ettirmedik. Onlara kendileri ile protokol yapmak istediğimizi söyledik. Sağ olsunlar bizi kırmadılar protokol imzaladık. İcra memurları ve avukatları karşımıza aldık ve ikna ederek gönderdik. Belediyemizi böyle bir olayla karşı karşıya bırakmak hoş değil, bence itibarsızlaştırmadır, ancak biz bunu engelledik.

5 yıl sonunda nasıl bir Çiğli ile karşılaşacağız?

İşimi gücümü bıraktım tüm gücümle Çiğli Belediyesi'ne hizmet etmeye çalışıyorum. 5 yıl sonunda belki gelirim belki gelmem; ancak devredeceğim kişiye sorunsuz bir belediye bırakmak istiyorum. Eğer biz gelirsek halkın Hasan Arslan'a sahip çıkacak konuma ulaşmasını, gelmediğimiz zaman ise Çiğli sokaklarında selamlarını almak istiyorum.

Çiğli'nin kozmopolitik yer olmasıyla birlikte ana sorunları neler?

Kentimizin revizyona uğraması lazım. Revizyon imar programlarına alınması lazım. Mesela biz kent revizyonu oluşturalım dedik ancak eski imar projeleri ile karşılaştık. Milli servete saygı göstermemiz gerekiyordu. Bunu halk ile birlikte oturduk, inceledik ve revizyondan vazgeçtik. Eski binalar sökülerek yerlerine yeni binalar gelecek. Ancak bizim gecekondu bölgelerimiz var, Güzeltepe, Şirintepe, Küçük Çiğli, Balatçık, İnönü mahallelerimiz var.

İnşaatçı kimliğinizle buralara nasıl bakıyorsunuz?

Buraların İmar Revizyon kanunlarına uygulanması lazım ya da kentsel dönüşüm projeleri ile yenilenmesi lazım. Bunları vatandaşa söylediğimiz zaman evlerimiz elimizden gidecek diye korkuyorlar. Kimse merak etmesin, halkımızın aleyhine olacak hiçbir işe kalkışmayız. Onları ikna etme plan ve düşüncelerimiz var. Bu konuda Çiğli'mizin bir an önce afetlere karşı dayanıklı hale getirilmesi lazım yoksa deprem anında çok büyük kayıplara neden olacak. Çiğli'mizin birinci derece afet bölgesi olduğunu, inşaat mühendisi olduğum için biliyorum. Biz eğer Çiğli'yi değiştirip dönüştürebilirsek halkımıza en büyük kazandıracağımız şey bu olacaktır. Tabi bu kolay bir olay değil. İzmir’in değişik bölgelerinde kaç sene önce başlatılan projelere daha halen kazma vurulmadığını biliyoruz.

Bir de bizim gerçek manada sosyal tesis eksikliğimiz var. Çiğli Belediyesi etkinlikleri için kapalı spor alanımız yok. Şimdi bizim yeni bir ihalemiz yapıldı. Benim dönemimde nasipse gelecek günlerde çok amaçlı spor salonu temel atma çalışmalarımız olacak. Müteahhitler çalışmalara başladı. Bizim sportif sosyal tesisleri her mahallede yapmamız lazım. Gençliğimize sahip çıkmamız gerekiyor. Bunlar bizim ivedilikle yapmamız gereken yatırımlarımız. Çünkü gençlerimize sportif anlamda sahip çıkmazsak onlar kendilerini sokakta buluyorlar ve değişik bir takım etkenler ile baş başa kalıyorlar. Bunların en başında uyuşturucu olayı geliyor. Bu yüzden gençlerimizi uğraşabilecekleri bir takım alanlara sevk etmemiz gerekiyor. Ben Çiğli'de kapalı bir yüzme havuzunun olmasını istiyorum. Hatta iki tane de olabilir çünkü Çiğli sınırları çok geniş olan bir bölge. Bunun yanı sıra kentimiz üniversite kenti.

İki tane üniversite var...

Bizde şu anda  İzmir  Katip Çelebi Üniversitesi var. Bu üniversite 2016 yılı itibari ile yaklaşık 40 bin öğrenci kapasiteli bir noktaya erişecek. Bu öğrencileri Çiğli'de, esnafa sahip çıkmak adına, barındırabilmek gerekiyor. Yurtlar ve konuk evleri yapmak lazım. Bu bağlamda biz özel sektöre yardımcı olacağız, elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Ancak Belediye olarak da biz buna girişimde bulunmak istiyoruz. Çiğli'de Cumhuriyet yurtları açarak öğrencilerimizi burada barındırmak adına bir çalışmamız var. Belediye bağlı boş mülkleri hatta hazine arazilerini de yakalayabilirsek tahsilatını yaptırarak öğrenci konuk evleri açmak istiyoruz. Öğrencilerimize boş zamanlarını değerlendirebilecekleri sosyal tesisler, kafeteryalar açmak istiyoruz. Gençlerimize yönelik eğitim ve kültür merkezleri açmak istiyoruz. Yani gençliğe sahip çıkmak istiyoruz. Üniversite gençliği olabilir, normal diğer gençler olabilir. Bu tür çalışmalarımız olacaktır.

Logunuzda “Kuş Cenneti” var. Çiğli Belediyesi, Kuş Cenneti'ne ne kadar faydalı olabilir ve buna yönelik nasıl çalışmalarınız var?

Kuş Cenneti aslında bizim gözbebeğimiz. Buraya yönelik, Büyükşehir Belediyesi ile birlikte projelerimiz var. İZKUŞ'un başkan vekiliyim. Biz Aziz Kocaoğlu ile Kuş Cenneti olsun, Doğal Yaşam Parkı olsun, bir de Başkan'ımızın bir projesi var “Doğal Yaşam Adası”, bu projeleri çok önemsiyoruz. Bunları komplike bir proje olarak görüyoruz. Biz Çiğli'mizi yerli ve yabancı turizmine açmak istiyoruz. Ülkemize gelen yabancı turistlerin ‘Çiğli'nin Kuş Cenneti'ne de uğrayalım’ demelerini istiyoruz. Bununla ilgili Belediye'miz üzerine düşen görevi yapacaktır. Hatta hatta biz Sasalı Kaklıç Yolu üzerinde günübirlik konaklama tesislerinin yapılmasını istiyoruz. Çiçekliköy'e giden birisinin bizim Kuş Cenneti'mize de gelmeleri için sosyal tesisler, kır düğün alanları, restoranlar, kahvaltı salonları, piknik alanları yapmak istiyoruz. Kısacası biz bu bölgelerimizin hem yerli hem yabancı turistlerin uğrak bölgesi haline gelmesini istiyoruz.

Çiğli'nin yeni cazibe merkezi haline gelmesini istiyorsunuz...

Cazibe merkezi zaten; oraya insanlar çok akın etti. Yaklaşık 500 tane villa var. Bizim aslında orada imar proje tadilatımız var, Büyükşehir'de duruyor şu an. En kısa zamanda bitecek bu proje. Biterek imar revizyon planına alındığı zaman, Çiğli'mizde yatırımın önünü alamayız. Organize Sanayi bölgemizden yararlanmak istiyoruz. İleri dönük çalışmalarımız çok güzel olacak.

100 gün için neler söylemek istersiniz?

Bizim 100 günün hatta 5 senenin hedefini yapmamız lazım. Yatırımlar uzun periyotlarda oldukları için hedefleri kısa zamanda tutmamak lazım. Biz Çiğli'mizi tamamen “Halkçı Belediyecilik” anlayışı ile yönetmek istiyoruz. Halkına dokunan, halkına sahip çıkan, halkıyla beraber yönetilen Belediye oluşturmak istiyoruz. Nasipse Kent Konseyi'ni devreye sokacağız. Daha zamanımız var, bunun altyapısını oluşturmak istiyoruz. Çiğli'de çocuk eğitim merkezleri açmak istiyoruz. Kadın sığınma merkezleri açmak istiyoruz. Yatırımlarımız devam ediyor, sosyal etkinliklerimiz de devam edecek. İnsanların güvendiği, itibar gösterdiği Belediye haline gelmek istiyoruz. İtibarlı olduğumuz zaman Belediye'nin bütçesini de çok randımanlı harcamış olacağız, daha ekonomik mallar alacağız.

Şirketlerin size güveni gelecek...

Tabi kesinlikle. Bize daha hesaplı mal verebilmek için yarışacaklar. Yaz aylarında çocuklarımızın boş vakitlerini daha verimli geçirebilmeleri için yaz spor okulları açtık. Bu okullar futbol ve tekvando alanında oldu. Yaklaşık 150'ye yakın öğrencimiz var bu branşlarda. Bizim spor salonumuz devreye girdiği zaman bu branşların sayısını arttıracağız. Özellikle voleybol, basketbol ve masa tenisi alanlarında da yaz spor okullarımız olacak. Çocuklarımızı sahipleneceğiz. Bir de Eylül başlarında yapacağımız toplu sünnet törenlerimiz olacak. Şu ana kadar 100'ün üzerinde başvuru oldu. Çocuklarımızın giysilerinden başlayarak tüm masraflarını karşılayacağız. Sanatçılarımız ile beraber hem düğün havası yaşatacağız hem de sünnetleri yapacağız. Kısacası tüm gücümüzle Çiğlimize hizmet etmek için çalışıyoruz.

Yenigün