İzmir Aliağa'daki yazlıklar yıkılacak mı?
İzmir Aliağa Çaltılıdere Mahallesi’nin Köstemkoy mevkiinde bulunan yazlık evlerin sahiplerine, evlerin sit alanı üzerinde kurulu olduğu gerekçesiyle yıkılacağı yönünde Aliağa Belediyesi’nden mektup gönderildi. Ev sahipleri yıkımı durdurmak için Belediye Başkanı Serkan Acar ile görüşme talebinde bulu
İzmir Çaltılıdere Mahallesi’nin Köstemkoy mevkiinde bulunan 80’in üzerindeki yazlık evin 1. derece sit alanında kurulu olduğu gerekçesiyle Aliağa Belediyesi tarafından yıkılacağı iddia edildi. Kendilerine Aliağa Belediyesi tarafından yıkım kararını bildiren birer mektup gönderildiğini söyleyen ev sahipleri konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir toplantı gerçekleştirdi. CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz'ı da bilgilendirme toplantısına davet eden Köstemkoy sakinleri, Aliağa Belediyesi ekiplerince 20 Eylül Salı günü yıkım kararı alındığını ve bu kararın kendilerine tebliğ edildiğini belirterek yıkıma karşı direneceklerini, alınan kararın haksız olduğunu iddia etti.
“SİT DERECESİNİ BELİRTEN KARARLAR SÜREKLİ DEĞİŞMİŞ”
Bilgilendirme toplantısına katılan Özcan Durmaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yıkım kararı konusunda hukuki çelişkilerin bulunduğunu belirtti. Süreç hakkında bilgiler veren Durmaz, “Belediye ekipleri 20 Eylül Salı günü saat 10.00 gibi yıkıma geleceklerini bildirmişler. 1989 yılında bölgeyle ilgili 1. dereceden Arkeolojik Sit alanı olduğuna dair bir karar verilmiş. Karar sonrasında site sakinlerinden biri dava açmış. Dava sonucunda mahkeme 1. derece sit kararını iptal etmiş. Daha önce verilmiş bir Danıştay kararı emsal gösterilerek bölgeyle ilgili verilmiş olan 1. derece site alanı kararının hayli iddialı olduğu gerekçesiyle 2. derece sit alanı olduğuna karar verilmiş. Arkasından bir kez daha 1. derece sit alanı kararı verilmiş. 2012 tarihinde bir başka kararla 3. dereceye düşürülmüş. Bunlar açılan davalar neticesinde mahkemelerin verdiği kararlarla gerçekleşmiş. 2006 yılında İzmir 2 no.lu Anıtlar Yüksek Kurulu bölgedeki yapıların yıkılmasına karar vermiş. Bu karar adli süreç devam ederken verilmiş. 2013 yılında 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu yeni bir karar alarak 2006 yılındaki yıkım kararının geçerli olduğunu ve yıkımın gerçekleşmesi gerektiğine hükmetmiş. Gerekçeyi ise 1989 yılında orayı sit alanı ilan eden karara dayandırmış. Oysa daha sonra mahkemeler yoluyla sit derecesini belirten kararlar sürekli değişmiş” diye konuştu.
“3 EV DIŞINDA HİÇBİRİNİN RUHSATI YOK”
2013 yılında 10 ayrı resmi kuruma yazı gönderilip bölgedeki yapıların tasfiye edilmesi gerektiğinin söylendiğini kaydeden Durmaz, “Aradan üç yıl geçiyor, bu arada herhangi bir karar alınmıyor duruma ilişkin olarak, fakat 2016 yılında vatandaşa tebligat gönderiyorlar. Biz tebligatları gördük, ‘20 Eylül’de yıkım kararı uygulanacak, yapıları boşaltın’ diyorlar vatandaşa. Yani kaçak yapı muamelesi yapılıyor. Bu evlerin üçü dışında hiç birinin ruhsatı yok. O üç tanesi de 1989'da sit alanı ilan edilmeden önce, 1985'te Özal Hükümeti’nin çıkardığı imar affı ile ruhsat verilen yapılar. 80 küsur tane yapı var bölgede. Vatandaş hukuki çelişkiyi fark etmemiş. İlçe Yönetim Kurulu üyemiz Avukat Barış Bıdık konuyla ilgili bölge sakinlerine bilgi verdi. Bölge sakinleri bizi aradılar, hem bir dayanışmada bulunmak hem de bilgilendirme yapmak için. Evraklara bakınca çelişkiyi fark ettik. Barış bey, burada bir işlem yapılacaksa verilen 3. derece sit alanı kararına göre yapılması gerektiğini belirtmiş” dedi.
PAZARTESİ GÜNÜ BELEDİYE BAŞKANI İLE GÖRÜŞECEKLER
Pazartesi günü, Belediye Başkanı Serkan Acar’la görüşme talebinde bulunarak durumla ilgili bilgi verileceğini de sözlerine ekleyen Durmaz, “Pazartesi günü bölge sakinlerinin temsilcileri Avukat Barış Bey ile buluşup ellerindeki belgelerle verilen yıkım kararının yasal dayanağı olmadığına dair Belediye Başkanına bir bilgi notu ulaştırılacaklar. Bölge sakinleri Belediye Başkanı ile 1 yıldır görüşmek için randevu istemişler ancak henüz o randevu verilmemiş. Başkan eğer ikna olursa Salı günü yıkım ekiplerini göndermekten vazgeçer. Ev sahipleri eğer olumsuz bir karar çıkarsa yolu kesip, yıkıma engel olacaklarını söylüyorlar” dedi.