23 / 12 / 2024

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde müteahhit sorunu!

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde müteahhit sorunu!

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde sıkça yaşanılan müteahhit sorunları arasında sözleşmenin feshi halinde borçları kimin ödemesi gerektiği oluyor. İşte sözleşme feshi halinde bilinmesi gerekenler bu haberde...



Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde müteahhit sorunu!

Arsa sahibi ile müteaahit firma arasında noter huzurunda yapılan anlaşma olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibinin ve müteahhitin hak ve sorumlulukları belirtiliyor.


Sözleşmede, sözleşmesinin fesih edilmesi, inşaatın yarım kalması halinde arsa sahibinin hakları, inşaat şirketinin yapılan inşaata ilişkin arsa sahibinden ne alabileceği ve bir başka müteahhitle inşaata nasıl devam edileceğinin de açıkça belirtilmesi gerekiyor.


Bu bilgilerin sözleşmede net olmaması durumunda; kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde müteahhit sorunu yaşanabiliyor. Sözleşmenin fesh edilmesi kararı alındığında, müteahhit borçlarını ödemek ile yükümlü oluyor. 


2886 sayılı kanununun 62'nci maddesinde hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği ifade edildiğinden, Borçlar Kanunu'nun 188'nci maddesi uygulanmak suretiyle ileriye ve geriye yönelik zararlar kusurlu müteahhitten isteniyor.


Müteahhit veya müşterinin sözleşmenin bozulmasına neden olması:


Madde 62 – Sözleşme yapıldıktan sonra 63 üncü maddede yazılı hükümler dışında müteahhit veya müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi üzerine, idarenin en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatı gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.


Gelir kaydedilen kesin teminat, müteahhit veya müşterinin borcuna mahsup edilemez.


Buna karşın, müteahhitin bu borcunu ödemeden ortalıktan kaybolması durumlarında ise, müteahhitten konut satın alan vatandaş, müteahhidin bu yapı ile ilgili vergi ve sigorta primi borcu olsa dahi, bu borçlardan sorumlu tutulmadan yapı kullanma izin belgesi alabiliyor.


17 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5940 sayılı kanun hükümlerine göre, belediyeler vatandaştan müteahhidin vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borcunu ödemesini isteyemiyor.


Bunun için inşaatı tamamlanmış ve oturdukları ancak yapı kullanım belgesi olmayan daireleri veya binaları ile ilgili olarak yapının müteahhidi olmadığını beyan ederek ve yazılı talepte bulunulması gerekiyor. Belediyeler de yapı sahibinin bu talebi üzerine, durum tespit ettirerek yapı kullanma izin belgesi verebiliyor.


5940 sayılı kanun!


Geri Dön