Konut satışlarında yabancıların payı nasıl artar?
Dünya Gazetesi köşe yazarı Sadi Özdemir, bugünkü köşesinde inşaat ve konut sektörünü değerlendirirken, sektör temsilcilerinin açıklamalarını da kaleme aldı. İşte Sadi Özdemir'in 'Hem sanayi hem inşaat büyüseydi istihdam ve büyüme zıplar mıydı?' başlıklı yazısı...
Dünya Gazetesi köşe yazarı Sadi Özdemir, bugünkü köşesinde inşaat ve konut sektörünü değerlendirirken, sektör temsilcilerinin açıklamalarını da kaleme aldı. İşte Sadi Özdemir'in 'Hem sanayi hem inşaat büyüseydi istihdam ve büyüme zıplar mıydı?' başlıklı yazısı...
"Türkiye’nin, Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) 3. Çeyrekte (temmuz, ağustos, eylül) yüzde 7,4 büyüdü. Sanayi sektöründe yüzde 10’luk büyüme, inşaatta yüzde 6,7 ve tarımda yüzde 5,9’luk küçülme gördük" değerlendirmesiyle yazısına başlayan Sadi Özdemir, şunları kaydetti:
"Eğer inşaat da yüzde 6-10 arası büyüyebilseydi toplam büyüme yüzde 10’a yükselir işsizlik de tek haneli rakamlara dönerdi. Eğer öyle olsaydı sanayideki büyüme ivmesi yerine yine ‘inşaatla büyümüşüz’ eleştirilerini dinlerdik. Bence memleketin şartları nedeniyle en az 30 yıl daha büyüme ve istihdamın motoru olması gereken inşaat ve gayrimenkul sektörüne büyük haksızlık yapılıyor. Elbette her sektörde yanlışlar vardır, eleştirilmeli ve çözüm önerileri geliştirilmeli. Ancak, son yıllarda hiçbir sektör için olmadığı kadar inşaat sektörü için negatif bir karşı duruşa tanık oluyoruz."
Sadi Özdemir, "2000’lerde başlayan altyapı üstyapı, konut, alışveriş merkezleri inşaatlarına kafaya takanlar da ‘her yer inşaat her yeri beton yaptınız, inşaata verdiğinizi sanayiye verseydiniz aya giderdik’ diye hâlâ homurdanıyor" ifadelerini kullandı ve yazısına şu şekilde devam etti:
"Bugün Türkiye’nin, yılda ortalama devam eden 20 milyar dolarlık yurt dışı müteahhitlik işi, yılda 20 milyar doların üzerinde inşaat malzemesi ihracatı, yabancıya yılda 5 milyar dolarlık konut satışı, yurt içinde de yıllık 600 bin konut üretim kapasitesine sahip bir inşaat sektörü var. İnşaatın bütün sektörlerden çok daha istihdam yoğun olduğunu, memlekette deprem riski nedeniyle mevcut konut stokunun yüzde 60’ının yenilenmesi gerektiğini, Allah korusun kentsel dönüşüm bitmeden bir deprem yaşarsak ‘start up, ionvasyon ve teknoloji’ de yapamayacağımızı söylemek bile istemiyorum."
Müteahhitler ‘ihracatçı’ olma yolunda ilerliyor
Geçen hafta, inşaat ve gayrimenkul sektörünün en önemli isimlerini temsil eden Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas ve Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal'ın, Ankara’ya gittiğini belirten Özdemir, "Önce, Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş ile sonra ‘Hazine ve Maliye Bakanı atanmadan az önce’ Sayın Nureddin Nebati ile görüştüler. Altan Elmas, Bakan Muş’un, yabancıya gayrimenkul satışının ihracat kapsamında değerlendirilmesi için desteğinin sürdüğünü belirtiyor ve kendisiyle ‘yabancıya konut satışının ihracat sayılması ve bu kapsamda ne gibi destekler sağlanabileceğine dair detaylar’ üzerinde çalıştıklarını anlatıyor. Nureddin Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasından dolayı da son derece mutlu. Onun da reel sektörlere en dost isimlerden biri olduğunu ve her sektörün kendisine çok kolay ulaşıp sorunlarını anlatabileceğini belirtiyor. Bakan Nebati’nin ayrıca, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) kökenli bir iş insanı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faizleri düşürme öncelikle yeni ekonomi modeli için inançla çalışacak en doğru isim olduğunu kaydediyor" ifadelerini kullandı.
Vatandaşlık 500 bin dolara mı çıkacak?
Yazısında GİGDER Başkanı Ömer Faruk Akbal’ın sektörle ilgili açıklamalarına da yer veren Özdemir, yazısını şu şekilde sonlandırdı:
"İnşaatın başkanları Ankara’dan mutlu dönmüş olsa da bürokrasi cephesinden ‘inşaata karşı’ yeni bir atak başladığını duyuyoruz. Vatandaşlıkta 250 bin dolar olan alt limiti 500 bin dolara yükseltmek için bürokrasinin siyasete baskı yapmaya başladığı belirtiliyor. Ülkenin ‘cari açık kapatma’ hedefli yeni ekonomi modeline geçtiği bir dönemde yılda 25 milyar dolara yükselmesi hedeflenen yabancıya konut satışına set çekmek ne kadar akıllıca olur? Türkiye’de 2018, 2019, 2020 ve 2021’de (10 ay) toplam 5 milyon 306 bin konut satılmış. Bu konutların 169 bin 330’unu yabancılar almış. O yabancıların da sadece 19 bin 330’u vatandaşımız olmuş. ‘250 bin dolar olunca yabancılar peynir alır gibi vatandaşlık alıyor’ sanılsa da tablo öyle göstermiyor. Bu konu popülist siyasetçinin en çok istismar ettiği konular arasında olmaya devam edecek gibi duruyor. O yüzden GİGDER Başkanı Ömer Faruk Akbal’a, benzer durumdaki diğer ülkelerden alabileceğimiz çözüm olup olmadığını sordum. Akbal, şöyle konuşuyor:
“Eğer, ‘vatandaşlık kolay veriliyor’ diye bir kaygı varsa Portekiz ve İspanya’daki gibi uzun dönemli örneğin 5 yıllık ‘golden visa’ sistemi çözüm olabilir. Türkiye’den konut alan yabancılar, vatandaşlıktan çok oturum derdinde. Aslında bizde halen başka nitelikli yabancılar için ‘turkuaz kart’ uygulaması da var. Bu uygulamayı konut alan yabancılar için daha kapsamlı hale getirebiliriz. Bu konuyu sağlıklı bir yapıya kavuşturursak yılda 25 milyar dolarlık döviz geliri hedefine çok çabuk ulaşırız. Bu da turizm kadar kritik bir döviz kaynağı demektir."
Lüks konutta hareketlilik başlayacak!