İnşaat sektörü yavaşlıyor mu?
Yeni Asır Gazetesi yazarı Cahit Sönmez bugünkü yazısında son zamanlarda yaşanan ekonomik ve siyasal olayların inşaat sektörünü nasıl etkilediğini ele aldı. İşte o haber...
Son aylarda yaşanan gerek ekonomik gerekse siyasi faktörler tüm sektörleri olduğu gibi inşaat sektörünü de olumsuz etkiliyor. Belirsizliklerin artması doğal olarak ekonomi aktörlerinin de temkinli olmalarını gerektiriyor. İşte bu güdü ile tüketiciler tüketimlerini, üreticiler de yatırımlarını ertelediler ve beklemeye geçtiler. İnşaat sektörü de nasibini alıyor son gelişmelerden... Tabii inşaat sektöründe bir önemli unsur daha var; o da finansman maliyeti...
Gelirin çok üstünde bir tutarla elde edilebilen bir iktisadi varlık olduğu için büyük oranda borçlanma ile elde edilebiliyor. Bu yüzden faiz oranlarına oldukça duyarlı bir sektör...
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileri yavaşlamanın ölçüsünü ortaya koyular. Öncelikle dikkat çeken bazı rakamlara bakalım, ardından sektörün geleceğine yönelik projeksiyonlara geçelim.
TÜİK'in yaptığı "Konut Satış Endeksi" çalışmasına göre geçen ay konut satışları geçen yılın eş dönemine göre yüzde 15,8 gerilemiş. Yıl içinde Şubat ve Mayıs ayları geçen yıla göre daha iyi performans gösterebilmiş, diğer aylar geriden geliyor 2015 yılına kıyasla...
Satışların üçte birini üç büyük şehir almış. Tahmin edeceğiniz gibi başı İstanbul çekiyor yüzde 14,6 pay ile... Ankara yüzde 9,8 ve İzmir yüzde 5,9 oranları ile İstanbul'u takip ediyor.
İZMİR NEDEN YOK!
Bu arada yabancıların ilgisi de azalmış Türkiye'deki konutlara... Geçen yıla göre neredeyse yarı yarıya düşüş söz konusu yabancı satışlarında. Temmuz ayında aldıkları konut sayısı bini biraz aşıyor. Yine aslan payı İstanbul'da... İkinci sırada Antalya geliyor.
Aydın ve Trabzon ile liste devam ediyor. Ne yazık ki İzmir yok. Bilmiyorum bana katılır mısınız, birkaç nedenin başında yabancıların konut tercihi yapacağı tatil bölgeleri, Urla, Seferihisar, Çeşme ve Alaçatı gibi yerlerde konut fiyatları uçmuş durumda. Ya da şöyle diyelim; prim yapmış durumda. Dolayısıyla Antalya daha cazip geliyor olabilir. Fazla bu konuya girmeyelim; zaten bu sezon Çeşme ve Alaçatı'nın pahalılığı epey tartışma konusu olmuştu.
TÜİK'in diğer bir anketi ise konut sektöründeki yavaşlamanın nedenlerini sorgulamış. Sektör temsilcilerine konut satışlarındaki azalma gerekçeleri sorulduğunda yüzde 60'a yakını herhangi bir neden yok açıklaması yapmışlar. Aslında belirsizlik yüzünden bekleyenler anlamına geliyor bu yüzde 60... Talep yetersizliği ve finansman koşulları da etken rol oynuyorlar sektördeki yavaşlamada...
İSTİHDAM GERİLEMİŞ
Yavaşlama sonucu "İnşaat İstihdam Endeksi" de düşmüş. Yani daha az çalışan istihdam edilmiş sektör tarafından... İstihdam düşerken çalışılan saat süresi de yüzde 8,1 aşağı gelmiş. Gördüğünüz gibi TÜİK'in çalışmaları yavaşlamayı net bir şekilde kanıtlıyor. Konut Satış Endeksi'nin oluşturulmasında kullanılan ileriye yönelik tespitler sektördeki yavaşlamanın en az 3 ay daha süreceğini sergiliyor. Alınan kayıtlı sipariş mevcut düzeyi geçen yıla göre aşağıda... Aynı şekilde "gelecek 3 ayda toplam çalışan sayısındaki beklentilerine" ve "satış faaliyetleri beklentilerine" verilen yanıtlar iyimser görünmüyor. Yine de ben iyimserim. Çünkü Merkez Bankası'nın faiz ve zorunlu karşılıklar konusunda attığı adımların finansman kanalıyla inşaat sektörüne gecikmeli olarak olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Sektörün hayati önemi var. Zira onlarca alt sektörü beslemesi sonucu büyümeye ve istihdama belirgin katkı yapıyor.
Cahit Sönmez /Yeni Asır