23 / 11 / 2024
fuzul

Konut stokunu azaltmak için faizler düşmeli, vadeler uzamalı!

Konut stokunu azaltmak için faizler düşmeli, vadeler uzamalı!

Dünyada mekân önemli. Hepimizin ortak derdi başımızı sokacak bir ev sahibi olabilmek. Bu uğurda birçok fedakârlığa katlanıyoruz. Özellikle sabit gelirliler gezmiyor, eğlenmiyor tüm birikimiyle gayrimenkul edinmek için çırpınıyor




Bu bağlamda bankaların verdiği konut kredileri de insanların ev sahibi olmasına yardımcı oluyor. Bankalar kredi kullanımını artırmanın yollarını arıyorlar. Sektör ekonomi için önemli. Çünkü bir yandan finansal sektör diğer yandan emek yoğun inşaat sektörünü yakından ilgilendiriyor. Daha çok kredi, daha çok satılan ev ve daha fazla inşaat ve istihdam demektir.

Çalışmalar, konut kredisi alanların faizden daha çok aylık taksitlere bakarak karar verdiğini gösteriyor. Diğer bir deyimle, her ay ödeyecekleri miktar onlar için ödeyecekleri faizden daha önemli. Vadeyi kısaltıp daha az faiz ödemek istemiyorlar. Çünkü her aya düşen ödeme tutarı büyüyünce ödeme kapasiteleri zorlanıyor.

İnsanlar genellikle kira ödeme yerine kredi taksidi ödemeyi ikame ederek borçlarını ödeyebiliyorlar. Eğer kredi taksitleri ödedikleri kiradan çok yüksek ise ve gelirlerinde bir artış beklemiyorlarsa borç almayı düşünüyorlar. Çünkü böylesi bir durum harcanabilir gelirlerinin yıllarca azalması anlamına geliyor. Zaman zaman ailelerinden yardım alarak borç geri ödeyenlerin hikâyelerini duyuyoruz.

Konut kredileri ev sahibi olmak isteyenler kadar inşaat sektörü için de önemli. Kredi kullanımları doğal olarak sektörde satışları etkiliyor.

Ancak aşağıdaki tabloda yer alan veriler de, sektörde, az da olsa, bir stok birikimi varmış görüntüsü ortaya çıkarıyor. Bu gelişmenin kesin olup olmadığını tapu kayıtlarından anlamak mümkün. Oturma izni alınan ve satılan konutların en sağlıklı kaydı tapuda. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve diğer ilgili kurumlar bu yönde çalışmalar yapıyorlar. Yeni olduğu için geliştirilmeye ihtiyacı var.

Rakamlar, özellikle İstanbul'da ve taşrada inşaat yapma ruhsatı alınan daire sayısı ile kullanım izni alınan daire sayısı arasındaki farkın büyüdüğüne işaret ediyor. Yıllar itibarıyla bakıldığında kredi vadelerinin uzadığı dönemlerde birikimin çok olmadığı görülüyor. Ancak ekonomik istikrar sekteye uğradığı zaman fark büyüyor. Örneğin 2010 yılındaki farkın nedeni önceki yılda yaşanan kriz olabilir.

Eğer satılamayan daire stoku büyüyorsa ve kredi geri ödemelerinde sorunlar birikmeye başladıysa dikkatli olmak lazım. Özellikle İstanbul ve taşradaki birikimlerin azalması için konut kredilerinde vadeyi uzatacak, faizleri ve masrafları düşürecek seçenekler konusunda kamu ve özel sektörün beraber çalışmasının tam zamanı. Tabii sonuç vergi indirimi vb bütçeye ek yük getirmek yönünde olmamak kaydıyla.

YAPI İNŞAAT RUHSATI ALAN DAİRE SAYISI İLE KULLANIM İZNİ ALAN DAİRE SAYISI ARASINDAKİ FARK
İller                 2002 2003 2006 2009 2010 2011
Ankara          1.239 10.144 28.480 4.758 ' 17.034 15.804
İstanbul          9.674 20.752 113.634 58.981 83.245 46.432
İzmir              -8.706. -6.179 11.447 -7.904 5.029 1.974
Üç büyük il    2.207 24.717 153.561 55.835 105.308 64.210
Diğer iller      -2152 14.741 149.958 53.590 361.755 31.118
Toplam         55 39.458 303.519 109.425" 467.063 95.328

Hakan Özyıldız/Habertürk
 


Geri Dön