İşte mimarileriyle hayran bırakan taş köprüler!

Bazen büyüsüne kapılıp karşıdan baktığınız bazen keyifle yürüyüp geçtiğiniz dünya üzerindeki köprülerin nelere şahit olduğunu düşündünüz mü hiç? Bazıları uçsuz bucaksız denizlerin bazıları dere ve nehirlerin üzerinde iki yakayı bağlarken, insanları ve kültürleri de birleştirir. Kimi şehir merkezlerinde kimi ise ücra köşelerde ya da en tehlikeli geçitlerde bulunan hem tarihi eser niteliğinde hem de yapı harikası taş köprülerin dikkat çekiciliği yadsınamaz. 

Asırlık taş köprüler, bulundukları destinasyonlardaki halka hizmet etmeye devam ederken, başka ülkelerden gezginlerin, tarih severlerin de öncelikli uğrak noktası oluyor. Tarihe meydan okuyan bu taş köprülere, etkileyici hikayeleri, büyüleyici güzellikleri ve güçlü yapı özellikleriyle hayran kalmamak da mümkün değil zaten… İşte, doğayla bütünleşmiş yılların taş köprülerinden bazıları...

RAKOTZ BRÜCKE, KROMLAU, ALMANYA

Almanya’nın Kromlau kentinde bulunan Rakotzbrücke/Rakotz Köprüsü, ‘Rhododendronpark’ 1860 yılında 200 dönümlük Kromlauer Parkı ile birlikte inşa edildi.  Kentin müthiş doğasıyla kusursuz biçimde senkorize olan park ve her ne kadar yıllar içerisinde çok kez sular altında kalmış olsa da hem yapısından hem de görüntüsünden kayıp vermedi. 19. yüzyıldan kalma tarihi köprü,  büyüsüyle özellikle dünyanın dört bir yanından fotoğrafçıları kendine çekmeyi başarıyor. Yüz elli yıl önce yapılan köprünün şeytanla bağdaştırılması ise Bulgaristan'daki Şeytan Köprüsü gibi, eşsiz konstrüksüyonu ve her vakitte değişmeyen suya yansımasından kaynaklanıyor.

PUENTE NUEVO KÖPRÜSÜ, RONDA, İSPANYA

İspanya'nın güneyindeki Ronda’nın ikonik simgesi Puento Nuevo, Mimar Jose Martin de Aldehuela tarafından 40 yıllık emekle ve 50 işçinin hayatını kaybetmesi sonucunda 1793’te tamamlandı. Deniz seviyesinden 750 metre yukarıdaki dağlık küçük yerleşim yerindeki iki yakayı birbirine bağlayan köprü, El Tajo kanyonunda, 120 metre yükseklikte yer alıyor. Her iki tarafında gözetleme odaları bulunan köprüde, günümüzde müze olarak kullanılan eski hapishane ve işkence odası mevcut. Altından Guadalevin Nehri’nin aktığı ihtişamlı yapının, zamanında yakalanan faşistlerin (kurşun harcanmasın diye) uçuruma atıldıkları ve hatta mimarının burada intihar ettiği hikayeleriyle karanlık bir geçmişi var. 

BASTEİ KÖPRÜSÜ, SAXON, ALMANYA

Kanyonları, tırmanma kayaları, seyir terasları ve 112 kilometrelik 'Sanatçılar Yolu' ile dikkat çeken Bastei Köprüsü, Çek Cumhuriyeti sınırına kadar gidiyor. Aslında bir milyon yıl önce Elbe Nehri’nin 194 metre yüksekliğindeki ve ilk kez çıplak ayakla tırmanışların yapıldığı Elbe Kumtaşı Dağları üzerinde su erozyonu ile oluşan Bastei Köprüsü, 1851 yılında Victoria tarzı mimari yapıya dönüştürüldü. Günümüzde Dresden kenti yakınlarında Sakson İsviçre Ulusal Parkı’ndaki ve deniz seviyesinden 305 metre yüksekteki köprü, göz kamaştırıcı manzarasıyla turistlerin uğrak yeri ve ressamların ilham kaynağı…

VARDA (ALMAN) KÖPRÜSÜ, ADANA, TÜRKİYE

Adana Karaisalı Hacıkırı (Kıralan) Köyü’ndeki ‘Koca Köprü’ diye anılan Varda (Alman) Köprüsü, 1912’de çelik kafes taş örme tekniğiyle Almanlar tarafından beş yılda yapıldı. Proje, 1888 yılında II. Abdulhamid ve Alman İmparatoru Kaiser Willhem’ın imzaladığı sözleşmeyle Haydarpaşa'dan Bağdat-Halep-Şam'a demiryolu projesi olarak inşa edildi. Döneminde Osmanlı'nın asker, eşya ve yolcu taşıması, Almanlar’ın da petrol kaynaklarına ulaşması planlandı. Vadinin iki ucunu bağlayan ve bugün araç ulaşımı için kullanılan abidevi köprü, 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğinde. 

PONTE DELLA MADDELANA, LUCCA, İTALYA

Yapımındaki şaşırtıcı aksiliklerden dolayı Şeytan Köprüsü de denilen, Lucca bölgesindeki Borgo yakınlarında bulunan Ponte della Maddalena, 11. yüzyıl mühendislik harikalarından biri. Serchio Nehri üzerindeki en yükseği 60 feet beş asimetrik kemerli köprü, inşasında oluşan çökme sorunlarının ardından kalfasının sözüyle bir gecede tamamlandı. Efsane ise şöyle: Bitmez gecikmeler yüzünden köprüye şeytan için köpek gönderilir. Anlaşma gereği bir canlının ruhunu isteyen şeytan, kandırılmış olsa da köpeği alıp, nehre atlar ve sonra köprünün inşaatı biter. Borgo a Mozzano köyünde geceleri bazen nehirden bu köpeğin ulumasının duyulduğu söyleniyor. 

Bugün