Kentsel dönüşümde devlet tavizsiz, vatandaş kararlı olmalı!
Kartal'da enkazın ağırlığını iliklerimize kadar hissettiğimize göre, bundan sonra atılacak adımlarda devlet, tavizsiz vatandaş, kararlı olmak durumunda...
Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Okan Müderrisoğlu bugün köşesinde "4 yıllık fırsat penceresi neden gerekli?" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları;
31 Mart Yerel Seçimleri'nin, 2023 yılına kadar uzanan "siyasi fırsat penceresini" açması gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Önümüzdeki 4 yıl boyunca seçimsiz dönem yaşanacak olması, sıcak gündemin baskın karakteri nedeni ile ötelenen yapısal iş ve işlemlere de imkan sağlayacak.
Haziran 2013 Gezi Olayları, 17-25 Aralık 2013 yargı-emniyet darbesi, 6-8 Ekim 2014 Kobani kalkışması, 2015 yılındaki çukur-hendek operasyonları, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi, Ağustos 2016 Fırat Kalkanı, Ocak 2018 Zeytin Dalı Harekatları...
Normal bir ülkenin ve milletin dayanması imkansız olan ve birkaç yıla sığan bu travmatik hadiseler dizisi karşısında bilhassa ekonomide ve sosyal hayatta köklü tedbirlerin uygulamasına tam manasıyla başlanamadı. Güvenlik önceliğinin mutlak gerekliliği ve bir seri seçim dolayısıyla, yeni nesil reformlarda zamanlama sorunu aşılamadı.
Gelinen noktada...
1- Aile kurumu, ciddi tehdit altında. Özellikle gençler, "amaç-rol model ve hedef" boşluğu içinde. Ailelerin yerini sosyal medyanın gri alanlarının doldurması başlı başına mesele.
2- Ekonomi... Son aylarda atılan adımların ne kadar doğru olduğu test edilip onaylanmışken "vergi, kıdem tazminatı, sosyal yardımlar, bankacılık" gibi alanlara odaklanılması kaçınılmaz.
3- Ve kentsel dönüşüm... Kartal Orhanlı Mahallesi'ndeki enkazın ağırlığını iliklerimize kadar hissettiğimize göre, bundan sonra atılacak adımlarda devlet, tavizsiz vatandaş, kararlı olmak durumunda. Öğreniyoruz ki Çevre Şehircilik Bakanlığı 81 ilde sağlıksız ve dayanıksız binalara ilişkin tespitlerin güncellenmesini istemiş. Demek oluyor ki seçim biter bitmez, her riskli bölgede vatandaşla masaya oturup, ikna edip, çürük binaları yıkmak ve yeni projeleri hayata geçirmek gerek. Bu yaklaşım, inşaat sektörünü canlandıracağı gibi zaten fazla olan konut stokuna ilaveler yapmayacak ama güvenilir yapılarda oturma huzuru verecek. Vatandaş da "Bir daireme karşı, iki isterim" demekten vazgeçecek.
Özetle...
"Türk tipi davranış kodlarından" yani "garibanizm edebiyatından" uzaklaşacak, devlet teminatı altında akılla, mantıkla hareket edecek, çocuklarımızın geleceği için fedakarlıktan kaçınmayacağız!