Kentsel dönüşümü parsel bazında yapmak büyük yanlış!
Denizli'nin Sesi Horoz Gazetesi'nin köşe yazarı İsmet Arslan bugünkü köşe yazısında Türkiye'deki kentsel dönüşümü ve konut sektörünü anlattı. Arslan, kentsel dönüşümün ada bazında yapılması gerektiğini belirtti.
Ülkemizde son yıllarda ilgili ve yetkili kişiler tarafından verilen bilgilere göre ülkemizde (6.5) milyon konutun yenileneceği ile ilgili çeşitli bilgiler kamuoyuna değişik gazete sütunlarında sunulmuş olup, bu konuda nasıl bir yol izlenip izlenmeyeceği değişik tartışmalara neden olmuştur. Ülkemizde köyden kente göç olaylarının (1950-1960) yıllardan bu yana devam ede geldiğini biliyoruz. Ülkemizde bütün bu gelişmeler, büyük şehirlerimizin önemli bir sorunu hale gelmiştir. Kırsaldan kentlere göç akımının şehirlerimizin konut, sosyal yaşam, kent kültürü üzerinde büyük sorunlara neden olduğunu, bu sorunlar 50 yıldan beri sonuçsuz, sağlıksız, güvensiz ve niteliksiz yapılaşmayla birlikte, yaşam kalitesi düşük kent modelleri ortaya çıkmıştır. Ülkemiz sürekli göç alan bir ülkedir. Şehirlerimiz de kentsel yaşam kalitesi göçle beraber gelir. Öncelikle kırsaldan gelen vatandaşlar şehre ve kente adapta olmak için hızla bir konut inşa etmeye ya da edinmeye başlarlar. (1970) yıllarda gerek Denizli ilimiz, gerekse ülkemizin büyük şehirleri olan (Ankara-İstanbul İzmir) gibi büyük şehirlerin ücra kenar semtlerinde (gecekondu) şeklinde niteliksiz yapılan çoğalmış, bu yıl büyümüş, büyük sorunlara neden olmuşlardır. Bu sorunları çözmek için ülkeyi yöneten siyasal İktidar 6. Mayıs 2012 de (6306) sayılı 'Kentsel Dönüşüm' Kanununu çıkardı. Ancak daha işin başında bazı şeylerin yanlış olduğu fark edildi. Bu kanun meclisten alelacele çıkarıldı ve sonra eksik görülen noktalar değiştirilerek yenilendi. Son (50) yıldır giderek büyüyen şehirlerimizin görünümü İnanır mısın beni ve başkalarını mutlu etmemiştir. Kentsel Dönüşüm bize yapı adası bazında sunmaktaydı. Uygulamada Kentsel Dönüşüm parsel bazında yapılması büyük bir yanlıştır. Bana göre Önemli olan vatandaşların mağdur olmamalarıdır. Kentsel dönüşümün en az bir (ada) bazında yapılacak düzenlemeler hem bu hizmetlerin daha kaliteli yapılmasını sağlayacaktır. Gelişmiş uygar toplumlarda kentte yaşatılacak değerler, şahıslar yerine Kamuya veya Kent ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir, o zaman ne yapmalıyız? Kentlerde mekânsal eşitsizlikler önlenmelidir. Kentlerin tarihsel özellikleri ön plana çıkarılarak kentsel cazibe merkezleri kurulmalıdır. Kentsel planlar yapılırken, gelişmiş Avrupa Amerika gibi ülkelere olduğu gibi şehirlerimizin gelişme bölgelerinin fizibilite, altyapı, sosyal donatı alanlarının önceden planlanıp konut alanlarının kamuya ait (Okul, cami, sağlık ocakları, hastaneler, kamuya ait hizmet binalarının) yerlerinin önceden tespit edilip şehirlerimizin gelişme alanlarının ( alt yapılarının yapılması yolların açılması) öncelikle ele alınmalıdır. Bugün ülkemizde kentleşmenin cazip hale gelmesi İçin neler yapılmalıdır? Öncelikle sağlıklı bölgeler oluşturmak istiyorsak Avrupa'daki gibi gerek ( Hamburg. Amsterdam, Paris) ve diğer şehirlerdeki uygulamaları göz önüne almamı; gerekir. Kentsel planlar ve dönümleri yaptırdıktan sonra dünyadaki gelişmiş ülkelerde gördüğümüz metro ağlarını ülkemizi 30 büyük şehirde uygulamaya geçmek İçin yeni yeni projeler Üretmeliyiz. (İstanbul Ankara İzmir) gibi metropol kentlerimizde bu uygulamalara son 15- 20 yıldır yapılmaktadır. İnşallah diğer büyük şehirlerimizde bu uygulamaları devam ettiririz Ülkemizde kentsel dönüşüm yetkisini kanun yerel yönetimlere yani belediyelere vermiştir. Bazı belediyelerimiz bu uygulamalara başlamıştır. Önemli olan ülkemizdeki bütün belediyelerin bu uygulamaları çekinmeden korkmadan uygulamaya geçmelidir. Siyasal iktidarda bütün belediyelerimize bu konuda her türlü desteği vermelidir. Eğer destek verirse sanırım sağlıklı şehirleri kurarız. Şehir yaşantısına adapte olan topluluklarda göç olmaz ve çağdaş yaşamda hiç bir şey yola çıktıktan sonra düzeltilmez. Yola çıkmadan önce ne yapacağımızı bilmeliyiz. Değerli okurlar ünlü şairimiz Ahmet Hamdı Tanpınar'ın belirttiği gibi Şehir bir terbiyenin ve zevkin etrafında teşekkül eden müşterek bir hayattı Herkesin kendi zevkine göre inşa ettiği bir yerleşmeye şehir olabilmesi için anlaşılan daha alınması gereken yolumuz var demektir. Uygar gelişmiş ülkelerde bu sorunlar nasıl çözüldüyse bizimde bu sorunları zaman geçirmeden çözmemiz yerinde olacaktır.
Denizli'nin Sesi Horoz