İzmir Bayraklı'da yıkılan Rızabey Apartmanı zaten riskliydi iddiası!
İzmir'de 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Rızabey Apartmanı'nın zemin katında çiçekçilik yapan Uğur Ural ile güzellik salonu işletmecisi Bilge Gökalp, binanın depremden önceki durumunu anlattı.
İzmir'de 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Rızabey Apartmanı'nın zemin katında çiçekçilik yapan Uğur Ural ile güzellik salonu işletmecisi Bilge Gökalp, binanın depremden önceki durumunu anlattı.
Çiçekçi Ural, yıkılan binanın alt katında bir tekel bayi ile güzellik merkezinin olduğunu söyledi.
Anne ve babasının depremin olduğu gün yanında olduğunu belirten Ural, "Babam bankaya maaşını çekmeye gelmişti. Ben de bir müşterimin siparişi çiçeği hazırlamıştım. Çiçeğin üzerine not yazıyordum. Ayağımın altında yerin oynadığını hissettim. O an annemi kolundan tutup dışarı çıkardım. Kapının önünde bekleyen babamı da alıp kendimizi dışarı attık. Annem 'içeride duralım geçer' dedi, ben 'yok' dedim, babamı alıp dışarı çıktığımızda otoparkın oraya yürüyene kadar camlar patlamaya başladı. Birkaç adım atmaya kalmadan bina yıkıldı ve toz bulutu oluştu. O anda hepimiz şoka girdik. Orada birçok sevdiğimiz içeride kaldı" şeklinde konuştu. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Uğur Ural, binanın depremden önceki durumuyla ilgili "Akhisar ve Kırkağaç depremlerinin ardından binada çatlak gördük. Ondan önce de çatlaklar vardı" diye konuştu.
Binadaki çatlaklar konusuna ilişkin daha önce apartman yöneticileriyle görüştüğünü, fakat kiracı olduğu için çok dikkate alınmadığını kaydeden Ural, "Dilimiz döndüğünce tanıdıklara söylemeye çalıştık. Onlar da apartman yönetim kurulu toplantısında gündeme getireceklerini söylediler, apartman yöneticisi bir kişi binaya test yaptıracaklarını söylemişti, bilmiyorum ondan sonra ne oldu ne bitti ama bir sıkıntı vardı binada" diye konuştu.
- "Tadilatı yapan arkadaş, bize kolonun sağlam olmadığını söylemişti"
Rızabey Apartmanı'nın zemin katındaki güzellik salonunu işleten Bilge Gökalp ise depremden kıl payı kurtulduklarına vurgu yaptı.
Depremin yaşandığı 30 Ekim'de çevrede ve dükkanlarında sakinlik olduğunu söyleyen Gökalp, "Normalde çok yoğun bir işletmeydik, içeride kalabalık bir müşteri olurdu, iş yerimin önündeki kaldırım ana cadde olduğu için kalabalık olurdu. Sanki deprem öncesi bu yoğun yolda ölüm öncesi bir sessizlik vardı" dedi.
Dükkanı 4 yıl önce kiraladığında iş yerindeki sorunları fark ettiklerine dikkat çeken Bilge Gökalp, şöyle konuştu:
"Kiralamadan önce bir spor salonu varmış bizim olduğumuz yerde. Biraz rutubetli bir yerdi. Biz bunu çok sorun etmedik, ufak tefek tadilatla geçer diye düşündük. Spor salonundan kalan kolonlara yapıştırılmış aynalar vardı. Bu aynaları söktürdüğümüzde, kolonun üzerinde kum parçaları gördük. Tadilatı yapan arkadaş bize kolonların sağlam olmadığını söyledi ama biz bunu önemsemedik maalesef. Biz bu durumu yöneticilere ilettik ama kimse duyarlı olmadı. Biz halen kendimizde değiliz, şoku yeni atlatıyoruz, olanların yeni yeni farkına varıyoruz."
Deprem anında panik yaşadığını, daha sonra hastaneye kaldırıldığını anlatan Gökalp, "O anı anlatmak imkansız, Allah kimseye yaşatmasın" dedi.
Serdar Sandal'dan Rızabey ve Doğanlar apartmanları raporuyla ilgili açıklama!