23 / 11 / 2024
fuzul

İpoteğin fekkini kimler isteyebilir?

İpoteğin fekkini kimler isteyebilir?

İpotek, mevcut bulunan veya mevcut olması muhtemel krediler için ilgili veya herhangi bir gayrimenkulün teminat olarak gösterilmesi durumuna deniyor. Peki, borç ödendikten sonra ipoteğin fekkini kimler isteyebilir?




İpoteğin fekkini kimler isteyebilir?

İpotek, mevcut bulunan veya mevcut olması muhtemel krediler için ilgili veya herhangi bir gayrimenkulün teminat olarak gösterilmesi durumuna deniyor. 


İpotek hakkı mala doğrudan doğruya bağlı ayni bir hak olarak ifade ediliyor. Fek yazısı, taşınmaz mal üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması için hazırlanan resmi yazıya deniyor. Peki, ipoteğin fekkini kimler isteyebilir?


Borçlu, borcunun tamamını ödediği takdirde taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılmasını talep edebiliyor.


T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ


E. 2012/14258

K. 2013/884

T. 28.1.2013 


İPOTEĞİN FEKKİ İSTEMİ ( İpotek İmar Uygulaması Sonucu Oluşturulmuş İse Bu Durumda Tarafların Özgür İradesiyle Düzenlenmiş Bir İpotek Akit Tablosu Bulunmadığı – İİK’nun 148 ve Sonraki Md.lerde Öngörülen Bir Hukuki İlişkinin Varlığından Söz Edilemeyeceği )


İMAR UYGULAMASI SONUCU OLUŞTURULAN İPOTEK (Tarafların Özgür İradesiyle Düzenlenmiş Bir İpotek Akit Tablosunun Bulunmadığı – İİK’nun 148 ve Sonraki Md.lerde Öngörülen Bir Hukuki İlişkinin Varlığından Söz Edilemeyeceği )

İPOTEK AKİT TABLOSU ( İpoteğin Fekki İstemi – İpotek İmar Uygulaması Sonucu Oluşturulmuş İse Bu Durumda Tarafların Özgür İradesiyle Düzenlenmiş Bir İpotek Akit Tablosu Bulunmadığı/İİK’nun 153/2.Md.nin Uygulanamayacağı )

2004/m.148,153/2


ÖZET: Dava, ipoteğin fekki istemidir. İpotek imar uygulaması sonucu oluşturulmuş ise bu durumda, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş bir ipotek akit tablosu bulunmadığından ve İİK’nun 148 ve sonraki maddelerde öngörülen bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceğinden İİK’nun 153/2.maddesinin bu halde uygulama olanağı bulunmaz. Tapu Sicil Müdürlüğü’nün cevabından da ipoteğin imar uygulaması sonucu konulduğu anlaşılmakla istemin reddi gerekir.


DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


KARAR: Şikayetçi vekili; müvekkillerine ait “İzmir İli, Bayraklı İlçesi, Bayraklı Mah. … ada, … parsel, 29 cilt … sf noda kayıtlı” gayrimenkul üzerine davalı lehine imar uygulanmasından doğan ipotek kaydı şerh edildiğini, davalının tüm aramalarına rağmen tespit edilemediğini ve kendisine ulaşılamadığını,  İzmir  13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10790 sayılı dosyası ile ipotek alacaklısı davalının ipoteği çözmesi için takip yapıldığını, usulüne uygun muhtıra gönderildiğini, yapılan tebliğe rağmen davalının depo edilen ipotek bedelini tahsil etmediği gibi ipoteğin fekki hususunda muvafakat de vermediğini, bu nedenle ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.


İİK’nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu İcra Dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse İcra Dairesi on beş gün içinde Daire’ye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu İcra Dairesi’ne tamamiyle yatırırsa İcra Mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar Tapu Dairesi’ne tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir.” hükmü düzenlenmiştir.


Ancak ipotek imar uygulaması sonucu oluşturulmuş ise bu durumda, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş bir ipotek akit tablosu bulunmadığından ve İİK’nun 148 ve sonraki maddelerde öngörülen bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceğinden İİK’nun 153/2.maddesinin bu halde uygulama olanağı bulunmaz. Tapu Sicil Müdürlüğü’nün cevabından da ipoteğin imar uygulaması sonucu konulduğu anlaşılmakla istemin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.


SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. ve devamı maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. ( HMK m. 297/ç ) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


İpotekte eşin rızası aranır mı?



Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com





Geri Dön