Konut arzı kira ve satış fiyatlarını nasıl etkiledi?
Gayrimenkul sektöründe konut arzı satış ve kiralama fiyatlarını büyük ölçüde etkiliyor. EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı konutta talebin azalmasına rağmen arzın daha hızlı düşmesi nedeniyle ev fiyatlarının arttığını söyledi.
Küresel anlamda ekonomiye en çok güç veren sektörlerin başında inşaat geliyor. Konut arz ve fiyatlar hakkında değerlendirme yapan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, Türkiye'de yeni konut üretiminin azaldığını söyledi.
2021'nin ilk 4 ayında ortalama 89 bin konut satıldığını geçen sene bu rakamın 96 bin civarında olduğunu söyleyen belirten Yazıcı, “Alım satım hacmi düştü ama fiyatlar yükseliyor ve bu şekilde devam ederse fiyatlar durmayacak. Merkez Bankası’nın Mart ayı için açıklanan verilerinde artışlar ülke genelinde bir önceki ayın 2 puandan fazla üstünde çıktı. Mart sonu verilerinde ortalamada fiyatlar bir önceki yıla göre yüzde 32 oranında arttı. Reel olarak arındırdığımızda yani bir anlamda enflasyon sonrasında yüzde 13 daha fazla yukarı çıkmış durumda. Ama bazı şehirlerde yapılarının büyüklük yer ve diğer faktörlere bağlı olarak ortalama artış oranlarının yüzde 40 düzeyini zorladığı istatistiklerde görülüyor. En yükselen şehirler Aydın, Didim, Muğla olurken, Güneydoğu’da ise Diyarbakır ve Şanlıurfa oldu.” dedi.
Geçtiğimiz ay 29 bin 212 adet evin ilk kez el değiştirdiğini söyleyen Yazıcı, “Bence bir başka önemli veri de ilk satışlar oldu. İlk satışlar yılın ilk 4 ayında 109 bin gerçekleşirken, geçen sene bu rakam 122 bindi. Bu rakamların düşmesinden ki en büyük etkenlerden biri de eksilen üretim. Konut fiyatlarındaki artış ve faizlerin yüksekliği yatırım amaçlı konut talebini azalttı. Kiralık ev sorunu mevcut. Satış fiyatlarındaki yükselme kira bedellerindeki artışa yol açtı. Kira bedellerinin ve satış bedellerin makul seviyelere inebilmesi için makul miktarda konutun imal edilmesi gerekiyor. Ya da yatırım amaçlı konut alanlara özendirici vergi muafiyetleri gelmeli, yoksa konut sorunu yaşama alanı sorununa dönüşecek. Oysa inşaat maliyetleri çok yüksek. İmalat süresinin 24-36 ay arasında olduğu düşünülürse bugün alınacak önlemlerin sonuçlarının ancak 2 yıl sonra piyasaya etki edebileceğini söyleyebiliyoruz. Bu açıdan bakıldığında yarın alınacak her önlem bugünden geç olacak gibi duruyor. Aslında talep hızı azalsa da talep devam ediyor ve arz da bu talepten az olunca piyasa yukarı çıkıyor. Konut sektöründe tehlike çanları çalıyor.” dedi.