Kentsel dönüşüm nasıl uygulanacak?
Kentsel dönüşüm fikrinin mimarlarından olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürü Dr. Hami Yıldırım ile sistemin uygulama esaslarını konuştuk.
Ekonomist: Dönüşüm yasası nereleri kapsayacak?
Hami Yıldırım: Kaçak yapılar (kendi mülkünde olan ama mevzuata aykırı yapılanlar) ve gecekondular (kendi mülkü dışındaki bir arsaya yapılan konutlar) birinci grubu oluşturuyor. İkinci grup afet riski altındaki yerleri kapsıyor. Türkiye genelinde ana fayların üzerine yerleşmiş şehirlerimiz var. Buralarda yaşayanlar ciddi risk altında. Bu anlamda barındırdığı nüfus göz önüne alındığında İstanbul başta geliyor. Nüfus yoğunluğu nedeniyle yeşil alanı, sosyal donatısı, okulu, otoparkı yetersiz kalan bu yerler de hedef kitlemizi oluşturuyor.
Yasa bu sorunu ne derece çözebilecek?
Yıldırım: Bu kolay çözülecek bir problem değil. İstanbul'a her yıl orta büyüklükte bir şehir ekleniyor. Halen kentleşme hızımız çok yüksek. En az 20 yıl daha bu hız devam edecek. Tabii ki kentsel dönüşüm göçü dengelemenin unsurlarından sadece bir tanesi..
Tasarıya karşı, ülke topraklarının küresel sermayeye rant yaratmak amacıyla hazırlandığı eleştirileri yapılıyor?
Yıldırım: Şehirdeki her atıl metrekare, kayıp bir üretim alanıdır. Küreselleşme sermayenin hareketliliğini kolaylaştırdı. Ülkeler, kentler sermayeden daha fazla pay alma yarışına girdi. Mevcut sistemde kentlerin rantı, arsa sahibi ile müteahhit arasında paylaşılıyor. Bu sistemde ise o kentte yaşayanlar adına idare de ranta ortak oluyor. Sizin dönüşüm alanı ilan edebilmeniz için amaçta, kapsamda ve diğer maddelerde açıklandığı şekilde problemli yerlerden biri olması gerekiyor. Bu yasayla sermaye şehirlere girecek ama o sermaye bugün parsel parsel zaten giriyor. Biz bunun organize şekilde girmesini istiyoruz.
Sistem nasıl işleyecek?
Yıldırım: Bir bölge öncelikle dönüşüm alanı ilan edilecek ve 30 gün süreyle askıda kalacak. Bu süre içinde ilana itiraz edilebilecek. Daha sonra belediye 3 yıl içinde projesini açıklayacak; daha sonra hak sahipleriyle anlaşmaya çalışacak. Dönüşüm alanı içinde yıkılacak bir konutta oturan kiracıysa; yeni yapılacak konutlardan satın alma hakkı verilecek. Konut ücreti 20 yıl vadeyle taksitlendirilecek. Arazi sahibi ise kendisine arsası karşılığı oranında yeni yerden konut verilecek. Konut istemezse arsasının karşılığı para ödenecek. Ama yıkılacak bina gecekondu ise yani başkasının arazisine yapılmış bir binaysa hiçbir ödeme yapılmayacak. Kiracılara tanınan konut satın alma hakkı onlara da tanınacak. Kaçak bina ise yani kendi arsası üzerine ruhsatsız bina yapılmış ise sadece arsası karşılığı konut alma hakkı verilecek.
Yerli yabancı gayrı menkul şirketlerinin, körfez sermayesinin İstanbul'a olan ilgisini biliyoruz. Fatih'i, Beyoğlu'nu, Zeytinburnu'nu dönüştürme projesinde kıyasıya rekabet olur gibi geliyor…
Yıldırım: Öyle değil. O insanları yerinden edeceksiniz, onlara konut vereceksiniz ve bunu yaparken sosyal donatıyı genişleteceksiniz. Yeşil alanını, otoparkını, sağlık ocağını… Siz yoğunluğu artırırsanız şehrin aleyhine hareket etmiş olursunuz. Dönüşüm böyle olacaksa hiç olmasın. Burada sosyal hedefin öne alınması gerekiyor. Bu nedenle dönüşüm işinde mutlaka kamu katkısı gerekir. Zeytinburnu'nda 8-10 katlı binalar var. Dönüşümle kat sayısının inmesi gerekecek. Rantını çok artıramayacağınız yerlerde mutlaka kamu katkısı gerekecek. Burada hedef kitle; liberal ekonomide kendine konut alamayan kesimler; çünkü diğerleri istediği yerden konut alabiliyor, çözüm buluyor. Adam dar gelirli olduğu için deprem riski yüksek yerde oturmaya devam ediyor.
Tasarı ne zaman yasalaşır?
Yıldırım: Önümüzdeki günlerde genel kurula havale de edilebilir. Komisyonda yeniden de ele alınabilir. Ama tüm belediyeler hazırlıklarına başladılar ve yasa çıkar çıkmaz harekete geçecekler.
OKHAN ŞENTÜRK/EKONOMİST