22 / 11 / 2024
fuzul

Jeopolitik riskler inşaat sektörünü nasıl etkiledi?

Jeopolitik riskler inşaat sektörünü nasıl etkiledi?

Türk inşaat sektörü yılın ilk yarısında yurtdışında 8.2 milyar dolar değerinde 69 yeni proje üstlenirken; yılın genelinde sektörün iş hacminin Rusya ekonomisi kaynaklı risklerin etkisi altında kalmayı sürdürmesi bekleniyor.




Türk inşaat sektörü yılın ilk yarısında yurtdışında 8.2 milyar dolar değerinde 69 yeni proje üstlenirken; yılın genelinde sektörün iş hacminin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki sorunların yanı sıra Rusya ekonomisi kaynaklı risklerin etkisi altında kalmayı sürdürmesi bekleniyor.


İç pazarda ise özellikle PPP modelli büyük ölçekli projelerin finansman boyutunun ekonomideki belirsizlik, risk primlerinde artış ve kur etkisiyle negatif etkilenebileceği belirtiliyor.


Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından yılın ikinci çeyreğine ilişkin açıklanan İnşaat Sektörü Analizi’ne göre, Türk inşaat sektörü bu yıl iç ve dış pazarlarda bir dizi risk unsuru ile karşı karşıya bulunurken; Türkiye ekonomisi için yeni bir hareket planı oluşturulması hayati önem taşıyor.


Son dönemde yoğunlaşan terör saldırıları, mevcut siyasi belirsizliğe erken seçim konuşmalarının artarak eklenmesi ve TSK’nın Suriye’ye operasyonu neticesinde risklerin önemli oranda arttığına dikkat çekilen raporda, “Jeopolitik riskler ve bölgemizdeki siyasi istikrarsızlığın, olumsuz küresel koşullar yanında yurtiçinde de kapsamlı bir belirsizlik içinde bulunan Türkiye’nin kırılgan ekonomik büyümesini olumsuz yönde etkilemeye devam edeceği öngörülmektedir” denildi.


Rapora göre, 2013 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ivme kaybeden inşaat sektörü bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 3.51 küçüldüğü hatırlatıldı.


Üretimin önemli ölçüde ivme kaybettiği inşaat sektöründe, ilk çeyrekte kamu inşaat harcamaları yüzde 9.2 küçülürken, özel sektör inşaat harcamaları da yüzde 1.4 daraldı.


Türkiye ekonomisinin yeni büyüme-üretim-finansman modelinin oluşturulması, ileriye dönük tutarlı ve gerçekçi bir vizyonun kurgulanması ve hareket planı oluşturulmasının hayati önem taşıdığı vurgulanan raporda, “Ekonomik açıdan kayıp sayılan 2015 yılının hiç olmazsa son çeyreğinde ekonomide yapısal düzenlemelerin gündeme getirilip yeni hükümet tarafından 2016 başında devreye sokulması gerekmektedir” denildi.


Dış pazarlarda da sektöre ilişkin bir çok risk unsuru bulunduğuna dikkat çekilen raporda, 2015’te sektörün iş hacminin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki sorunların yanı sıra, Rusya ekonomisi kaynaklı risklerin etkisi altında kalmayı sürdüreceği değerlendirildi.


Toplam iş hacminin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturan Libya-Irak-Rusya pazarlarında doğacak kaybı dengeleyebilmek için Sahra-altı Afrika ve Güney Amerika ülkelerindeki potansiyel yatırımların takip edilmesi gerektiği vurgulanan analizde, İran üzerindeki ambargonun kalkmasıyla birlikte ülkede oluşacak müteahhitlik hizmetleri pazarının da fırsatlar yaratabileceğine işaret edildi.


Raporda yer alan bilgiye göre, Türkiye bu yılın ilk altı ayında yurtdışında 8.2 milyar dolar değerinde 69 yeni proje üstlenirken; ilk beş ülke sırasıyla Türkmenistan, Cezayir, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan ve Azerbaycan oldu.


Sözcü


Geri Dön